Fatih Cumhuriyet Savcısı'nın 'Fırtına Operasyonu' ile yakalanan kaçak akaryakıt şebekesi iddianamesine göre, şebeke görevli memurlar tarafından uyarılıyor ve kendilerine yardımcı olunuyor. Polis memurunun şebekeyi arayıp polislerin pusuda olduğunu söylediği bile iddianamede. Adliye aşamasında da çeteye içerden yardım var.

FIRTINA OPERASYONU

İstanbul Mali Polisi geçtiğimiz Mart ayında, 20 polisin de aralarında bulunduğu 89 kişilik uluslararasi kaçak akaryakıt şebekesine yönelik, Fırtına adlı operasyon düzenledi. Yurtdışından ucuz fiyata temin ettikleri akaryakıtı iç piyasaya satarak fahiş bir kar elde eden 4'ü lisanslı akaryakıt istasyonu olmak uzere toplam 8 sirketin sahibi de gözaltına alındı. 53 kişinin tutuklandığı olayla ilgili Fatih Cumhuriyet Savcısı Adem Meral'in iddianamesinde, suçu önlemekle görevli kamu görevlilerinin, çıkarları için yasadışı iş yapan bir şebekeyle nasıl kol kola verdiğini gözler önüne serdi. Bakırköy, Kartaltepe, Fatih, Zeytinburnu ve Bahçelievler Emniyet Müdürlüğü görevlilerinin, Önleyici Hizmetler Büro Amirliği ve Gümrük Muhafaza'da görevli memurlar ile İ.Ü.Mühendislik Fakültesi'nde görevli bir memur ve Fatih Adliyesi'nde görevli bir memurun, şebeke mensuplarıyla yaptığı telefon görüşme kayıtlarına yer verildi.

RÜŞVETİN ADI BALIK

Şebeke ile güvenlik görevlileri, Marmara Denizi'ne deniz tankeriyle getirilen kaçak akaryakıt, karadaki tankerlere şöyle aktarıldı: Gümrük muhafaza memuru M.G, çete üyesi U.G'nin denizden mal aktarımı yapma talebi üzerine, muhafaza ekibini kaçakçılık yapılacak alanın dışına yönlendirdi. Fatih Emniyet Müdürlüğü'nde görevli polis S.K, şebeke mensubu M.B'yi arayarak, "Ekip komiseri pusuda. Sevkıyatı askıya alın" dedi. D.C'yi arayarak, "U.G'nin verdiği 'şey'i paylaşalım" dedi. S.K, yakalandığında paylaşılacak şeyin rüşvet değil balık olduğunu söyledi.

Kaynak:Yeni Şafak

DenizHaber.Com

Editör: TE Bilişim