İzmir Türkiye’nin Dünyaya Açılan Kapısı
Türkiye’nin önde gelen yatırım firmalarından biri olan IC İbrahim Çeçen Yatırım Holding ve marinacılık alanındaki köklü geçmişi ile dünya çapında tanınan Camper & Nicholsons Marinas International ortaklığına ait olan Çeşme Marina dün akşam (30.07.2010) görkemli bir törenle açıldı. Açılış töreninde bir konuşma yapan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım önrmli açıklamalarda bulundu.
Egeray Projesi Gün Sayıyor
Ulaştırma Bakanı Bİnali Yıldırım konuşmasına egeray çalışmaları hakkında bilgi vererek başladı. Yıldırm, Aliağa’dan menderese kadar uzanan 80 km’lik demiryolu hattı İzmir’in kuzeyden güneye günde 550 bin, yılda 200 milyon izmirliye hizmet verecek olan İzban diğer adıyla Egeray projesinin gün saydığını ifade ederek, bu önemli projenin test çalışmalarını yerinde görme fırsatı bulduklarını söyleyerek Körfezle Menderes arasındaki kısmın Ağustos sonu itibariyle yolcu taşımaya başlayacağını belirtti.
İzmir Türkiye’nin Dünyaya Açılan Kapısı
İzmir’in Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi konumunda bir denizciler şehri olduğunu vurgulayan Bakan Yıldırım sözlerini şöyle sürdürdü . Çaka bey’den bu tarafa İzmir denizciliği zaman zaman inişli çıkışlı dönemler yaşamıştır ama son yıllarda ne yazık ki gerek ülkemiz gerek İzmir denizlerden beklenen faydayı beklenen katma değeri alamamış . yatırımlar yapılamamış. Uygulanan politikalar maalesef denizciliğimizin gelişmesine değil denizciliğimizin geri gitmesine neden olmuştur. Birkaç örnek vermek gerekirse, göreve geldiğimizde Türk gemileri kara listedeydi. Türk bayrağının kara listede olması ne demek diye sorarsanız.. yani Türk limanlarından 156 limandan çıkan gemilerimiz gittikleri ilk yabancı limanda tutuluyor neden çeşitli kusurlarından dolayı, emniyet veya standart altı olmalarından dolayı tutuluyor ve böylece Türk denizciliği kara listeye girmiş bir ülke 100 gemiden 26’sı gittiği yerden tutulur hale gelmiş halbuki Avrupa ortalaması %4 tür . Ülkemizin bayrağını bu durumdan çıkarmak birinci görevimizdi ve Denizcilik Müsteşarlığımızı denizlerle denizcilerle buluşturduk 3 yıllık bir program çerçevesinde türk gemilerini kara listeden çıkardık beyaz listeye geçirdik. Yani şu anda 5 gemiden 1 tanesi ancak tutuluyor bu da dünya ortalamasının içerisinde kalan bir oran. Denizciliğimiz uluslar arası sularda bayrağımız itibarını tekrar geriye kazandı . bu Türkiye için çok önemli bir şeydi bunu gerekleştirmekle uluslar arası denizcilik örgütünde Türkiye geçtiğimiz yıl yapılan genel kurulda oylarını arttırarak konsey üyesi oldu.
ÖTV’yi kaldırdık
Denizcilikte devrim niteliğinde çalışmalar yaptıklarını belirten Yıldırım konuşmasına şöyle devam etti.”Denizcilik konusunda devrim niteliğinde yaptığımız en önemli çalışmalardan bir tanesi de denizde kullanılan akaryakıttaki ötv i kaldırmaktı. 2004 yılında yaptığımız en önemli icraatlardan bir tanesi de budur. Bu şekilde denizcilikte gerek yolcu taşımacılığında gerekse yük taşımacılığında önemli ölçüde artış sağlamış olduk. Şöyle ki bütün ülke çağında yaptığımız yakıt desteği balıkçılarımıza, ticari turizmle uğraşan teknelerimize ve limanlarımız arasında taşımacılık yapan yük taşıyan yolcu taşıyan gemilerimize verdiğimiz destek bugüne kadar 1 katrilyon 670 milyon a erişti. Bu çok büyük bir destekti ama bunun karşılığını aldık. Ötv desteği yakıt desteği İzmir’e bugüne kadar 90 trilyonu aşmış. Türkiye genelinde de ötv yakıt desteğiyle birlikte yük taşımalarından %58 artış ve İzmir limanına gelen kruvaziyer gemileride 18 den 129 a çıkmış yolcu sayısı da 316 bini bulmuştur. Demek ki İzmir artık bir kruvaziyer turizm merkezi haline gelmiş. Şimdi İzmir limanındaki o büyük beyaz çok katlı turist gemileri yanaşacak yer bulamıyorlar. Yetersiz kaldı.
Geçen ay İzmir’deydim İzmir’de valimiz belediye başkanımız ve çalışma arkadaşlarımızla birlikte limanda bir tespit yaptık ve birkaç tane önemli karar aldık. bu kararlardan en önemlilerinden bir tanesi İzmir limanının kısa vadede tekrar yeniden düzenlenmesi. Şimdi limanı 2 ye ayırıyoruz bir tanesi yolcu limanı olacak bir tanesi yük limanı. Bunun ÖYK kararını da bugün imzaladım gelirken. Böylece yolcu gemilerinin yanaştığı iskeleyi yük kısmından ayırıyoruz. Ve oraya 2 tane daha iskele yapacağız yap işlet devret modeliyle orda kısa ve orta vadede İzmir deniz turizmine hizmet verecek çok önemli bir tesisi kısa sürede yapıp hizmete açacağız böylece artan kruvaziyer trafiğini daha da geliştirecek bir tedbiri bir önemli kruvaziyer limanını yıllardan beri oraya mı yapılsın buraya mı yapılsın tartışmaları devam eden projeye başlamış oluyoruz.. İzmir’imize hayırlı olsun.”
Viyadükleri yıkacağız
Önceki dönemde yapılmasına başlanan ve sonradan mahkeme kararıyla durdurulan sahil yolu için de açıklamalarda bulunan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım sözlerini söyle Sürdürdü. “Diğer bir konu limanın mevcut halinin kısa sürede elden geçirilerek özellikle yükleme boşaltma araçlarının eksikliklerinin giderilmesi ve körfeze yakın tarafta karayollarının kullandığı viyadük kirişlerini kaldırıyoruz orayı da liman sahasına katmak suretiyle bunun yanı sırada limanda artık gittikçe ihtisaslaşmayı getirerek konteyner taşımacılığını geliştirecek önemli tedbirler alıyoruz. Bir önemli konuda, malum Alsancak’tan kordon boyu İnciraltına doğru geçmişte başlanan bir kazıklı yol projesi var. Daha sonra bir sürü hukuki süreç yaşandı. Biz ulaştırma bakanlığı olarak projeyi iptal ettik. O viyadüklü yolu o güzelim kordondan geçirmek İzmir’e yapılabilecek en büyük kötülük olduğunu ben şahsen düşünüyorum onun içinde b projenin yapılmaması gerektiğine İzmirliler gibi bende inanıyorum. Bu projeyi durdurdum. Şimdi bir şey daha yapıyoruz o viyadükleri yapılan kısmı İzmir limanına indiriyoruz, İzmir limanından giren çıkan araçlar tırlar şehir içine girmeden o üst yoldan çevre yoluna geçecek böylece şehir trafiği de rahatlamış olacak ama yapılıp ta başlıkları boşta olan kirişleri atılmamış o kolonları da yıkacağız. Onunda kararını aldık. Önümüzdeki 1-2 ay içerisinde bunların yıkımını da gerçekleştireceğiz.”
Çeşme Limanı pejmürde haldeydi
Çeşme belediye Başkanı burada çeşmeyle ilgili bazı taleplerini dile getirdi. Ben sizle bir hakikati paylaşmak istiyorum. Yıl 2000- 2001 ben o yıllarda çeşmeden İtalya ro ro taşımacılığı yapıyordum dolayısıyla çeşmenin şu bulunduğumuz mekanın halini çok iyi biliyorum. Buradaki o pejmürdeliği , perişanlığı gelişigüzel park alanı gibi kullanılan stabilize çakıllar tozlar arasında gurbetten gelen vatandaşlarımızın ne kadar büyük sıkıntılar çektiğini bu güzelim çeşmenin göbeğinde bölgesine derbeder bir yer olduğunu biliyorum. Bugün benim iççin çok büyük bir mutluluk, büyük bir sevinç ve onur kaynağı ki böylesine bir yeri çeşmenin en alımlı en prestijli bir alanı haline getirmek ve bunun da açılışını yapıyor olmaktan büyük bir gurur duyuyorum . böyle bir anın benim için özel bir anlamı var bunu da bu vesileyle sizlerle paylaşmak istedim.
Balıkçı Barınakları
Sayın başkan tabi balıkçı barınağı 24 ekimde buranın temelini atarken bu konu gündeme gelmişti ve biz o saat itibariyle çalışmaya başladık. Şu anda izin proje bu gibi hazırlık çalışmaları devam ediyor balıkçı barınağını yapacağız. Balıkçılarımızı öyle ortalıkta bırakma gibi bir niyetimiz olamaz çünkü biz bugüne kadar 2003 yılından bugüne kadar Türkiye genelinde başlanmış yarım bırakılmış 37 tane balıkçı barınağını yapıp balıkçılarımıza teslim ettik. Bunun için 1 katrilyon para harcadık. O balıkçı barınaklarımızı ayrılan ödeneklerle yapmaya kalksaydık 2025 yılında bitmiyordu. 2025 yani 15 yıl daha balıkçılarımız beklemek zorunda kalacaktı bir denizci olarak denizden gelen birisi olarak böyle bir şeye gönlümüz razı gelmedi sağ olsun hükümetimiz sayın başbakanımız özellikle kendisinin de denizci bir aileden gelmiş olması dolayısıyla denizcilerin dilinden denizcilerin halinden anlamış olması bizim için büyük bir fırsat ve şanstı ve bütün bu yarım balıkçı barınaklarını yapıp hizmete soktuk. Balıkçılarımızın bayram yapmasını sağladık.
İhmal edilen yatçılık turizmine önem veriyoruz
Şimdi yat turizmi yatçılık aslında Türkiye’nin ihmal edilen bir alanıdır. Neden derseniz? Akdeniz havzasında 1 milyona yakın özel tekne dolaşıyor. İrili ufaklı bir milyon. Bundan tr ne kadar pay alıyor?biz göreve geldiğimizde %1 pay alıyordu. 10bin kapasitemiz var yok arasındaydı. Ancak geçtiğimiz yıllarda özellikle yap işlet devret modeliyle hizmete soktuğumuz Turgut Reis, Yalıkavak, Didim, Sığacık, Yalova yat limanlarıyla birlikte kapasitemizi 10binden 15bine çıkardık. Hali hazırda ihale çalışmaları devam eden projelerle birliktede bu kapasiteyi 2 yıl içerisinde 25bin e çıkarıyoruz. 2023 yani cumhuriyetimizin 100. kuruluş yıldönümü hedefimiz ise kapasiteyi 50 bine çıkarmak.
Turizm master plani çerçevesinde bunun çalışmalarını da yürütüyoruz. Bu arada İzmir yarımadasının etrafı da bir marina merkezi haline geliyor geçen ay biliyorsunuz sığacıktaki marinanın açılışını yaptık, bugün çeşmeyi yapıyoruz, önümüzde yine bu bölgede Karaburun, Şifne, Seferihisar, Mordoğan ve Yenifoça .bunlarında ihale hazırlıkları devam ediyor bunları da bir yıl içerisinde ihale edeceğiz. Böylece İzmir’deki toplam yat bağlama kapasitesi 2600 e ulaşıyor. Bu şu andaki kapasitemizin nerdeyse %20si ni oluşturuyor. Böylece yavaş yavaş İzmir yat turizminin deniz turizminin özelliklede çeşme merkezi haline geliyor hayırlı uğurlu olmasını diliyorum. Çeşme’mize İzmir’imize.
İzmir’e büyük yatırımlar yaptık
İzmir’in son 7 yıldaki yatırımlarına şöyle bir göz attım. 5 milyar tl. hükümetimiz döneminde İzmir 5 katrilyonluk yatırım almış . bunun dökümüne baktığımızda çok ilginç bir şey görüyoruz. Bu yatırımın 4 katrilyonu ulaştırma bakanlığına ait. Otoyol, bölünmüş yol, demiryolu denizcilik ve iletişim olmak üzere bu alanlarda 4 katrilyonluk yatırımı 7 yılda İzmir’imize kazandırmış bulunuyoruz. Bu rekor bir yatırımdır.
İzmir’i havadan denizden dünyaya bağlayan büyük projeleri yaptık İzmirlilerin hizmetine sunduk. Karayollarında da 143 km bölünmüş yol yaptık. Ama bunlardan en anlamlısı yıllardan beri yılan hikayesine dönen bir türlü bitirilemeyen İzmir çevre yoludur. Toplam 1.5 katrilyonluk projenin %65 ini dönemimizde yaptık bitirdik. İzmir’in doğuya batıya kuzeye güneye tıkanan damarlarını açtık. Ankara İzmir bölünmüş yolunu tamamladık hizmete açtık.. Ankara İstanbul Balıkesir İzmir bölünmüş yolunu bitirdik hizmete açtık. İzmir Çanakkale’yi açtık. İzmir aydın denizli ve Antalya’yı tamamen bölünmüş yol olarak bu sene hizmete açıyoruz.
İzmir, Aydın, Muğla’yı da bitirdik. İzmir’e 2. bir çevre yolu daha kazandırıyoruz. Kemalpaşa Torbalı yolu . güneyden aydından gelip Manisa’ya gidecek olan araçlar bundan böyle önümüzdeki sene İzmir’e uğramadan transit geçebilecekler, İzmir’in trafiğini azaltmış olacaklar ayrıca Kemalpaşa Turgutlu demiryolunu da seneye hizmete açacağız.
Hedefimiz çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak
Bunları şunun için anlatıyorum büyük Atatürk ne diyor: işimiz hedefimiz çağdaş uygarlık seviyesine ulaşmak. Bu bizim milletimiz için her dönemde bu ülkeyi yönetenlere verilmiş bir hedeftir. Buna da herkes sorumlu olduğu dönemde üzerine düşen görevi yapacak bu ülkeyi adım adım çağdaş uygarlık seviyesinin üzerine çıkaracağız. Önümüzdeki hedef 2023 . 2023 cumhuriyetimizin 100. yıldönümü.buna yönelik yol haritamızı da hazırladık planlarımızı da yaptık. Öyle bir Türkiye arzu ediyoruz hedefliyoruz ki dünyanın en hızlı büyüyen 10 ülkesi arasında olacak.
1.5 milyar ton ihraç ithal yükü olacak ve ayrıca 1.5 trilyon ihracatı ithalatı toplam ticareti olacak. 90 milyon nüfusa erişeceğiz ve kişi başına milli gelirimizde 21bin dolara çıkacak. Tüm bunları elde etmek bu hedeflere ulaşmak için mutlaka planınızın olması lazım, yol haritanız olması lazım ne yapacağınızı hesaplamış olmanız lazım. İşte bu hesabı yaptık biz Türkiye 2023’te Türkiye dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girebilmesi için bugün 17.500km olan bölünmüş yol miktarını 30.000km ye çıkarması gerekiyor. Bugün 500km olan yüksek hızlı tren şebekesini de 6500 km’ye çıkarması gerekiyor ayrıca 60 milyon yolcu kapasiteli en az bir 30 milyon yolcu kapasiteli en az 3 tane havaalanının olması gerekiyor,dünyanın ilk 10 limanı arasına girecek büyük konteyner limanı olması gerekiyor ve Türkiye’nin bilgi toplumu hedeflerine ulaşması yani 70 milyon insanımızı bilgisayar okur yazarı olması gerekiyor. Bu hedefleri gerçekleştirmek mümkündür.
Çeşme Marina’dan devlet te kazanacak
Türkiye^nin Hedeflerine ulaşmaktaki çabasında Çeşme Marina’nın küçük bir örnek olduğunu söyleyen Yıldırım,”Bu eser onun küçük bir örneğidir. İlk olarak devlet vatandaş işbirliğinin en anlamlı sonucudur. Burada hem devlet hem özel sektör kazanıyor. Bir İngiliz firması bir Türk firması 2 grup buraya 15 milyon dolar yatırım yaptı 10 milyon dolarda biz yatırım yaptık 23.5 yıl burayı işletecekler hem çeşmenin refahına ekonomisine katkı sağlayacaklar hem de kendileri para kazanacak. Bizde para kazanacağız . biz 10 milyon dolar yatırdık işletme süresince 67 milyon dolar kira alacağız. Böylece hem devlet kazanıyor hem özel sektör kazanıyor. Artık zaman değişti her şeyi devlet bütçesiyle devlet kaynaklarıyla yapmak mümkün değildir. Böyle alternatif yollar bulmamız lazım.” şeklinde konuştu.
Referandum da “EVET” oyu istedi
Konuşmasının son bölümünü 12 Eylülde yapılacak referanduma ayıran Binali Yıldırım Referandum için ‘EVET” oyunu şu şekilde istedi. “Türkiye’nin 2023 hedeflerini yakalamasının tek ve önemli bir şartı var. Türkiye’nin mutlaka yargı sisteminin sorunlarını çözmesi lazım. Tıkanan adalet yollarını mutlaka açmamız lazım. Aksi halde Türkiye’nin 1. lig de süper ligde olması bir başka bahara kalır. Bu da vatandaşımızın elinde. Bildiğiniz gibi bir anayasa değişikliği çalışması meclisten geçti şimdi önümüzde bir referandum var . partilerimiz meydanda referandumu anlatıyorlar. Referandumda hayır deyin diyenler var evet deyin diyenler var. Biz evet diyenlerdeniz. Bu bir partiler arası seçim değil bu bir genel seçim değil bu Türkiye’nin geleceğinin seçimidir. Türkiye’nin demokrasisinin güçlenmesi hukukun üstünlüğünün tesis edilmesi üstünlerin hukukuna son verilmesi .. kadınlarımızın engellilerimizin yetim ve dullarımızın,gazilerimizin çocuklarımızın daha fazla haklara sahip olması vatandaşlarımızın kişisel bilgilerinin izinleri olmadan uluorta ortada dolaşmasının önüne geçilmesi, ve nihayet herkesin hesap verebilir hale gelmesi.. demokrasimizin güçlenmesi, özgürlüklerimizin alabildiğine genişlemesi ve Türkiye’nin Avrupa birliğine üye olmuş çağdaş demokratik laik bir hukuk devleti olarak yoluna devam etmesi. Artık Darbe söylemlerinin geleneklerinin 27 mayısların 12 martların 12 eylüllerin 28 şubatların 27 nisanların bir daha anılmamak üzere tarihin tozlu sayfalarına geri gönderilmesi. Bunun için evet diyoruz ve milletimizden bunun için destek istiyoruz . biliyoruz ki önümüzdeki yıl seçimler var. Seçimlerde de vatandaşlarımız İzmirliler çeşmeliler gönüllerinde hangi parti varsa onu tercih edecekler ama bu asla ve asla bir parti tercihi değildir Türk milletinin geleceğinin kararıdır. Geleceğinin tercihidir. Bunun için bu referandumun önemli olduğunu düşünüyoruz.
