Üstad Hasan Pulur; Milliyet'teki yazısında Karadeniz gemisinin satılarak Türkiye'den gitmesinideğerlendiriyor. Pulur'a göre, gemi satılmadı, batırıldı...

İşte hasan pulur'un bugünkü MİLLİYET'te yayınlanan köşe yazısı:


"Karadeniz" satıldı ya da batırıldı!..

TELEVİZYONDA bir dizi var: Dolunay... Dizinin oyuncularından biri, Türk tiyatrosunun Sahabet en sevimli oyuncularından Rasim Öztekin... Dizide, kalın ve kaba bir müteahhidi oynuyor, her iki lafın başında ya da sonunda, diline doladığı bir deyim var:
"Yanlışsa, yanlış de!"
Biz de şimdi bu yazının sonunda öyle diyeceğiz:
"Yanlışsa, yanlış deyin!"
Yazının başlığını şöyle de atabiliriz:
"Son Türk yolcu gemisi de batırıldı!"
Habere takla attıran gazeteler bu başlığı atabilirler ama, bizim gibi dinozorlara uymaz, doğrusu "batırıldı" değil, "satıldı" olmalı...
***
KARADENİZ, "Ankara"lardan, "İstanbul"lardan, "Samsun"lardan sonra elde kalan son yolcu gemisiydi, başta Yunan adaları, değişik yerlere turistik turlar yapardı, 74 kamarası ve 180 yolcu kapasitesi vardı.
"Karadeniz", 2004 yılında bir Fransız firmasına 8 sefer için sekiz haftalığına 901 bin 500 avroya kiralandı, yaklaşık 1 milyon 100 bin dolara...
Tura katılacak 110 yolcu üzerinden her yolcu için 65 avro da ödenecekti.
***
"KARADENİZ"le, kiralama dönemi dışında, yerli firmalar aracılığıyla turistik geziler de yapılıyordu. Haftalık tur geliri 100 bin avro kadardı, masraflar çıktıktan sonra, 10 haftalık dönemde 400-500 bin avro, yani 500-600 bin dolar kazanç sağlıyordu.
Beş altı ayda, kira dahil, yaklaşık 2 milyon dolar geliri olan "Karadeniz" özelleştirme kapsamına alındı...
Ve bedava denilecek bir fiyata, yani 4 milyon dolara satıldı, mecazi anlamda, ironi yaparsak: "Batırıldı."
Geminin bir yıllık ya da bir buçuk yıllık kazancına "Karadeniz" gitti.
***
PEKİ şimdi nerede?
Alan firma, gemiyi yüzde yüz kârla 8 milyon dolara Yunanlılara sattı.
Yıllardır, direğinde Türk bayrağı taşıyan "Karadeniz" Akdeniz'de artık Yunan bayrağı dalgalandırıyor, Malta'ya sefer yapıyor.
Hazin bir manzara değil mi?
Zarar etse neyse, üstelik Fransız Clio firması gemiyi mart-kasım arası tekrar kiralamak istiyordu.
***
RASİM Öztekin dizide ne diyordu:
"Yanlışsa, yanlış deyin!"
Şimdi biz de aynı şeyi söylüyoruz:
"Yanlışsa, yanlış deyin!"
Eğer derseniz sizi Prof. Dr. Şükrü Kızılot'a havale ederiz.
O size, bu geminin geliri üzerinden, devlete yılda 100 milyardan fazla vergi ödediğini de aktarır.
***
SÖYLER misiniz?
Bu gemiyi niye sattınız?
Zarar mı ediyordu?
Diyelim etti, koskoca devlet, bu zarara katlanıp, Ege ve Akdeniz'de bayrak dalgalandıran tek Türk yolcu gemisine sahip olamaz mıydı?
Haydi bunu anlatmak çok zor, ama ortada kâr eden bir gemi var, niye satıldı?
Bu ülkenin değerleri, top atan tüccarın malı mıdır?

Editör: TE Bilişim