Koster gücünü kaybedebiliriz

Türk ticaret filosunun mihenk taşları olmasına rağmen bir türlü yenilenemeyen koster tipi gemiler, piyasaların kötü devam etmesi halinde krize yenik düşebilirler.

1980’li yıllarda Akdeniz’i Türk gölü haline getiren ve Cebelitarık’tan Akdeniz’e giren gemi kaptanlarının ‘bahçemize girdik’ tanımı kullanmalarını sağlayan kosterler ve koster sahipleri finansman krizinin ardından zor günler geçiriyor. 

Türk ticaret filosunun adet olarak büyük kısmını oluşturan 1000 - 10.000 dwt arası kuru yük gemileri, denizcilik sektöründe koster olarak adlandırılıyor. Türkiye’nin Akdeniz ve Karadeniz ülkeleriyle yaptığı ihracat – ithalat yüklerin büyük kısmını kosterler taşıyor. 80’li yıllarda devlet desteğiyle inşa edilen yüzlerce koster Karadeniz ve Akdeniz çanağını Türk gölleri haline getirdi. Ancak zaman içinde yenilenememesi nedeniyle yaşlı gemilerden oluşan bir koster filosu meydana geldi. Denizcilik piyasalarının iyi gittiği son beş yılda yenilenmesi gündeme gelse de, armatörlerin büyük gemi ve kimyasal tankere yönelmesi nedeniyle global krize güçsüz yakalandı. Düne kadar filoya yeni gemiler katmayı planlayan koster armatörleri bugünlerde mevcut filoyu korumak için cepten yemeye devam ediyor.

Yeni yatırımlar hayal

Son 10 yıldır gündemde olan ancak bir inch dahi yol alamayan koster filosunun yenilenmesi, krizden sonra sektörün önceliği olarak yine gündeme geldi. Birkaç hafta önce Denizcilik Müsteşarlığı öncülüğünde tersaneler ve bazı koster armatörleri koster filosunun yenilenmesi için bir araya geldi. Mayıs ayı içinde ise daha geniş kapsamlı bir toplantı yapılacak. Koster filosunun yenilenmesi, iş kaybına uğrayan tersanelerin krizden çıkış yolu olarak kabul ediliyor. Ancak mevcut kosterleri işletmekte zorlanan armatörlerin, bankaların kredi musluklarını kestiği bu dönemde yeni gemi yatırımı yapmaları hayal olarak görülüyor.

“Dayanacak gücümüz kalmadı”

Türkiye’nin ithalat ve ihracatındaki azalma nedeniyle Akdeniz ve Karadeniz çanağında çalışan koster tipi gemilerin en çok etkilenen gemi tonajı olduğunu söyleyen Konan Denizcilik ortağı İbrahim Konan, krize yatırımda yakalanan koster sahipleri için sıkıntıların had safhada olduğunu kaydetti.

“Birikimi olamayıp borçlu yakalanan armatörlerin gemilerine yük bulamadıkları için sıkıntı yaşadığı bir gerçektir” diyen Konan, şunları söyledi: “Son çeyrekte bir yükseliş olacağı beklentisi var ancak bugünlerde iyiden ziyade kötüye gidiş var. Petrol fiyatlarında yeniden dalgalanmaların başlaması işletme maliyetlerini artırıyor. Koster sahipleri para kazanmayı geçti, işletme maliyetini kurtarmanın derdindeler. Borçlarını ödeyemeyecek duruma geldiler. Dayanacak gücümüz kalmıyor. Birileri bizim sesimizi duymalı.”

Bakanlık bazında sektöre bazı teşviklerin yapılabileceğini söyleyen Konan, “Türkiye ve komşu ülkelerdeki liman masraflarının, bakanlık kanalıyla bir nebze düşürülmesi sağlanabilir. Kabotaj hattındaki gemilerle ilgili 48 saatlik sürenin uzatılması ve SSK primleri konusunda geçici bir süre kolaylık sağlanabilir” diye konuştu.

100 koster 1 milyar dolar katkı yaptı

Kendileri kurtarabilecek kısa ve orta vadede kredilere ihtiyaç duyduklarını da dile getiren Konan, şöyle devam etti:

“Çok yüksek paralar istemiyoruz. 2009’u kurtarabileceğimiz işletme kredisi talebinde bulunuyoruz. Türk bayraklı gemi başına 500 bin dolar seviyesinde düşük faizli bir destek kredisi istiyoruz. Bu kredileri kamu bankasından 2009 geri ödemesiz, iki yılda geri ödeme şartıyla verebilirler. Bu sektör ayakta kalırsa piyasalar canlandığında Türk ekonomisine yeniden destek sağlayacaklardır. Bu ülkeye ciddi anlamda döviz getiren ve istihdam yaratan bir sektördür.  Kurmuş olduğumuz bir komitenin çalışmasından Koster tipi 110 gemi sahibinin son üç yılda Türkiye’ye getirdiği dövizin 1 milyar dolar olduğunu gördük. Bunu 500 gemi olarak hesapladığınızda koster gemilerin Türkiye’ye 5 milyar doların üstünde döviz getirdiğini söyleyebiliriz.”

Koster tipi gemi sahipleri olarak bir komite oluşturduklarını ve bağlı oldukları Armatörler Birliği, Odalar Birliği ve Deniz Ticaret Odası’na bu sıkıntılarını dile getirdiklerini söyleyen İbrahim Konan, “Ayrıca Ulaştırma Bakanı’na da bu sıkıntılar bir kahvaltıda anlatıldı. Ancak merkezi otoritenin bize bakışında henüz olumlu bir gelişme yok. Çeşitli sektörler için ekonomik paketler açıklanıyor ancak bizim için verilmiş bir destek yok” dedi.

Akdeniz ve Karadeniz’in mihenk taşı olan koster gemilerinin sahipsiz kaldığını dile getiren Konan, “Bir gerçek var ki koster armatörleri kan ağlıyor. Bugüne kadar fedakarlık yaptık ve şirketimizde personel çıkarmadık ama her geçen gün daha da kötüye gittiğimizi görüyorum.  Bizim sektörümüz ölmek üzere onu canlandırmak gerekiyor. Yeni yatırımlardan önce duran pervanelerin dönmesini sağlamak lazım. Mevcut filoyu koruyabilirsek yeni yatırımlar gelecektir zaten” şeklinde konuştu.

“Yenileme projesi artık hayata geçirilmeli”

Yıllardır konuşulan ancak bir adım atılamayan koster filosunun yenilenmesi için geçtiğimiz 10 yıldır koster filosunun yenileme projesinin konuşulduğunu ancak bugüne kadar bir adım atılmadığını hatırlatan İstanbul Denizcilik Araştırma-Geliştirme Yayıncılık ve Danışmanlık Yönetim Kurulu Başkanı Salih Zeki Çakır, Koster filosunun yenilenmesiyle ilgili GİSBİR’de yapılan toplantıda bir sunum yaparak sektörün durumunu ve ülke için önemini rakamsal bilgilerle ilgililere anlattıklarını söyledi.

Bu projenin uzun vadede hayata geçirilebilecek bir proje olduğunu ifade eden Çakır, hem tersaneleri yeniden canlandırmak hem de Türk sahipli koster filosunun Akdeniz ve Karadeniz çanağında zayıflayan gücünü yeniden kazanması için bu projeye bugünden başlamak gerektiğini vurguladı.

Bu projenin en önemli ayağının finansman kısmı olduğunu belirten Çakır, devletin ve ilgili bakanlıkların uzun vadeli finansmanlarla yatırımcıları desteklemesi gerektiğini kaydetti. Koster armatörlerinin bugün çektikleri sıkıntılarla ilgili olarak ise Çakır

“Bu proje ile bugün zor durumda olan koster armatörlerinin beklentilerini karıştırmamak lazım. Birbirinden farklı konular. Tabi ki zor durumda olan armatörlerin finansman açıdan desteklenmesi lazım. Onlar da ilgili kurumlara müracaatlarını yapmışlar. Bizim üzerinde çalıştığımız proje Türk kosterlerinin bölgedeki hakimiyetiyle ilgili ve artık bir adım atmak gerekiyordu. Proje tamamlandığında ve uygun finansman sağlandığında imkanı olan armatörlerin bu yatırımları yapmasıyla sektörü canlandırmak mümkün olacaktır” dedi.  

3.000 dwt’lik gemiler fırsat yaratabilir

ISTFIX’in hazırladığı rapora göre her geçen gün kan kaybetmesine rağmen Türk sahipli koster filosu Karadeniz ve Akdeniz çanağındaki gücünü devam ettiriyor.

Akdeniz ve Karadeniz bölgesinde 1.000-10.000 dwt arası toplam faal tonajın % 20-25’ini Türk sahipli koster gemiler oluşturuyor. Bu bölgede çalışan gemilerin % 45’inin yaş ortalaması 30 yaşın üstünde. 2000 / 4000 dwt tonaj aralığında 25 yaşın üstünde 600’a yakın gemi bulunması, kısa vadede bu tonajda bir boşluk oluşabileceği tahmin ediliyor.

Marka haline gelecek gemi üretilecek

Proje kapsamında aynı standart ve kalitede en uygun dizayn ve model geliştirilecek. İnşa süresince yakıt, enerji ve süratte tasarruf sağlayacak en gelişmiş deniz teknolojilerini kullanmak ve sade, basit inşa maliyetini asgariye indirecek bir gemi tipi ortaya çıkarılması planlanıyor. Gemilerin yapımında ise mümkün olduğu oranda yerli yan sanayii kullanılması ön görülüyor. Seçilen gemi tipini belli bir sınıf adlandırmasıyla bölgede ve dünya denizciliğinde çok iyi bilinen bir marka haline getirme hedefi bulunuyor.

 

Editör: TE Bilişim