Danimarka Kuzey Kutbunda (Arktik Bölgesi) yapılacak operasyonların en yüksek standartlarda gerçekleştirilmesi gerektiğini savunmaktadır.

Bu konuda, büyük petrol şirketlerinin aktivitelerinden endişe duyan, yeni yerel Grönland Hükumeti de Danimarka’yı desteklemektedir. Grönland, Danimarka Krallığı’nın önemli bir parçası olup, her iki ülke de Kutup Kodu’nın ve diğer Arktik Kurallarının mümkün olan en yüksek güvenlik standartlarını yakalaması için çalışmaktadır. Yüksek bir giriş bariyeri yaratarak Grönland ve Danimarka, taraflara bilgi ve tecrübeleri ile yarar sağlamak amacındadırlar. Böylelikle bölgede çalışacak iş gücü kalifiye hale gelecek ve uluslararası şirketlerin Grönland’a eğitimsiz çalışanları yollamasının önüne geçilecektir.

Arktik Bölge’sindeki doğal kaynaklara hücum çoğunlukla Rusya ve Kuzey Amerika bölgelerinde yoğunlaşmıştır. Her iki bölge için de araştırmalara önemli miktarlarda kaynak aktarılmakta olup, uluslararası ilgi ve katılım da artmaktadır. Çin Kuzey Amerika ve Rusya’nın yanı sıra, Grönland’daki maden arama çalışmalarına katılmaktadır.

Çin haricinde, İngiliz – Hollanda ortaklığı olan Shell, batı Grönland kıyılarında faaliyetlerde bulunmakta olup, İngiltere’de faaliyet gösteren Cairn Enerji Şirketi de aynı bölgede aktivitelerini sürdürmektedir. Grönland hükümetinin, daha önce bölgede maden, petrol ve gaz arama faaliyetlerini desteklemiş olmasına rağmen, yeni koalisyon hükümeti tarafından yeni verilen açık deniz arama izinlerine, yeni güvenlik tedbirleri etraflı bir şekilde araştırılıncaya dek moratoryum koymuştur.

Mart ayında yayınlanan basın bildirileri, Carin ve Shell şirketlerine petrol döküntüsü hallerinde uygulayacakları acil durum planlarını sunmadıkları için eski Grönland hükumeti tarafından tedbirler uygulandığını bildirmektedir.

Geçtiğimiz Mart ayında yönetime geçen yeni koalisyon hükümeti, manifestosunda konuya yaklaşımını net olarak belirtmiştir. Yeni hükümet, maden çıkarma faaliyetlerine izin verecek, eski planları ve antlaşmaları yürürlükten kaldırmayacak, yeni izinleri uzun vadede sağlayacaktır. Ayrıca, anılan manifestoda, denetim, dünya piyasaları temelli kullanım ücretleri, daha çok parlamento kontrolü ve halka açık çevre emniyeti önlemlerinin yürürlüğe gireceği bildirilmektedir.

(23.05.2013 tarihli Lloyd’s List Gazetesi’nde yayınlanmıştır.) 

Editör: TE Bilişim