Mürettebat Serbest Bırakıldı, Kaptan Pazartesiye
M/T Buket tankerinin 16 kişilik mürettebatı Türk Hava Yollarının tk1391 sefer sayılı uçağı ile yerel saat ile 14:45 ’de Batum’dan İstanbul Atatürk Havaalanına gelecekler.
Gemi Kaptanı Mehmet Öztürk'ün ise -Gürcistan'ın bir jesti olarak- Türkiye Dışişleri bakanı Ahmet Davutoğlu'nun Gürcistan'ı ziyaret edeceği 7 Eylül Pazartesi günü serbest bırakılması bekleniyor.
Gürcistan Sahil güvenliği tarafından 15 Ağustos 2009 da Karadeniz’in Uluslar arası sularında zorla alıkonularak Poti limanına götürülmüş olan Buket adlı tankerin 12 Türk ve 4 Azerbaycan’dan oluşan 16 kişilik personeli 05 Eylül 2009 Cuma günü sonuçlanan mahkeme duruşması neticesinde kefaret ile serbest bırakıldılar.
Serbest bırakılan personeller 06 Eylül 2009 tarihinde Türk Hava Yollarının tk1391 sefer sayılı uçağı ile yerel saat ile 14:45 ’de Batum’dan İstanbul Atatürk Havaalanına gelecekler.
31 Ağustos 2009 günü açıklanan mahkeme kararı ile 24 yıl hapis cezasına çarptırılmış olan Gemi Kaptanı Coşkun Mehmet Öztürkle ilgili olarak; kararın sadece bir üst mahkemede itirazı ile birlikte görüşülebileceği bildirilmişti.
04 Eylül 2009 tarihinde alınan ani bir karar ile tekrar mahkeme heyeti toplandı ve kaptan için ara bir mahkemenin yapılması gündeme geldiği ve bunun neticesinde kaptan için uygun görülen kefaret ücretini açıklandı.
Gürcüler, tarafından istenen kefaret miktarını Densa şirketi yetkilileri aynı saatte yatırdılar ve makbuzu mahkeme heyetine sundu; mahhkeme son kararını vermek için bir sonraki güne ertelendi.
Bir sonraki gün olan 05 Eylül 2009 tarihinde de yapılan duruşma sonrasında da bir sonuç çıkmadı gemi kaptanının tutukluluk hali devam ediyor.
Mahkeme heyetinden alınan bilgiye göre, 07 Eylül 2009 pazartesi günü Tiflis yönetiminden gelecek olan kararın beklendiğini bilgisi alındı.
Densa Tankercilik İşşletme Müdürü Hüseyin Avni Şan; DenizHaber.Com'a yaptığı açıklamada; "Basında da yer aldığı gibi Türkiye Dışişleri Bakanı’nın 07 Eylül 2009 pazartesi günü Tiflis’de olacağını ve büyük bir ihtimalle kararın siyasi olarak verileceğini ve kaptanımızın serbest bırakılacağını beklemekteyiz." dedi.
Şan; geminin uluslrarası sularda kaçırılmış olduğuna dikkat çekerek, "Gemiye ve yüküne el konulması; Ankara Arama Kurtarma Merkezinin AIS bilgi haritalarına göre( Bu haritalar Dışişleri bakanlığı tarafından da elde edilmiş olup yapılan mahkemeye de Batum Konsolosluğumuz aracılığı ile” Aslının Aynıdır” onayı ile de sunulmuştur) ; Karadeniz’in uluslar arası deniz suyunda olmuştur. Bu nedenden dolayı bu el koyma işlemi“Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku’nun 110’uncu maddesini ihlal etmiştir. Gürcistan’da Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku sözleşmesine imza atmış ve taraf ülkedir. Bu konudaki haklılığımız kesinlikle ortadadır. Siyasi otoritelerin de bu konu üzerine yoğunlaşmalarını önemle arz ederiz." dedi.
Densa Tannkercilik İşletme Müdürü Hüseyin Avni şan; mürettebat yakınlarına gösterdikleri sabırdan ötürü teşekkür ederek; "Bizler şuana kadar sadece personelimizin sağlığı ve ne pahasına olursa olsun ülkelerine ve Ailelerine biran evvel kavuşabilmeleri için elimizden gelen çabayı gösterdik ve umut ederiz ki bu çabalar olumlu bir sonuç vermiştir. Bu arada yakınlarını bekleyen personelimizin ailelerinin de göstermiş olduğu sabır ve dirayetlerine şirketimiz adına teşekkürler ederiz. Bizlere güvendiler ve destek verdikleri için." dedi. Şan, şöyle devam etti:
"Kamuoyunu tekrar ve doğru olarak bilgilendirmek amacı ile geminin seferi hakkında kısaca bilgi vermek istiyorum. Gemimiz, Yarımca, tütün çiftlik Tüpraş Rafinerisinden Abaza’nın Sukhumi limanına düzenli olarak petrol ve petrol ürünleri taşımaktadır. Yapılan ticaret Türkiye’nin ihracat kayıtlarında yer almakta olup Transit Ticaret beyannamesi ile yapılmaktadır. Bu seferler yaklaşık 14 yıldan bugüne kadar yapılmakta olup şu ana kadar hiçbir zorlukla karşılaşılmamıştır. Seferlerin yapılması esnasında Rusya karasuları kullanılarak Abaza’ya giriş yapılmakta olup tekrar aynı yön kullanılarak Karadeniz’in uluslar arası sularına çıkılmaktadır. Karşılaştığımız olayda ise; Gürcistan Sahil Güvenliği’nin kendi karasularını ve ekonomik bölge sınırlarını aşarak gemimize zorla el koymuş, personeli etkisiz hale getirip tüm seyir cihazlarının da kablolarını sökerek gemiyi gizlice Poti limanına götürerek, gemiye ve yüküne el koymuş ve personelini de cezalandırmıştır."
