İsveç’in başkenti Stockholm’deki su konferansında, yeni bir rapor açıklayan Uluslararası Su Yönetimi Enstitüsü’nün verilerine göre, dünya üzerinde her üç kişiden biri su sıkıntısı çeken ülkelerde yaşıyor. Susuzluk oranlarında şimdiden 2025’te beklenen seviyeye ulaşıldı. Nüfus artışı ve su kullanımı böyle devam ederse, susuzluk tehlikesiyle karşı karşıya olanların oranı 2025 yılında dünya nüfusunun üçte ikisine ulaşacak. Dünyanın nüfusu 20’nci yüzyılda 3 kat arttı. Aynı dönemde su kullanımı da tam 6 katına çıktı. Bugün 6 milyar olan dünya nüfusunun 2050 yılında 9 milyara çıkması bekleniyor.

Uluslararası Su Yönetimi Enstitüsü’nün hazırladığı haritaya göre, susuzluk problemi yaşayan ülkelerin bir kısmı, yeterli su kaynağına sahip olmamaları nedeniyle, bir kısmı ise olan kaynakların verimli biçimde kullanılamaması nedeniyle sıkıntı çekiyor. Orta Doğu, su kaynağı yetersizliğini en ağır biçimde yaşayan bölgelerin başında geliyor. Türkiye komşularına göre biraz daha şanslı, ancak yine de tehlike bölgesinde. Enstitünün değerlendirmelerine göre, Türkiye’nin doğusunda, hem yeterli su kaynağı var, hem de su verimli olarak kullanılmaya başlandı. Batıda ise varolan kaynakların yüzde 60’ından fazlasının kapasitelerinin üzerinde kullanılması, bölgeyi bir krizin beklediğinin habercisi. Su dağılımındaki dengesizlik, su savaşları tezlerinin ortaya atılmasına neden oluyor.

İngiltere İçişleri Bakanı John Reid, şubat ayı sonunda düşünce kuruluşu Chatham House’ta yaptığı bir konuşmada, paylaşılamayan su kaynaklarının ülkeler arasında çatışmalara yol açabileceğine dikkat çekmişti. Türkiye’nin avantajlı durumu ve geçmişte Suriye ile Fırat nehrinin suları üzerine yaşanan gerginlik, su savaşı senaryolarında gözlerin Türkiye’ye dönmesine neden oluyor. İngiltere’nin önde gelen gazetelerinden The Independent, Türkiye ile Suriye arasındaki ilişkileri gözönüne alarak, su savaşları çıkması açısından en riskli 10 bölge arasına bu iki sınır komşusunu da ekliyor. Gazete, küresel ısınma nedeniyle başlayacak su sıkıntısının tetikleyeceği coğrafyamızdaki diğer potansiyel savaş bölgelerini şöyle sıralıyor: İsrail, Ürdün ve Filistin. Orta Doğu’da dünya nüfusunun yüzde 5’inin dünya su kaynaklarının yüzde 1’iyle yaşadığını yazan gazete, 1967’deki Arap-İsrail savaşının nedenlerinden birinin de su olduğunu belirtiyor.

Orta Doğu ülkelerinin içme suyu ihtiyacı her geçen gün artarak devam ediyor. Türkiye ise bu ülkelerin iştahını kabartacak türden tatlı su kaynaklarına sahip. Özellikle Manavgat suyuna İsrail’in ilgisi bir hayli büyük. “Manavgat Suyu Projesi” için teklifler sunan İsrail, içme suyunu bu yoldan kazanmak istiyor. Proje kesinlik kazanmadı ama görüşmeler devam ediyor.
DenizHaber.Com
Editör: TE Bilişim