Yavuz Semerci
[email protected]



Samsun-Ceyhan Boru Hattı ne oldu?


İstanbul Boğazı’nda ne zaman bir tanker görsem tedirgin oluyorum. 1970’lerin sonunda boğaz girişinde Independenta tankerinin yarattığı korkunun eseri olmalı. Yine de keskin rota değişiklikleri gerektiren, düzensiz ve ters akıntılarıyla sıkıntı yaratabilecek nitelikteki İstanbul Boğazı, dünyanın en zor seyredilen geçitlerinden biri kabul ediliyor.

Montrö sözleşmesine göre Türk boğazlarından gemi geçişlerine (barış zamanlarında) yasak getiremiyorsunuz. Yükü ne olursa olsun, gemi geçiyor. Geçiş özgürlüğü, tehlikeli gemi geçiş özgürlüğü anlamına gelmediği için 1994 yılında Türkiye bir düzenleme yaptı. Kılavuz kaptan da dahil olmak üzere geçişlerin güvenli yapılması için bir dizi tedbir uyguluyor. Ancak yine de tehlike büyük.

***

Özellikle Karadeniz yolunu kullanarak Akdeniz’e çıkan petrol trafiğinin her yıl artması iyi bir gelişme değil. Bu yüzden Çalık Grubu tarafından geliştirilen İtalyan devlet şirketi Eni ile ortaklaşa yapılacak Samsun-Ceyhan Petrol Boru Hattı çok önemli. Ancak 1994 yılında projelendirilmiş, 1996 yılında kamuoyuna açıklanmış bu projede bir arpa boyu yol alınamamıştı. Birkaç hafta önce uluslararası haber ajansı Reuters önemli bir haber geçti. Habere göre, petrol arama şirketi Eni, Samsun-Ceyhan petrol boru hattı inşaatına 2010 yılında başlayacak ve projenin tüm finansmanını da kendisi karşılayacakmış.

Konuyu yakından bilenler için bu haber, “Acaba Çalık Grubu projeden çekiliyor mu” şeklinde algılanmıştı. O günlerde Ahmet Çalık ile konuştum. Çalık, “Finansman bilgisi doğru değil. Ama 2010 yılında inşaat başlayacak” müjdesini verdi. 

***

Bunun neresi müjde diyebilirsiniz. Bu projenin bu güne kadar hayata geçmemesinin tek nedeni boru hattının inşaatı için gerekli (550 kilometre uzunluğunda ve 1.5 milyar dolar) finansmanın sağlanamaması değil. Boru hattına petrol basacak ülke ve firmalar ile gerekli anlaşmaların yapılamamış olmasıydı. En nihayetinde bu hat tamamen özel sektöre ait, devletin ortak olmadığı bir proje. Petrol üreticisi devletlerinde de verdiği bir söz yok. Eni ve Çalık, boğazların önümüzdeki yıllarda artacak tanker geçişlerini kaldıramayacağı düşüncesine göre kurdukları bir iş modeli.

Ruhsat için Bakanlar Kurulu’na başvurup izin almışlar, Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer de onaylamış…

***

Bakü-Ceyhan’dan sonra günlük 1 milyon ton kapasiteli Samsun-Ceyhan Boru Hattı da devreye girerse, Orta Asya ve Hazar petrollerinin Türkiye üzerinden Akdeniz’e indirilme rüyası gerçekleşecek.  Ruslar, uzun bir süre bu projeye sıcak bakmadılar. Rusya alternatif olarak Bulgaristan, Makedonya ve Arnavutluk üzerinden Adriyatik’e uzanan Trans Balkan projesini destekledi. Çalık grubu başta Kazakistan olmak üzere bu hattı kullanabilecek petrol üreticisi ülkelerle karşılıklı mutabakatlar sağlandığını öne sürüyor ve Trans Balkan projesinin gündemden düştüğünü söylüyor.

***

Eğer rüya gerçekleşirse, Boğazlarda tehlike devam edecek ama tanker trafiği yüzde 50 oranında azalacak. Bir hesaba göre boğazlardan maksimum günde yaklaşık 2 milyon varil petrol geçebiliyor. Ve şu anda yıllık geçen petrol miktarı 150 milyon tonu buluyor. Petrol talebinin canlanmasıyla bu rakam zorlanmaya başlanacak. Gemilerin boğaz girişlerinde bekleme günleri artacak. Ve bir gün gelecek ki boğazdan her yarım saatte bir dev bir tankerin geçişini izleyeceğiz.  Şu anda her 55 dakikada, petrol yüklü bir tanker geçiyor.

***

Aslında Ruslar da Boğazların by pass edilmesinden yana. Bunun için son 10 yılda geliştirilen 12 farklı proje var. Boru hattını yapacak firmalarla, petrolü gönderecek ülke ve firmalar arasında bir anlaşma yapılmaması durumunda projeler tek tek rafa kalkıyor. Dünya petrol fiyatlarındaki istikrarsızlığı da bu gelişmeyi tetikliyor. Ama bir gerçek var: Kazakistan petrol üretimini yakın gelecekte 3 katına çıkarmak istiyor. Şu anda Tengiz bölgesinde günde 267 bin varil petrol çıkarılıyor. Bu petrol, bin kilometrelik Hazar Boru Hattı ile (Hazarın kuzeyinden geçip) Rusya’nın Novorassik bölgesine geliyor. Oradan tankerlere yüklenip, boğaz yoluyla Akdenize iniyor. Buradan pazara çıkan yıllık 28 milyon ton petrolün miktarı yakın gelecekte 70 milyon tona çıkarılacak…  Boğazlardan geçiş serbest ama bir tanker geçiş için sıra beklerken 1 ay geçirebilir. Nitekim öyle oluyor ve hem yoğunluktan hem de güvenlik nedenleriyle Türkiye’nin işi sıkı tutmasından tüm petrol satıcıları bıkmış durumda. Bu gerçekler ortada iken, Rusya’nın kendi ve diğer ülkelere ait petrolü güvenli, hızlı ve ucuz yöntemlerle Akdeniz’e indirmesi gerekiyor.

Kerkük-Yumurtalık Boru Hattı (Irak’ın Kürdistan Bölgesi’nde bulunan petrol ile yükü artacak) ve Bakü-Tiflis-Ceyhan Boru Hattı’nın ardından Samsun-Ceyhan Boru Hattı’da devreye girerse, Türkiye’nin önemi aratacak. Ceyhan, Doğu-Akdeniz’in Rotterdam’ı olacak. Ortadoğu ve Hazar Bölgesi petrolü buradan alıcıyla buluşacak. Bu acıdan Samsun-Ceyhan projesi beni her yönüyle heyecanlandırıyor.
Editör: TE Bilişim