Arkas Holding İcra Kurulu Üyesi Önder Türkkanı, İzmir Limanı'nında yerli ya da yabancı sermayeyi tekel hale getirmekten kaçınılması gerektiğini savundu.

Türkkanı, Arkas olarak İzmirli iş adamları ve bir yabancı fonun da yer aldığı 100'ü aşkın hissedarın bulunduğu bir konsorsiyumla birlikte İzmir Limanı ihalesine hazırlandıklarını bildirdi.
Ortakların 330 milyon dolar sermaye taahhüdünde bulunduğu konsorsiyuma yüzde 20 oranında iştirak sağladıklarını belirten Türkkanı, Mart ayında yapılması planlanan ihalede iddialı olduklarını kaydetti.

Konsorsiyumun kaynak sorununun bulunmadığını, "tahmin edilen değeri vermeye niyetli ve buna muktedir" olduklarını ifade eden Türkkanı, şöyle konuştu:

"Sermayeyle ilgili bir sorunumuz yok. İhalede en yüksek fiyatı veren alır. Biz kendi dışımıza odaklanmıyoruz. Etrafa bakarak durumu değiştiremeyiz. İzmir'de bölgenin en güçlü firmalarını bir araya getirdik. Yönetimde tekel oluşmamasına özen gösterdik. Bölgenin ihracatçıları bu konsorsiyum içinde temsil ediliyor. Ayrıca şu anda adını açıklayamadığımız yabancı bir fonun yüzde 11'lik hissesi var. İhale için 3 ayrı finans grubu, konsorsiyuma geniş limitler tahsis etti."
Konsorsiyumu tekeli önleyecek şekilde oluşturduklarını, bunun için 10 yönetim kurulu üyesinin hisseleri oranında temsil edileceği bir şirket ana sözleşmesi hazırladıklarını belirten Türkkanı, bu oluşumda Arkas'ın iki yönetim kurulu üyesiyle temsil edileceğine dikkat çekti.

Türkkanı, İzmir Limanının bölgenin tek limanı olması ve var olan iş hacmi nedeniyle fon yaratma kapasitesinin yüksek, "kasası çalışan, müşterisi hazır bir iş" olduğunu, bu nedenle yatırımcıların ilgisini çektiğini kaydetti.

Limanların işletilmesi konusunda Kabotaj Kanununun yabancı sermayeye çeşitli sınırlamalar getirdiğine ilişkin tartışmalar bulunduğunu, ancak son dönemde yabancı şirketlerin teklif verdiğini ve buna olumsuz bir tepki gelmediğini gördüklerini dile getiren Türkkanı, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Limanlarla ilgili ABD gibi ülkelerin son yıllarda güvenlik gerekçesiyle bir takım önlemler aldığını görüyoruz. Kabotaj Kanunu da bu konuda bir takım sınırlamalar getiriyor. Limanları işletecek şirketin, bizim bildiğimiz çoğunluğu Türk olmalı. Ama görüyoruz ki ihalelere giriliyor. Şu anda böyle bir rekabetin içinde olduğumuz için bu konuyu fazla açmıyoruz.

Bu konudaki kişisel görüşüm birden fazla limanın olduğu piyasalarda işletici yerli ya da yabancı olabilmeli. Ancak İzmir gibi tek bir limandan bahsediliyorsa hadiseye bakmak lazım. Yerli ya da yabancı sermayeyi tekel hale getirmekten çekinmek lazım. Marmara'da 10'u aşkın liman var, rekabet sağlanıyor ama İzmir'de tek bir limanda bunu söylemek güç olacaktır."

Bu uyarılarının yanlış anlaşılmaması, ihale öncesinde bu konuların irdelenmesi gerektiğini vurgulayan Türkkanı, "Bunların şimdiden konuşulması lazım ki yarın problem olmasın. Adam gelir parayı basar, limanı alır. Sonra biri gelir davayı açar, süreci durdurursa bu skandal olur" diye konuştu.

İhaleyi alan firmanın limana yaklaşık 500 milyon dolarlık yatırım yapmasının gerektiğini de söyleyen Türkkanı, limanı kim alırsa alsın bu yatırımların yapılmasının zorunlu olduğunu anlattı.

Kaynak: LOJIPORT www.lojiport.com

Editör: TE Bilişim