Tersanelerde olan kazalar, basının duruşu ve tutuklamalar üzerine…

Suçları kesinleşmemiş insanların, akşam haberlerinde geçecek yirmi saniyelik bir haber uğruna haftalarca cezaevinde tutulması, bizim için kabul edilebilir bir durum değildir!

Bizler gemi sanayinde çalışan gemi mühendisleriyiz. Bu sektörün omurgasıyız...emekçisiyiz. Tüm dünyada ağır sanayi olmasına rağmen, ülkemizde bir türlü ağır sanayi kapsamında kabul göremeyen gemi sanayi, ülkemize en fazla katma değer sağlayan sektörlerden biridir. 2008 küresel krizine kadar pazar şartları sebebiyle yaşadığı hızlı ve kontrolsüz büyüme, maalesef pek çok kez canımızı yakmış, ocaklarımıza ateş düşürmüştür. Yaşanan her olaydan sonra yeni tedbirler alınmış olsa da, tersanelerin basın ile yeterli ilişki kurmamaları sebebiyle bu alanda kaydedilen gelişmeler kamuoyuna anlatılamamıştır. Bugün tersaneler artık eski tersaneler değildir. Ancak bu yapılması gereken iyileştirmelerin bittiği anlamına gelmemektedir. Tersanelerde iş güvenliği açısından geliştirilmesi gereken noktalar mevcuttur. Yönetim dahil çalışanların iş güvenliği konusunda bilinçlendirilmesi ve iş güvenliği kültürünün özümsenmesini  sağlayacak eğitimler artarak devam etmelidir. Denetleme ve raporlama mekanizmalarında sektörü ve dünyadaki uygulamaları bilen Gemi Mühendisleri Odası'nın bu konularda aktif rol üstlenmesinin oldukça önemli olduğunu düşünüyoruz.

Geçtiğimiz hafta bir tersanede yaşanan kaza sonucu maalesef iki canımızı daha kaybettik. Acımız...üzüntümüz büyüktür. Lakin yaşanan her kaza sonrası görsel ve yazılı medyada izlediğimiz ve bizi hayrete düşüren, pek çoğunun da gerçeklerle ilgisi olmayan açıklamalarla yaratılan kamuoyu vicdanı; biz çalışanların tutuklanmasıyla rahatlatılmaya çalışılmaktadır. Henüz herhangi bir teknik rapor bile yayınlanmamışken, kaçma şüphesi olmamasına ve (deliller kaza sonrası hemen toplandığı için) karartılacak delil kalmamasına rağmen, sırf yazılı ve görsel basında tutuklamalardan bahsedilsin diye, özgürlüklerimizin elimizden alınarak,  tutuklu olarak yargılanmamıza hüküm verilmesini artık kabul etmiyoruz! Bizler bu olaylarda günah keçisi değiliz...olamayız. Pek çoğumuz, daha geçen hafta kaybettiğimiz mesai arkadaşlarımızla aynı ortamlarda çalışıyoruz... Aynı riskler altındayız. Kazanın meydana geldiği tersane, sırf kendi kadrosu ile çalışan ve bu konularda sektörde öncü olabilecek bir tersanedir. Ancak biz tartışmanın bu boyutunda değiliz. Yargılanmama gibi bir talebimiz de yok...olamaz da! Yargılamalar yapılsın...gerçekler ortaya çıkartılsın...varsa sorumlular cezalandırılsın...isteğimiz budur. Ancak bu yapılırken suçları kesinleşmemiş insanların akşam haberlerinde geçecek yirmi saniyelik bir haber uğruna haftalarca cezaevinde tutulması, en azından bizim için kabul edilebilir bir durum değildir. Bu sektörde çalışan bizler, ülkemizin en güzide üniversitelerinin en zor mühendislik dallarından birinden mezun olmuş mühendisleriz. Özgürlüklerimizin kısıtlanması bu kadar temelsiz bir sebebe dayanmamalıdır...protestomuz, itirazımız bunadır!

Bu amaçla twitter üzerinden #gemimuhendisigunahkecisidegildir (hashtag'ini) sloganını kullanarak, bizimle ilgili yaratılmış olan yanlış medya algısını değiştirmek için mücadele etmeye karar verdik. Ve bu sebeple ilk tepkimizi pazar günü ortaya koyduk. Tutukluluğa itiraz başvuru öncesinde, pazar gününden daha kapsamlı bir tepki planlıyoruz. Amacımız; halen tutuklu bulunan ve eğer itiraz kabul edilmezse, belki de haftalarca tutuklu kalacak olan biri mühendis iki arkadaşımızın özgürlüklerine kavuşarak tutuksuz olarak yargılanmalarını sağlamak amacıyla bir kamuoyu oluşturmaktır.

Tamamen insani sebeplerle başlattığımız bu mücadelemize sizlerinde katkısını rica ediyoruz. Bu yanlışı düzeltmek için gelin bize destek olun.

Saygılarımızla,

TMMOB Gemi Mühendisleri Odası

 

Editör: TE Bilişim