TÜRKİYE’NİN önde gelen denizcilerinin yetiştiği İstanbul Üniversitesi Denizcilik Fakültesi yerli ve yabancı firmaların gözdesi haline geldi. Birkaç yıl sonrasının kaptanlarını, mühendislerini kapmak isteyen yerli ve yabancı firmalar bu fakültenin öğrencilerini daha okul bitmeden kadrolarına katıyor. Her yıl 150 başarılı öğrencinin girebildiği bu bilimyuvasının öğrencileri 3’üncü sınıfa geldiklerinde iş sorununu çözmüş olmanın rahatlığını yaşıyorlar. 1992 yılında kurulan Denizcilik Fakültesinin Kurucu Dekanı Prof. Dr. Osman Kamil Sağ ile Dünya’da 52 ülkenin Denizcilik Üniversiteleri arasında ilk 5 Üniversite arasına girmeyi başaran Fakültenin gurur veren başarı hikayesini konuştuk.

Sayın Dekanım, gelişim sürecine baktığımızda Denizcilik Fakültesi çağ atlamış. Bu nasıl oldu?

Mümkün olduğunca mütevazı söylemeye çalışıyorum. Fakülte olarak değil, şahıs olarak değil, Türkiye olarak gurur duyuyorum. Hakikaten son 10 senede Denizcilik Fakültesi Türkiye’nin orta düzeyde fakültesinden kendi konusunda dünyada hatırı sayılan, saygı duyulan, mezunları merak edilen ve kapışılan bir fakülte haline geldi.

Dünya Denizcilik Üniversiteler Birliği neden gerekliydi?

163 ülkenin taraf olduğu IMO’da denizcilik eğitiminin asgari standartlarının belirlendiği STW biriminin başında 2000-2004 yılları arasında bulundum. Burada minimum kararları aldık, dünyaya uyguladık. Bunu yaparken hep içimde uhde kaldı neden bunun maximum kararlarını belirlemiyoruz diye. STW başkanlığına seçilmeden önce Dünyadaki denizcilik fakültelerini örgütleyerek bunun maksimum standartlarını belirleyelim diye düşünüyordum. IMO ile ilgili 1998’deki bir toplantıda Kobe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hara ile 3-4 gün bu konuyu tartıştık. Prof. Hara’ya finans için bana Nippon Vakfı’nı önerdi Ben 1999’da Tokyo’ya gittim, projemi onlarla konuştum. Bir sene süren bir inceleme sonunda olur dediler. Biz de Dünya Denizcilik Üniversiteleri Birliği’nin (IAMU) kuruluşunu gerçekleştirdik. Buranın Kurucu Başkanlığını 1999-2001 yılları arasında ben yaptım, şu anda Onursal Başkanıyım. Nippon Vakfı her sene Tuzla İş Bankası’na yıllık 1 milyon dolar para gönderiyor. Biz bu parayı, bir lirasına dokunmadan, 50’yi aşkın Devletin Üniversitelerine projeler bazında dağıtıyoruz.

Siz bir proje yaptınız mı?

Evet. Bizim projemize Rusya ve Polonya’nın iki Denizcilik Üniversitesi de katılımcı oldu. İki Vevobahis sene önce teklif ettiğimiz bu projeyi bir ay önce bitirdik. Dedik ki, dünyada gemide çalışan gemi adamları için bir ehliyet olduğu gibi karada çalışan denizciler için de bir ehliyet geliştirelim. Ben denizden geldim, biliyorum şeklinde olmasın dedik. Biz bu projeyi, eğitimini de yazarak IAMU’ya sunduk, onlar da IMO’ya sundu. Bu dünyada bir ilkdir.

Başka projeleriniz var mı?

Şu anda çok büyük bir projemiz var. Bu da dünyada ve Türkiye’de bir ilk olacak. Tahminen bir sene içerisinde İngiltere’nin Liverpool Denizcilik Üniversite’si ile lisans programımızın benzerini Yüksek Lisans programında yapacağız.

Finansını nasıl sağlayacaksınız?

Finansını Japonlardan sağlayacağız. Jaica projesinde olduğu gibi, bakın Öğrenci iyi hoca iyi ama bunları yetiştirecek, laboratuar kuracak paramız yok. Devlete gittim, yok para dediler. Bu işler yurtdışında nasıl oluyor diye yurdışına gittim. Nasıl kıskandım, nasıl üzüldüm anlatamam. Neleri var adamların bizim bir şeyimiz yok. O zaman ben IMO’ya gitmeye başladım Oradaki çalışmaların sonucunda bir sene sonra IMO’dan bu fakülteye 6 milyon dolarlık bir proje getirdim. Fakültenin uluslar arası düzeyde gelişmesi bu IMO BM projesiyle başlar. 1996’da bu proje bitmeye yaklaşırken, IMO’da Japonların bu konuda çok ileri olduklarını gördüm. 1995 senesinden itibaren Japonya’ya gitmeye, ve proje teklifleri yapmaya başladım. Beş sene incelediler ve 1999’un sonunda 17 milyon dolarlık projeyi başlattık. IMO standartlarımızın üzerinde olmamızın ilk ateşleyici nedeni budur.

Her yıl kaç öğrenci alıyorsunuz?

Her yıl 150 öğrenci alırız. Şu anda bizim taban puanımız 335 civarı. puan olarak Teknik Üniversitenin 11 fakültesi arasında 6’ıncı sırada gelir. Bu 150 öğrenciden 100 tanesini Güverte bölümüne 50 tanesini ise makine bölümüne alıyoruz. 

Fakültenizden mezun olan öğrencilerin çift diploma alması nasıl oluyor?

Amerika’nın New York Denizcilik Üniversitesi’yle ortak bir çalışma yapıyoruz. Öğrencilerimiz eğitimlerinin yarısını bu okulda yapıyorlar. New York’tan da öğrenciler burada eğitim alıyorlar mezun olan öğrencilerimiz hem buradan hem de New York Üniversitesinden diploma alıyorlar.

Fakültenin Dünyada Marka olmasında en önemli etken nedir?

Burada bir kişinin adını anmadan geçemeyeceğim. Zamanın Japonya’nın Ankara Büyükelçisi Madam Toyoma. İlk önce ben ona başvurdum. Japonya’daki randevuları hep o ayarladı. Daha sonra bu kadın Türkiye’den ayrıldı. Orada buna geri bir hizmet verdiler. Genelde geri hizmet verilince kimse arayıp sormaz. Ben onu unutmadım. Ona Japonya’da yaş günü hediyesi verdim. Bana, ‘kocam dahil hiç kimse benim yaş günümü hatırlamadı biliyor musun?’ dedi ve çok mütehassıs oldu. Sonra bir gün burada telefon çaldı. Baktım telefonda bir protokolden sonra Madam Toyoma bana bağlandı. ‘Osman, bu gün gazeteleri okudun mu?’ dedi. ‘Okumadım’ dedim. ‘Japonya’da yeni hükümet kuruldu ve ben Milli Eğitim Bakanı oldum’ dedi. Japonya’da toplam 12 bakanlık vardır. Bu kadın, spor, kültür, eğitim hepsine bakıyor. Dünya kupasını bu kadın düzenledi. ‘Sen beni kötü günümde hiç yalnız bırakmadın şimdi ben sana çok yardım edeceğim’ dedi. Biz bu projeleri biraz becerimden, biraz şans dan oldu. Kendisi Japonya’daki bütün projelerde referansımızdır. 

 
Editör: TE Bilişim