Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği (KOSDER) olarak kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO), mevcut yönetimi geçtiğimiz hafta “Türk Koster Filosunun Yenilenmesi” çalışmaları kapsamında yaptığı toplantı ile ilgili bir basın bildirisi yayınladı.

Basın Bildirisi:

"İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO), mevcut yönetimi geçtiğimiz hafta “Türk Koster Filosunun Yenilenmesi” çalışmaları kapsamında bir toplantı yapmıştır. Bahis konusu Türk Koster Filosunun Yenilenmesi Projesi’ne bilfiil ve ciddi manada emek veren paydaşlardan Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği (KOSDER) olarak kamuoyunu her zamanki gibi en doğru biçimde bilgilendirme yükümlülüğümüzü yerine getirmek isteriz.

Öncelikle bu projede pek çok STK’nın ve profesyonelin emeği bulunmaktadır. Bu emekleri sarf edenler hiçbir zaman projenin patentine sahip olma gayesinde olmamış, öne çıkmaya da çalışmamıştır. DTO’nun önerilerini minnetle karşılamaktayız, bu amaç doğrultusunda yapılan her türlü katkı da sektörün faydasınadır. Çünkü projenin nihai gayesi koster filosunun yenilenerek bölgesel ticari güç haline getirilmesi ve bunlar yapılırken de gemi inşa, yan sanayi ve hizmet verenler dahil tüm Türk denizcilik kümesinin azami oranda ve sürdürülebilir şekilde bundan faydalanmasıdır. Kazanan Türk denizcilik sektörü ve ekonomisi olacaktır.

Bu minvalde aşağıdaki açıklamaları yapmak da KOSDER olarak görevimizdir:

  • Türk Koster Filosunun Yenilenmesi Projesi 2000’li yıllarda ciddi olarak ele alınmaya başlanmış bir konudur. “Koster Armatörleri Derneği” adıyla 2000-2013 yılları arasında faaliyette olan bir dernek kurulmuş ve yatırım teşvik belgeleri almayı başarmıştır. Bu belgeler o dönemde kullanılamasa da devlet nezdinde yaşlanan bir koster filomuz olduğunun yüksek seviyede kabul görmüş olması önemli bir başarıdır.
  • Koster filomuzun durumunun daha bilimsel ve verilere dayalı bir biçimde ortaya konmasının gerekliliği anlaşılarak” İstanbul Navlun Endeksi – ISTFIX “2008 yılında Sayın Salih Zeki Çakır önderliğinde kurulmuştur.
  • Her projede olduğu gibi bu projenin de uygulanabilir olması için sağlıklı, güvenilir, güncel ve bilimsel verilerle desteklenmesi gerekmektedir. 2008’den itibaren ISTFIX hayata geçirilerek Karadeniz ve Akdeniz’de kapsamlı ticari ve teknik analizler yapmak suretiyle bugün denizciliğin çok önemli ve tescilli bir markası haline gelmiştir.
  • ISTFIX’in veri analizleri sayesinde bugün koster gerçeği, devletin tüm kademelerinde bilinmekte ve kabul görmektedir. Kamu, bu modelin ortaya çıkarttığı yaşlanma ve hızla hurdaya ayrılarak erime gerçeğine ikna olmuştur. Ayrıca projenin uygulanabilirliği detaylı bir şekilde ispat edilmiştir.

 Örnek Şekil: ilk hissedarlık yapısı alternatifi çalışmaları

 Mayıs 2011 tarihli ilk kapsamlı fizibilite raporu

  • ISTFIX’in de desteğiyle ekonomik altyapısı bilimsel verilere dayandırılan projenin önemli mihenk taşlarından birisi, 2011 yılında Hollanda ile yapılan görüşmelerdir. Bu görüşmelerin konusu Hollanda menşeli ekipmanların finansman olanaklarıyla beraber projede kullanılması ve projenin gerçekleştirilmesidir.

 Lahey, 11 Mart 2011, Gizlilik Anlaşması İmza Töreni

  • Görüşmeler finans üzerinde yoğunlaşırken, 2012 yılı sonunda Halkbank ve Koç-Yapı Kredi Bank ile de görüşülmüş, fakat sonuç alınamamıştır.
  • 2013 yılı, DTO seçimleri gölgesinde geçerken, 2013 sonunda 17-25 Aralık süreci, ülkemizde yapılan birçok yerel, genel seçim, referandum ve akabinde 15 Temmuz ihanetinden sonrasına kadar uzanan süreçte ise başta Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı (UDHB) olmak üzere pek çok bakanlıkla, ajansla ve yabancı kurumla görüşülse de konjonktüre göre öncelikler değiştiğinden, net bir sonuç alınamamıştır.
  • Bu esnada, ülkemizin müstesna tasarımcıları tamamen yerli bir gemi tasarımını olgunluğa eriştirmiştir. Bu projeyi münferit olarak uygulamak isteyen güzide bir kuruluşumuz ilk gemiyi kızağa koymuştur. İsmini de projenin hatırına “Türk Yıldızı 1” olarak belirlemiştir. Bu seri şu anda 4’üncü gemiye ulaşmıştır. Ayrıca bu tasarımdan ve projeden ilham alarak kendi ekonomik tasarımlarını gerçekleştirmekte olan pek çok Türk tasarım firması olduğu bilinmektedir.
  • 2014’ten sonra en önemli gayelerinden birisi Türk Koster Filosunun Yenilenmesi Projesi’nin gerçekleştirilmesi olan KOSDER kurularak faaliyete geçmiştir.
  • Bu dernek projeye inanan ve sektöre hizmet etmeyi kendine amaç edinen armatör, işletmeci ve paydaşları bir araya toplamış ve toplamaya devam etmektedir. KOSDER, pek çok sektör toplantısı, sempozyum, çalıştay vb. düzenleyerek bu konuyu sürekli gündemde tutmuş bugün dahi her fırsatta projeyi en üst düzeyde, çabayla ve usanmadan güncellediği raporlarıyla canlı tutmayı başarmaktadır.
  • Dernek yönetim kurulu üyeleri de bu projeye ciddi bir emek ve mesai harcamış ve harcamaktadırlar. Konuyla ilgili Ankara’ya sayısız ziyaret gerçekleştirilmiştir.
  • Aynı amaçla ”Koster Yatırım A.Ş.” KOSDER tarafından 11.02.2015 tarihinde kurulmuş ve çatı organizasyon olarak proje görüşmelerine de aktif olarak katılmaktadır.
  • Bu kapsamda yapılan çalışmalar KOSDER tarafından kamuoyu ile düzenli olarak paylaşılmaktadır. Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı (UDHB) ile Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’yla (BSTB) yapılan çalışmaların özeti DTO meclis toplantılarında düzenli olarak açıklanmaktadır.
  • KOSDER Yönetim Kurulu Üyeleri UDH Bakanı Sayın Ahmet Arslan’ı ziyaret ederek konunun önemini vurgulamışlar ve bu konuda kendisinden destek talep etmişlerdir. Denizcilik sektörünün paydaşlarının sorunlarına çare olmayı kendine ilke edinen KOSDER, bu konudaki çalışmalarını UDHB Müsteşarı Sayın Suat Hayri Aka’ya, Müsteşar yardımcısı Sayın Ahmet Selçuk Sert’e ve diğer üst düzey yöneticilere iletmiş ve kendilerinden destek istemişlerdir.
  • Halihazırda konuyla ilgili görüşmeler geniş bir heyetin katılımıyla birden çok bakanlık nezdinde yapılmaktadır. Bu süreçte pek çok kişi, kurum ve STK’nın gayretleri ve emekleri vardır.
  • Bu çalışmalar sayesinde Türk Koster Filosunun Yenilenmesi Projesi Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatıyla UDHB tarafından hazırlanan “2017-2021 Stratejik Planı’na“da dahil edilmiştir.
  • Aynı zamanda proje, Sayın Başbakanımızın talimatıyla birden çok bakanlık tarafından da takip edilmektedir.
  • DTO’nun mevcut yönetiminin kasıtlı bir biçimde göz ardı ettiği sadece KOSDER’in ve ISTFIX’in çalışmalarının yanında, GİSBİR tarafından 2015 yılında kurulan komisyonlarda yapılan çalışmalar ve nihai olarak yazılan raporlar ile GİSBİR’in 11. Kalkınma Planı için yaptığı çalışmalar dahilinde de Türk Koster Filosunun Yenilenmesi Projesi’nin de öne çıkartıldığı gerçeğine değinilmemiştir.
  • DTO’nun sunumunda da ciddi eksikler veya kasıtlı ihmaller bulunmaktadır. Yapılan sunumdan sonra Sayın Başkan tarafından net bir biçimde “Tek bir Koster A.Ş.’ye karşıyız, biz bunun çalışacağını düşünmüyoruz, verimli olacağını da düşünmüyoruz” denerek başta ISTFIX ve KOSDER’in başından beri ortaya koyduğu, hatta 2011 yılından beri yabancı finansman kaynaklarıyla da görüşülen model göz ardı edilmektedir.
  • Buna ek olarak Kredi Garanti Fonu (KGF) desteğinden bahsedilmektedir. KGF’nin kefil olacağı şirketlerde aradığı şartları Türk koster firmalarının hangileri sağlamaktadır? KGF’nin bu projede münferit destek sağlamasından ise yeni kurulacak şirketin kefaletini özel şartlarda sağlaması daha kolay olmayacak mıdır?
  • Türk koster armatörlerinin mevcut yapısı göz önüne alındığında, her bir münferit koster armatörlük grubu başına ortalama 1,5 ila 2 gemi düşmektedir. Bu yapıyla ne ölçek ekonomisinden bahsedilebilir ne de bu şirketlerin kredibilitesi doğru olarak ortaya konabilir. Bu sıkıntıların en başından aşılması, ölçek ekonomisinden faydalanılması, devletin vereceği desteğin şeffaf, hakkaniyetli ve usulünce kullanılması için tek ve büyük bir şirket altında bir araya gelinmesi fikri en başından beri kabul edilmiştir.
  • Yapılan sunumda kredi talep edecek şirketlerin yapısı gibi kritik bazı noktalar açık bırakılmıştır. Bu da senelerdir büyük titizlikle ortaya konan çalışmalara zarar verme potansiyeli taşımaktadır. Çünkü kredi kuruluşlarının tamamının ilk sorduğu soru borcu kimin alacağıdır.
  • Ayrıca devletin faiz desteği vermesi ve dizayn desteği verilmesi gibi pek çok husustan bahsedilmiştir. Hurda teşviki, faiz desteği, KGF desteği ve bu tip destekler diğer desteklerin devlet tarafından paket olarak verilmesi ne kadar mümkün olacaktır? Sadece tek bir destek üzerinden gidilmesi daha isabetli olmayacak mıdır?
  • 2011’den beri gerek yerli gerekse yabancı paydaşlar, devletimiz ve fon sağlayıcılar bu model üzerinden giderken, şimdi bireysel bir model öne sürerek finansmanı içinden çıkılmaz bir hale getirmek ” Pişmiş aşa su katmaktan ” başka bir şey değildir. Aksi takdirde piyasada bu kosterler tekrar kendi kendileriyle rekabet edecektir.
  • Diğer önemli bir husus da hurda teşviki konusundadır. Söz konusu modelde 7,144 milyon dolarlık bir gemiye verilmesi istenen hurda teşviki yüzde 15 yani 1 milyon 71 bin dolar civarındadır. Bu da ortalama 1.400 ton hurdaya sahip 2.999 groston ve 5.000 dwt’lik bir geminin 764 dolar/LDT’ye hurdaya çıkması anlamına gelir. Halihazırda Türkiye’deki LDT başına fiyat 290-300 dolar, Pakistan’da yani en yüksek olduğu yerde ise LDT başına 445 dolar civarındadır.
  • Bu durum gemilerin Hindistan veya Pakistan’da hurdaya çıkmasını ve bu rakam üzerinden teşvik verilmesini ya da 15 Nisan 2015 tarihli 6639 sayılı kanunun ilgili maddesinin değişmesi gerektiğine delalet etmektedir. Çünkü kanunda, “hurda bedelini aşmamak üzere nakdi” destekten bahsedilmektedir.
  • Önemli bir husus da groston üzerinden teşvik sağlanmasıdır. Biz de bunu desteklemekteyiz fakat DTO’nun önerdiği model net değildir ve kanundaki maddeyle sınırlanmaktadır.
  • Eğer üstü kapalı biçimde gemilerin Hindistan veya Pakistan’da hurdaya çıkması isteniyorsa öncelikle Gemi Geri Dönüşüm sektörümüz buna ne diyecektir? İkinci olarak da bu nasıl denetlenecektir? Projenin amacı azami ölçüde tüm paydaşları yararlandırmak iken Aliağa bölgesi neden dışlanmaktadır?
  • Burada ortaya çıkan bir diğer konu da öncelikli olarak hurdaya çıkacak 30 yaş üstü düşük tonajlı kosterlerin Hindistan’a veya Pakistan’a nasıl götürüleceğidir. Bu gemilerin çoğu bu seferi büyük risk altında tamamlayabilir ve ancak yük bulabilirlerse hurda fiyatından tam anlamıyla faydalanabilir. Yük bulunamazsa hurda geliri ciddi biçimde düşecektir çünkü gemiler günlük işletme bedeli ve günlük yakıt masrafları ve Süveyş geçişi masraflarını kendi cebinden karşılamış olacaktır.
  • Sunumda Eurofer çelik fiyatlarından bahsedilmiştir. Eurofer, 2 Mart 2016’dan itibaren hurda fiyat endeksi yayınlamamaktadır. Onun yerine endüstride Platts Hms 1/2 75:25 fob Rotterdam hurda fiyatları takip edilmektedir. Şu anki seviyesi 316 dolar/ton civarındadır. Fakat bu, gemi hurdası değil işlenmiş çelik hurdasıdır.  Buradaki bilgi de bu sebeple yanlıştır. Bu konuyla ilgili net açıklamaya da Eurofer’in web sitesinden ulaşmak mümkündür.

Sektörümüz için hayati önem taşıyan, böyle bir milli konunun özellikle seçim arifesinde DTO yönetimi tarafından alelacele ve tam olarak temellendirilmeden sektöre sunulması kaygı verici olmakla beraber akıllarda da soru işaretleri bırakmaktadır. Halihazırda bilimsel verilerle kamu-özel ortaklığıyla KOSDER’İN önderliğinde yürütülen ve önemli bir aşama kat edilen Türk Koster Filosunun Yenilenmesi Projesi’nin önünü kesmeye yönelik yapılan bu sunumu şaşkınlıkla karşılamaktayız. Bu amaçla kavram kargaşası oluşturularak emeği geçenlerin çalışmalarını arka plana atma ve yok sayma çabaları beyhudedir. Kamuoyu her şeyi takip etmektedir ve bugüne kadar şeffaf biçimde bilgilendirilmiştir. Türk koster armatör ve gemi işletmecilerinin sosyal ve iktisadi alanda dayanışmasını, güçlenmesini ve gelişmesini sağlamayı kendine ilke edinen KOSDER’in, sektörümüz için hassas ve bir o kadar önemlilik arz eden bu konuda da çalışmalarına hız kesmeden devam edeceğinin bilinmesini isteriz.

Saygılarımızla

Koster Armatörleri ve İşletmecileri Derneği (KOSDER)

Editör: TE Bilişim