Lübnan'da İsrail'in bombaladığı akaryakıt tanklarından sızan petrol, başkent Beyrut'un kıyı şeridinden sonra, Akdeniz'deki diğer ülkeleri de tehdit ediyor. Akdeniz'e kıyısı olan ülkeler, kirliliğin yayılmasını önlemek için çözüm arayışında. Beyrut kıyılarının temizlenmesi için ise 50 milyon euro gerekiyor.

İsrail tarafından 34 gün boyunca bombalanan Lübnan'da, insani trajedinin yanı sıra çevre felaketi de yaşanıyor. 15 temmuzda İsrail jetlerinin saldırısına hedef olan Beyrut yakınlarındaki El Ciyye kentinde bulunan bir enerji santralının deposundan sızan 10 ile 15 bin ton petrol önce Lübnan'da 150 kilometrelik kıyı şeridini kapladı, ardından Suriye, Türkiye, Kıbrıs ve Yunanistan sahillerini tehdit etti.
 
Lübnanlı çevreciler petrolü kendi imkanlarını seferber ederek temizlemeye çalıştı, ancak  bombardımanın sürmesi temizleme çalışmalarına engel oldu. Yeşil kaplumbağaların beslenme yatağı Lübnan kıyıları, canlılar için öldürücü siyah petrol tabakasıyla kaplandı.
 
Akdeniz'e kıyısı bulunan - İsrail dışındaki - ülkeler, petrolün yayılması endişesiyle Yunanistan'ın başkenti Atina'da biraraya geldi. Toplantıda, 15 bin ton petrolün yol açtığı kirliliğin ortadan kaldırılması için ortak strateji uygulanması kararlaştırıldı. 
 
Toplantı sonunda yapılan açıklamada, kirliliğin temizlenmesi için gereken 50 milyon euroluk kaynağın 10 milyonunu AB'nin sağlayacağı, OPEC'in de 200 bin euro katkıda bulunacağı belirtilirken, geri kalan finansmanın sağlanması için çalışmaların sürdürüldüğü bildirildi. 

Çevre örgütleri de, İsrail bombardımanı sonucu denize sızan binlerce ton petrol tabakasının Türkiye ve Kıbrıs kıyıları için tehdit oluşturduğu uyarısında bulunuyor.
 
Kısa vadede, akıntının balık avlama bölgelerine ve kumsallarına yayılmalarını önlemek ve kontrol altına almak için Lübnanlı yetkililerin acil yardıma ihtiyaç duyduklarını bildiren Greenpeace, uzun vadede akıntıyı Lübnan açıklarında 100 km'ye kadar temizlemenin 6-12 ay arasında zaman alacağını belirtti.
 
Çevreci örgüt, akıntının, Lübnan'ın zaten az olan deniz rezervlerine ve bunun yanı sıra Lübnan sahillerindeki balık yumurtaları ve deniz kaplumbağaları yuvaları için de bir tehdit oluşturmakta olduğu uyarısında bulundu.
 
Petrol akıntısı, Akdeniz'de yaşayan deniz memelilerinin ve deniz kuşlarının yanı sıra yerel balıkçılığı ve turizmi de çok kötü etkileyeceğini belirten Greenpeace, uluslararası kamuoyunu bu insanlık vahşetine ve çevre tahribatına acil bir son vermeye çağırıyor.
 
Lübnan Çevre Bakanı Yakub El Sarraf da kirliliğin, sadece Lübnan'ı değil Doğu Akdeniz'deki tüm ülkeleri etkileyeceğini söylemişti.

DenizHaber.Com

Editör: TE Bilişim