Kim bu korsanlar  ? 
 
83 gemi kaçırdılar... Fidye istediler, bölgeden geçen gemilerin kabusu oldular... Oysa Somali korsanlarının faalliyet gösterdikleri bölge, uluslararası kontrol altında. Gemiler uydudan takip edilebiliyor, ne taşıdıkları bile öğrenilebiliyor. Üstelik NATO gemileri peşlerinde. Ama Somalili korsanları kimse durdurmıyor. Yoksa onlar bildiğimiz korsanlardan değil mi? İşte bu noktada Felluce katliamına imza atan meşhur Amerikan güvenlik şirketi Backwater'ın adı geçmeye başladı.

İşte cevabı zor bir soru.

Kim bu korsanlar?

Sadece Somalili bir grup "yaman adam mı?"...

İşte bu noktada Felluce katliamına imza atan meşhur Amerikan güvenlik şirketi Backwater'ın adı geçmeye başladı.  Dünyanın en güçlü paralı ordusu Blackwater'ı anlatan sayısız kitap yazıldı.
 
Bunu anlamak kolay değil ama bilgi çağında, tüm hava, kara ve deniz yollarının sıkı kontrol altında bulunduğu, uydularla takip edilebildiği, askeri denetimden muaf hiçbir bölgenin kalmadığı bu dünyada, küresel ticaretin en önemli koridorlarından biri olan Somali açıklarında, bir grup Somalili korsanın, tam 83 gemiyi kaçırmaları akılları karıştırıyor.

Çarşamba günü, Yemen açıklarında Somalili korsanlar bir Türk gemisi daha kaçırdı. 4.500 ton kimyasal ve 14 mürttebat taşıyan gemi Hindistan'a gidiyordu.

Üstelik bölgede, 30'dan fazla tank ve mühimat taşıyan Ukrayna gemisinin kaçırılmasından sonra,  geçen Eylül ayndan bu yana 7 NATO gemisi ve Amerika'nın 5. filosu sırf bu korsanlık olaylarını önlemek, ticari gemilere güvenli bir koridor açmak için görev yaparken...

Aden Körfezi'nin önemi

Ortadoğu'nun enerji koridorlarının önemli geçiş noktası olan Somali açıkları, yani Aden Körfezi'nden yılda ortalama olarak 20 bin gemi geçiyor. Bu da, Aden Körfezi'ni, 13 bin geminin geçiş yaptığı meşhur Panama Kanalı'ndan daha önemli kılıyor.

Zaten bu nedenle AB, Aralık ayında, NATO gemilerinin yerini alacak 6 gemi ve hava desteği göndermeyi kabul etti.

Yükselen devlerden Hindistan ise, Somali korsanlarından fena halde rahatsız. Çünkü ekonomisi, Aden Körfezi'ndeki rahat deniz trafiğine önemli ölçüde bağlı.

BM Güvenlik Konseyi ise önümüzdeki haftadan itibaren Somali'ye yaptırım uygulamaya hazırlanıyor.

Kısacası, bütün dünya, süper askeri güçler, müthiş donanım, uydular; botlar ve hatta balıkçı tekneleriyle faaliyet gösterdikleri söylenen bu Somalili korsanları durduramıyor...

Ne var ki Somalili korsanların yöntemleri, bazı çevrelere Irak'ta yapmadığını bırakmayan meşhur, özel güvenlik şirketi Blackwater'ı çağrıştırmaya başladı.

Cibuti'deki Amerikan üssü 

 Kızıldeniz, Yemen ve Somali'nin kontrolündeki bu bölge, dünyanın en önemli ticaret ve enerji boğazlarından. Bu nedenle ABD, 11 Eylül'den sonra bölgede bir donanma gücü bulunduruyor. Dahası, Somali'nin kuzeyinde, Kızıldeniz ve Eritre arasında sadece 500 km. karelik bir yüzölçümüne sahip, küçüçük bir ülke olan Cibuti'nin tamamı bir Amerikan askeri üssü.

Amerika'nın eli daha önce de Somali'ye ulaşmıştı. Somalili İslamcıların başkenti ele geçirmelerinin ardından başlayan Amerikan operasyonunu hatırlamak zor olabilir ama "Black Hawk Down" filmini hatırlayan çok.

Felluce'de katliam yapan BLACKWATER bölgede

İşte şimdi ABD yine bölgede. Ortadoğu ve Avrasya petrolü için savaşlar yapan Amerika, bu kez Afrika petrolü peşinde. Amoco, Conoco, Chevron gibi devlerin, ülkenin kontrol altına alınmasını ve sondajların başlamasını istedikleri bir sır değil.

Böyle bir konjonkürde, Somalili korsanların, NATO gemilerini bile atlatıp güpegündüz gemileri kaçırmaları kolay kolay açıklanacak gibi değil...

Irak'taki ABD'li paralı askerlerin yaptıklarını da bilince, kuşkucu olmamak elde değil. Üstelik, Irak'ta ve özellikle Felluce'de kokunç bir katliama imza atan, Irak'ta binlerce silahın kaybolmasında ve bu silahlardan bir kısmının PKK'nın eline geçmesinde de rol alan Blackwater özel güvenlik şirketinin elemanları, şimdi Somali açıklarında, "korsanlarla mücadele" için görevlendirildi. Yani bölgede bulunmaları yasal hale geldi.

Afrika'nın petrol rezervleri

Somali, pertolden çok büyük paralar kazanan bir ülke değil. Ama petrol rezervleri açısından zengin. Nijerya gibi daha pek çok Afrika ülkesi de petrol rezervleri açısından zengin.

Petrol zengini bir bölgede daha Blackwater ortaya çıktıysa, yeni kuşkular da ortaya çıkacak.

Dahası, petrol ve enerji için Ortadoğu ve Avrasya'da (Afganistan operasyonu ve Gürcistan olayları) bunca savaştan sonra Amerika, Afrika'ya da göz diktiyse hiç de şaşırmamak lazım. Ancak bu kez yöntemler farklı olacağa benziyor.

Afrika kökenli Amerikalı başkan

Obama'nın başkan seçilmesi ve bu yönden hayırlı...

Afrikalı bir Amerikalı başkan, Afrika'ya topla tüfekle girmek zorunda kalmayacak...
 

Editör: TE Bilişim