Roham bebek yolda doğdu 20 gündür yollarda

 İlk bot kıyıya yanaştığında bağırışlar, çığırışlar, sevinç çığlıkları, ağlama sesleri birbirine karışıyor. Önce bebekler, sonra çocuklar, sonra da kadınlar bottan indiriliyor.

Gençler yanan ateşin etrafında kurumaya çalışırken soğuktan titreyen çocuklar altın ve gümüş rengi alüminyum battaniyelerle sarılıyor. Şafak henüz sökmedi ama her yer aydınlık. Gökyüzünde ay kandil gibi asılı duruyor. Midilli'nin kuzeyindeki Skala Skaminias kasabasının sahili kilometrelerce birikmiş siyah botlar ve turuncu yeleklerle dolu.

Uzak koylardan birinde plajda yanan büyük ateşin etrafında üç genç ısınmaya çalışıyor. “Gelirler, biraz sonra gelirler…” diyor içlerinden Salam Alden. Karşıdaki Edremit Körfezi'ni ve Asos kıyılarını gösteriyor. “Birkaç gün hava çok kötüydü. Bugün biraz iyi. Çok mülteci botu bekliyoruz.” derken bir yandan da ateşe etraftan topladığı odunları, çalı çırpıyı atıyor.

Dediği çıkıyor, sabahın ilk ışıklarıyla birlikte parmağı ile işaret ediyor: Bakın, bakın! Bir yakınını bekler gibi heyecanlanan Alden Arap kökenli bir Danimarka vatandaşı. Gecenin sonlarına doğru sahile geliyor ve gelen mültecilerin ellerini ilk önce o tutuyor. Bebekleri kucaklıyor, yaşlıları sırtına alıyor. Günün ilk botu mavi suların ve hırçın dalgaların arasında turuncu bir nokta olarak görünür görünmez yerden bir can yeleği alıp içi yardım ve kurtarma malzemeleriyle dolu arabanın üstüne çıkıyor.

İşaret fişeği gibi elindeki turuncu meşaleyi yakıyor buradayız, buraya doğru gelin demek için.

Kişi başı bin 400 dolar

İlk bot kıyıya yanaştığında bağırışlar, çığırışlar, sevinç çığlıkları, ağlama sesleri birbirine karışıyor. Önce bebekler, sonra çocuklar, sonra da kadınlar bottan indiriliyor. Gençler yanan ateşin etrafında kurumaya çalışırken soğuktan titreyen çocuklara altın ve gümüş rengi alüminyum battaniyelerle sarılıyor. Arabadan süt, çikolata, bisküvi takviyesi yapılıyor. Bir annenin, Afganistanlı Zerrina'nın telaşı dikkati çekiyor. Naylonla ve siyah koli bandıyla sardığı paketi araladığında Afganistanlı Roham bebeğin gülümseyen yüzü soğuk Midilli sabahını ısıtıyor.

Bugün Roham'ın Afganistan'dan çıkışının yirmi beşinci günü. Evlerinden ayrıldıktan sonra beşinci günde İran'da dünyaya gelmiş. Amcaları Han Muhammed ve ailesi diğer mültecilerle birlikte çıktıkları uzun yolun sonunda önlerine çıkan Ege Denizi onlar için en büyük riskti.

İstanbul Zeytinburnu'ndan aldıkları insan tacirleri Asos kıyılarına bıraktığında ise ailenin diğer kader arkadaşları gibi başka bir seçenekleri kalmamış. Kişi başı verdikleri 1400 dolar karşılığında bindikleri bot onları soğuk bir sonbahar sabahında Midilli Adası kıyılarına bırakmış. Şimdi babanın yaşadığı Almanya'ya doğru zor ama güvenli bir yolculuk var önlerinde.

Kış kapıda, mülteciler endişeli Türkiye'den Ege Denizi'ni geçerek Yunanistan'a geçmeye çalışan mülteci hareketliliği artmış durumda. Her geçen gün soğuyan havalar ve beklenen kış şartları bu trafiğin artmasındaki en önemli sebepler. Yunanistan'ın üçüncü büyük adası Midilli'ye kuzey sahillerinden ulaşan mülteciler yapılan ilk müdahale ve yardımların ardından yürüme mesafesindeki küçük kamplara ulaşıyor. Daha sonra ise Midilli şehir merkezine yakın Moria ve diğer büyük kamplara transferleri yapılıyor.

Kayıt işlemlerinden sonra ise dev yolcu gemileriyle Atina'nın yolunu tutuyor. Buradan Kuzey Yunanistan'da bulunan İdomeni sınır kapısından Avrupa içlerine doğru zor ve yorucu bir sefer başlıyor.

SELAHATTIN SEVI/ZAMAN

Editör: TE Bilişim