“Kılavuz Kaptanlar Haftası “ kapsamına bir araya gelen kaptanlar soruyor: İstanbul Boğazı’nda kaza riskini artıran konvoy sistemi neden hala kaldırılmıyor?

“Marmaray Projesi” nedeniyle İstanbul Boğazı’nda devreye sokulan ve büyük sıkıntılara sebebiyet veren tek yön konvoy uygulaması,  projenin bitmesine rağmen bir türlü kaldırılmıyor.

Hamurabi kanunlarına kadar dayanan ve dünyanın en eski mesleklerinden biri olan Kılavuz Kaptanlığın hayati önemini vurgulamak isteyen, Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği temsilcileri, 14-18 Aralık tarihlerini içine alan haftayı, “Kılavuz Kaptanlar Haftası” ilan ederek dünyada bir ilke imza attı.  Hafta boyunca çeşitli etkinliklerle bir araya gelen kaptanlar, Kılavuz kaptanlığın tanımından, Türk denizlerinde yaşadıkları sıkıntılara kadar birçok konuyu kapsayan paneller düzenleyerek, seslerini duyurmaya çalıştı.

Geleneksel 3. Kılavuzluk Paneli’ne de hafta içinde yer veren mesleğin önemli temsilcileri, 18 Aralık Cuma günü İstanbul Taksim Square Otel’de bir araya gelerek, “ İstanbul ve Kılavuz Kaptanlar” başlıklı bir panel düzenledi.  Denizcilik Müsteşarlığı Deniz Ulaştırması Genel Müdürü Dr. Kaptan Özkan Poyraz, Denizcilik Müsteşarlığı İstanbul Bölge Müdürü Cemalettin Şevli, IMPA Başkan Yardımcısı Kapt. Cahit İstikbal, Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği Başkanı Şükrü Arık, Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği Genel Sekreteri Dr. Ali Cömert, TDİ A.Ş Başkanlığı temsilcilerinden Melih H. Yılmaz’ın yanı sıra çok sayıda katılımcı da törende hazır bulundu.

“ Tek yön uygulaması kaptanları zorluyor”

Törende  “İstanbul Boğazı ve Kılavuz Kaptanlar” başlıklı bir sunuma yer veren Kapt. Cahit İstikbal, İstanbul Boğazı’ndaki tek yön konvoy uygulamasının, gemilerin zincirleme kaza yapma riskini arttırması ve  kılavuz kaptanların gemiye ulaşmasını zorlaştırmasının yanı sıra bir çok sıkıntıya sebep olduğunu  ve bu uygulamanın  kaldırılması gerektiğini savundu. İstikbal,  konuyla ilgili şunları söyledi: “İstanbul Boğazı’nda yaşanan en önemli sorunlardan biri, Marmaray projesi nedeniyle uygulamaya sokulan konvoy sistemi uygulamasıdır. 1982 yılına kadar uygulanan tek yön uygulaması “Independent” kazasının ardından kaldırılarak, çift yön uygulaması devreye sokuldu. Ancak daha sonra Türkiye’nin elinden bu hakkı almak isteyen Türkiye’ye karşı ülkeler, boğazın çok dar olduğunu söyleyerek, çift yön uygulamasının mümkün olmayacağını savundu. Biz o zaman IMO’da çift yön uygulamasını boğazda uygulayabileceğimizi ve istisnai durumlarda da tek yönü kapatabileceğimizi ifade ederek, bunun uygulanabilirliğini teknik olarak açıkladık. Bunu da onlara kabul ettirdik.  Ancak bugün 2004 yılında başlayan Marmaray çalışmalarından dolayı İstanbul Boğazı’nda sürekli tek yön konvoy sistemi uygulamasına geçildi. Fakat birçok risk taşıyan bu sistem projenin bitmesine rağmen neden kaldırılamıyor? Bunu anlayamıyoruz. Tabii ki Konvoy sisteminin kendine özgü bazı avantajları var . Ancak dezavantajları da çok fazla. Mesela aynı sayıda gemiyi boğazlardan geçirmek için gemilerin birbirine çok daha yakın almak zorundasınız. Bu yakın almanın sonucunda kaza veya arıza meydana geldiği takdirde, zincirleme kaza olması olasılığı fazladır. Bir ikinci dezavantajı ise İstanbul Boğazı’nda kılavuzluk yapan kaptanlar gemiden ayrıldıktan sonra öbür istasyona çıkıyorlar. Ancak trafik tek yönde olduğu için çıktıkları istasyona karadan gelme zorunlulukları doğuyor. Oysaki çift yönlü bir trafik olsa bu yolu deniz yoluyla aşacaklar. Karada minibüsle gelmek durumunda kalıyorlar. Baktığımız zaman denizden 33 km. olan yol karadan 40 kilometre, ama bu 40 km’lik yol aslında zaman zaman trafikten dolayı 3-4 saate çıkabiliyor. Ve iki günlük bir vardiya döneminde bir kılavuz kaptanın 24 saati sadece takviyede geçebiliyor.”

“Kılavuz kaptanlığın önemi kavranamıyor”

Kılavuz Kaptanlığın gemi kazalarının engellenmesi yönünde hayati bir önem taşıdığını ifade eden İstikbal, İstanbul’da gerçekleştirilen IMPA toplantısında, IMO sekreterinin Türk boğazlarının kılavuzluğun ruhani lideri olduğunu ve tarihteki ilk kılavuzluğun İstanbul Boğazı’nda yapıldığını vurgulandığını söyledi. Özellikle İstanbul Boğazı’nda Kılavuz kaptanlara ihtiyaç duyulduğunun ifade eden İstikbal, Türkiye’de henüz bu mesleğin öneminin kavranamadığını belirterek,  konuyla ilgili şunları kaydetti:  “İstanbul Boğazı’nda kazaların yüzde 92.8’inin özellikle kılavuz kaptan almayan gemiler tarafından yapıldığını görüyoruz.   Kılavuz kaptan aldıkları halde meydana gelen kazalarda da, kılavuz kaptanlar sayesinde kazaların ucuz atlatıldığını görüyoruz. Maalesef derneğimizin, IMPA ve EMPA’nın tüm uyarılarına rağmen, 2003 yılından bu yana kılavuz kaptan alma oranının hiç değişmediğini görüyoruz.  Bu da bize bu mesleğin önemini henüz kavrayamadığımızı gösteriyor. Unutulmaması gereken bir nokta var. Her ne kadar günümüzde elektronik seyir ve karadan gemiyi izleme imkânları çok gelişmiş olsa da, gemiler hala gemlerin kaptan köşkünden idare edilmek zorunda.”

“Kılavuz kaptanlar AB’ye önce girdi”

800 üyesi bulunan Türk Uzakyol Gemi Kaptanları Derneği’ni temsilen panele katıldığını belirten derneğin Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Karabüber, toplantıda bir konuşma yaparak şunları söyledi: “2002 yılında Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği olarak EMPA’ya üye olmak için başvuruda bulunduk. Ve üyeliğe kabul edildik. Kılavuz kaptanlar olarak biz AB’ye Türkiye’den önce girdik. Yedi yıl sonra da İsmail Akpınar, EMPA’da başkan yardımcılığına seçildi. Şili’de yapılan IALA Konsey Toplantısı’nda Tuncay Çehreli IALAVTS komitesi başkanlığına seçildi. Bunlar ülkemiz için oldukça önemli bir başarıdır.”

“Bir de geride Mehmet var “

Panelde “Kılavuzluğa Endüstriyel Açıdan Bakış” konulu sunumuyla katılan, TDİ A.Ş Limanlar Daire Başkanlığı temsilcilerinden Melih H. Yılmaz, kaza sonrası iş kanununun önemine değinerek şunları söyledi: TCDD ve TDİ’de toplu iş sözleşmelerinde bulunan sigorta maddeleri, tüm çalışanlara yapılan bir iyiliktir. Ancak bu sözleşmenin kılavuz kaptanlarla ilgili kısmında uygulamalarda bir takım eksikliler var. Bir hizmet üretimi sırasında iş kazasına uğrayan bir kılavuz kaptanımızın bir yıllık günlük kazancının toplamının net olarak varislerine ödenmesi söz konusudur.  Bu rakam sabit ve değişmezdir.  Ayrıca yaptırılacak olan aktüer hesap bunun altında kalsa da bu para ödenecektir. Üstü ailenin saklı hakkıdır. İşverenin varislere bu hakkını vermesi gerekiyor. Fakat 2006 yılında kaybettiğimiz Lütfü Berk olayında bu işlemler eksik olarak yapıldı. TDİ’nin bu miktarı ödemeyip de kar yapmak düşüncesinde olması mümkün değil.  Burada bir hata, bir eksiklik var.  Bu konuda ailelerin doğru yönlendirilmesi gerekiyor. Ben konuyla ilgili olarak TDİ’nin, denizciler sendikamızın ve derneğimizin konuyu kapsamlı bir şekilde tekrar ele almasından yanayım. Bu sistemin niçin çalışmadığı konusunun irdelenmesi gerekiyor. Oysaki manevi borç sürekliliği yerine getiriliyor. Ama işte bir de Mehmet var geride.  Ben olaya bu şekilde bakıyorum.” 

Kaptanlara mühendislik unvanı müjdesi

deniz-odul.20091224214950..gif

TDİ Genel Müdür Yardımcısı Tevfik Küçük'e; Genel Müdür Burhan Külünk'ün meslek şehidi Lütfü Berk'in oğlu Mehmet Berk ile birlikte Lütfü Berk Kılavuzluk İstasyonu açılığında çektirdikleri fotoğrafı içeren bir tablo hediye edildi. KaptanHaber.com adına fotoğrafı çeken Nermin Ocaklı'nın takdim ettiği tabloyu Genel Müdür Yardımcısı Tevfik Küçük, Genel Müdür Burhan Külünk adına aldı.

“Kılavuz Kaptanlar Haftası” kapsamında 15 Aralık Salı günü Tuzla’daki İTÜ Denizcilik Fakültesi’nde gerçekleştirilen Kılavuz Kaptanlık Mesleği Tanıtım Toplantısı’nda, oturumun başkanlığını yürüten Prof. Dr. Nil Güler, güverte mezunlarının artık mühendislik unvanı alabileceği müjdesini verdi. Güler, konuyla ilgili şunları söyledi: “ Güverte mezunlarının uzun süredir mühendislik unvanı almak yönünde bir talepleri vardı. Biz de bu isteği senotya gönderdik ve onlarda bunu YÖK’e iletti. Geçtiğimiz hafta YÖK tarafından aldığımız bir yazıda,  güverte mezunlarının da mühendislik unvanı alabileceği bildirildi.”

Bu müjdeli haberin ardından dört ayrı sunumun yapıldığı toplantıda, “Kılavuz Kaptan Kimdir?” (Türk Klavuz Kaptanlar Derneği Genel Sekreteri Dr. Ali Cömert), “Kılavuz Kaptanlığın Tarihi” (Marmara Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü Yard. Doç. Dr Murat Koraltürk), “Kılavuz Kaptanlığa Genel Bakış” (Kapt. Aykut Erol) ve “Dünyada Kılavuz Kaptanlığa Genel Bakış” (Kapt. İsmail Akpınar) konulu sunumlara yer verildi.

Kılavuz kaptanlar İDO iskelesinde buluştu

Kılavuz Kaptanlar Haftası"  bünyesinde İDO Vapur İskelesi’nde bulunan Kadıköy Şirket-i Hayriye Sanat Galerisi’nin ev sahipliği yaptığı  "İstanbul ve Kılavuz Kaptanlar" konulu sergi, hafta boyunca sanatseverlerin beğenisine sunuldu.

Bir belgesel niteliği taşıyan sergide, Türkiye’de kılavuzluk teşkilatları ve kılavuz kaptanlar, kılavuzluk nedir? kılavuz kaptan kimdir?, nasıl çalışır?, kılavuz kaptanlığın tarihi,  gemi kazaları ve şehit kılavuz kaptanlar gibi konuları içeren resimlere  yer verildi.

Editör: TE Bilişim