Limanlar AIHM'e gidiyor

Türkiye, 1997 yılından bu yana özelleştirilen 7 limanın işletilmesi hakkında, yargının verdiği iptal kararlarını uygulamadığı gerekçesiyle AİHM önüne çıkacak

ÖMER LEVENTOĞLU ANKARA

Dışkı yedirme, işkence, faili meçhul, düşünce Özgürlüğü üzerine baskı kurma ve benzeri nedenlerle defalarca Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) önüne çıkan ve yüklü miktarlarda tazminat ödemek zorundu kalan Türkiye, özelleştirme uygulamalarındaki hukuksuzluklar nedeniyle de Mahkeme önüne çıkacak.

Bu kez Türkiye'yi AİHM önüne götürecek olan dava oldukça İlginç. Türkiye bu kez de, 1997 yılından bu yana Özelleştirilen liman işletmeleri hakkında yargının verdiği iptal kararlarını uygulamadığı için AİHM önüne çıkacak.

YEDİ LİMAN İÇİN 36 İPTAL KARARI

Edinilen bilgilere göre hükümet karan ile Özelleştirme İdaresi Başkanlığı (ÖİB) tarafından özelleştirilen 7 ayrı liman hakkında yargı, satışın iptali kararı verdi. Hopa, Rize, Ordu, Sinop, Tekirdağ, Giresun, Antalya Limanları'nın özelleştirilmesi için ihaleye çıkma aşamasından sözleşme imzalanması aşamasına kadar tam 36 ayrı dava açıldı. Danıştay aşamalarını da içeren bu davaların tamamında yargı özelleştirme işlemlerini iptal kararı verdi. Ancak bu kararların hiçbirisi ne hükümet ne de uygulayıcı kurul tarafından uygulandı. Bu nedenle yargı kararlarının uygulanmaması yüzünden çaresiz kalan Liman-İş Sendikası, sorunu Avrupa
mahkemelerine taşıma kararı aldı.

Dava kapsamında, Turgay Ciner, Reha Süren, Hayam Garipoğlu gibi Maksibet isimlerin satın aldığı limanlar bulunuyor.

Türkiye Denizcilik İşletmeleri'ne (TDİ) bağlı bu limanların satışı, Anayasa'ya aykırı bulunmuştu. Ancak Anayasa'nın 139'uncu maddesi, "Yürütme erki mahkeme kararlarını uygulamakla yükümlüdür" demesine karşın bu yargı kararları uygulanmadı.

'YARGI HERKESE LAZIM'

Sendika yetkililerine göre yargı hükümlerini uygulamayan kamu görevlileri suç işliyorlar, ancak dokunulmazlık nedeniyle birşey yapılamıyor.

Yargı kararlarının ardından defalarca Başbakanlığa, Özelleştirme Yüksek Kurulu'na, Özelleştirme İdaresi Başkanlığına başvurulmasına karşın somut bir adım atılmadığını belirten Liman İş Sendikası Başkanı Raif Kılıç, "Bizim Türkiye'de başvurmadığımız makam mevki kalmadı. Başbakanlığa müracaat ediyoruz, bize "ÖİB'nin mütalaasını gönderiyor. ÖİB'ye başvuruyoruz, onlar da "ÖYK'nın aldığı kararlan uyguluyoruz" diyorlar. Halbuki yargı hepimize lazım. Devletin mekanizmalarını zayıflatırsak pişman oluruz" dedi.

Yargı kararına rağmen Antalya Limanı'nın halen kırmızı bültenle aranan Hayam Garipoğlu'nun mülkiyetinde olduğunu hatırlatan Kılıç, "Buna nasıl veriliyor? İptal kararı da var ama TMSF onun adına işletiyor, borç ödüyor. Devletin kaynaklarının birilerine peşkeş çekilmesinin önlenmesi lazım" diye yakındı- Kılıç, sözleşmelere aykırı olduğu halde birçok limanda üçüncü şahıslara devirler ve taşeron uygulaması olduğunu da belirtti.

Kılıç'ın verdiği bilgilere göre AİHM'de hem limanların satışlarının iptal edilerek yeniden mülkiyet devri yapılması, hem de işini kaybeden kişiler ile sendikaya aidat kaybı nedeniyle tazminat ödenmesi talep edilecek.

(Birgün Gazetesi)

Editör: TE Bilişim