Gemiciler rotayı Karadeniz'e çevirdi

Türkiye, gemi inşa sanayiinde altın dönemini yaşıyor. Yüzde 90'dan fazlası denizyoluyla yapılan dünya ticaretindeki istikrarlı artıştan kaynaklanan talep, yıllık kapasitesi 950 bin deadweight ton (dwt) olan İstanbul Tuzla'daki tersanelerin kapasitesini 2010 yılına kadar doldurdu.

Son dört yılda yüzde 360 büyüme sağlanan sektörde özellikle Avrupa'dan gelen talebi karşılamak için birbiri ardına tersaneler kuruluyor. Ege ve Akdeniz bölgesinde turizm ve sit alanı engelleriyle karşılaşılınca yeni tersaneler Karadeniz kıyılarında yükseliyor. Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu, Karadeniz'de insanların yıllar önce sac teneke ile balıkçı teknesi inşa ederken şimdi tersaneler kurmaya başladığını söylüyor. Balıkçı gemisi yapılan yerleri modernize edip genişleten Zonguldak'ın Ereğli ilçesi, Tuzla'nın yarısı kadar bir kapasiteye ulaştı. Ordu'nun Ünye ilçesinde bir tersane açıldı. Samsun, Kastamonu Cide ve Sakarya Karasu'da birer tersane var. Geçen yıl temeli atılan Trabzon Yeniçam Tersanesi'nde 2 bin 500, yatırımı planlanan Yalova Altınova Tersanesi'nde ise 4 bin kişiye istihdam sağlanacak.

Kocaeli Serbest Bölgesi'ndeki tekne imali ve gemi inşa tersanelerinin kapasitesi de artırıldı. Bedelsiz arsa temini ve diğer teşvik unsurlarının yararlanmasına imkan sağlayan 5084 ve 5350 sayılı kanunlar da Karadeniz'de yatırımların artmasında etkili oldu. Tersane yapmak için yer bulamayan bazı girişimciler çaresizlikten Gebze Organize Sanayi Bölgesi'nde geminin ana bölümlerini üretmek için tesis kurdu. Akdeniz'e doğru inildiğinde çeşitli engellerle karşılaşıldığını belirten Naiboğlu, doğal varlıkları koruma ve turizm alanları gibi nedenlerle arazi tahsislerinde sorun yaşandığını kaydetti. Dünyada denizyoluyla ticaretin artmasından dolayı gemi inşasında iyi bir ivme oluştuğunu anlatan Naiboğlu'na göre, Türkiye de bu pastadan payını alıyor. Kendini ispat eden sektör, artık kuzey ülkelerine bile gemi yapacak duruma geldi. Türk tersaneleri özellikle yat sanayii ve kimyasal tankerlerde tercih ediliyor. Türkiye'deki gemi inşa sanayii, 2002 yılında dünya sıralamasında 23'üncü iken geçen yıl 1,8 milyon deadweight tonluk (dwt) siparişle 8'inci sıraya yükseldi. Teslim kapasitesi aynı dönemde 135 binden, 600 bin dwt'ye çıktı. Son üç yılda yapılan yaklaşık 500 milyon dolarlık genişleme ve teknoloji yatırımlarıyla fiili kapasite artırıldı. Beş yıl önce 37 olan tersane sayısı 59'a yükselirken, 61 yeni tersanenin proje ve yatırım çalışmaları devam ediyor. Bu yatırımlar da tamamlandığında toplam tersane sayısı 120'ye, toplam kapasite de 9,2 milyon dwt/yıl'a çıkacak.

Tuzla tersanelerinde 2002'de yapılabilen en büyük gemi 20 bin dtw iken bugün 120 bin dtw'luk geminin inşasına başlandı, kapasitenin 180 bin dwt'ye çıkarılması için de yatırıma başlandı. Gemi inşa firmalarından Usta Mehmetoğlu (UM) tersanesinin yatırımlarını tamamladığında Türkiye'de 340 bin dwt'luk gemiler inşa edebilecek. Türkiye'de inşa edilen gemilerin çoğu AB ülkelerine ihraç ediliyor. Yan sanayi ile birlikte 100 bin kişinin çalıştığı sektör, geçen yıl 1 milyar 435 milyon dolarlık ihracat yaptı. Türkiye Tersaneler Master Planı'nı hazırladıklarını belirten Naiboğlu, "Bu planla, kıyılardan azami ölçüde yararlanılmasını teminen, bu coğrafyada mukayeseli üstünlüklere sahip olabilecek tersane, gemi söküm, tekne inşa ve yan sanayi yatırımlarının bütünsel bir plan içinde gelişmesinin sağlanması amaçlandı." dedi.

Yalova'da arsa problemi çıktı, tersaneyi Trabzon'a kuracak

Yalova'da tersane kurmak için 17 dönüm arazi alan Akbaşoğlu Denizcilik, arsanın denize birleştiği ön kısmının başka bir girişimci grubuna tahsis edilmesinden dolayı projeyi durdurdu. Tersane kurmak isteyen bir grup girişimciye verilen arazi şu anda mahkemelik. Şirketin Yönetim Kurulu Başkanı Metin Akbaşoğlu, bu nedenle projenin yerini değiştirdiklerini ifade etti. Kendilerine ait Trabzon'da 100 dönümlük bir arazi bulunduğunu duyuran Akbaşoğlu, oraya aşamalı bir şekilde 50 milyon doları bulan bir yatırım yapmayı planladıklarını kaydetti. Akbaşoğlu, Türkiye'deki gemi inşa sanayiinin gelişmesini ise şu sözlerle anlatıyor: "Eskiden tersaneye gittiğimiz zaman bizi kapıda karşılarlardı, tersaneler hep boştu. 'Gemi yapacağız' derdik, 'yapın' derlerdi. Şimdi 'gemi yapacağım' diyorsun, 'beni yarın ara' cevabını veriyorlar. Bakanlar gemi indirme törenlerinden bezdi."

Alıntı: Haberler.com

Editör: TE Bilişim