Türkiye'nin transit liman ülkesi olmasını mevzuat engelliyor
Türkiye'de denizciliğini en büyük sorunlarından birinin mevzuat eksikliği olduğunu savunan Arkas Holding AŞ İcra Kurulu Üyesi Timuçin Pekar, ilgili mevzuat düzeltilmediği sürece Türkiye'nin limanlar ülkesi olmasının imkansız olduğunu söyledi.
“Günümüzün mevzuat koşullarında 300 metreden uzun konteyner gemileri Türkiye’ye gelmez. ünyadaki tersanelerin inşa ettiği bu jenerasyon konteyner gemilerini 1 metre daha kısa boylu yapın demenize imkan yok. Bu gemilerin Boğazlardan geçmesini imkansız hale getirdiğimizde tüm ülke ekonomisi ciddi zarar maruz kalıyor.”Arkas Holding AŞ İcra Kurulu Üyesi Timuçin Pekar, ilgili mevzuat düzeltilmediği sürece Türkiye'nin limanlar ülkesi olmasının imkansız olduğunu söyledi.Türkiye’nin coğrafyadaki yerine, komşularına ve diğer ülkelerle olan ticaretine bakıldığında, bu pazardan en etkili şekilde istifade edebilmesi için gerekenlerin çok belirgin olduğunu işaret eden Pekar, “Birincisi Türkiye’nin etrafında çok hareketli bir ekonomik pazar olduğunu hatırlamalıyız. Ayrıca Türkiye’nin kendi yükleri var. İkinci ve üçüncü ögeler ise önce liman, sonra gemi. Artık sadece Kocaeli’nde değil Anadolu’da çok güçlü ve Avrupa pazarlarına uyumlu sanayi ve ticaret merkezleri oluşmuş durumda. Oralardaki sanayi malları ihraç edilmeyi, doğru biçimde, doğru zamanda ve en uygun tarifelerle taşınmayı bekliyorlar. Bizim tüm meselemiz yükü sadece Mersin’e, İstanbul’a, İzmir’e mi getirmek veya oralardan yükleyip götürmek mi! Anadolu ne olacak?" dedi.
Limanlar başlı başına sorun
Türkiye’nin gelişen ve zamanla ciddi boyutlara yükselecek bir yük trafiği olduğunun altını çizen Pekar, "Ama dikkat edildiğinde yük hareketi hep limanlar çevresinde toplamış. Aslında Anadolu sanayiiyle, ticaret potansiyeliyle müthiş üretkenlik elde etmiş ve ulaşım ağının içine alınmayı bekliyor" diye konuştu.Başka önemli bir potansiyelin de Türkiye'nin komşularına ait olan transit yükler olduğunu söyleyen Pekar, "O zaman liman ihtiyacı ortaya çıkıyor. Türkiye’de uluslararası kavramda liman var ama yeterli değil. Miktar olarak, ekipmanlar olarak, kapasite olarak yeterli değil. Dolayısıyla limanlar başlı başına çözülmeyi bekleyen birer sorun" dedi.Türkiye'nin transit yükler için bölgede bir ana liman ülkesi olması için öncelikle yeterli kadar liman yapılması, ikinci olarak da gemi sayısının artırılması gerektiğini söyledi.Artık gemilerin büyüdüğünü, birkaç yıl öncesinde ana gemiler gibi görünen 1000- 1500 teu’luk gemilerin yerlerini 6000-8000 teu’ya bıraktığına dikkat çeken Pekar, "Türkiye’de konteynerli yük taşımacılığında meydana gelen teknik ve teknolojik gelişimlere uygun liman sıkıntısı had safhada. Bundan tüm ülke ekonomisi zarar görüyor. Hem uygun liman yok denecek kadar az, hem de liman olsa bile bu kez mevzuat bu gemilerin uğramasına uygun değil" dedi.
300 metreden uzun gemiler gelemiyor
Türkiye’nin en büyük sorunlarından birinin mevzuat eksikliği ve yetersizliği olduğunu savunan Pekar, Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Tüzüğü Betgram Uygulama Talimatı'nda, boyu 300 metre ve daha büyük gemilerin Boğazlar'da seyrinin zor olacağı vurgulanarak İstanbul Bölge Başmüdürlüğü’ne başvurmalarını talep edildiğini vurgulayarak, "Bu son derece doğal ve yerinde bir uygulama ama o zaman sormak gerekiyor: Geminin boyu 300 metre olunca sorun var da 299 metre olursa sorun nasıl ortadan kalkıyor!" dedi. Pekar'a göre mevzuat şöyle işliyor:"Bölge Müdürlüğüne bir hafta veya 15 gün öncesinden müracaat ediyorsunuz ve geçiş yapacak geminin özelliklerini bildiriyorsunuz. Bu konuda bir komisyon toplanıyor. Bu komisyon İstanbul Bölge Müdürlüğü’nde bir araya geliyor ve geminini geçip geçmeyceğine karar veriyor."Bütün müracaatlarında kararın hep aynı çıktığını söyleyen Pekar, kararlarda geminin gündüz seyretmesinin ve kılavuz kaptan nezaretinde yapılmasının istendiğini söyledi. Geçiş sırasında Çanakkale Boğazı trafiğinin çift yönlü kapatılmasının ve toplam 150 ton çekme gücünde en az iki adet römorkör alınmasının istendiğini söyleyen Pekar, istenilen çekme gücünde römorkörün olmadığını ve ve 150 tonun gerisinde olunduğunda İstanbul'dan römorkör beklenmesi gerektiğini söyledi.Geminin geri dönüş seferinde aynı mevzuatın tekrar işlendiğini açıklayan Pekar, "Aynı iş neden tek seferde yapılamıyor veya tüzük neden bu komisyon şartlarını da içerecek şekilde değiştirilemiyor. Bir de işin maliyetine bakınız. Bir gemi transit yük getirecek diye sadece 133 milyar TL römorkör ücreti ödemişiz. Diğer masrafları katınca, Türk limanlarına uğrak yapmaktan, transit yükler için Türkiye’yi seçmekten anında vazgeçiyorlar ve yine Pire, yine İskenderiye veya bir başka limana devam ediyorlar. Bu yapıyla Türkiye’nin transit yükler için ana liman olması beklenemez. Ülke ekonomisi daha pahalı hizmet almaya devam eder" dedi.Pekar hiçbir resmi kuruluşu suçlamadığını, asıl mevzuatın günün koşullarına uygulanması gerektiğini sözlerine ekledi. 
Türkiye’de deniz için Transit Gümrük Rejimi olmadığını Pekar, mevcut Gümrük Rejimi’ninin kara trafiğine göre hazırlandığını ve gemi geçişlerinde yönetmeliğin sorunlar ve aksaklıklar yarattığını söyledi.Taşımacılığın geliştirilmesi çerçevesinde Kabotaj Taşımacılığı'nda da sorunlar olduğunu belirten Pekar, "Dahili yüklerle yakın limanlar arasında düzenli taşıma yapalım dedikse de iki senedir başarılı olamadık. Kürşat Tüzmen Bey muhtelif platformlarda çözümü desteklediklerini ifade etti. Ticaret ve Sanayi Odaları ve Deniz Ticaret Odası aynı şekilde her ortamda çözümlerin önemini ve çözümü beklediklerini belirtti. Ancak hiçbir aşama sağlamadı ve bu sfdadan vazgeçtik" dedi.
Kaynak:Referans Gazetesi
Editör: TE Bilişim