İstikbal: "Gerçekler Saptırılıyor"

Türk Kılavuz Kaptanlar Derneği Başkanı ve Uluslararası Kılavuz Kaptanlar Birliği Başkan Yardımcısı Kaptan Cahit İstikbal; kendisi ile yaptığımız röportajı Deniz Ticaret Odası'nın dün yapılan Meclis Toplantısında Meclis Başkanı Erol Yücel'in kürsüden okuyarak "saygısızlık edildi o yüzdern söz vermedim" şeklindeki konuşmasına cevap verdi.

İstikbal; DenizHaber'in konuyla ilgili sorusuna verdiği  yanıtta "Hata insanlar içindir; insanın yaptığı bir hata tüm doğrularını götürmez, ama hatasını anlayıp üzdüğü insandan özür dileyebilmek de ayrı bir büyüklüktür. Ben Sayın Erol Yücel'den elbette özür beklemiyordum. Ama hatasını düzeltme şansını kaybettiği için onun adına üzüldüm" dedi.


"Meclis tutanakları yayınlansın, soru sormuş da gitmiş isem özür dileyeceğim"

İstikbal; şunları söyledi:

"Sayın Yücel'in bahsettiği olay şudur: 2006 Yılı Nisan ayı başındaki meclis toplantısında Meclis toplantısında; gündemde kılavuzluk maddesi görüşülür iken; söz aldım. O zamanlar sadece Uluslararası Kılavuz Kaptanlar Birliği Başkan Yardımcısı kimliğim vardı ve bu kimliğimle konuştuğumu da sözlerimin başında Sayın Erol Yücel'in sorusu üzerine söyledim. Konuşmamda kimseye bir soru yöneltmedim. Sadece İzmit Körfezi konu olduğu için; orayla ilgili kendi bakış açımı anlattım. 2-3 dakikalık bir konuşmaydı. Sayın Metin Kalkavan'a ne de başka birisine bir soru yöneltmedim konuşmamda. Gündem görüşülüp bittikten ve herkes konuştuktan sonra pek çok kişi gibi ben de ayrıldım. Daha sonra toplantı bitiminde Sayın Metin Kalkavan söz aldığında, benim sözlerime atıfta bulunarak; 'Cahit Kaptan güzel yazar ve güzel konuşur ama herşeyi söylemez. Keşke kendisi de burada olsaydı' şeklinde sözler söylemiş. Sayın Yücel'in anlattığı gibi bir olay gerçekleşmiş değil. Ben Sayın Kalkavan'ın benimle ilgili konuşacağını bilemezdim; ayrıca orası müsamere salonu değil. Herkes geliyor, gündemi dinliyor, belli bir yerde salondan ayrılabiliyor. Orası zil çalınca çıkılan bir yer değil. Sanki ben Sayın Kalkavan'a bir soru sormuşum da arkasından o da kalkmış bana cevap verirken yürüyüp çıkmışım gibi anlatıyor Sayın Yücel; kesinlikle bu doğru değil. Benim konuşmamla Sayın Kalkavan'ın konuşması arasında en az iki saat zaman var. Meclis tutanaklarının yayınlanmasını talep ediyorum. Eğer ben Sayın kalkavan'a bir soru sormuş da dinlememiş gitmiş isem; özür dileyeceğim. Ama eğer ben soru sormamış isem Sayın Erol Yücel'in bir şey yapmasına gerek yok. Beni suçsuz yere itham etmesin yeter. Lütfen tutanakları açıklasın".

İstikbal; daha sonra bu konunun Erol Yücel tarafından üzerinden bir yıla yakın zaman geçtikten sonra söz vermeme bahanesi olarak kullanılmasını anlamsız bulduğunu söyleyerek, şöyle devam etti:

"Bu konuda Sayın Erol Yücel, Sayın Metin Kalkavan'ı bahane etmemeliydi. Sayın Kalkavan'la bu olaydan sonra defalarca görüştük. Kendisiyle bu olaydan dolayı herhangi bir kırgınlığımız yok."
 
Söz verilmemesi konusunda böyle bir gerekçeye sığınılmış olmasından dolayı üzüldüğünü belirten İstikbal; "Bir kişi bir toplantıya katılıyorsa orada kendisinin temsil ettiği bir camiaya sataşma varsa demokratik ortam adına yakışır olanı o sataşmalara cevap verdirilmesidir. Bunu yapmayıp da çok daha önceki bir olayı çarpıtarak bahane yaratmaya çalışmakla bu örtülemez. Ben kendimi değil bir meslek grubunu savunacaktım. Sayın Yücel yargısız infaz yaptı." dedi.


"Toplantıya katılan konuşabilir demektir"


Bir toplantıda hazır bulunanların o toplantıda eşit haklardan yararlanması gerektiğini belirten İstikbal; Meclis Başkanı'nın kendi kendine suç isnat edip böyle bir cezalandırmaya gitmesinin ve insanların söz haklarını elinden alıp sonra da bir yıl önceki bir gerekçeye sığınmasının haklı kabul edilemeyeceğini söyledi.

Böyle bir cezalandırma sistemi olamayacağına değinen İstikbal; "Sayın Yücel suçlu diye düşündüğü kişiye hiç bir şey demeden bir yıl bekliyor. Bir yıl sonra mağdur savunma yapacağı zaman kafasına göre verdiği cezayı uyguluyor. Böyle bir uygulama keyfi bir uygulamadır. İnsanların savunma hakkının elinden alınıp buna böyle ucuz sudan gerekçeler yaratılmasını ben doğru bulmuyorum, fevkalade yanlış buluyorum. Önemli olan güçlü olunduğu ortamda doğruları söyleyebilmek değildir. Önemli olan her zaman doğruları söyleyebilmektir." dedi.

İstikbal; DTO Meclis Başkanı'nın bahsettiği meclis tutanaklarını açıklayıp ne soru sorup da cevap beklemeden gittiğini açıklamasını bekleyeceğini ve konunun takipçisi olacağını belirtti.


DenizHaber.Com

Editör: TE Bilişim