‘Kahramanlığıyla bir gün övünmedi’

Çanakkale Deniz Zaferi’nin 103. yılı kutlanırken döktüğü 26 mayınla savaşın kazanılmasında büyük rol oynayan Nusrat mayın gemisinin çarkçıbaşısı Önyüzbaşı Ali Denizalp’in torunu Atilla Denizalp duygularını anlattı. Dedesinin önceki görevinin Osmanlı İmparatorluğu’nu savaşa sokan Yavuz zırhlısında telgraf memuru olduğunu söyleyen Denizalp, “Bir gün bile tarihin değişmesine sebep olan Nusrat mayın gemisinin kahramanlığıyla övünmezdi. Kurtuluş Savaşı’nda Anadolu’ya silah kaçıran Özbekler Tekkesi’nde de görev yaptı” dedi.

Yavuz zırhlısında

Birinci Dünya Savaşı sürerken Anadolu’yu işgal için Çanakkale’ye gelen büyük donanmanın yenilmesini sağlayan en önemli gemi Nusrat’ın başçarkcısı Önyüzbaşı Ali Denizalp’in anıları ortaya çıktı. 320 ağır topla donatılan 45 zırhlının Boğaz’ı geçmesini engelleyen kahramanlardan olan Denizalp’in torunu diş hekimi Atilla Denizalp Milliyet’e konuştu. Dedesinin, Bektaşi olduğu için Anadolu’dan sürülen bir aileden geldiğini söyleyen Denizalp, “1887’de Bulgaristan Burgaz’da doğan dedem, 3 yaşındayken ailesi ile Anadolu’ya dönmüş. Hatta onları getiren dedemin dayısı Debrelizade Hasan Tevfik Efendi’nin adına ‘At martini bre Debreli Hasan dağlar inlesin’ türküsü yakılmış. Tersanelerde başlayan askerlik hayatındaki ilk tarihsel görevi Yavuz zırhlısında olmuş. Denizalp, dedesinin en büyük görevini 7-8 Mart 1915 gecesi Nusret mayın gemisinde yaşadığını söyledi.  Atilla Denizalp, şunları anlattı: “Çanakkale Deniz Savaşları’nda Anadolu’nun savunmasında çok önemli olan ve dünya tarihini değiştirecek mayınlar dökülürken dedem önyüzbaşı(üsteğmen) olarak görev yapmış. Onlarca düşman gemisine fark edilmeden Karanlık Liman’a giden ve dönmeyi düşünmeden büyük cesaret ile 26 mayını döşeyen geminin çarkcıbaşı yani makine dairesinin sorumlusuydu.”

‘Hiç kibirli olmadı’

“Eşine ender rastlanır bir kahramanlık destanı yazan Nusrat mayın gemisinin kahraman görevinde bulunmak O’na büyük gurur vermişti. Ama bununla hiç övünmez, aksine sorulmadıkça anlatmazdı. Dedem her kahraman gibi yaptığı her işi vatan görevi görürdü. ‘Ne mutlu bize ki başardık, benim yerimde kim olsa canı pahasına o görevi yapardı’ dışında başka bir şey söylemezdi. Hiç bir zaman kibirli olmadı.”

‘Nusrat korunmalıydı’

Çanakkale Savaşları’nın hem Kurtuluş Savaşı’nın okullarda daha çok okutulması gerektiğini söyleyen Atilla Denizalp, “Tarih değiştiren Nusrat’ın orijinal haliyle korunmasını çok isterdim. Tarihimizi öğretecek ve anlatacak bu gemilerin korunması gelecek kuşakların bu savaşların nasılm kazanıldığını anlaması için çok önemli” dedi.

Gökhan Karakaş / Milliyet

Editör: TE Bilişim