İşte 2006'ya damga vuran keşifler

Bilim insanları, 3.3 milyon yıllık bilinen en eski insansı canlının tepeden tırnağa iskeletini gün ışığına çıkardı. Etiyopya’nın Dikika bölgesinde keşfedilen iskelet, evrim tarihinde maymundan insana geçiş türlerine en güzel örneklerden biri. Bilim insanları, bu iskeletin sahibinin dik yürüdüğünü düşünüyor, buna ek olarak da ataları gibi ağaçtan ağaca zıpladığı da tahmin ediliyor. Araştırmacılar bu canlıya Selam adını verdi.

GENETİK ARAŞTIRMALAR

Genetik araştırmalar artık sürekli gündemin başına oturacak gibi gözüküyor. Gelecek yıllarda bilim insanları hastalıkların çözümü ve insanın doğasını araştırmak için genetik araştırmalara daha fazla öne verecek.

‘Hayatın kitabı’nın şifresi çözüldü
Bilim insanları 1990’lı yıllardan bu yana yürüttükleri çalışmada, 3.141 geni barındıran ve kanser gibi 350 hastalığın nedeni sayılan Kromozom 1’in şifresini çözdü. İnsanın genetik şifresinde yüzde 8’ni oluşturan Kromozom 1’in genetik şifresinin çözülmesiyle elde edilen bilgiler, dünyadaki bilim insanları tarafından kanser, otizm, zihinsel ve diğer hastalıkların teşhis ve tedavisinde kullanılacak.

İnsanı düşündüren gen Har1F 
 
Bilim insanları, insan beyninin maymundan daha gelişmiş olmasını sağlayan soyut düşünceye olanak veren HAR1F adlı bir gen saptadı. İnsan beyni kendisine en çok benzeyen primatların üç katından daha büyük. Bilim insanları, HAR1F geninin birkaç milyon yıldır tüm hayvanlarda hiçbir değişime uğramazken, sadece insanda soyut düşünceyi sağlamasının nedenlerini araştırıyor.
İnsanı ‘konuşturan’ gen: MGC8902
İnsanı hayvanlardan ayıran bir diğer özellik de konuşma yetisi. Araştırmacılar, insanlarda, hayvanlara göre çok yüksek oranda bulunan bir genin, lisan ve özfarkındalık gibi zihinsel fonksiyonları oluşturduğunu tahmin ediyor. MGC8902 adlı genin, beynin lisan, bilinç, farkındalık gibi işlevlerinden sorumlu neokorteks bölgesinin ana yapıtaşı olduğu tahmin ediliyor.

KÖK HÜCRE ARAŞTIRMALARI

Bilim insanları, hücre bölünmesi kendiliğinden durmuş insan embriyonundan kök hücre elde ettiklerini açıkladı. Bilim dünyasında, insan embriyonlarını öldürdüğü için kök hücrenin etik olmadığı tartışmalarına belki de bir son verebilecek olan bu gelişmenin, embriyondan kök hücre elde edilmesinde yeni bir çığır açabileceği belirtiliyor.

GÖRME ENGELİ BİRGÜN AŞILACAK

2006’da görme engeli konusunda önemli gelişmeler yaşandı, bilim insanları bir yandan görme yeteneğinin güçlendirilmesi için uğraşırken, bir yandan da görme engelliler için yardımcı cihazlar geliştiriyor.

Kök hücreden retina nakli başarıldı

Görme özürlü farelerde yapılan bir deneyde, retina hücresi nakli sayesinde görme sinirleri aktif hale geldi. Denek farelerinin ışığa karşı duyarlılığının arttığı ve optik sinirlerin beyinle iletişime girdiği belirlendi.

Görme özürlüler alnıyla görecek

Görme özürlü kişiler için geliştirilen şapka benzeri bir cihaz, alındaki görme sinirlerini uyararak, bakılan nesneleri görselleştirmeye yardım ediyor. Japon uzmanların geliştirdiği ve deneme aşamasındaki görüş şapkası, nesneleri siyah-beyaz görmeye yarıyor.

NÜKLEER FÜZYON

İnsanoğlunun yüzyıllık hayali, tükenmez enerji üretme yolunda en büyük adım Uluslararası Termo-Nükleer Füzyon Projesi, Paris’ta yapılan bir törenle imzalandı. Avrupa Birliği, ABD, Rusya, Japonya, Çin, Güney Kore ve Hindistan’ın katılımıyla yaşama geçirilecek olan nükleer füzyon projesi, ilk nükleer füzyonu 2040’ta yapacak. Nükleer füzyon, 1 litre deniz suyundan 1 litre petrole eşdeğer enerji üretibilecek.

Çin, füzyon deneyi gerçekleştirdi

Öte yandan Çinli araştırmacılar, ülkenin ilk füzyon deneyinde plazma üretmeyi başardıklarını açıkladı.

Kaynak: İnternet Haber www.internethaber.com

Editör: TE Bilişim