Kokudan ve pislikten perişan halde 
 
Milas’ın Güllük Körfezi’ndeki çevre yarası çok sayıda tatil beldesini vurdu.

Güllük Körfezi’nde 5 yıl önce potansiyel balık üretim alanı ilan edilen Göltürkbükü, Apostol Adası, Salih Adası, İkizler Adası, Güvercinlik, Güllük, Kıyıkışlacık, Boğaziçi Köyü, Didim Akbük’te çiftlik sayısı 145’e ulaştı.

Kaçak kafesler yapıldı

Sahile sadece 20 metre uzaklıktaki çiftlikler yüzünden denize giremeyen yerli ve yabancı turistler tepkili. Güllük Sahil Güvenlik Komutanlığı da 65 çiftliğin deniz yüzeyinde yasal olarak kiradıkları alandan daha geniş bir alanı kullandıklarını, ruhsatlarında belirtilenden daha fazla kafes yerleştirildiğini tespit etmiş, durumu ilgili bakanlıklara bildirerek savcılığa da suç duyurusunda bulunmuştu.

Şikayetler bitmek bilmiyor

Torba Koyu’ndaki 5 yıldızlı Kervansaray Otel’in Genel Müdür Yardımcısı Osman Duru, turistlerin son bir ayda haftanın en az dört günü balık çiftliklerinden kaynaklanan deniz kirliliği nedeniyle denize giremedikleri için acentelerine şikayet yağdırdığını söylüyor. Duru, “Sayın Bakanımız denizin temiz olduğunu söylüyorsa buyursun burada birlikte denizde inceleme yapalım. Bu sözlerini tatil yapıp denize giremeyen turistlere söylesin” diyor. Muğla, Aydın, İzmir, Antalya, Trabzon, Ordu, İstanbul, Mersin, Rize, Edirne, Hatay, Balıkesir ve Çanakkale’de toplam 258 balık çiftliği bulunuyor.

Artık bu çiftlikler KAPATILSIN!

Açık denizde olmaları gereken onlarca balık çiftliği karaya 20 metre mesafede kurulu. Büyük kirliliğe yol açtıkları yetmezmiş gibi, bir de toplu balık ölümleriyle insan sağlığını tehdit ediyorlar

Çevre ve Orman Bakanlığı 2006 yılı Aralık ayında hem kıyı ve deniz kirliliğine yol açan, hem de turizme zarar veren balık çiftliklerini kapatma kararı almıştı. Bakanlık şartlara uymayan çoğu Ege’deki 166 balık çiftliğine 4 aylık makul bir süre tanımış ve bu zaman zarfında uygun yerlere taşınmalarını tebliğ etmişti. Tanınan süre 13 Mayıs 2007’de dolmasına rağmen Bakanlık çiftlikleri kapatamadı. Çünkü çiftlik sahipleri Danıştay’a başvurarak yürütmeyi durdurdu. Daha sonra da Türkiye seçim atmosferine girdi. 22 Temmuz sonrası yeni bir Çevre Bakanı atandı. Her şey unutuldu. Çiftliklerin neden olduğu “felaketler”in son halkası Salı günü yaşanan toplu balık ölümleriydi.

Numuneler alındı

Muğla’nın Milas İlçesi Güllük Körfezi’ndeki 15 çiftlikte 400 bine yakın çipuranın 1 gecede ölümü üzerine ekipler alarma geçerken, bölgede çipura satışı yasaklandı. Vali Lütfi Yiğenoğlu başkanlığında kriz masası oluşturuldu. Milas Kaymakamlığı ise üniversiteler, tarım, çevre ve orman müdürlükleriyle sağlık grup başkanlığının bölgede çalışmalarını sürdürdüğünü, ölü balıkları gömerek imha etmeye başladıklarını söyledi. Yem, su, ölü ve canlı balık numuneleri alınarak analiz için Ege Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi ile Tarım Müdürlüğü laboratuvarlarına gönderildi.

Yasak çiğneniyor

Yetililer Güllük Körfezi’nde ner türlü çiftlikte balık satışının tahlil sonuçları açıklanıncaya kadar durduğunu söylese de, yasağa rağmen Güllük limanına yaklaşan balık çiftlikleri teknelerinden kamyonlara kasalarla balıkların yüklendiği ve götürüldüğü görüldü. Hasar tespiti de başlarken, sadece bir çiftliğin zararının 300 bin YTL. olduğu belirtildi.

3 neden olabilir

Ölü balıkları toprağa gömme işlemi ise dün başladı. Kaymakam Bahattin Atçı ölümlerin nedeni konusunda üç tahmin yürütüldüğünü belirterek “Ölümlerin oksjijensizlikten mi, körfeze gelen gemilerin bıraktığı atıktan mı yoksa kimyasal bir zehirlenmeden mi kaynaklandığı araştırılıyor” dedi.

İlk kez oluyor

Güllük Balıkçılar Kooperatifi Başkanı Yurder Taluy ise, 45 yıldır balıkçılık yaptığı körfezde bu tür toplu balık ölümleri ile ilk kez karşılaşıldığını söyledi. Taluy, “Çipura ölümlerinin nedenini anlayamadık. Ölümler körfez balıkçısının üzerine kabus gibi çöktü. Analiz sonuçlarını bekliyoruz. Balıklar ölmeye devam ediyor. Üretici perişan, yöre halkı tedirgin. Muğla Üniversitesi’nden bu konuda bilimsel destek istedik” diye konuştu.

“Devlet yardım etsin”

Seval Vardar ise, Ziraat Adası’ndaki çiftliğinde balık ölümleri başladığını belirterek şunları söyledi: “Hayatımda ilk kez çipuranın suyun üstüne çıkarak, ağzını ve kulaçlarını açıp öldüğünü gördüm. Yani ölümler deniz dibinde değil su üstünde gerçekleşiyor. Bu çapta ölümler şimdiye kadar yaşanmamıştı. Üstelik ölen balıklar sadece çipura. Levreklerde veya diğer deniz balıklarında bir sorun yok. Balık üreticisi buna bir hafta on gün dayanamaz. Devleti yanımızda görmek istiyoruz.”
 
Vatan

Editör: TE Bilişim