KIYILARIMIZDA TSUNAMİ TEHLİKESİ VAR
Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ) Doğa Bilimleri Araştırma Merkezi öğretim üyesi Prof. Dr. Şükrü Ersoy, Türkiye'de özellikle Akdeniz kıyılarında ciddi bir tsunami gerçeğinin olduğunu, bunun tartışılmaması gerektiğini savunarak, ''Akdeniz'deki ülkelerin birlikte çalışıp erken uyarı sistemini geliştirmesi gerekir'' dedi.
UNESCO Uluslararası Okyanus Komisyonu'nun (IOC) oluşturduğu ''Uluslararası Tsunami Araştırma Grubu''nda yer alan YTÜ öğretim üyeleri Prof. Dr. Şükrü Ersoy ve Prof. Dr. Doğan Perinçek ile ODTÜ öğretim üyesi Doç. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner, Endonezya'daki çalışmalarının ardından Türkiye'ye döndü.
İncelemeleri hakkında YTÜ Oditoryumu'nda basın toplantısı düzenleyen Prof. Dr. Ersoy, bölgede yaşananların gerek can kaybı, gerekse yıkım açısından tsunami tarihinin en büyük olayı olduğunu kaydetti. Prof. Dr. Ersoy, Endonezya'daki incelemelere kendileriyle birlikte 5 Rus, 2 Endonezyalı, 1 de ABD'li uzmanın katıldığını dile getirerek, depremin merkezine en yakın bölgede bulunan Simeulue Adası'ndaki yaşananların kendilerini çok etkilediğini söyledi.
Yaklaşık 80 bin kişinin yaşadığı bu adadaki ölü sayısının 8 olduğuna dikkati çeken Prof. Dr. Ersoy, ''Bunun nedeni bölge halkının 1907 tarihinde bu büyüklükte bir tsunami yaşamasından. O tarihteki tsunami nesilden nesile aktarılmış. Şimdi ise halk deprem olduğunda dağlara kaçmıştır. Diğer bölgelerdeki ölü sayısının fazla olması tamamen meraktan'' diye konuştu.
TÜRKİYE KIYILARINDAKİ TSUNAMİ RİSKİ
Prof. Dr. Perinçek ve Doç. Dr. Yalçıner de, tsunami sonrası Endonezya'da yaşananları çektikleri fotoğraf kareleri eşliğinde anlattı.
Daha sonra gazetecilerin sorularını yanıtlayan Prof. Dr. Ersoy, Marmara'da olası bir depremde tsunami gerçeğinin bulunduğunu söyledi.
Kuzey Ege'nin Pasifik'teki bölgeye Celtabet benzer özellikler taşıdığını dile getiren Prof. Dr. Ersoy, Rodos Adası'nın Fethiye ve Girit Adası'na uzanan yerinde 400 metrelik bir çukurun bulunduğuna dikkati çekti.
Prof. Dr. Ersoy, bu çukurda Afrika plakasının Anadolu plakasının altına doğru uzandığını ifade ederek, geçmişte Türkiye'nin en büyük tsunamilerinin bu bölgede oluştuğunu söyledi.
Rodos açıklarında 1609 yılında meydana gelen deprem sonucu tsunami oluştuğunu, Akdeniz'deki kıyılarda 10 bine yakın insanın öldüğünü anlatan Prof. Dr. Ersoy, ''Bizim kıyılarımızda özellikle Akdeniz'de ciddi bir tsunami gerçeği var. Bunu tartışmayalım, kabul edelim. Eğitim, teknoloji ve erken uyarı olarak bunun üzerine ne koyabiliriz? Onu tartışalım. Akdeniz ülkelerinin birlikte çalışıp erken uyarı sistemini geliştirmesi gerekir'' dedi.
MARMARA'DAKİ RİSK
Doç. Dr. Ahmet Cevdet Yalçıner de, Türkiye'de tsunami olup olmayacağına ilişkin bir soru üzerine, bu konuda farklı tartışmalar olduğuna dikkati çekti.
Marmara Bölgesi'nde 1999 yılında meydana gelen depremde İznik Körfezi'nde boyu 2.6 metreyi bulan tsunaminin oluştuğunu belirten Doç. Dr. Yalçıner, ancak Güney Asya'daki gibi bir büyüklükte Türkiye'de tsunaminin olmayacağını ifade etti.
Doç. Dr. Yalçıner, daha önce Dalaman'da yaptıkları bir araştırmada, kıyıdan 220 metre içeride tsunami kalıntılarına ulaştıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:
''Doğu Akdeniz'de bu nesil veya bundan sonraki nesilin, bir tsunami olayı yaşayacağını, umarım afeti değil, düşünüyorum. Akdeniz'in en derin yeri Dalaman, Rodos ve Fethiye arasında 4 bin 300 metre derinlikte. Bu bölgede tsunami olabilir. Marmara Denizi'nde ise su derinliği en fazla 1200 metre. O nedenle tsunami küçük olur. Marmara'da tsunami olursa küçük ölçekli olacaktır. Bizim model çalışmalarımız gösterdi ki, tsunami ortalama 3 metre tırmanma yaratabilir. Bazı yerlerde enerji odaklanmasıyla 6 metreye çıkabilir.
Bu arada her deprem tsunami yaratmaz. Güney Asya'daki deprem dalma-batma olduğu için tsunami yarattı. Buna benzer bir zon Girit'in güneyinde var. Oraya daha çok dikkat çekeriz. Marmara'daki faylar doğrultu atımlı olduğundan tsunami yaratma olasılığı azdır. Eğer depremin büyüklüğü 7'nin üzerinde olursa, tsunami oluşma olasılığı da yüzde 10 olur.''

Kaynak: www.haberx.com

Denizhaber.com


Editör: TE Bilişim