Gündüz Aybay Karadeniz Teknik Üniversitesinde Anıldı

“Denizlerimizin Hukukçu Kaptanı GÜNDÜZ AYBAY Türk Boğazlarına Adanmış Bir Ömür” konulu belgesel film gösterimi, KTÜ Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi daveti ve KTÜ İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi ev sahipliğinde 30 Nisan 2019’da Trabzon’da gerçekleştirildi.

Ulu Önder Mustafa Kemal ATATÜRK ve tüm şehitlerimizin huzurunda saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan program, Aybay Ailesi temsilcileri Sevin Özaydın ve Elif Aydoğdu Oral’ın konuşmaları ile devam etti.

Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği, Uluslararası İlişkiler ve Hukuk Bölümlerinden çok sayıda öğrencinin, çeşitli branşlardan akademisyenlerin ve konukların yer aldığı salonda Montrö Boğazlar Sözleşmesi hakkındaki bilgilendirmeler Avukat Sevin Özaydın tarafından yapıldı.

Av. Kpt. Gündüz AYBAY’ın vefatına dek 17 sene boyunca stajyeri, öğrencisi, meslektaşı olarak birlikte çalışmış olan 35 yıllık hukukçu  Avukat Sevin Özaydın, konuşmasında şu bilgilere yer verdi:

“Karadeniz’den Marmara’ya ulaşımı sağlayan İstanbul Boğazı ile Marmara’dan Ege’ye geçişi sağlayan Çanakkale Boğazı bir arada Türk Boğazları olarak bilinirler. Bu su yolu, Karadeniz’e dökülen nehirlerin taşımacılık faaliyetlerinden başlayarak, Karadeniz’i Ege’ye, oradan Akdeniz’e bağlamaktadır. İstanbul ve Çanakkale Boğazları üzerinde Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenlik hakkı 1936 tarihli Montrö Boğazlar Sözleşmesi ile düzenlenmiştir. Günümüzde sözleşme varlığını sürdürmekte, o tarihte belirlenen boğazlardan geçiş hakkı kuralları uygulanmaktadır.

Boğazlar, tarihin her döneminde gerek askeri ve stratejik gerek ticari bakımlardan önem taşımışlar ve hukuksal düzenlemelere konu olmuşlardır. Bu düzenlemelerde, zamanın Osmanlı-Türk yönetimlerinin askeri ve ekonomik güçleri ile diplomatik becerileri rol oynamıştır. Karadeniz’e kıyısı olan devletler, Boğazlardan yararlanmakta ayrıcalıklı statü elde etmek ve öteki devletlerin Karadeniz’e girişini engellemek istemişlerdir, zamanında Çarlık Rusya’sı sonrasında Rusya Federasyonu gibi. Bunun yanında, her dönemin ekonomik bakımdan güçlü ve dünya ticaretini elinde bulunduran devletlerinin Boğazlardan serbest geçiş talepleri olmuştur, tarih boyunca İngiltere ve sonraki dönemlerde ABD gibi…

Savaştan yeni çıkmış TBMM Hükümetinin kabul etmek zorunda kaldığı kısıtlayıcı düzenlemeler, Türk Hükümetlerinin çalışmaları sonucunda 1936 tarihli Montrö Boğazlar Sözleşmesiyle kaldırılmıştır. Montrö Sözleşmesine Türkiye’nin yanında taraf olan devletler, Avustralya, Bulgaristan, Fransa, İngiltere, Japonya, Romanya, Sovyetler Birliği, Yugoslavya ve Yunanistan’dır. Sözleşme’nin hazırlık çalışmaları sırasında taraf devletler kendi çıkarları doğrultusunda baskılar yapmış ve sonunda varılan uzlaşma ile Türk Boğazları üzerinde Türkiye Cumhuriyeti’nin egemenliği kesin olarak kabul edilmiştir. Sözleşmede ticaret gemilerine geçiş serbestliği tanınması konusunda Türkiye’nin kabul ettiği yükümlülük, Boğazlar üzerinde egemenlik yetkisini ortadan kaldırmaz. Türkiye’nin uluslararası yükümlülüğü “uğraksız geçiş” olarak adlandırılan bir geçiş özgürlüğüdür. Ayrıca, ceza hukuku ve özel hukuk alanında yargı yetkisi, güvenlik yetkisi gibi konular bakımından da Türkiye’nin egemenliği tartışılmaz niteliktedir. Montrö ile, Boğazlar bölgesine Türk askerinin girmesini önleyen, Gökçeada ve Bozcaada’yı askersizleştiren düzenlemelere de son verilmiştir.

Montrö Boğazlar Sözleşmesi 20 yıllık bir süre için yapılmıştır. Ancak, sona erme şarta bağlıdır, taraf devletlerden biri sözleşmeyi sona erdirme isteğiyle bir bildirim yapmalıdır. 20 yıllık süre 1956’da sona ermiş olmakla beraber, hiçbir taraf devlet böyle bir bildirimde bulunmadığı için, sözleşme sürekli olarak yenilenmektedir…

Montrö Sözleşmesiyle kurulan düzen, Türkiye tarafından 80 yılı aşkın bir süredir sorumlulukla yürütülmektedir. Zaman içinde dünya ticaretinde ve taşımacılıkta meydana gelen değişiklikler nedeniyle, Türkiye’nin Boğazlardan geçişteki güvenliği artırması gerekli hale gelmiştir.

Montrö Sözleşmesi’ndeki “geçiş serbestliği” ilkesinin günün değişen koşullarına uygun şekilde yorumlanması sonucunda, 1994/1998 yıllarında hazırlanıp yürürlüğe konulan ve IMO tarafından da kabul gören, Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Tüzüğü güvenli geçişi sağlamayı başarmıştır.

Türk Boğazları Trafik Düzeni Tüzüğü madde 2/g’ye göre, “Seyri, Türk Boğazlarında bir liman, iskele ya da bir yere uğramamak üzere planlanmış ve bu husus, gemi kaptanı tarafından Türk Boğazlarına girişten önce Türk makamlarına bildirilmiş olan gemi, “uğraksız geçiş” yapan gemidir.”

Türkiye’nin uluslararası topluluğa karşı, ticaret gemilerinin Boğazlardan “uğraksız” olarak serbestçe geçmelerine müsaade etme yükümlülüğünün, geçişlerin “güvenlik” içinde yapılmasını sağlamayı da içerdiği kabul edilmiştir.

Montrö Sözleşmesindeki “geçiş serbestliği” ilkesinin gerek Türkiye’de yaşayan insanların gerek Boğazları kullanan yabancı bayraklı gemilerdeki insanların güvenlikleri ve genel olarak çevre kirliliğinin önlenmesi gibi amaçlar bakımından en uygun biçimde yorumlanması, her zaman insanlığın yararına olacaktır.”

Av. Özaydın'ın’ın ardından Elif Aydoğdu Oral söz aldı. 25 yıldır yazılı ve görsel basında görev yapan ve Gündüz Aybay belgeselinin araştırma, dokümantasyon ve röportajlarını gerçekleştirerek uygulayıcı yapımcılığını üstlenen Oral konuşmasını filmin yönetmeni Atom Şaşkal’a teşekkür ederek başladı. Gündüz AYBAY’ın değerli eşi Meral Aybay’ın sözlerine yer verdi.

“Dopdolu bir salonda bizleri karşıladığınız için hepinize çok teşekkür ediyoruz. Bugün filmin galasından bu yana altıncı gösterimi için bir aradayız. Bu filmi yaparken yönetmeniz Atom Şaşkal ile filmi denizcilik fakültesi ve deniz hukuku okumak isteyen gençler mutlaka izlemeli diye düşünüyorduk. Bu hayalimiz ne mutlu ki gerçekleşiyor. Gündüz AYBAY’ın hayatında iki önemli nokta var. O hem bir denizci -kaptan- hem de ülkemizin yetiştirdiği sayılı deniz hukukçularından biri. Bugün burada aranızdan birinin, güverte mezunu bir denizcinin hayatını izleyeceğiz…

Yola çıkmadan Meral Aybay Hanım’ın sizlere iletilmek üzere bana verdiği mesajı paylaşarak sözlerimi tamamlamak isterim.

“Sevgili Gençler,

Değerli Rektör hocamız Sayın Prof. Dr. Süleyman Baykal,

Bizi davet eden Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Dekanı Sayın Prof. Dr. Muhammet Boran,

Diğer fakültelerin değerli Öğretim Üyeleri,

Şu an o salonda sizlerle birlikte olmayı ne kadar istediğimi tahmin edemezsiniz. Ne yazık ki yaşım iki seyahati üst üste kaldırmama olanak vermiyor. İçinizden biri, kaptan ve deniz hukukçusu eşim Gündüz AYBAY’ı anlatan bu film ümit ederim ki sizler için bir rol model olur.

Sizin gibi, güverte mezunu bir denizcinin hayat yolculuğunda çalışma arkadaşlarıyla neleri başardığını, azmin, düzenli çalışmanın, mesleki dayanışmanın hayatınızda neleri değiştirebileceğini filmden sonra bir kez daha düşünmenizi isterim.

Bu güzel gösterim ortamını sağlayan Karadeniz Teknik Üniversitesi’nin başta Sayın Rektörümüz Prof.Dr.Süleyman Baykal olmak üzere,

Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Muhammet Boran’a

İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Metin Berber’e,

Trabzon Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof.Dr.Emin Aşıkutlu’ya,

Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı Prof.Dr.Süleyman Erkan’a,

Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölüm Başkanı Dr.Öğretim Üyesi Umut Yıldırım’a,

Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği’nden Doçent Dr. Sercan Erol’a,

Nitelikli bir gösterim ortamı için destek veren İktisadi İdari Bilimler Fakültesi Bilgi İşlem Sorumlusu Özgür Serbest’e,

Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği’nde Araştırma Görevlisi Burak Vardar’a, ve tüm bu bileşenleri bir araya getirmek üzere özveriyle çalışan, filmi Istanbul’da izlediğinden itibaren gönülden sahip çıkan Sürmene Deniz Bilimleri Fakültesi’nden Araştırma Görevlisi Hatice Yılmaz’a, ve siz değerli gençlere hepinize sevgilerimi, o salonu doldurduğunuz için teşekkürlerimi sunuyorum. Sağolun, Varolun

-Meral Aybay”

Değerli konuklar, biz bu filmi yaparken çok şey öğrendik, umarım siz de izlerken hem keyif alırsınız, hem de kafanızdaki bazı sorulara cevaplar bulursunuz.”

AYBAY Ailesi temsilcilerinin konuşmaları sonrasında, ev sahibi Dekan Prof.Dr. Metin Berber tarafından konuşmacı ve katılımcılara teşekkür edilerek plaket takdimi gerçekleştirilirken, Deniz Ulaştırma İşletme Mühendisliği Bölümü öğrenci temsilcileri Berke Kurnaz ve Yiğit Aksu çiçek takdiminde bulundu.

Konuşmalar ve plaket töreni sonrasında belgesel filminin gösterimi gerçekleştirilmiştir. Gündüz Aybay’ın çocukluk yaşlarından itibaren aile yaşamında geçtiği yollar, öğrencilik yıllarında ve sonrasında gösterdiği özverili ve mücadeleli yaşam içinde verdiği kararlar, ticari gemilerden hukuki platformlara uzanan azim dolu yolculuğu… Denizlerimizin, denizcilerimizin ve tüm yurttaşlarımızın güvenlik ve emniyeti için son derece önem arz eden Türk Boğazları Deniz Trafik Düzeni Tüzüğü’nün önce iç hukukta sonra Uluslararası Denizcilik Örgütü’nde (IMO) kabulü için verdiği hukuki mücadeleler filmde yer edinen konular arasında.

Merhum Gündüz Aybay’ın bizzat yetiştirdiği denizci ve hukukçu kişilerin de yer aldığı salonda, yaşamına tanıklık etmiş ya da etmemiş olsun tüm katılımcılar duygusal anlar yaşadı.

Mustafa Kemal ATATÜRK’ün sözleri ile kapatılan gösterim sonrası, toplu fotoğraf çekimi ve katılımcılara Gündüz Aybay’ın “Sözcükler Üzerine Anımsatmalar” adlı eserinin armağan edildiği, konuşmacılara yüz yüze sorular sorma şansına eriştikleri ve anı defterine duygularını not ettiği kokteyl organizasyonu ile son buldu.

Editör: TE Bilişim