Çin, Dünya tanker taşımacılığı pyasasına ciddi meydan okuyor. Devlet tarafından kontrol edilen iki en büyük nakliye şirketi 30 Eylül tarihine doğru, ulusal tanker filosunun temeli olacak holding kuracaklar.

China Merchants Shipping (CMES) ve Sinotrans & CSC Holdings şirketleri birleştirmiş oldular. 12 Ağustosta ortaklıklarını ilan ettiler.. Başlangıç fiyatı, 9 petrol tankeri VLCC te içinde (veri large crude, dara 300 bin küsür ton)olarak  1.1 milyar doları buluyor. Amaçlar gizlenmiyor, söz konusu olan Dünya'da en büyük  tanker filosunun meydana getirilmesi. Sonuçta petrol taşınmasıyla ilgili global pyasada rekabetin artacağını kaydeden Uzak Doğu Enstitüsünden eksper Yakov Berger şunları anlattı.

"Eskiden Çin yabancı gemileri kiralardı, şimdi ise tam tersine, petrol tankerlerine ihtiyacını kendi karşılayacak ve kiralamak için onları başka ülkelere teklif edecek. Birçok küçük taşımacı geleneksel siparişlerden yoksun kalabilecek.

Üstelik, iflas eden şirketler, Çin için kolay av hiline gelebilcek, çünkü tanker filosunun kurucuları yeni gemiler sipariş etmekten başka, kullanılmış gemileri de satın alacaklarını artık açıklamış oldular. Ayrıca, yeni Çin filosunun sayesinde tanker tonaj arzının artışı, navluna ciddi baskı yapacak.

Artık şimdiden suya indirilen yeni petrol veya kuruyük gemisi taşımayla ilgili hizmet bedelinin azaltılmasını öngörüyor. Tanker filosunu kurmakla ilgili Çin amaçlarının biri bu olmaz mı? “Zolotoy Monetnıy Dvor” (Altın para darphanesi) şirketinin başkan yardımcısı Aleksey Vyazovskiy anlatıyor.

"Evet, bu çok doğru. Çin, kontrol altına alabileceği tanker hacimlerini birleştirerek navlunu düşürmeyi düşünüyor. Çin, en büyük petrol ithalatçısı. Taşıma ile ilgili unsurun artışına değil, düşmesine büyük ilgi gösteriyor. Bundan daha 4 yıl önce Çin, tanker filosuna 1milyon küsür para yatıracağını açıklamıştı. O sırada  80 petrol tankeri vardı. 4 yılda bu miktarın iki katına çıkarılması gerektiği öngörüldü. Şüphesiz bu strateji yerine getirilmiş olacak."

Petrol pyasası analizcisi Aleksey Turbin anlatıyor. "Çin, siyasi sorunlar da içinde, birçok ticaret sorununda kendi oyun kurallarını teklif ediyor ve bunları aktif şekilde hayata gerçekleştiriyor. Tanker filosu işte bu sorunlardandır.

Tanker filosu, Çin’e petrol ve petrol ürünleri ithalatı için altyapının sağlamlaştırılmasına yönelik önemli bir varlıktır. Asıl bu yıl Çin, Amerika’yı geride bırakarak dünyanın en büyük petrol ithalatçısı oldu. Çin, petrol üreticisi ülkelerin çoğunda mevzilerini pekiştirmiş oldu. Bu maddenin nakliyatı açısından mevzilerin sağlamlaştırılması, şüphesiz dünyada Çin etkisinin artışını, ulusal çıkarlarını sağlamakla ilgili yeteneğini yansıtmakta.

Tanker filosuna yapılan yatırımlar, aynı zamanda ülkeye enerji taşıyıcılarının ithaliyle ilgili siyasi risklererin azaltılmasını amaçlayan önleyici tedbirdir."

“Arbat kapital” yatırım şirketinin analisti Vitaliy Gromadin anlatıyor. Çin’de para var, bu yüzden navlun konusunda Batı ile sözleşmelere girişmemek için o kendi şirketini kuruyor. Çünkü ileride farklı siyasi değişimler yer alabilecek. Örneğin, İran’a uygulanan yaptırımları Çin daha kolay şekilde devre dışı bırakabilecek.

ABD’nin bu bölgedeki askeri-siyasi baskısı dikkate alınarak, navlun koşullarının ülke için fahiş olması halinde, Ortadoğu petrolünden bağımlılığını azaltmayabilir. Yeri gelmişken kaydetmek gerek ki, İran şirketleri Çin’in tanker filosuyla rekabete dayanamayacakların ilki olabilecek. Uzmanlar, yaptırımların kaldırılması halinde, İran’ın tanker filosunun mevzilerini yeniden kurmak için zamana ihtiyacı olacağını sanıyor." İran, VLCC sınıfından 37 gemiye sahip. Uydu takip sistemlerinin verilerine göre 16’sı, petrolün depolanması için kullanıyor.

Ambargo koşullarında petrolün korunması için başka yer yoktu. Bu demektir ki, uzun zaman içinde İran gemileri kıtalararası ulaşım yollarına çıkamayacak. Çin’in İran petrolünün ana ithalatçısı olduğu dikkate alınırsa, herşeye göre tankerleri, petrolün tekel taşımacılarına dönüşebilmeleri olasıdır.

Editör: TE Bilişim