Mersin Limanı cumartesi özelleşecek

Danıştay kararıyla devir düğümü çözülen Mersin Limanı’nın ihale bedeli olan 755 milyon dolar, yarın ÖİB hesaplarına geçecek. Peşin yatırılacak paranın finansmanı, ABN Ambro, HVB, İş Bankası ve TSKB, GE Capital ve Garanti Bankası’nca sağlandı. Mersin Limanı, yarın sabahtan devir zamanı cumartesi 16.00’ya kadar kapatılacak.

MERSİN Limanı ihalesini iki yıl önce kazanan Akfen-PSG, yarın (cuma) 755 milyon doları Özelleştirme İdaresi (ÖİB) hesabına peşin olarak aktardıktan sonra, cumartesi saat 16.00’da, liman yönetimini devralacak. Mersin Limanı, devir işlemleri nedeniyle yarın sabahtan cumartesi devir saatine kadar kapatılacak. Bu durum, limanla iş yapan acentelere de bildirildi.

FİNANSMAN ALTI BANKADAN:

Akfen Yönetim Kurulu Başkanı Hamdi Akın, devir bedelinin, yargı süreci nedeniyle ihaleden 701 gün sonra aktarılabildiğini belirterek, "İki yıldır eli bağlı boksör gibiydik. Artık ellerimiz çözülüyor" dedi. Akın, 755 milyon doların finansmanının ABN-Amro, HVB Grup, İş Bankası, TSKB, GE Capital ve Garanti Bankası’nca sağlandığı bilgisini verdi. Mersin Limanı ihalesi Haziran 2005’de yapılmasına karşın devir, Danıştay’da açılan davalar ile 1. Daire’ye yapılan imtiyaz başvurusu nedeniyle yapılamamıştı. Aynı süreç nedeniyle İzmir Limanı’nın ihalesi de gecikmiş, 1. Daire’nin kararının ÖİB’e ulaşmasının ardından ihale yapılabilmişti. Rekabet Kurulu’nun kararı nedeniyle, İzmir Limanı ihalesine ancak azınlık hissedarı olarak katılabilen Akfen Yönetim Kurulu Başkanı Akın, İzmir Limanı için verilen 1 milyar 275 milyon dolarlık fiyatın "düşük olup olmadığı" ile diğer sorularımıza şu değerlendirmelerle yanıt verdi:

NE UCUZ NE PAHALI:

İzmir’in Mersin’e göre daha pahalı gitmesi normal. Çünkü limanı genişletmek için denizin içinde en az altı aylık bir inşai faaliyet yapmak gerekiyor. Denizin altında, gemilerin limana girişini engelleyen yükseltiler var. Bunların taranarak kaldırılması gerekiyor. İzmir Limanı’nın yük, konteynır kapasitesi farklıdır. İhaledeki bu fiyat, ne fazla, ne de azdır. Alanlara "hayırlı olsun" demekte fayda vardır. Türkiye’nin en büyük limanı olan İzmir Limanı’nın dünya birincisi (Hutchison), ikinci en büyük liman Mersin’i ise dünya ikincisi (PSG) aldı. Meseleye böyle bakmak lazım. Bu iki dev arasında kıyasıya bir rekabet var. Eğer PSG Mersin’i almasaydı, Hutchison da gelip İzmir’i almazdı. Çünkü Hutchison, Mersin’de yenilgiyi hazmedemedi. Bu rekabet, emin olun Türkiye’ye yarayacak.

MARKA YARATMALIYIZ:

Liman yönetimi çok ciddi bir iş. İyi hizmet için hizmet çeşitliliği ve kalitesini sunmak zorundasınız. Liman markası yaratmamız lazım. Akdeniz gibi liman şehirlerine çok yakın bir coğrafyada, ticaretin çok yoğun olduğu bir bölgede, güçlü olmamız lazım. Ki, sırayla buradalardaki  özelleştirmelere hazırlanabilelim. Bunun için de Türkiye’de bir dev olmalıyız ki, adamlara güven verelim. Ama bizi (liman işletmeye talip olanları) "KOBİ" yaparlarsa güçlü olamayız. KOBİ şu demek: İkiye üçe bölünürsek KOBİ olunuyor. Karşısında güçlü firmalar görmek isteyen firmalar da KOBİ gibi ikiye üçe bölünmüş firma görünce sizi seçmez. Herkes kaçar.

BEŞ DAKİKADA KAPIYA KOYARLAR:

Rekabet, regülasyon meselelerini kafaya fazla takmamak lazım. Çünkü emin olun, Avrupa’da olmayan fiyatları bizim burada uygulamamız zaten mümkün değil. Adamı beş dakikada kapının önüne koyarlar. Çünkü bunlar regüle edilmiş piyasalardır

Alıntı: Haberler.com

Editör: TE Bilişim