Türkiye Petrol Anonim Ortaklığı (TPAO) ve BP ortak girişiminde 2002 yılında başlatılan Doğu Karadeniz Arama Sondaj Projesi'nde sona yaklaşılıyor. Haziran ayından itibaren 3534 no'lu derin deniz ruhsat alanı olarak geçen Hopa'nın 8 mil açığında sondaj çalışmalarının başlaması bekleniyor. Öte yandan, Karadeniz Bölgesi'nde son üç yıldır yürütülen petrol ve doğalgaz arama çalışmaları bölgede umut oldu. Projenin üssü olarak belirlenen Trabzon Limanı'nda beklenen hareketlilik yansımalarını bulurken, yardımcı üs olarak kullanılan Hopa Limanı da hareketlilikten payını alıyor.

Projenin 100 milyon dolarlık bir bütçesi olduğunu söyleyen BP Türkiye İletişim Müdürü Berna Kürekçi, bugüne kadar yapılan çalışmalarda 50 milyon dolar harcama yapıldığını, sondaj çalışması kapsamında da kalan 50 milyon doların kullanılacağını belirtti. Karadeniz'in en derin sularında ilk kez kuyu açılacağını belirten Kürekçi, bölgedeki petrol rezervi konusunda konuşmak için çok erken olduğunu söyledi. Kürekçi, "Amacımız zaten Karadeniz'de böyle bir rezervin bulunup bulunmadığını ortaya çıkarmak" dedi.

Rafineri bölgeyi kalkındırır

Karadeniz'de bölge halkının petrolün varlığı konusundaki umutları da projenin ilerlemesiyle birlikte giderek güçleniyor. "TPAO ve BP dünyanın en önemli firmaları. Eğer 100 milyon dolar yatırım yapılıyorsa, petrol olasılığı yüksektir" diyen Hopa Güvenilir Bahis Siteleri Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sinan Altunsoy sondaj işleminin projenin son aşaması olduğunu ve tamamlanmasıyla birlikte Karadeniz'de petrol ya da doğalgaz olup olmadığı konusunda netlik sağlanacağını belirtti.
Petrol bulunması halinde bölgenin çehresinin değişeceğini savunan Altunsoy, "Proje şu aşamada Hopa'ya ticari bir canlılık getirdi. Limanımız hareketlendi. Projenin bu aşamasında firmaların kendi bünyelerindeki kalifiye elemanları çalışacak ama petrol çıkarsa asıl o zaman bölge etkilenecek" diye konuştu.

Altunsoy, petrol çıktıktan sonra iki ihtimal olduğunu, bunlardan ilkinin bölgeye bir rafineri kurulması diğerinin ise çıkan petrolün tankerlerle taşınması olduğunu belirterek, "Biz elbette rafineriden yanayız. Rafineri kurulacak olursa, Batum da dahil olmak üzere Hopa, Rize ve Trabzon'da hem ekonomik hem de istihdam olarak önemli gelişmeler yaşanacaktır. Eğer petrol doğrudan tankerlerle taşınacak olursa bölge çok etkilenmez ama ülke ekonomisi kazanır" dedi.

Trabzon Ticaret ve Sanayi Odası Genel Sekreteri Hakan Gürhan ise "Daha petrol bulunmadan proje kentimizi hareketlendirdi. Atıl olan limanımız hareketlendi, havaalanımız lojistik olarak kullanılacak" derken, bu projenin asıl sonuçlarının petrolün bulunması netleştikten sonra ortaya çıkacağını söyledi.

(Referans Gazetesi)

Editör: TE Bilişim