İsmail Cem hayatını kaybetti

Eski Dışişleri Bakanı İsmail Cem, tedavi gördüğü İstanbul Cerrahi Hastanesi'nde hayatını kaybetti.

1940 doğumlu İsmail Cem uzun zamandır akciğer kanseri tedavisi
görüyordu.

Hastaneden alınan bilgiye göre, akciğer enfeksiyonu teşhisiyle 15 Aralık 2006 tarihinde hastaneye kaldırılan Cem, bu sabah 09.50 itibariyle vefat etti.

CUMA GÜNÜ TOPRAĞA VERİLECEK.

İsmail Cem'in kızı İpek Cem Taha, babasının cenazesinin Cuma günü toprağa verileceğini açıkladı.

Hastane önünde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İpek Cem Taha, babasının 26 Aralık 2006 tarihinden itibaren antibiyotik tedavisi gördüğünü söyledi. İpek Cem Taha, "Bugün saat 09.50 sıralarında babamızı kaybettik. O ülkenin sevilen bir insanıydı. Cuma günü Teşvikiye Camii'nde kılınacak cenaze namazının ardından Zincirlikuyu Mezarlığı'nda toprağa verilecek." diye konuştu.

Son dönemdeki durumu nasıldı? şeklindeki bir soruya Taha, "Babamızın son zamanlarında durumu iyiydi. Bilgisayarıyla oynuyordu. Kitabıyla uğraşıyordu" şeklinde cevap verdi.

Daha sonra İsmail Cem'in eşi Elçin Cem ile kızı İpek Cem Taha, hastaneden ayrıldı.

İsmail Cem ( 1940-2007)

1940, İhsan, Şerife - İstanbul Robert Kolejinden (1959) ve Lozan Üniversitesi Hukuk Fakültesinden (1963) mezun oldu. Paris Siyasal Bilgiler Enstitüsünde Siyaset Sosyolojisi dalında master yaptı (1981). 1963 yılından itibaren çeşitli gazetelerde Yazı İşleri Müdürlüğü, Genel Yayın Müdürlüğü yaptı. Yazarlığa devam etmektedir. Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şubesi Başkanlığını yürüttü (1971-1974). Türkiye Radyo Televizyon Kurumu Genel Müdürlüğünde bulundu (1974-1975). 1987 ve 1991 seçimlerinde İstanbul'dan, 1995 seçimlerinde Kayseri'den milletvekili seçildi. DSP TBMM grup yönetim kurulu üyeliğine seçildi (1996). Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) ve Batı Avrupa Birliği (BAB) Asamblesi üyeliklerine seçildi (1987-1996). AKPM Sosyalist Grubu Başkanvekilliğine seçildi (1989-91), (1993-95). AKPM ve BAB Asamblesi Türk Parlamenter Grubu Başkanlığına seçildi (1996). Avrupa Medya Enstitüsü Danışma Kurulu üyeliğini yürütmektedir. 50. Hükümette Kültür Bakanlığı yaptı (1995). 30 Haziran 1997 tarihinde kurulan 55. Hükümette Dışişleri Bakanlığı görevine atandı. Evli, 2 çocuk babası olan İsmail Cem, DSP'den ayrılarak Yeni Türkiye Partisi'ne girdi ve partinin genel başkanı seçilmişti. Seçimlerde barajı geçemeyen İsmail Cem, bir süre önce, tekrar Deniz Baykal'la barışıp CHP'ye üye oldu. 

Ayrıntılı hayatı


Eski Dışişleri Bakanlarından İsmail Cem, 67 yıllık, siyasetten gazeteciliğe, TRT yönetiminden sanata kadar dolu dolu bir yaşamı geride bıraktı.

İsmail Cem, 1940 yılında İhsan ve Şerife İpekçi'nin oğlu olarak İstanbul'da yaşama gözlerini açtı. 1959'da İstanbul Robert Koleji'nden ve 1963'te Lozan Üniversitesi Hukuk Fakültesi'nden mezun olan Cem, Paris Siyasal Bilgiler Enstitüsü'nde siyaset sosyolojisi dalında master yaptı.

Cem, 1963 yılından itibaren çeşitli gazetelerde yazı işleri müdürlüğü, genel yayın müdürlüğü yaptı. İsmail Cem, 1971-74 yılları arasında Türkiye Gazeteciler Sendikası İstanbul Şubesi Başkanlığı'nı yürüttü.

TRT'DE İSMAİL CEM DEVRİ

Cem'in ülke gündeminde önemle yer alması TRT'nin genel müdürlüğüne atanmasıyla oldu. Milliyet Gazetesi'nde köşe yazarlığı yaparken, 14 Şubat 1974'te göreve gelen Cem, TRT'de birçok yeniliklere imza attı.

Görev aldığında yaptığı ilk konuşmada, ''Yeni çalışma döneminin kültür anlayışında öncelik Türkiye kültürüdür, halkın kültürdür. Bunun çağımızda aldığı ve alacağı biçimdir'' dedi. Özellikle televizyon yayınlarının gelişmesine önemli katkılarda bulunan Cem'in genel müdürlüğü sırasında haftada 20 saat olan yayın 50 saate yükseldi.

Bu gelişmelerin bir sonucu olarak da 10 milyon olan televizyon izleyici sayısı 20 milyona çıktı. Ancak Cem'in uygulamaları ve yaptığı atamalar muhalefetin sürekli tepkisine neden oldu.

Hükümet değişikliğinin ardından 16 Mayıs 1975'te İsmail Cem'in yerine Nevzat Yalçıntaş atandı. Cem, daha sonra Danıştay tarafından göreve iade edildi, ancak kendisi gazeteciliğe dönmeyi tercih etti.

SİYASETÇİ CEM

Siyasi hayatına SHP'de başlayan İsmail Cem, 22 Mayıs 1988'de genel başkanlığa adaylığını koydu. Ancak bu gerçekleşmedi.

İsmail Cem, 16 Ekim 1981'de kapatılan ve 19 Haziran 1992'de açılan CHP'nin yeniden oluşumunda önemli rol oynadı ve ''yeni sola'' destek verdi.

Cem, 24 Nisan 1993'te Süleyman Demirel, Kamran İnan ve Lütfi Doğan'ın rakibi olarak cumhurbaşkanlığına aday oldu.

İsmail Cem, 1987 ve 1991 seçimlerinde İstanbul'dan, 1995 seçimlerinde Kayseri'den milletvekili seçildi.

7 Temmuz 1995'te Çiller hükümetinde Ercan Karakaş'tan boşalan Kültür Bakanlığı görevini üstlenen Cem, daha sonra CHP'den ayrılarak DSP'ye geçti.

DSP'de TBMM Grup Yönetim Kurulu üyeliğine seçilen Cem, Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) ve Batı Avrupa Birliği (BAB) Asamblesi üyeliklerine, AKPM Sosyalist Grubu Başkanvekilliği'ne seçildi. Cem, AKPM ve BAB Asamblesi Türk Parlamenter Grubu Başkanlığı'nı da yürüttü.

TÜRK-YUNAN DOSTLUĞU

57. hükümetin Dışişleri Bakanlığı görevini üstlenen Cem, özellikle dönemin Yunanistan Dışişleri Bakanı Yorga Papandreu'yla kurduğu samimi diyalogla Türk-Yunan yakınlaşmasında etkin rol oynadı, iki komşu ülkeyi birbirine yakınlaştırdı.

Cem ile Papandreu'nun fotoğrafları Türk ve dış basının sayfalarını günlerce süsledi. Cem, Avrupa Birliği'ne üyelik sürecindeki başarılı politikası ile de dikkat çekti.

İsmail Cem, Yunanistan Dışişleri Bakanı Papandreu ile birlikte 2000 yılında dünyada ''Yılın Devlet Adamı'' ödülünü aldı.

DSP'den ayrılarak YTP'yi kuran Cem, bu partinin Ekim 2004 kurultayında CHP'ye katılma kararı almasının ardından siyasete bu partide devam etti. Cem, CHP'nin 24 Ocak 2005'te yapılan olağanüstü kurultayının ardından Parti Meclisi üyesi, Bilim ve Kültür Platformu Başkanı ve Genel Başkan Başdanışmanı olarak görev yapıyordu.

Bir süreden beri kanser tedavisi gören Cem, 15 Aralık 2006 tarihinde akciğer enfeksiyonu teşhisiyle İstanbul Cerrahi Hastanesi'nde tedavi görüyordu.

YAYINLANMIŞ ESERLERİ

Türkiye'de basın ve siyaset alanındaki başarıları kadar örnek kişiliğiyle de takdir toplayan İsmail Cem, İngilizce ve Fransızca biliyordu.

Cem'in ''Türkiye'de Geri Kalmışlığın Tarihi'', ''Türkiye Üzerine Yazılar'', ''12 Mart'', ''TRT'de 500 Gün'', ''Siyaset Yazıları'', ''Geçiş Dönemi Türkiye'si'', ''Sosyal Demokrasi ya da Demokratik Sosyalizm Nedir, Ne Değildir?'', ''Türkiye'de Sosyal Demokrasi'', ''Engeller ve Çözümler'', ''Yeni Sol'', ''Soldaki Arayış'', ''Gelecek İçin Denemeler'', ''Mevsim'' ve ''21. Yüzyılda Türkiye'' adlı yayınlanmış eserleri bulunuyordu.

FAZLA BİLİNMEYEN YÖNLERİ

Koyu Galatasaray taraftarı ve sarı kırmızılı takımda top koşturduğu dönemde Hagi'nin hayranı olan Cem, vakit buldukça Galatasaray'ın maçlarına gitmeye özen gösteriyordu.

Türkiye'de akvaryum balıkçılığı üzerine en çok kitabın kendisinde olduğunu belirten Cem'in bir tutkusu da Bonzai idi. Uzakdoğu'nun bu özen ve emek isteyen cüce ağaçları, İstanbul'daki evini süslüyordu.

Kanarya sevgisi nedeniyle babasıyla birlikte Serinofil Derneği'ne üye olan Cem, Klasik Türk ve Batı müziği dinlemeyi seviyordu. Cem'in favorileri Dede Efendi, Vivaldi ve Mozart idi.

İsmail Cem'in bir tutkusu da fotoğraf çekmekti. Objektifini pek çok ilginç konuya çeviren İsmail Cem, beş fotoğraf sergisi açmıştı.

Elçin Cem ile evli olan İsmail Cem, İpek ve Kerim adlarında iki çocuk babasıydı.

ERDAL İNÖNÜ: SOSYAL DEMOKRASİYE BÜYÜK HİZMET VERDİ

SHP eski Genel Başkanı Erdal İnönü, İsmail Cem'in sosyal demokrasinin Türkiye'de gelişmesi için önemli hizmetler vermiş bir dost olduğunu ifade ederek "Özellikle Yunanistan ile barış ortamının kurulmasında çok önemli katkılarda bulunmuştur. Kendisini çok arayacağız. Ailesine ve yakınlarına başsağlığı diliyoruz. Her zaman ileriye bakan aydın bir insandı. Dünyadaki gelişmeleri iyi takip eden uygar bir insandı. Bakanlıkta kendi fikirlerini yürürlüğe koymak için uğraştı.'' dedi.

BAYKAL: DERİN ÜZÜNTÜ İÇİNDEYİM

CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, eski Dışişleri bakanlarından, CHP Parti Meclisi üyesi, Bilim ve Kültür Platformu Başkanı ve Genel Başkan Başdanışmanı İsmail Cem'i kaybetmenin derin üzüntüsü içinde olduğunu belirtti.

Baykal, yaptığı yazılı açıklamada, Cem'in vefatından duyduğu üzüntüyü ifade etti. Baykal, şunları kaydetti:

''Sevgili kardeşim İsmail Cem İpekçi'yi kaybetmenin derin üzüntüsü
içindeyim. İsmail Cem, toplumumuzun tarihsel süreklilik içindeki değişim ve modernleşmesini inceleyen, araştıran bir bilim ve kültür adamı, Türkiye'nin sosyal ve demokratik dönüşümüne katkı veren seçkin bir siyaset adamı ve aydınlık düşünceli fedakar, güvenilir bir dost olarak hem yaşamımda, hem de partimizin yaşamında daima özel bir yere sahip olmuştur ve hep sahip olacaktır.Ülkemiz, çok değerli bir evladını kaybetmiştir. Son dönemlerde büyük acılar içinde yaşam mücadelesi verirken bile Türkiye'ye sahip çıkma kararlılığını, ilkeli duruşunu her an ve örnek olacak bir davranışla sergilemiştir. İsmail Cem'in bu aşamada bile yüreğinin nasıl halkımızın sosyal ve ekonomik ilerlemesi, ülkemizin onuru, saygınlığı ve kişiliğinin korunması için mücadele azmiyle dolu olduğunun, nasıl çabalar gösterdiğinin tanığıyım.Yaşamı boyunca bağımsızlığın, demokrasinin ve laik Cumhuriyetin kararlı savunucusu olan sevgili kardeşim Cem'e rahmet, ailesine, partimize ve tüm halkımıza başsağlığı diliyorum.''

DENKTAŞ: TÜRKİYE ÖNEMLİ BİR EVLADINI KAYBETTİ

KKTC eski Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, ''Türkiye önemli bir evladını kaybetti. Kıbrıs konusunda kendisiyle uzun yıllar birlikte çalıştık. Bakanlık yaptığı dönemde hiç bir zaman Kıbrıs meselesinin halli için görüş ayrılığına düşmedik. Çok önemli çalışmalarda bulunduk'' şeklinde konuştu.

MEHMET BARLAS: POLİTİKADA HİÇ KIRICI OLMADI

Gazeteci Yazar Mehmet Barlas, İsmail Cem ile gazetecilik çalışmalarının birlikte başladığını belirterek "Onun hayatının çok önemli bir kısmını gazetecilik ve yazarlık oluşturur. Özellikle TRT'de önemli bir misyon üstlendi. Gençlere imkan tanımayı prensip sayardı. Her türlü yeniliğe açıktı. Türkiye'nin her yerine TRT'nin kameralarını gönderdi. TRT'den ayrıldıktan sonra aktif politikaya atıldı. Politikada hiç kırıcı olmadı. İlişkilerinde hep yumuşaktı. Dünya liderleriyle ilişkileri iyiydi. Ancak siyasi hayatındaki son dönemlerde kırıklıklar yaşadı. Bir oluşum içine girdi ancak birlikte yola çıktıkları daha sonra ayrıldı. Bunun muhakkak kendisi üzerinde etkisi olmuştur.'' diye konuştu.

BİLA: HEM FİKİR ADAMI HEM DE DEVLET ADAMIYDI

Gazeteci Fikret Bila, ''Tüm Türkiye'nin başı sağolsun. Türkiye için erken bir kayıptır. İsmail Cem hem bir fikir adamı hemde bir devlet adamıydı. Görüşleriyle Sosyal Demokrasinin gelişimine katkıda bulundu. Aynı zamanda bir meslektaşımızdı. Özellikle TRT'ye unutulmaz bir dönem yaşattı. '' şeklinde konuştu.

ULUĞBAY: ÇOK ÖNEMLİ HİZMETLER YAPTI

Eski Milli Eğitim Bakanı Hikmet Uluğbay, önemli bir devlet adamını kaybettiklerini belirterek "Türkiye'ye yaptığı çok önemli hizmetleriyle tarihte yerini alacaktır. Türkiye'de örnek devlet adamının nasıl olması gerektiğini tüm türkiye'ye göstermiştir. Kendisinin arkadaşlık ilişkileri çok iyiydi. Kendisiyle aynı kabinede görev yaptık. Dışişleri Bakanlığı döneminde önemli hizmetlerde bulunmuştur.'' diye konuştu.

TÜRKMEN: TÜRK-YUNAN DOSTLUĞUNU CANLANDIRDI

Eski Dişışleri Bakanı İlter Türkmen, ''Türk-Yunan dostluğunun canlandırılması konusunda önemli bir çabası oldu. Bunu unutmamız mümkün değil. Atina'da Türk ve Yunan gençlerinin toplantısına katılmıştım. Bu tür bir dostluk 1998 yılında İsmail Cem'in Papandereu ile bir araya gelmesinin çok büyük bir etkisi vardır. Türkiye'nin AB yolunda önemli adımlar atmasında etkili olmuştur.'' dedi.

ŞAHİN: YENİ BİR OLUŞUMUN İÇİNE GİRMİŞTİ

Eski YTP Genel Sekreter Yardımcısı Metin Şahin, ''Hüsamettin Özcan ve Kemal Derviş ile birlikte yeni bir oluşumun içine girmişti. Ancak bu sonuca ulaşmadı. Ciddi ve yumuşak uslubunu hiç bir zaman kaybetmeyen bir insandı. Çalışma ortamın
da hep yapıcıydı. Daime çözüm üretirdi.'' dedi.

Kaynak: aa
Yayın Tarihi :24 Ocak 2007 Çarşamba

Editör: TE Bilişim