Raporlar çöküşü mü, çıkışı mı gösteriyor?

Clarkson araştırma kuruluşunun yayınladığı verilere göre tüm dünyada Şubat ayı boyunca alınan yeni gemi siparişi 193 bin DWT ton ile sınırlı kaldı.  
Uluslararası Clarkson Araştırma Kuruluşu’nun yayınladığı son verilere göre, 2009 yılı Şubat ayında global ölçekte gemi siparişleri bir önceki yıla göre yüzde 98,4 düşüş kaydederek son aylarda kaydedilen en kötü düzeye geriledi. Kuruluş tarafından geçtiğimiz günlerde kamuoyu ile paylaşılan verilere göre tüm dünyada Şubat ayı boyunca alınan yeni gemi siparişi 193 bin DWT ton ile sınırlı kaldı.

Toplamını yedi parça geminin oluşturduğu bu siparişler; 2 kuru yük, 2 çok amaçlı, 2 kimyasal tanker ve 1 Ro-Ro gemisinin inşasını kapsıyor. Söz konusu açıklamada en dikkat çekici veri ise, ard arda dört aydır dünya tersanelerine konteyner gemisi siparişi verilmemesi oldu. Kuruluş yetkilileri ayrıca petrol tankerlerine olan talebin de büyük gerileme kaydettiğini, dev şirketlerin bile kriz ortamında filolarını belirli bir kapasite ile sınırlamak zorunda kaldığını ifade ettiler. Yetkililerin aktardığı bilgilere göre 7 parçalık Şubat siparişlerinden 4 tanesi Çin tersanelerine giderken, kalan üç gemi siparişinden 2’sini Güney Kore, birini ise Vietnam’lı gemi inşa şirketleri aldı.

China Shipbuilding Industrial Economic Research Center (Çin Gemi İnşa Endüstrisi Ekonomik Araştırmalar Merkezi) yetkili analisti Bao Zhangjing de geçen hafta yaptığı basını bilgilendirme toplantısında,

“Maalesef Ekim ayından bu yana global gemi siparişlerinin çizgisi her geçen ay daha da kötüye gidiyor. Mevcut atmosferde gemi inşa sanayinin geleceği için iyimser olmamızı gerektirecek hiçbir veriye sahip değiliz. Henüz 2008 yılı sonunda yaptığımız öngörülerin bile şaşıyor olması aslında krizin boyutlarına dair önemli ipuçları içeriyor. Baltık Endeksinin son 12 aylık grafiğini önümüze alıp baktığımızda içinde bulunduğumuz durumun bir parça açıklığa kavuşacağını düşünüyorum ancak endeksin son dönemde olumlu sinyaller vermesi de sektörü ayakta tutan tek done.” şeklinde konuştu.

“Baltık Dry” olarak da adlandırılan “Baltık Kuru Yük Endeksi, (BDI)”, 1744 yılında Londra’nın finans çevrelerinden birinde bulunan “Baltick Kafe’de” kurulan ve deniz ticaretinin nabzını oldukça net ve güvenilir biçimde tutan günlük bir endeks. Dünya ticaretinin altın yılları olan 2003 - 2007 arasında “Baltık Endeksi” sürekli olarak yükseldi ve 2008 yılı Mayıs ayında tarihinin en yüksek noktasına ulaşarak, 11,793 puan ile zirve yaptı.

Amerika Birleşik Devletleri kaynaklı küresel finans kriziyle birlikte aşağı yuvarlanan endeks 5 Aralık 2008′de 663 puan ile 6 ay içinde dibe vurdu. Dünya ticaretinin altın yılları olan 2003 - 2007 arasında “Baltık Endeksi” sürekli olarak yükseldi ve 2008 yılı Mayıs ayında tarihinin en yüksek noktasına ulaşarak, 11,793 puan ile zirve yaptı. Ardından aşağı yuvarlanan endeks ve “5 Aralık 2008′de”  663 puan ile 6 ay içinde dibe vurdu. Londra’da kurulmuş bulunan endeks, Çin’in emtia talebinin artması nedeniyle geçen hafta %50′den fazla yükseliş gösterdi. 

Çin talebine bağlı olarak, bazı hammadde fiyatları da artış gösteriyor. Hammadde talep artısının getirdiği pozitif dalga ile Çin borsası da Şubat ayının ilk 10 gününde %13 değer kazandı. Baltık Endeksi Dünya deniz taşımacılığının dibe vurduğu Aralık basından bu yana %148 değer kazandı. 22 ana sevkiyat hattını kapsayan ve deniz taşımacılığının nabzını tutan Baltık Kuru Yük Endeksi, Capesize navlun fiyatlarındaki artışla desteklenerek geçen hafta sadece bir gün içinde %15 yükseldi. 1985′ten bu yana en yüksek sıçrama endeksin genel yükseliş trendi içinde gerçekleşiyor. Yükseliş özellikle Avustralyalı demir cevheri sağlayıcısı PHP Billinton’un Çin’in talep artışına gittiğini açıklamasıyla tetiklendi.  Çin demir limanlardaki yoğunluğun aratması yükseliş trendini doğruluyor. 

Çin’de limana yanaşmak için bekleyen yaklaşık 50 Capesize gemi bulunuyor. Net ağırlığı 50-60,000 ton arasında olan Supramax gemilerle gerçekleştirilen Hindistan-Çin cevher sevkiyatları da kiralama bedeli yaklaşık 14,000 $/gün (11$/ton) . Bu değer, Ekim ayında dibe vuran 2,000 $/gün’e göre belirgin bir artışı ifade ediyor. Tubarão-Çin arasında yapılan sevkiyatlar bir hafta içerisinde 5$/ton’un üzerinde yükselerek Ekim başından bu yana kaydedilen en yüksek seviyeye ulaştı. Brezilya-Rotterdam sevkiyatları 4 Şubat’tan bu yana yaklaşık 3$/ton artarak 11.50$/ton’a ulaşırken Avustralya-Çin sevkiyatları yaklaşık 2.80$/ton artarak 10$/ton oldu.

Avustralya Tarım ve Ekonomik Kaynaklar Bürosu (ABARE)’nun raporuna göre 2013-14’e kadar Çin dünya toplam çelik üretiminin % 44’ünü tüketiyor olacak. Diğer yandan AB, ABD ve Japonya’nın tüketim seviyeleri ise aynı kalacak. Rapora göre, 2014 yılında Hindistan 90 milyon ton, ABD 105 milyon ton çelik tüketecek. Orta vadede, Çin çelik tüketiminin güçlü artışı ve Çin’de çelik üretmenin düşük maliyeti Çin çelik üretimindeki yatırımların devam etmesini teşvik edecek.

2014’e kadar olan 5 yıl içerisinde Çin çelik üretimi yıllık % 7’lik artışlarla 770 milyon tona ulaşacak. Aynı raporda belirtildiği üzere Çin’in 2008-09 döneminde demir cevheri ithalatında bir artış beklenmiyor. Ancak çelik üretiminin artmasıyla 2009-10 döneminde Çin’in demir cevheri ithalatında tekrar bir artış bekleniyor.

Geçen 5 yıllık dönemde yüksek fiyatlar nedeniyle Çin’de demir cevheri üreten maden sayısında artış olmuştu. Bu madenlerdeki üretimin maliyeti yüksek olması nedeniyle talebin ve fiyatların düşmesiyle bu madenlerin çoğu kapandı. Fiyatların tekrar 2008 deki seviyelerine dönmesi beklenmediğinden, yüksek maliyetli yerli madenlerin kapalı kalması ve böylece Çin’in düşük maliyetli Avustralya ve Brezilya demir cevheri ithalatına bağımlı kalması ve gelecek 5 yılda Çin demir cevheri ithalatının yıllık % 10’luk artışlarla 780 milyon tona ulaşacağı tahmin ediliyor.

China International Capital Corporation (CICC) yatırım bankası kuru yük taşımacılık piyasasındaki düşüşün 2011 yılına kadar süreceği öngörüsünde bulundu. CICC 2009 yılı için kuru yük taşımacılığında büyüme tahmini, çelik talebinde yaşanan daralma nedeniyle % 2,9’dan - % 3,2’ye düşürdü. gelecek üç yıl için Baltık Dry Endeksin ortalama 1000-2000 puan arasında seyredeceğini öngören bankaya göre 2009’da taşıma kapasitesi % 6.7 artarken, taşımacılık talebi % 3,2 azalacak. 2010 yılında ise taşıma talebi % 4,5 artarken kapasite büyümesi % 9,2 artacak. CICC’nin taşıma kapasitesi artışı tahmini yeni inşa siparişlerinin % 40’nın iptal edileceği varsayımına dayanıyor. Buna rağmen beklenen taşıma kapasitesi artışı talep miktarından çok fazla.

Editör: TE Bilişim