İsrail'den gübre alıp Tayland'a giderken 3 ay önce Hindistan açıklarında Somalili korsanlar tarafından kaçırılan Malta bandıralı gemide bulunan 19 Türk mürettebattan hala haber yok.

Gemi sahiplerinin ilgisizliğinden yakınan Türk mürettebatın ailelerinde endişeli bekleyiş sürüyor. Eskişehir'de yaşayan geminin 3. kaptanı emekli Deniz Albay Osman Küçüknalbant'ın ailesi, Başbakan ve Cumhurbaşkanına müracaat ederek, eşi ve diğer mürettebatın kurtarılması için yardım talebinde bulundu.

53 yaşındaki emekli Deniz Albay Osman Küçüknalbant, 2004 yılında Gölcük'teki Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Tim Komutanlığı'ndan emekli oldu. Emekli Albay, 2008 yılında bir İtalyan gemisinde işe başladı. Ancak, Küçüknalbant, bir süre çalıştıktan sonra bu gemiden ayrılarak 'Frigia' adlı bir Türk gemisinde işe başladı. Yaklaşık 8 aydır 'Frigia' gemisinde çalışan Küçüknalbant, İsrail'den aldığı gübreleri Tayland'a götürürken, 25 Mart 2010 tarihinde Hindistan açıklarında, Somalili korsanlar tarafından kaçırıldı. 19'u Türk, toplam 21 mürettebatı bulunan gemi, daha sonra korsanlar tarafından Somali'ye götürüldü.

Acı haberin duyulması üzerine geminin sahipleri harekete geçti ve korsanlarla görüşme yaptı. Ardından mürettebatın durumu ailelerine bildirildi. Gemi sahiplerinin bu zamana kadar korsanlarla yaptıkları görüşmelerde parasal yönden anlaşamayınca, olumlu bir netice çıkmadı. Gemide bulunan 19 Türk mürettebattan hala bir haber yok. Aileler ise korsanların elindeki yakınlarıyla görüşemiyor. Gemi sahiplerinin ilgisizliğinden yakınan Türk mürettebatın ailelerinde endişeli bekleyiş ise sürüyor. Aileler, bir an önce yakınlarından gelecek iyi bir haberi bekliyor.

Eskişehir'de yaşayan geminin 3. Kaptanı emekli Deniz Albay Osman Küçüknalbant'ın eşi Ayşegül Küçüknalbant, artık dayanacak güçleri kalmadığını söyledi.

Şirket yetkililerinin ilgisizliğinden yakınan Küçüknalbant, "3 aydır 'merak edilecek bir şey yok, sağlık durumları iyi' diyorlar. Sabretmemiz çok zor. Yiyecekleri ve yakıtları bitti. Süreç çok uzadı. Şirket ile de temas kuramıyoruz. Kimse ilgilenmiyor. Bizi arayan soran yok. Süreç ne durumda bilmiyoruz. İlgisizlik beni korkutuyor." dedi.

Her geçen gün endişelerinin giderek arttığını anlatan Küçüknalbant, "Eşimin hayatından endişe ediyorum. Kızım ve ben gece, gündüz haber bekliyoruz. Çaresiz, hiçbir şey yapmadan oturmak bizi çok üzüyor. Ülkemizin bir şey yapmasını bekliyorum. Başban Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Dışişleri Bakanlığı'na müracaat ederek yardım istedik. Tek umudumuz onlarda kaldı." ifadesini kullandı.

Ellerinde net bir bilginin olmadığını ve eşiyle, korsanlar tarafından kaçırılmalarının ardından hiç görüşemediklerini dile getiren Küçüknalbant, "Eşimle son olarak, gemi İsrail'deyken internetten görüntülü görüşme yaptık. Eşimin korkusu yoktu. 7 gün sonra Tayland'da görüşmek üzere konuşmaya son vermiştik. Geminin kaçırıldığını televizyondan öğrendim." diye konuştu.

"BABAMI ÇOK ÖZLEDİM, GELMESİNİ DÖRT GÖZLE BEKLİYORUM'' Osman Küçüknalbant'ın kızı 14 yaşındaki İlayda Küçüknalbant da babasının sağ salim geleceği günü adeta dört gözle bekliyor.

Yaşananlar nedeniyle psikolojik sıkıntı geçiren ve psikolojik tedavi alan İlayda Küçüknalbant, "Annem de ben de çok üzülüyoruz. Babamın bir an önce kurtarılmasını istiyorum. Babalar Günü'nde yanımda değildi. Mezuniyet törenimde ve Seviye Belirleme Sınavı'nda yanımda olacağını söylemişti ama gelemedi. Babamı çok özledim.'' açıklamasını yaptı.

Editör: TE Bilişim