Deniz ve futbol tutkunu, fotoğraf, fener ve çay koleksiyoneri, hayırsever, Rize sevdalısı, Bahama Fahri Konsolosu ve AKP Milletvekili...

Meclis'teki renkli denizci...

Geçen dönem denizciliği Meclis'te eski Deniz Ticaret Odası Başkanı Cengiz Kaptanoğlu temsil etti. Bu yıl Türk denizciliğinin merkezi İstanbul'dan Meclis'e armatör Kemal Yardımcı gönderildi. AKP'den İstanbul Milletvekili olarak Meclis'e giden Yardımcı'nın renkli bir portresi var: Armatör, sanayici, fahri konsolos, Rize sevdalısı, futbol âşığı, hayırsever, fotoğraf, deniz feneri ve çay koleksiyoneri...
Kemal Yardımcı, 'denizci' Yardımcılar kuşağından geliyor. 1950 doğumlu ve inşaat mühendisi. Milletvekili olduktan sonra şirketlerindeki işlerini kardeşi Servet Yardımcı'ya devretmiş. Aileye ait Yardımcı ve Türkter adlı iki tersane var. Kemal Yardımcı, gemi bakım onarım yapan Yard-Gem'in de ortağı. Yardımcı'nın çocukları da aile geleneğine uyarak iş yaşamına atılıyor. Büyük oğlu Gökhan şirketin Hamburg ofisinde, küçük oğlu Turhan, Danimarka Clipper firmasında çalışıyor. Kızı Aslı'ysa İngiltere'de eğitimini sürdürüyor.
Başbakan Erdoğan'la İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemde başlayan tanışıklığını dostluğa taşıyan Yardımcı, son beş yıldır çok yakın görüştüklerini belirtiyor. "Artık hedef gemi üretmek değil, fikir üretmek" diyen Yardımcı'ya siyaset yolunu da Başbakan Erdoğan açmış.

'Başbakan'a arzumu ilettim'

Uzun zamandır milletvekili olmak istiyen Yardımcı, bu isteğini Başbakan'a iletmiş. "Yaşım, işim, pozisyonum her şeyiyle milletvekilliğine uygundu. Arzumu Başbakan Erdoğan'a ilettim ve kabul gördü" diyor.
"Başbakan'ın hemşerisisiniz, Rizelisiniz. Neden Rize'den aday olmadınız?" diye soruyoruz. Yanıtı siyasi etik literatürüne geçecek nitelikte:
"Manevi değerler dolayısıyla adaylık için Rize'yi düşünmedim. Rize'de çok sayıda hayır işi yaptım. Mevcut hayırsever imajımı oya dönüştürerek heba etmek bana doğru gelmedi. Gerek ben, gerek aile büyüklerimiz hayırsever bir işadamının oy istemeye gitmesini uygun görmedi. Ben Rize'nin zaten fahri milletvekiliyim."

Fahri konsolos oldu

1996'da Bahama bayraklı dört gemi siparişi alan Yardımcı, Çin seyahati sırasında katıldığı gemi indirme töreninde Bahamalı bir bakanla tanışmış.
Sektörden Eşref Cerrahoğlu da dahil birçok işadamının çeşitli ülkelerin fahri konsolosluklarını üstlendiğini dikkate alarak, kendisinin de Bahama Fahri Konsolosluğu'nu üstlenebileceğini düşünmüş. Bahama hükümeti kabul etmiş.
Kemal Yardımcı, "Bahama seyahatlerim artınca civar ülkelere de ilgim arttı. Birçok ülkeye gittim. Donimik, Küba, Jamaika gibi ülkelerle de ilgilenmeye başladım. Zaten ülkemi tanıtmayı seviyorum, denizin olduğu her yere giderim. Yaptığım bu seyahatler bana atletizm tutkusunu da getirdi" diyor.


Futbol aşkı sandıkta kaldı

Gençlik yıllarında uzun süre futbol oynayan ve daha sonra yaklaşık 10 yıl Rizespor'da genel kaptanlık, başkanlık görevlerini üstlenen Kemal Yardımcı'nın futbol serüveni İstanbul'a da taşınmış ama bu istek sandıkta kalmış. İki yıl önce Ayhan Barmek'le Futbol Federasyonu seçimlerine giren Yardımcı, sandıkta kazanamayınca futbol defterini kapatmış. 'Rizespor' taraftarı olan Yardımcı'nın ikinci takımı Fenerbahçe.



25 yıllık çay koleksiyoneri

Kemal Yardımcı'nın bir başka tutkusu da çay eşyaları. "25 yıldır gittiğim yerlerden çayla ilgili her şeyi topluyorum. Çeşitli fincanlar, süzgeçler, demlikler ve aklınıza çayla ilgili gelebilecek her şey var" diyor.
Çayla ilgili koleksiyonunu Çaykur Müzesi'ne bağışlamış.
"Tüm bu birikimimi geçen hafta Rize'de açılan Çaykur Çay Müzesi'ne bağışladım. Ancak henüz sergilenmiyorlar. Çünkü hepsi birbirinden değerli. Zarara uğramamaları için güvenli ve ihtiyaçları olan uygun yerde sergilenmeleri gerekir" diye konuşuyor.

Ofisinde orijinal Atatürk fotoğrafı

Kemal Yardımcı orijinal fotoğraflara da merkalı. İlgisini çeken orijinal fotoğrafları aldığını anlatıyor. Çalışma masasının arkasındaki duvarda yer alan fotoğraf da orijinal bir Atatürk fotoğrafı. Norveç Heyeti'nin Dolmabahçe Sarayı'nda Atatürk'ü ziyaretine ait. Fotoğrafta Tevfik Rüştü Aras da bulunuyor.

Kemal Yardımcı da birçok denizci gibi gemi eskilerine meraklı. Odasını süsleyen fenerler bunu gösteriyor. Masaların üzeri, sehpalar çeşit çeşit fenerlerle dolu. Her gittiği yerden fener toplamış.
 

Rize Üniversitesi'ne bölüm yaptırıyor

Yardımcı, uzun zamandır İstanbul'da olmasına karşın memleketi Rize'ye ilgisini hiç kesmemiş. Şimdiye kadar birçok okul yaptırmış. "Ocak ayında Rize Üniversite'si morfoloji binasını yaptırmaya başladık. Önümüzdeki eğitim döneminde bu bina hizmete girecek. Daha önce kendi adıma yaptırdığım Başbakan Erdoğan'la temelini beraber atıp, açılışını birlikte yaptığımız deniz meslek lisesi, babamın ve dedemin adlarına yaptırdığım okullar var. Daha önce inşa ettiğimiz hastaneyi başka bir firmaya vakıf olarak kiraya verdik. Oradan sağlanan geliri de yine Rize için kullanıyoruz" diyor.

Şampiyonun hocasını getirdi

Kemal Yardımcı, Bahama ve civar ülkelere seyahatlerinin birinde Karayipler'de üst düzey bir davette dünya yüksek atlama rekorunu üç kez kıran atlet Javier Sotomayor'la tanışmış. Sotomayor'u yetiştiren antrenörün Guillermo de la Torre olduğunu öğrenince, Torre'yi Türkiye'ye getirmeyi düşünmüş. Torre'nin Türkiye macerasını şöyle anlatıyor:

"2005 yılında Torre ile anlaşıp onu getirdim. Şimdi atletlerimizi çalıştırıyor. Atletizm çok meşakkatli bir dal. Ancak kısa süre sonra bizim gençlerimiz de çok önemli başarıların altına imza atacak. Torre'nin eşi ve çocukları da Türkiye'ye yerleşti. Türkiye'yi çok seviyor. Ben bu işin meyvesini yemek istiyorum. O yüzden Torre hedefine varana kadar burada kalabilir. Zaten o, sadece sporcu değil teknik direktör de yetiştiriyor. Bu Türk atletizminin gelişmesi için çok önemli."
İstikbal vaat eden gençleri her zaman desteklediğini anlatan Yardımcı, "İkisi erkek, biri kız, üniversite öğrencisi üç atletimiz var. Onları destekliyorum. Kısa sürede onlardan gelecek madalya haberlerini duyabilirsiniz.
Kimse gelişmelerin farkında değil çünkü ben bu işi sessiz götürdüm. Ancak gelecek başarılarla atletizme gösterilen ilgi katlayarak büyüyecek" diyor.

Denizcilik Bakanlığı olsun, milli gemi yapalım

Kemal yardımcı, Meclis'te Türk denizciliği için neler yapacak? "Önce bir bakanlık" diyor Yardımcı:
"Denizcilik bakanlığı kesinlikle olması gerekir. Klasikleşmiş deyim, ülkemizin 3 tarafı denizlerle çevrili... Artık bu işin önenimi kavrama günü geldi.
Türk denizciliği Japon ve Kore tersaneleriyle, komşumuz Yunanistan'la yarışabilmeli. Gelişme, süreç açılımla olur. Dünya denizlerinde yaptıkça, ürettikçe var olursunuz. Elimizdeki imkanları kullnarak ülkemiz için gerekenleri yapacağım. Yeni kabinede yine Binali Yıldırım'ın olması büyük şans. Bizi bilen bir kişi."
Yardımıcı, sektörle ilgili şu bilgileri veriyor:
"Türk denizciliği yolun başında. Gemi inşaa gelişiyor, herkes patlamadan söz ediyor ama bence bu patlama değil. 10 yıl önce bir yılda toplam yapılan üretimi bugün bir tersane yapıyor ama yine de kapasitemizin üzerine çıkabiliriz.
Basit bir örnekle her gün bir gemi yapmalıyız. Piyasalar bu rüzgarla devam ederse Türk denizciliği hayal edemeyeceğimiz bir yere gelir. Ama bu, bugünkü şartlarla zor çünkü ekipmana bağlıyız. Bunu aşmanın yolu yan sanayiden geçiyor
10 yıl sonra Türk gemi sanayinde gevşeme ya da Uzakdoğu'ya kayma olursa bundan zarar görmemek için yan sanayiyle ayakta kalabiliriz. Güçlü tersane, güçlü yan sanayi ile ayakta kalır. Türkiye'nin mutlaka yüzde 100 Türk gemisi üretmesi gerekir. Sanayimiz geliştikçe milli gemimizi yapabiliriz.
Samsun, Ünye, Trabzon, İzmir, Karadeniz Ereğlisi, Gelibolu alternatif tersane alanları olur. Tuzla'ya alternatif istisas tersaneleri oluşturulmalı.

Beste Önkol/Milliyet

Editör: TE Bilişim