Muğla Üniversitesi'nde TÜBİTAK ve Akyaka Belediyesi'nin desteğiyle gerçekleştirilen "Türkiye'nin Kıyı ve Deniz Alanları Ulusal Konferansı"nda yayınlanan sonuç bildirgesinde, "Kıyı alanlarının bütünleşik yönetimini öngören Avrupa Topluluğu'nun 1999 yılında yayımlanan Avrupa Bütünleşik Kıyı Yönetimi Stratejisi ve Avrupa Konseyi'nin 2002 yılında kabul ettiği önerileri doğrultusunda, Avrupa Topluluğu ile uyum görüşmelerini sürdürmekte olan ülkemizde, bütünleşik kıyı yönetiminin kurulmasıyla ilgili çalışmalar, ilgili kamu kuruluşları düzeyinde ivedilikle başlatılmalıdır" denildi.

Sonuç bildirgesinde, 1990'lı yıllardan başlayarak, Kıyı Alanları Yönetimi Türkiye Milli Komitesi'nin, bazı akademik kurumların ve sivil toplum örgütlerinin çabalarına karşın, ülkede bütünleşik kıyı yönetiminin hala gerçekleştirilemediğini görerek başlatılan Türkiye Kıyıları Ulusal Konferansları'na, kamu kuruluşları başta olmak üzere katılımın, olması gerekenin çok altında gerçekleşmesinin üzüntü verici olduğu belirtildi.

Son yıllarda Kıyı Kanunu'nda yapılan ya da yapılmak istenilen değişikliklerin, kıyı ve deniz alanlarının korunması, kıyıların ve sahil şeritlerinin Anayasa gereği olarak kamu yararına kullanılması açılarından çok önemli sorunlar açacağına, yapılan değişikliklerin kıyıların, sahil şeritlerinin ve hatta su alanlarının kamu yararı dışında yapılaştırılmasını amaçladığını saptayarak, kıyı yönetimini yakından ilgilendiren yasaların TBMM'ndeki incelemeler ve görüşmeler sırasında yapılan eklemelerle bütünlüklerinin bozulduğuna ve koruma yeteneklerinin azaldığına dikkat çekildi.

Muğla Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dekanı ve Kıyı Alanları Yönetimi Türkiye Milli Komitesi Başkanı Prof. Dr. Erdah Özhan başkanlığında bu yıl 6.'sı düzenlenen konferansın 9 ana başlıkta toplanan sonuç bildirgesinde, "Türkiye'nin kıyı alanlarının yönetimiyle ilgili olarak son aylarda olumlu ve olumsuz gelişmeler yaşanmıştır. 1990 yılında kabul edilen, 1992 yılında kanunun daha korumacı olması yolunda değişiklik yapılan Kıyı Kanunu'nda 2006 yılında önemli olumsuz değişiklikler yapılmak istenilmiştir.

Kıyı yönetimi açısından ülkemizin en önemli kuruluşlarından olan Kıyı Alanları Yönetimi Türkiye Milli Komitesi, Kıyı Kanunu'nu değiştirme çalışmalarıyla ilgili bilgilendirilmemiş ve katkı yapmaya davet edilmemiştir. Başbakanlığa sunulan kanun değişikliği tasarısı yanlış tanımlamalar içermekte ve kıyı alanlarının korunmasını ve kamu yararına kullanılmasını, mevcut kanuna göre daha geriye götürmektedir. Yeni bir Kıyı Kanunu değişiklik tasarısı hazırlanmalı ve daha geniş katkı için bu yeni tasarı herkesin bilgisine sunulmalıdır.

Türkiye'de kıyı alanlarının yönetimiyle ilgili son aylarda ortaya çıkan önemli sorunlarla ilgilenmek üzere, çözüm yollarının ortakça aranması ve güç birliği oluşturulması amaçlarıyla, ulusal düzeyde etkinlik gösteren ilgili meslek kuruluşlarını ve sivil toplum örgütlerini Türkiye Kıyı Platformu adıyla biraraya getirmek için Kıyı Alanları Yönetimi Türkiye Milli Komitesi gerekli girişimleri ivedilikle başlatmalıdır. Ülkemizin en önemli doğal varlıklarından olan tarım alanlarımızın mutlak korunması için gerekli yasal ve yönetsel düzenlemeler zaman geçirilmeden yapılmalıdır. Türkiye'de kıyı yönetimi sorunlarının tartışıldığı ulusal platform durumuna gelmiş olan Türkiye Kıyıları Ulusal Konferansları'na kamu kuruluşlarından olan katılımın ve katkının artması, ülkemiz kıyı alanlarının akılcı kullanılması ve korunması için gerekli olan bütünleşik kıyı yönetiminin bir an önce kurulabilmesine önemli katkılar sağlayacaktır" denildi.

DenizHaber.Com

Editör: TE Bilişim