İstanbul Deniz Trafiği İçin Yeni Çözümler

İDO Genel Müdürü Ahmet Paksoy İDO'nun yeni yatırımlarını ve trafiğe çözüm projelerini anlattı.

 - Halk oylaması ile seçilen yeni vapur hizmete girdi. Tepkiler nasıl?

Bir girin içine, deneyin kendiniz görün. Yolcuları fethetti. İlk seyahati ben yaptım ve 300 kişiye yakın insanla görüştüm. Emin olun herkes çok beğendi.
 
- Öncekine göre ne farkı var?

Eski nostaljik görüntüsü aynı. Yan balkonu var, açık güvertesi var ve vapur keyfini yaşıyorsunuz. Ama inanılmaz saklı bir gücü var. Eskisine göre daha hızlı, engelliler için rampalar var ve kolaylıkla inip binebiliyorlar. Oturma yerleri çok daha güzel ve modern. İç tasarımı da çok iyi oldu. Yüksek ve ferah camlar var.

Ayrıca sürme iskele bitti, tarihe karıştı. Artık atlama sahnesi de yok bu vapurda. Vapur yanaşıyor, kapaklarını açıyor, aynı anda kapılar açılıyor ve insanlar iniyor. Vapurun yanaşma ve kalkması da çok hızlandı. Özel pervaneler kullandık bunun için. Bu da akrobat bir vapur oldu.

 - Diğer yeni vapurlar ne zaman gelecek?

Mart'ta Kadıköy gelecek, üçer aylık periyolarla da Beyoğlu, Beykoz ve Sarıyer vapurları gelecek. 2009 sonuna kadar beşi de tamamlanmış olacak.

- Eskilere ne olacak?

Onları yenileyip modernize edip kullanmaya devam edeceğiz. Mesela Barış Manço vapuruna 2 milyon dolar harcayıp yeniledik. Bize yeniler gelecek ama mevcutları da koruyacağız.

Biz 4 sene önce şehirhatlarını aldığımız zaman 'eyvah vapurları yok ediyorlar, eyvah iskeleler gidiyor" diyorlardı. Hep beraber gördük, ne kadar büyük bir değişim yaşandı İDO ile. Bir kere 20 sene sonra ilk kez vapur getirdik. En son gemi 20 yıl önce gelmişti.

- Yeni proje var mı?

Var, şimdi de Haliç motorları geliyor.

- Nedir o?

Bize özel sektörün işlettiği motorlar konusunda da talep geliyordu. Engellilerin de kullanabileceği, daha sessiz, daha güzel, mükemel motorlar... Biz de dedik ki bir örnek olalım ve Haliç'e motor yapalım. Hem ihtiyacımız var hem de turistik seyahat amaçlı olsun. Bizim amacımız bu tasarlayacağımız motorların özel sektöre de örnek olması.

- Nerede yapılacak?

Haliç'deki tersanede yapılıyor.

- Deniz taksilerin sayısı artacak mı?

Özellikle yoğun saatlerde çok fazla talep oluyor. Ayrıca cuma günleri ve akşamları da çok yoğun. Gelen talebi göz önüne alarak sayısını 7'den 25'e çıkaracağız.

- 2009 için yeni yatırımlar olacak mı?

İstanbul ulaşımı ile ilgili 2 yıldır altyapısını çalıştığımız Ro -Ro projesi var ve bunun startını vereceğiz. Amacımız trafiğe çözüm üretmek ve ağır tonajlı binlerce tır ve kamyonu kuzey-güney aksında İstanbul'a sokmadan taşımak.

- Nereden nereye olacak?

Mudanya-Bandıma arasındaki bir bölge ile Ambarlı-Tekirdağ arasında bir bölgeden karşılıklı hat açmayı düşünüyoruz. Şu anda saha araştırması yapıyoruz.

Biz ağır vasıtaları İstanbul'a sokmadan, İstanbul'u  by-pass edip tercih edilir bir ulaşım sistemi kurmayı amaçlıyoruz. Nasıl yeni kurduğumuz feribot hatlarında bir anda binlerce kişi geldi, burada da böyle bir sistem kuracağız.

Bir kamyonun Ambarlı civarından Bandırma-Mudanya arasına gelmesi 5-6 saat. Kamyon şöförü kazanacak çünkü yorulmayacak. Rahat rahat gelecek. Kaza riskleri düşecek. Şirket de kazanacak çünkü maliyetleri düşecek.

- Fiyatı nasıl olacak? 

Biz bir kamyonun o mesafede harcayacağı yakıttan çok daha ucuza taşıyacağız. Söylediğim bölgede ortalama 150 euro yakıt gidiyor. Bizim iddiamız da o zaten: Yakıt fiyatının altına taşıyacağız.

- 2009'da ne kadarı yapılmış olacak?

Yollar, iskeleler ve gemi yapımı ile ilgili çalışmalar başlayacak.

- Taşımacılık ne zaman başlar?

Bu 3 yılık bir süreç. Gemilerin üretilmesi, iskelelerin yapılması, bağlantı yolları, depolama alanları derken 2012-2013 gibi araçları taşımaya başlarız.

- Tek bir hat mı olacak?

Başlangıçta bir tane açacağız. Ama ondan sonraki süreçte ne olur? Feribotlar da ilk geldiğinde Yalova ile başladı, şimdi Bandırma, Bursa derken birçok yeni hat oluştu. Doğru bir proje yaparsanız ve altyapısını ne kadar iyi çalışırsanız o kadar çok sıçrarsınız. Biz, açacağımız Ro-Ro hattından sonra Marmara'da birçok Ro-Ro hattının daha açılacağına inanıyoruz. Bu potansiyeli gördük.

- 2009'da Ro-Ro projesi haricinde ne olacak?

Yeni şehirhatları vapurları tamamlanacak, haliç motorları (3 tane) gelecek, deniz taksilerin sayısı artacak ve yeni arabalı vapurların siparişi verilecek.

- Kaç tane?

Sayısı henüz belli değil.

- Yeni hatlar açılacak mı?

Yeni hat planı yok ama mevcut hatları güçlendireceğiz.

- Özel önem vereceğiniz bir hat olacak mı?

Harem-Sirkeci'yi çok güçlendireceğiz. Biz Harem-Sirkeci ile çok ciddi bir çözüm üretiyoruz trafiğe.

Harem-Sirkeci bir by-pass noktası oldu. Artık insanlar orada bekleme olmayınca, alan olunca gelmeye başladı. Kullanan sayısı günde 2 binden 12 bine çıktı.  Orada ilave gemilerle potansiyeli artıracağız.

-Başka?

Ayrıca Boğaz'da karşılıklı geçişler yapacak yeni hatlar düşünüyoruz. Mesela Boğaz'da İstinye'den karşısına cross taşımacılık yapacağız. Köprüye yönlendirmeden hemen karşı tarafa ulaşmalarını sağlayacağız.

- Kriz İDO'yu etkiledi mi?

Bizi pek etkilemedi çünkü hizmet çeşitliliği sayesinde bir noktadaki kaybımızı diğer taraflardan tamamlamış olduk. Son dönemde toplam araç ve yolcu sayımızda önemli bir değişim olmadı. Hatta biz bütçeye 2009'da büyüme hedefi koyduk.

- Günde kaç kişi taşıyorsunuz?

Günde 300 bine yakın insan taşıyoruz. Yıl bazında ise geçen sene 100 milyonun üzerinde yolcu ve 6.7 milyon adet araç taşıdık.

- Bu rakamlar daha önce neydi?

5 sene önce yıllık 500 bin araç idi. Yolcu sayısı da aynı dönemde 60 milyonlardan 100 milyonun üzerine çıktı. Ama biz son yıllarda çok ciddi projeler hayata geçirdik ve çok büyüdük. Deniz taşımacılığı sektöründe dünya lideri haline geldik. Zaten Dünya Feribotçular Birliği'nin (Interferry) de başkanlığını yapıyoruz.

Biz çok fazla proje ürettik. Deniz taksiler, yeni vapurlar, arabalılar, deniz otobüsleri, yeni gemiler, yeni hatlar...  Birçok denenmemiş proje yaptık. Türk şirketlerinin, Türk tersanelerinin, Türk mühendislerinin başarısı ile büyüdük. Mesela Harem-Sirkeci hattına koyduğumuz yeni feribotlar...

- Ne özelliği var?

Hem yakıt ekonomisi sağlıyor hem konforlu, çevreci ve ayrıca LPG'li araçlar da kullanabiliyor. Akrobat dediğimiz 360 derece kendi etrafında dönebilen gemiler bunlar. Bu bizim potansiyelimizi artırdı ve oradaki kapasiteyi 2 binlerden 12 binlere çıkardık. Ayrıca bu yeni bir mühendisliktir. İlk biz tasarladık ve ilk kez İDO için üretildi, Türkiye'de üretildi. Bizim sayemizde tüm dünya tanıdı.

Deniz taksiler de aynı şekilde Türkiye'de üretildi ve dünyaya sunuldu.

- Dünyada başka yerde yok mu?

Var ama mesela 100 kişik büyüklükte dolmuş tipi var. Bizdeki gibi taksi mantığı ile yok. Ama şimdi bizden gören Dubai'de de bu taksiler hizmeye girecek.

- İDO'nun hangi araçları Türkiye'de yapılıyor?

Sirkeci-Harem hattındakiler, yeni şehir hatları vapurları ve deniz taksiler. Ayrıca Haliç vapurları da burada yapılacak.

- Deniz otobüsleri?

En son Yalova-Yenikapı için aldığımız hızlı feribotlar Hong Kong'da, Yenikapı-Bursa feribotu da Avustralya'da yapıldı.

- Bunlar niye Tükiye'de yapılmıyor?

Biz yaptığımız herşeyi uluslararası ihale ile yapıyoruz ve alüminyum teknolojisi çok ihtisas gerektiren bir konu. Bu konuda ihtisaslaşmış tersaneler var. Maliyetler açısından biz onlarla çok rekabet edemiyoruz şu anda.

Sonuçta biz de Türkiye'de yapılmasından mutluluk duyarız ama bir kurumuz ve uluslararası ihaleye çıkıp fiyat avantajını gözetmek durumundayız.

- Peki ihaleye Türkiye'den teklif geldi mi?

Hiç teklif gelmedi. Bu işin uzmanlığı biraz daha farklı. Alüminyum gemi ile çelik gemi yapmak arasından çok büyük farklar var.

- Fiyat seviyesini nasıl buluyorsunuz?

Mesela biz Yalova'ya 10 liraya taşıyoruz. Gidin sorun otobüçülere ne kadara taşıyorlar. Biz 1 saat 15 dakikada taşıyoruz, diğer insanlar 4 saatte gidiyor. Bunların bir bedeli olması lazım. Yine de dünyada benzer taşımacılığı yapan firmalara göre 3-4 kat ucuzuz.

Biz burada insanlara 5 yıldızlı konfor imkanı sunuyoruz ve ciddi bir zaman avantajı sağlıyoruz.

- Ro-Ro projesi için yakıt fiyatının altına taşıyacağız dediniz. Ama Yenikapı-Bandırma hattında araba ile gitmek daha ucuza geliyor...

Muhakkak biraz fark var ama şu da var: Her geminin işletme maliyeti farklı. Yanikapı-Bandırma arası sefer yapan gemiler gidiş geliş 60 bin lira yakıt yakıyor. Bu gemi 40 mil hızla gidiyor, 2000 aracı, 1000 yolcuyu deniz üzerinde resmen uçuruyorsunuz.

Normal bir geminin hızı 12 mildir. Eskiden gemiler İstanbul'dan gece kalkar sabah varırdı.

Şunu demek istiyorum: İstanbullulara hizmet sunduğumuz gemiler dünyanın en gelişmiş gemileri. İşletmee maliyeti yüksek ve  yüksek devirli makinalar... Bu sizin gördüğünüz gemilerin altında çok büyük sistemler var.

Bizim kâr etme gibi bir hedefimiz yok ve biz yapabileceğimizin hepsini yapıyoruz. Minimum noktada fiyat veriyoruz.

- Hatları neye göre belirliyorsunuz?

Talep analizleri çok önemli. Bir de ulaşım modları birbirine entegreli çalışmak durumunda. Sizin elinizde bir kapasite var ve bunu en iyi şekilde kullanmak istiyorsunuz. Potansiyele göre yerleştiriyoruz.

Bir de belli hatta deniz belli hatta raylı sistem kullanılmak zorunda. Biz şu lükste değiliz: Bir yere hem deniz ulaşımı gitsin, hem raylı ulaşım gitsin... Biz planlama yapıyoruz ve şuna inanıyoruz: Doluluk çok önemli. Sistemin aksamaması için belirli doluluk oranını yakalamak lazım.

- Özelleştirme süreci ne durumda?

Ona Büyükşehir karar verecek. Biz herşeyimizle hazırız. Biz yeni proje üreterek kendimizi o güne hazırlıyoruz.
 

Editör: TE Bilişim