Gemime Libya bayrağı diktirmedim

Kaçak yakıt aldığı gerekçesiyle Libya’da tutulan gemide, yaklaşık bir yıl yargılanmayı bekledikten sonra Türkiye’ye dönen kaptan Nurettin Yıldız, “Kaçsaydım gemime Libya el koyup bayrağını dikecekti, sabrettim” dedi

Libya’nın liman kenti Mishurata’da kaçak yakıt aldığı gerekçesiyle zorla tutulan M/V Mine-S adlı gemi tam 1 yıl sonra Türkiye’ye dönebildi. Personeliyle birlikte uzun süre hâkim karşısına çıkartılmayı bekleyen kaptan Nurettin Yıldız yaşadıkları zor günleri anlatırken, “Gemimizin üstünde hep polis vardı. Bu süre içinde eşim iki kere ameliyat oldu, torunum 1 yaşını geçti” diye anlattı.

5 kişi döndü

Kamer Denizcilik’e ait Mine-S isimli kuru yük gemisi, Türkiye’den başladığı yolculuğunun ikinci bölümü için İtalya’ya gitti. İtalya’dan, 17 Mart 2008’de Akdeniz’in en büyük liman kentlerinden olan, Libya’daki Mishurata’ya giren Mine-S, kereste ve suntadan oluşan yükünü boşalttı. İstanbul’dan arayan gemi yetkilileri, kaptan Nurettin Yıldız’a, Türkiye’ye oranla çok daha ucuza mazot almak için bir firmayla anlaştıklarını belirterek, yakıt tanklarına 60 ton doldurmasını istedi.

10 ay sonra...

13 gemiciyle bekleyen gemiye bir tanker mazot verirken, Libyalı yetkililer yakıtın kaçak olduğunu bildirerek gemiyi bağladı. 5 Türk personelin geri dönmesine izin verilirken, geride kalan 8 kişi için zorlu günler başladı.

Türk makamları süreci hızlandırmak için çabaladı. Ancak çeşitli sorunlar nedeniyle yargılanma ancak 10 ay sonra başladı. Sonunda Libya mahkemesi gemi personelini suçsuz buldu, lisanssız satış yapan kişileri de mahkûm etti. Yaklaşık 1 yıllık sürenin ardından kaptan yıldız ve personel Türkiye’ye dönebildi.

‘Kaçıralım’ dediler kabul etmedi

Gemide 1 yıl geçiren,  40 yıllık denizci Nurettin Yıldız, 217 sayfa savunma verdiğini belirterek şöyle konuştu: “1 yıl boyunca suçsuz olduğumuzu kanıtlamaya çalıştım. Libya halen bedevi zihniyetiyle yönetilen ve denizde bile çöl kanunlarının geçerli olduğu bir ülke. Yaşadığımız olayın ülkeyi yöneten Kaddafi’ye kadar taşınacağını, hatta cezaevine bile koyabileceklerini söylediler. 1 yıl liman polisinin gözaltındaydık. Gemimizin üstünde hep polis vardı. Bu süre içinde eşim iki kere ameliyat oldu, torunum 1 yaşını geçti. Limana gelen Türk gemiciler kaçmam için gemilerini açtı ama yakalanırsam ben ve personelim idam edilirdi. Kaçmayı başardığım takdirde de gemiye Libya el koyup bayrağını dikecekti. Sabrederek personelimi ve gemimi riske atmamayı tercih ettim.”

 

Editör: TE Bilişim