Erdoğan Rize'de Denizcilik Okulu Açtı

Erdoğan, Derepazarı ilçesinde İş Adamı Turgut Kıran tarafından yaptırılan Turgut Kıran Denizcilik Yüksekokulunun açılış töreninde, yüksekokulun Rize için önemli bir kazanım olduğunu belirterek, ''Özellikle yöresel mimari ile yapılması çok daha güzel oldu. Rize, Karadeniz ve Türkiye için denizcilik sektöründe önemli bir kazanım olacaktır. Bundan dolayı Kıran'a teşekkürlerimi sunuyorum'' diye konuştu.

Rize Üniversitesinin büyüdüğünü, geliştiğini, ilçelerde yüksekokullar yapılmasını memnuniyetle karşıladığını dile getiren Erdoğan, şöyle devam etti:

''Takdir edersiniz ki Rize, arazi olarak sıkıntılı bir yer. Dolayısıyla bu tür yapılanmalarda gerçekten sıkıntılar yaşanıyor. Fakat bütün bunlara rağmen bir yandan bizim desteğimizle, bir yandan özel sektörün ve hayır severlerin desteği ile devlet-millet kaynaşmasıyla, bütün Rize ve Karadeniz için önemli bir kazanım olacaktır. Şu anda Rize Üniversitesinde, tıp fakültesi olmasının ne kadar önemli olduğunu biliyorsunuz. Sadece Rize'nin değil, aynı zamanda Artvin'in de ciddi bir sıkıntısını giderir hale geldi. Allahın bahşettiği bütün güzellikleri Rizemiz içinde barındırıyor. Yeşilin tüm tonlarını burada görürsünüz. Yeşili ile denizi ile tarım toprakları ile Rize turizm için olduğu kadar, akademik çalışmalar için de önemli imkanlar sunacaktır. Turizmde patlamaların olacağı günler yakındır. Bunu da başaracağız.''

Erdoğan, çayın, Rize merkez ile ilçelerinde üretilerek, dünya pazarına sunulduğunu ifade ederek, tüm bu zenginliklerin, akademik, bilimsel çalışmalarla desteklenmesi gerektiğini söyledi.

''İKTİDARIMIZDA ÜLKEYE 63 ÜNİVERSİTE KAZANDIRDIK''

İktidarları süresince, 63 üniversiteyi ülkeye kazandırdıkların belirten Erdoğan, ''Rize için de hep bu konuşuldu, ama gelen iktidarların hiçbiri Rize'ye üniversite kazandıramadı. Biz geldik ve Rize'ye üniversitemizi kazandırdık'' dedi.

Erdoğan, aynı şeyin Hakkari için de geçerli olduğunu, Hakkari'ye üniversite dediklerinde, ''buraya üniversite olur mu. Hakkari'ye üniversite yakışır mı'' denildiğini söyleyerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Ama biz Hakkari'ye üniversite kurduk ve rektörlük için değerli bir profesörümüz, Oxford'dan çıktı dedi ki, 'ben burada rektörlüğe talibim'. Geçenlerde görüşmemizde şunu bana söyledi; 'Sayın Başbakanım, göreceksin, Hakkari'de bir gün bir Oxsford olacak'. İşte inanç budur, azim budur. İman öyle bir şeydir ki tekeden bile süt çıkartır. İşte mesele bu. Bu millet inandı mı, bunu yapar. Bu millet tarihinde gemileri yürüttü mü, yürüttü. Bunu da yapar. Çanakkale'de bütün dünyanın birleştiği zamanda bütün Haçlı ordularını Çanakkale denizine gömdü mü, gömdü. Bunu da yapar. Bütün mesele, birbirimize düşmeyelim, birlik içinde olalım, beraberlik, dayanışma içinde olalım. Birbirimizi çıkar için, menfaat için değil, Allah için sevelim, mesele bu. Türkiye genelinde Rize dahil üniversite olmayan il kalmadı. Biz bu üniversiteleri kurarken, bizim bu çabamızı gereksiz gördüler. Her ile üniversiteyi tabela üniversitesi olarak nitelediler, ama inşallah biz şimdi üniversite şehirleri kuracağız. Bir şehrimizi, tamamen üniversite şehri haline getireceğiz.''

"Gemi İnşada 23.cülükten 5.liğe yükseldik"

Bir vatandaşın, ''O şehir Rize olsun'' sözlerine Erdoğan, ''Rize bu işe uygun değil. Her şeyin doğrusunu yapacağız. Yaptığımız zaman yakışacak, doğrusu olacak, güzeli olacak. Az önce bir toplantıda Rize'ye havaalanı dediler. Kusura bakma, buraya havaalanı olmaz'' karşılığını verdi.

Erdoğan, hocalarının kendilerine, yatırımın, rantabıl olan araziye yapılacağını, olmayana yapılmayacağını öğrettiğini vurgulayarak, ''İşte bugüne kadar siyasetçiler hep böyle konuştular. Kayseri'de vatandaşlar deniz istediler, o zamanki siyasetçiler dedi ki, 'biz buraya denizi getiririz'. Kayseri'ye deniz gider mi?. Mesela biz Kayseri'de Yamula barajını yaptık. Buraya deniz derseniz, Kayseri'ye denizi götürdük. Aslında siyaset yalan söyleme sanatı değildir, ama ne yazık ki politikayı bu hale getirdiler. Siyaset, yalan söyleme sanatı haline geldi ve politikacı inanılırlığını kaybetti. Biz AK Parti İktidarı olarak buna tevessül etmedik, etmeyeceğiz'' diye konuştu.

Erdoğan, üniversite denilince akla diploma, sınav geldiğini ifade ederek, şunları kaydetti:

''Oysa üniversite, özgür bilimsel düşüncedir. Yeni nesillerin yetişmesi, ekonominin, kültürün, sanatın, sporun desteklenmesi demektir. Bu okul Rize'ye yeni ufuklar kazandıracak. Denizciliğe, balıkçılığa, Rize'nin sahip olduğu her türlü zenginliğe yeni boyutlar kazandıracak. Şuraya dikkatinizi özellikle çekmek istiyorum. Hep söylenir, Türkiye üç tarafı denizlerle çevrili bir ülkedir. Çevrilidir, ama maalesef yıllarca bunun gereğini yeterince yerine getiremedik. Ne turizmde, ne ticarette, ne balıkçılıkta, Türkiye imkanları etkin bir şekilde değerlendiremedi. Türkiye'nin kaderi her alanda olduğu gibi denizcilik sektöründe de geçtiğimiz 7 yılda, ilk defa keskin bir dönüşüm yaşadı. Biz iktidara geldiğimizde sadece 37 tersane faaliyet gösteriyordu. 2003-2007 arasında 55 yeni tersane kuruldu. Yapımı devam eden bu tersanelerle bu sayı, 155'e ulaşacak. Türkiye gemi inşasında dünya 23'üncülükten, adet bazında dünya beşinciliğine yükseldi. Bu çok ciddi bir yükseliştir.''

''YAPTIĞIMIZ ATILIMLARLA TÜRKİYE KABUĞUNU KIRDI''

Erdoğan, büyük düşünüldüğünde, büyük hedeler koyulduğunda hayal gibi görünen, ulaşılmaz gibi görünün şeylere ulaşılabileceğini ifade ederek, ''Türkiye, son 7 yılda yaptığımız atılımlarla kabuğunu kırdı. Türkiye kabına sığamaz hale geldi. Dünyada görüşleri dikkatle dinlenen bir ülke haline geldi. Artık Türkiye, dünyada gündemi belirlenen bir ülke değil, gündem belirleyen ülkeler arasına girdi'' dedi.

Dünya tarihin en büyük ekonomik krizlerinden birinin yaşandığını, yaşanmaya devam ettiğini belirten Erdoğan, şunları kaydetti:

''Ülkemiz ve dünya genelinde krizin artık etkisini azaltmaya başladığını, normale dönüş sinyali vermeye başladığını artık görüyoruz. Dünyanın birçok ülkesinde, ekonomileri kriz karşısında bankalar, finans kuruluşları batıyor. İşsizlik çoğaldı, ekonomik büyüme ciddi şekilde geriledi, ama bizde bir tane banka batmadı. 2000'li yıllardaki krizlere baktığınız zaman batan bankaları görüyorsunuz. Bu dönemde yok. Bütün bunların yanında bir şey daha çok önemli. Türkiye'nin dünya piyasalarındaki itibarı çok önemli. İşsizlik, işsizlik diyorlardı. Evet biz göreve geldiğimizde işsizlik yüzde 10.7 idi, şu anda yüzde 15 civarında, ama bakıyorsunuz İspanya şu anda yüzde 19'a ulaştı. Bunlar Avrupa Birliği üyesi ülkeler. Bunlar tarihlerinde böyle ciddi krizler yaşamadı. Böyle bir ortamda, biz de böyle bir sıkıntının içine, az da olsa girmiş bulunuyoruz. Çalışacağız, gayret edeceğiz, inşallah bunları da daha aza indirgeyeceğiz. İnşallah Türkiye bu krizi en az hasarla, en az etkiyle atlattı, atlatmaya devam ediyor. Bütün mesele güven. Bu güveni hep birlikte sağlayacağız. Sizin desteğiniz arkamızda olsun, bilesiniz ki bizim desteğimiz her zaman yanınızda olacaktır.''

Editör: TE Bilişim