Dünya Filosunun Yarısı LRIT Kurallarına Uymamakta.

Dünya filosunun yarısının halen zorunlu olan Uzun Menzilli Tanıma ve Takip Sistemi (LRIT) kurallarına uymadığı sanılmaktadır. Söz konusu sistemin büyük masraf gerektirmeyeceği belirtilmesine rağmen, bazı armatörler kuralların gereğini yerine getirmek için yeni sistemler satın almışlardır.

LRIT sistemi, verilerin nasıl saklanacağı ve paylaşılacağının uzun süre politik olarak tartışılmasından sonra, 01 Ocak 2009 itibari ile mecburi kılınmıştır.

Artık 300 grostonun üzerindeki her geminin, mevki bilgisi her 6 saatte bir bayrak devleti tarafından oluşturulmuş veri merkezine iletmek zorundadır. Fakat Uluslararası Uydu Örgütü’ne (IMSO-International Mobile Satelite Organization) göre gemilerden verilecek mevki verilerinin iletilmesinin beklendiği veri merkezlerinin sadece yarısı çalışır durumdadır. IMSO bu rakamın yıl sonunda %80’lere çıkmasını ümit etmektedir.

İlk olarak, IMSO 40 veri merkezinin oluşturulmasını amaçlamış fakat daha sonra bu sayıyı 67’ye çıkartmıştır, buna rağmen sadece 37 merkez aktif olarak çalışmaktadır.

LRIT raporlarının 01 Ocak 20092dan itibaren mecburi olmasına karşın, Liman Devletlerinin arasında varılan mutabakata göre kurallara uygunluk denetlemelerine yılın ortasına kadar başlanmayacaktı. Birçok ülke gemilerin mevki verilerinin iletileceği veri merkezlerini henüz kurmamış ve bazı armatörler gerekli uydu sistemlerini gemilerine monte etmemiş veya mevcut sistemleri gereken standartlara uygun hale getirmemiştir.

Liman Devleti sörveyörleri, mevki raporu sunulması ve diğer seyir güvenliği sorunlarını ilgilendiren SOLAS Bölüm 5’in ihlallerini yakından izlemektedirler.

Paris Memorandum’u (Paris Memorandum of Understanding-Paris MoU) Genel Sekreteri Peter Schiferli, Paris MoU bünyesindeki Liman Devleti sörveyörlerinin gemilerin gerekli teçhizata sahip olup olmadığını denetlemeye yoğunlaştığını belirtmiştir.

Teçhizat yetersizliğinden ötürü herhangi bir geminin alıkonulduğunu açıklamasa da, Schiferli, liman devletlerinin bazı gemilerin mevkilerini otomatik olarak bildirecek gerekli teçhizatının ve bu teçhizatın zorunluluğunun farkında olan gemi personelinin noksan olduğu gemileri rapor ettiğini söylemiştir.

Diğer kaynaklara göre ise, bir gemi gerekli teçhizatı bulunmadığından dolayı alıkonulmuştur. Fakat Schiferli, sörveyörlerin kısa zaman içerisinde söz konusu gemilerin LRIT kurallarına tam anlamda uygun olmasını sağlamaya odaklanacaklarını kaydetmiştir.

Schiferli ‘LRIT sisteminin gerektirdiklerinin yarısı somut teçhizatı diğer yarısı ise mevki bilgilerini veri merkezine iletmektir’ demiştir. Şu anda Paris MoU’da gerekli teçhizata sahip olan fakat pozisyon bilgilerini iletecek bir veri merkezine sahip olmayan gemiler hakkında ne yapılacağına dair görüşmeler sürmektedir.

Paris MoU üyeleri önümüzdeki Mayıs ayında, LRIT kurallarının gerektirdiği teçhizata sahip ve mevki verilerini iletmeye muktedir olan, fakat kayıtlı oldukları bayrak devleti tarafından bir veri merkezi atanmamış olan gemilerin alıkonulup konulmamasına karar verecektir.

Danimarka haberleşme sistemleri uzmanı Thrane & Thrane şirketi, daha önce karışıklığa neden olan durumun, kurallara uygun teçhizatın bulunması ve veri iletebilme kabiliyetleri hususunda bazı armatörlerin mevcut sistemlerini kurallara uygun hale getirerek, tutulma nedeni ile gecikme riskini almadan, kendi başlarına bağımsız rapor etme sistemleri teçhiz etmelerine yol açtığını belirtmiştir.

Anılan şirket, 10.000’in üzerinde küçük bağımsız cihazı, eski tip cihazları olan ve kuralların gerektirdiği standartlara vaktinde uyamamaktan çekinen armatörlere sattığını bildirmiştir.

Bu durum, Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün (IMO), zorunlu LRIT kurallarını açıkladıktan sonra armatörlerin gemide yapılacak değişiklikler ve veri gönderilmesi için para ödemelerinin gerekmediğini açıklamasına rağmen gerçekleşmiştir.

Thrane & Thrane Güvenlik ve Takip Müdürü Henrik Dyrholm, çoğu mevcut sistemin yeni kurallara kolayca adapte edilebilecek olmasına rağmen, armatörler arasında bir belirsizliğin süre geldiğini söylemiştir.

Dyrholm yeni kuralların getirdiği yükümlülüklerin uygulamaya konmasından önce az bir zaman kalmış olmasından dolayı, çoğu armatörlerin kendi sistemlerini satın almayı ve monte etmeyi tercih ettiğini belirtmiştir.

IMSO Teknik Hizmetler Şefi Andy Fuller, bağımsız bir teçhizatın monte edilmesi kararının tamamen armatörün seçimi olduğunu söylemiştir. Ayrıca, Thrane & Thrane tarafından satıldığı öne sürülen cihaz sayısına şaşırdığını ve çoğu gemide bulunan ve gemi emniyet alarm sistemi için kullanılan Inmarsat-C cihazlarının mevki sinyallerini iletmek üzere de kullanılabileceğini belirtmiştir.

IMSO, LRIT sisteminin koordinatörü görevini üstlenmiş olup, gelecek yıl veri merkezlerinin standartlara uygunluğunu ve Uluslararası Veri Değişimi vasıtası ile (International Data Exchange) doğru verilerin iletilmesini denetleyecektir.

İlk izlenimlere göre, henüz resmi bir fiyat tarifesi ve ödeme biçiminin oluşturulmamış olmasına rağmen, gemi hareketleri hakkında bilgi edinmek isteyen ilgili makamlar bilgi alış-verişine başlamışlardır.

(03.11.2009 tarihli Lloyd’s List Gazetesi’nde yayınlanan Craig Eason’un Haberinden)

Editör: TE Bilişim