Ulaştırma Bakanı Yılmaz: "Sahil Güvenlik İle Gurur Duyuyoruz"

Sahil Güvenlik Komutanlığı tarafından düzenlenen “Denizde Arama ve Kurtarma” semineri bugün Saat 0930-1530 Arasında Ataköy Crowne Plaza otelinde yapıldı.

Saat 09:30’da başlayan seminere; Ulaştırma Bakanı İsmet Yılmaz, İstanbul Valisi Muammer Güler, Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu, Deniz Ulaştırması Genel Müdürü Özkan Poyraz, Denizcilik Müsteşarlığı İstanbul Bölge Müdürü Cemalettin Şevli, Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, Meclis Başkanı Erol Yücel, TOBB ve DTO Başkan Vekili Halim Mete, İstanbul Boğaz Komutanı Ömer Akdağlı, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Salih Orakcı, Türk Deniz Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Bayram Öztürk, Seyir Hidrografi ve Oşinografi Dairesi Başkanı Tuğamiral Mustafa İpteş, Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler ve Denizcili Havacılık Genel Müdür Yardımcısı Basat Öztürk, Denizcilik Müsteşarlığı Tersaneler Genel Müdürü Sami Kabaş, Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği Başkanı Kaptan Cahit İstikbal, Denizciler Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Emekli Tümamiral Varol Atalay ve denizcilik sektörünün önde gelen isimleri katıldı.

Toplantının açılış konuşmasını Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Can Erenoğlu yaptı. Erenoğlu; Sahil Güvenlik Komutanlığının en zor şartlarda, her şeyini hiç tanımadıkları insanları kurtarmak için riske atan, ve kendilerini insanları hayata döndürmeye adayan personelden oluştuğunu söyledi.

Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın yılda ortalama 500 kişinin hayatını kurtardığını istatistiklerin göstermekte olduğuna değinen Tümamiral Erenoğlu; buna örnek olarak 2006 yılında denizde umutlarını kaybetmekte olan, yardım bekleyen 510 kişinin kurtarılmış olmasını gösterdi. Erenoğlu; ayrıca yılda ortalama 60 tekneyi de kurtardıklarını söyledi.

Tümamiral Erenoğlu, tüm dünyada arama kurtarma konusunda önemli gelişmelerin yaşandığına işaret ettiği konuşmasında, gelişen teknolojinin arama kurtarma faaliyetlerine de yansımakta olduğunu ve ülkelerin bu alandaki gelişmeleri yakından takibini zorunlu kıldığını belirtti.

Bu gelişmelerin sadece teknoloji alanında sınırlı kalmadığını, yapısal anlamda sistematik anlamda değişiklikleri de içerdiğini söyleyen Erenoğu; şöyle devam etti:

“Denizdeki tüm canların emniyet altına alınabilmesi, ancak tüm bu gelişmelerin adım adım takip edilmesi, gerekli tedbirlerin sonuç alan bir düşünceyle önceden alınmasıyla mümkündür. “

Erenoğlu; genç ve dinamik Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın vizyonunu ise “Denizlerde güven veren ve denizlerde ilk akla gelen ve dünyada da örnek alınan bir Sahil Güvenlik Komutanlığı olmak” olarak açıkladı.

Tümamiral Erenoğlu; Sahil Güvenlik Komutanlığı’nın halen 157 adet çeşitli boyutlarda sahil güvenlik botu yanında, 3 adet sahil güvenlik uçağı ve 8 adet botla hizmet vermekte olduğunu veteçhizat tedarikteki önceliklerinin de arama ve kurtarma olduğunu belirtti.

"Denizciler 72 millete yardım eden yol gösteren deniz feneri gibidir"

Sahil Güvenlik Komutanı Tümamiral Can Erenoğlu’ndan sonra konuşma yapan Ulaştırma Bakanı İsmet Yılmaz ise; Türk Arama Kurtarma Bölgesi içinde, deniz arama kurtarma faaliyetlerinin başarılı bir şekilde koordine içinde icra edilmesinin Türkiye için bir hak, bir yetki olduğu kadar, bir sorumluluk da olduğunu söyledi.

Bakan Yılmaz, arama kurtarma faaliyetlerinin asli unsurunun insan olmakla birlikte, alet işler el övünür misali teknolojinin bütün imkanlarından da yararlanılması gerektiğini belirterek, teknolojik imkanlar arasında COSPAS-SARSAT, Otomatik Tanımlama Sistemi, Gemi Trafik Gözetleme İstasyonları,Arama- Kurtarma Gemileri, ve helikopterlerin sayılabileceğini söyledi.

Arama kurtarma farklı birimleri arasında maddi ve manevi iletişimin teknolojik imkanların en iyi kullanılmasını sağlayacağına değinen Ulaştırma Bakanı İsmet Yılmaz, yardım çağrısı alındıktan sonra geçen her dakikanın kelimenin tam anlamıyla hayatı önemi haiz olduğunu, bu dakikaların iletişimde veya ulaşımda harcanmaması gerektiğini söyledi.
Ulaştırma Bakanı Yılmaz şöyle devam etti:

“Türkiye kıyılarında meydana gelecek bir arama-kurtarma işleminin gereği gibi yerine getirilmemesi, kurumlardan önce Türkiye’nin itibarını zedeler. Önceliğimiz Türkiye’nin bu alanda da yüzünün ‘ak’ olmasıdır. Denizci ülke, denizci millet ülküsü, ancak bu alandaki tüm bireylerin bu amaçla çalışmasıyla mümkündür.”

Denizcilerin deniz feneri gibi olduklarını, dini, dili, bayrağı, milliyeti, bandırası ne olursa olsun her geçen gemiye yol gösterdiklerini söyleyen Bakan Yılmaz, kendilerinin Sahil Güvenlik Komutanlığı ile gurur duyduklarını söyledi.

Sahil Güvenlik'ten "temsili arama-kurtarma"

Seminerin öğleden sonraki bölümünde ise Sahil Güvenlik Komutanlığı; Ataköy Marina önünde temsili arama-kurtarma gösterisi yaptı.

Bindikleri lastik botun sahilden fazla açılmasıyla zor durumda kalan 4 liseli gencin arama-kurtarma ekiplerince önce helikopterle yerlerinin tesbit edilmesi, daha sonra sahil güvenlik botları ve DAK-SAR ekiplerince denizden kurtarılmaları katılımcılar tarafından ilgiyle izlendi.

Katılımcılar daha sonra denizde geçit resmi yapan arama-kurtarma ekiplerini alkışladılar.

Toplantıda bütün katılımcılara seminer katılım sertifikaları takdim edildi.

DenizHaber.Com


Editör: TE Bilişim