Rektör Karadoğan "Diyaloğa açığız"
“Yerinin ve adresinin doğru seçilmesi halinde tartışma ve görüşmelere devam etmeye hazır olduğumuzu bundan iki sene önce de söylemiştim, şimdi de söylüyorum” diyen İTÜ Rektörü Faruk Karadoğan; “Tartışmaya, görüşmeye hazırız. Bilimsel, ve kanıtsal olmak üzere her diyalog sürdürülebilir, her zaman davetlimsiniz. Bu tartışmaların dışında, bizlerden uzakta üretilmiş olan bilimsel olmayan konuşmaların hiçbirine katılmadığımı burada inanarak tekrarlamak istiyorum.” Dedi.
“İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi hedeflerini çok iyi saptamıştır. O doğrultuda ilerlemektedir” diyerek sözlerine devam eden Rektör Karadoğan; şunları söyledi:
“Emeğin artık rekabet gücü oluşturmaktan çıktığı, katma değeri yüksek ancak akıl ve bilgiyle üretilebilecek ürünlerin edebileceği bir ortamda zaman yitirecek halimiz yoktur. Ülke olarak, bireyler olarak daha iyisini yapmak, daha çoğunu yapmak, zorundayız. Bizim dışımızda binlerce başka kuruluşun, yüzbinlerce araştırmacının gece gündüz çalışmakta olduğunu ve bir şeyleri daha iyi yapmak için uğraştıklarını unutursanız eğer çağdaş olamazsınız. Gelişmiş ülke olabilmek için, kendi sorunlarımızı kendimiz çözen ülke olmak zorunda olduğumuz gibi, bunun altını çizerek söylüyorum, gelişmiş üniversite olabilmek için de, kendi sorunlarımıza kendimiz çözüm yolları üretmek zorundayız. Bunu genç arkadaşlarımın daha çok düşünmesini arzu ediyorum.”
"Yıkmak için değil, sürekli kalsın diye yapacağız"
“Yıkmak için yapmayacağız, sürekli kalsın diye yapacağız” diyen İTÜ Rektörü Faruk Karadoğan; şöyle devam etti:
“Fırsatları iyi değerlendirmek sizlere kalmaktadır. Önünüze gelen fırsatı iyi değerlendireceğinizden eminim. Bu fırsatlardan daha iyilerini yaratmak, Denizcilik Fakültemizi daha iyiye götürmek hepinizin görevinizdir.”
"Devletimiz borç altında, kendi kaynaklarımızı harekete geçirmeliyiz"
Rektör Karadoğan, Yükselmekte olan denizcilik ve gemi inşaatı sektörünün kazanmakta olduğu paraların yüzde onunun bütün dünya ülkelerinde olduğu gibi onlara ait olmadığını, kazancın yüzde onunun eğitim, araştırma, geliştirme için onlara birer emanet olduğunu ve bu kaynakların eğitim, araştırma ve geliştirme için ihtiyaç içerisinde olan üniversitemize aktarılmadığı takdirde, ya yeterli düzeyde bilinçlenmemiş olduklarını, veya görevlerini iyi bilmediklerini söylemek zorunda olduğunun altını çizdi. Karadoğan; şöyle dedi:
"Bunu yalnız bizim sektörler için söylemiyorum. Ülkenin yükselmekte olan bütün sektörleri için eğer katma değeri yüksek ürünler üreteceksek, kazancınızın yüzde onunu eğitim, araştırma ve geliştirmeye ayırmak zorundasınız. Başka kaynağımız yoktur. Devletimiz önemli ölçüde borç altındadır. Kendi kaynaklarımızı harekete geçirmek zorundayız.”
"200 dönümlük Sakız adamız bize geri döndü"
İTÜ Rektörü Prof. Dr. Faruk Karadoğan; İTÜ Denizcilik Fakültemizin önünde bugünlerdedaha büyük bir fırsatın bulunmakta olduğuna değinerek şöyle devam etti:
"Maliye bakanlığınca tahsisi kaldırılmış olan Sakız Adamız mahkeme kararıyla el değiştirmiş ve emanet İstanbul Teknik Üniversitesince teslim alınmıştır. İkiyüz dönümlük bir hazinedir bu. Bunu hep beraber elbirliği ile değerlendireceğiz. Burada yine yükselen sektörümüzün desteklerini bekliyoruz çünkü içerisinde hazine değerinde en az 500 yıllık olan sakız ağaçları vardır. Bu doğal sit alanı oluşturmaktadır. İçerisinde arkeolojik SİT alanı vardır. Gözümüz gibi bakmamız gerekiyor. Ama şimdi üniversitemizin yapmakta olduğu şey şudur: Bunların dışında kalan yerleri, doğal ve SİT alanı olmayan bölümlerin ayrılması için bilimsel çalışmalar bitmek üzeredir. Dışında kalan bölgeleri değerlendirirken oranın korunmasını hep beraber üstleneceğiz, bütün dünyaya duyuracağız. İster teknoloji parkı olarak, istersek teknokent olarak, Tuzla tersaneleri yanıbaşında, onlarla karşılıklı etkileşim içerisinde olacağımız işletmeler yapmak suretiyle burayı değerlendireceğiz."
En iyi konuşmanın en kısa konuşma en iyi yazının da en kısa yazı olduğunu vurgulayan İTÜ rektörü; "kısa konuşmaların ve kısa yazıların daha dikkatle dinlenmesi, daha dikkatle okunması gerekir" dedi ve kendilerine bizi anlamıyorsunuz dendiğinde üzüldüklerini belirtti.
Prof. Dr. Karadoğan; liman tesisini en iyi şekilde kurulmasında büyük katkıları olan Mustafa Erkan’a özel olarak teşekkür etti.
DenizHaber.Com
