Fırtına, sis, kar gibi zorlu hava koşullarına rağmen İstanbul Boğazı'ndan her gün yüzlerce tanker ve yük gemisi geçiyor. Son zamanlarda denizde yaşanan kazaların nedenlerini ve olası tehlikeleri uzun yıllar kılavuz kaptanlık, şimdi de liman pilotluğu yapan Nurkan Akmil'le konuştuk.

İstanbul'un iki yakası arasında deniz ulaşımını tercih edenler bilir; bindikleri vapur ya da motor, denizin tam ortasında yavaşlarsa, yanlarından mutlaka bir petrol tankeri ya da kuru yük gemisi geçiyordur. Yüzlerce kişiyi taşıyan bu ticari araçlar, o devasa tankerlerin yanında nokta gibi kalır. Kaptanlar, ne kadar usta olsalar bile, Boğaz'dan geçiş çok zordur. Hava birden değişip ortalığı sis kaplayabilir, Üsküdar'da geminin önüne aniden bir balıkçı kayığı çıkabilir, Kandilli'de daralan geçişte gemi karaya bile çıkabilir. Geçtiğimiz ay İstanbul Boğazı'nda yaşanan iki deniz kazası, hepimizi korkuttu. Boğaz'da her gün bir deniz faciası yaşanmıyorsa, aslında bunu Türk kılavuz kaptanlarına borçluyuz. Ama acaba bir anlık dikkatsizliğin sonuçları, bize nelere mal olabilir? Kılavuz kaptan almayan tankerleri kim kontrol edebilir? 30 yıldır okyanuslarda uzak yol kaptanlığı, denizcilik şirketlerinde yöneticilik, Çanakkale ve İstanbul Boğazı'nda kılavuz kaptanlık, dört yıldır da liman pilotluğu yapan Nurkan Akmil'e sorduk. Akmil "Kar, sis, fırtına önemli değil, sular dingin olsun yeter!" diyor
- Geçtiğimiz ay İstanbul Boğazı'nda bir deniz otobüsüyle yük gemisi çarpıştı. Sizce niye?
- Kazanın ayrıntılarını bilmiyorum. Transit geçen ve pilot almayan bir gemi olduğunu zannediyorum. Ama bir kural vardır, transit geçen gemi, geçiş önceliğine sahiptir.
- İstanbul Boğazı'ndan her gün kaç gemi geçiyor?
- Kuzey ya da güneye, günde ortalama 180-200 gemi geçiyor. Bu rakam yılda 65 bin yapar.
- Gemilerin kılavuz kaptan ihtiyacı tercihe mi bırakılır?
- Bir gemi Boğazı, limana uğramadan transit geçiyorsa, kılavuz kaptan almak zorunda değil. Ama büyük tonajlı tanker ya da kuru yük gemileri, kışın Boğaz'ın zorlu sularında mecbur olmasa bile pilot alıyor. Çünkü İstanbul Boğazı, dünyanın altı en kritik su yolundan biri. Yakıt taşıyan büyük tankerler, bu tür su yollarında pilot almıyorsa, bir kaza ya da karaya oturma anında sigorta şirketleri parayı ödememeyi seçiyor.

EN DAR YER KANDİLLİ
- Boğaz neden dünyanın en kritik sularından biri?
- Çok dar yerleri, çok fazla rota değişiklikleri, çok azametli su ve tabiat şartları var. Ama Boğaz'dan binlerce gemiyi geçirdim, yabancı kaptanlar şehrin güzelliklerinden hep büyülenir.
- Boğaz'ın en dar noktası neresir?
- En dar yer Kandilli'dir.
- Hangi durumda kılavuz kaptan şartı var?
- Eğer gemi, bir limana uğruyorsa, Boğaz geçişlerinde mutlaka kılavuz kaptan almak zorunda. İstanbul liman hudutları içinde gemi, limana yaklaşırken ve kalkarken de görevi biz liman pilotları devralıyoruz.
- Kaç noktada kılavuz kaptanlar görev yapıyor?
- Kıyı Emniyeti Genel Müdürlüğü'ne bağlı üç ayrı kılavuzluk teşkilatı var. Biri Çanakkale Boğazı'nda. O bölgede pilot isteyen gemileri, oradaki kaptanlar geçiriyor. İkincisi İstanbul Boğazı'nda. Üçüncüsü ise gemilerin limana yanaşması ve kalkışını sağlayan İstanbul liman kılavuzları.
- Günde kaç saat çalışıyorsunuz?
- Biz, liman pilotları, dört gün, yani 96 saat, gece gündüz çalışıyoruz. Bir hafta izin yapıyoruz. Boğaz pilotları iki gün çalışıp, üç gün dinleniyor. Sonra yerlerini diğer ekiplere bırakıyorlar. Liman pilotları, dörder kişilik üç ekipten oluşuyor.

AYLARCA DENİZ YANABİLİR
- Gelip geçen bütün gemilere kılavuz kaptan zorunluluğu getirilemez mi?
- Bunu biz söyleyemeyiz. Sadece Türkeli, İstinye, Ahırkapı, Kandilli'de insansız trafik kuleleri, radarlar var. İstinye'deki merkezde, geçen bütün gemiler ekrandan izleniyor. İstanbul Boğazı'nın kuzey ve güneyinde de kritik bir gemi geçiş yapacaksa, şiddetle kılavuz almaları tavsiye ediliyor. İsteyen alıyor, isteyen almıyor. Bu kaptanın kararıdır.
- Sizce alınmalı mı?
- Can ve mal emniyeti bakımından alınması gerekir. Çünkü İstanbul bir cennet. Herhangi bir terslikte kimse bunun vebalini ödeyemez. Hele akaryakıt, patlayıcı madde olursa, aylarca deniz yanar. Can kaybı çok olur.

 EN UFAK HATADA, ASFALTA ÇARPARSINIZ
- Boğaz'da bir limana yanaşan geminin kılavuzluğunu hangi noktada siz üstleniyorsunuz?
- Örneğin 298 metre uzunluğundaki bir yolcu gemisi, Karaköy'e yanaşacak. Haydarpaşa mendireğine varmadan, 3 deniz mili açıklarında biz motorla gemiye ulaşıyoruz. Telsiz memurumuz daha önce gemiyle irtibata geçiyor, süratini azaltıyor. Turuncu renkli pilot motorumuz, geminin yanına yanaşıyor. Pilot, gemiye çıkıyor. Bizi gemide üçüncü kaptan karşılıyor, kaptan köşküne götürüyor. O noktadan sonra kumanda bizim elimizde. Dümeni tutmuyorum, ama seri halde ağzımızdan çıkan komutlarla gemiyi çarpmadan, emniyetle yanaştırıyoruz.
- Hangi hava koşulları Boğaz'ı daha riskli hale getiriyor?
- Kar, sis, fırtına... Asfaltta gitmiyoruz, koskoca 280 metre bir gemi, suyun içinde 13,5 mil süratle gidiyor. Önünüze bir kayık ya da motor çıktığında, frene basınca durmuyor. 8-10 gemi boyu gidip, öyle duruyor. Boğaz'dan her gün yaklaşık üç futbol sahası büyüklüğünde gemiler geçiyor. Biz poyrazı, kuzey havayı severiz. Bu koşullarda Boğaz dere gibi akar. Şiddetli lodos havaları dört-beş gün devam ederse, Boğaz'ın yılın yüzde 80'i kuzeyden güneye dere gibi akan su yolu, bu defa tersine, Karadeniz'e doğru akmaya başlar. Bunu da anlıyoruz, ama lodos bittiği zaman 24-36 saat içinde o su eski haline dönmeye başlar ve Boğaz, orkoz dediğimiz, ürkütücü hale gelir. Gemiye ne komut verirseniz verin, aksini yapar, bir türlü kontrol edemezsiniz. Düzenli olarak aktıktan sonra ister kuzeye, ister güneye aksın, bizim için risk teşkil etmiyor. Onun durup da eski haline dönmeye çalışması, sorun oluşturuyor. Bazen kar tipileri de aniden başlayabiliyor. Ya da siz koskoca gemiyle Karadeniz'den Boğaz'a giriyorsunuz, önünüzü görüyorsunuz ama bir bakıyorsunuz Yeniköy'ü sis basmış. Bir anda sise yakalanınca, hiçbir şey göremiyorsunuz.
- Radar sistemi işe yaramıyor mu?
- Öyle anlarda radar da sağlıklı değil. Çünkü İstanbul Boğazı çok dar ve çok fazla dönüşlü bir yer. En ufak bir hatada, 15-20 saniye sonra asfalta çarparsınız.
- Boğaz sularının söz dinlemeyen hali, hangi aylarda daha çok yaşanır?
- Aralık ile mart aylarının sonunda bir lodos furyası olur. O lodosun ardından işte o aksi günler başlar.
- Herhalde bütün zorlu hava koşullarıyla karşılaşmışsınızdır.
- İstanbul Boğazı'nda pilotluk yaptığım dönemlerde, senede 700 gemiyi geçirdiğim olmuştur.

DÜMEN KİLİTLENDİ, DEMİR ATIP DURDURDUM
- Karşılaştığınız en beklenmedik olay ne oldu?
- Gemiler de kul yapısı. Bir anda arıza yapabilir. Kirli yakıttan dolayı makine stop edebilir. Elektrik tesisatı çökebilir. Jeneratörü komut dışı kalabilir. Bir sabaha karşı kar tipisi varken, geminin dümeni kilitlendi. Son anda gemiyi Yeniköy'de yalılara vurmadan, demir atıp durdurabildim. Boğaz'da da her yerde demir atamazsınız, belli bir sığlıkta atmalısınız. Sonra römorkör bizi başka yere çekti.
- Bu koşullarda en korunmasız olanlar tarihi yalılar olmalı...
- LPG ya da LNG gazları, ham petrol taşıyan tankerlerden biri, Boğaz'ın içinde bir kazaya, çarpışmaya neden olsa, patlama sonucu, bırakın yalıların zarar görmesini, İstanbul'un haritası bile değişir.
- Bugüne kadar böyle bir facia yaşamamamız şans o zaman...
- Çok şükür olmadı. 1979'da Independenta tankeri olayında deniz aylarca yandı. Çünkü bir fincan petrol ürününü denize döktüğünüzde bütün Marmara'yı kaplayacak kadar bir tabaka yakıt oluyor. Bir tanker, 160 bin ton ham petrol alıyor. Korkunç bir hacim. Deniz taşımacılığı, uçak ya da otomobil gibi değil, çok büyük.
- O halde İstanbul'da huzurla uyuyabilmemiz, kılavuz kaptanlarımızın hünerlerine de bağlı...
- İnsan hata yapabilir. Ama dik bir su yolunda ya da limana yanaşırken pilot almak riski azaltır. Son teknoloji bir gemi, bir anda teknik arızadan dolayı stop edebilir, kaza olabilir.
- Kılavuz kaptanlı gemi, kaza yapmaz mı?
- Yapabilir ama pilot üsturuplu çarpar, minimum zararla tamamlar.

MESLEK ŞEHİDİ VERİYORUZ
- Sizin için tehlike daha gemiye ip merdivenlerle çıkarken başlıyor olmalı...
- Şeytan ya da pilot çarmahı denen o iple geminin içindeki merdivenler 170-180 basamak olabiliyor. Eldiven giyiyoruz.
- Bir kılavuz kaptanın taşıması gereken özellikler ne olmalı?
- Ona hukukta 'basiretli ve dirayetli bir kaptan gibi davranmak' denir. Bir de tabii sağlık koşullarınız uygun olacak.
- Merdivenden düşen kaptan oluyor mu?
- Evet, meslek şehidi verdik.

HİNTLİ KAPTANLAR ÇOK SORU SORAR
- Hangi ülkelerin kaptanlarıyla anlaşmak zor?
- Yabancı kaptanlarla İngilizce konuşuyoruz, ama Rus kaptanların çoğu lisan bilmez. Bunun için biz üç-beş Rusça komut öğrendik. Hintli kaptanlar 'İstanbul'un nüfusu ne kadar? Kaç barajınız var? Bu köprü kaç yıllık?' gibi lüzumsuz sorular sorar. Yunan kaptanlar, işlerinde profesyoneldir.
- Aynı kaptanlarla karşılaşıyormusunuz?
- Çok, bazılarıyla akraba gibiyiz. Haydarpaşa'ya gelen tarifeli, büyük konteyner gemileri var. Ayda bir geçen gemiler var.
- İşiniz gece mi yoksa gündüz saatlerinde mi daha rahat?
- Hiç önemli değil, sular dingin olsun, başka risk tanımıyorum.
- Vapurlar, motorlar, kayıklar arasında gemileri Boğaz'dan geçirmek, size engel olmuyor mu?
- Yolcu taşıyan bu araçlar çok yoğun çalışıyor. Özellikle akşam 16.30-20.00 arası tam bir curcuna. Ama bizim bu lokal çalışan kaptanlarımız, transit geçen gemilerin önüne düşülmeyeceğini, peşinden geçileceğini bilinir. Bir düzen oluştu.

 

Editör: TE Bilişim