Dünya Denizcilik Günü Dokuz Eylül’de kutlandı

Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi, Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün her yıl Dünya Denizcilik Günü’nü bu yıl için belirlenen “Denizcilik Eğitimi” temasıyla düzenlediği etkinlikle kutladı.

Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi, Uluslararası Denizcilik Örgütü’nün her yıl Dünya Denizcilik Günü’nü bu yıl için belirlenen “Denizcilik Eğitimi” temasıyla 29 Eylül 2015 saat 13.00’te Çakabey Deniz Feneri Konferans Salonu’nda düzenlediği etkinlikle kutladı.

Etkinliğe Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Kaptan Özkan Poyraz, Emekli Koramiral Lütfü Sancar, Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk, İzmir Liman Başkanı Mustafa Çankaya, Başmühendis ve Öğretim Görevlisi Fahrettin Küçükşahin, Kaptan Beybaba Altay Altuğ, sektörün ve sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ile öğretim elemanları ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından, törende ilk olarak Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Dekanı Prof. Dr. A. Güldem Cerit açılış konuşmasını gerçekleştirdi. Prof. Dr. Cerit konuşmasında, dünya denizcilik gününün ilk olarak 1978’te, ülkemizde ise ilk kez 1994 yılında o zamanki adıyla “Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz İşletmeciliği ve Yönetimi Yüksekokulu” bünyesinde kutlandığını belirtti.

Uluslararası Denizcilik Örgütü tarafından önümüzdeki yıl Dünya Denizcilik Günü Paralel etkinliğinin Türkiye’de yapılmasının kararlaştırıldığını belirten Prof. Dr. Cerit, Fakültelerinde 4 lisans, 9 yüksek lisans ve 2 doktora programıyla bu senenin temasına uygun olarak denizcilik eğitimi verdiklerini aktardı. 27 Eylül’ün aynı zamanda Preveze Deniz Zaferinin yıldönümü olduğunu belirten Prof. Dr. Cerit, aynı tarihin Türk Deniz Kuvvetleri günü olarak kutlandığını vurguladı.

Bu yıl 477. Yıldönümü kutlanacak olan zaferin çoşku ve heyecanla karşılandığını vurgulayan Prof. Dr. Cerit, tüm denizcilere emniyetli, güvenli sularda, çevre dostu ve hayırlı bir seyir temenni ederek konuşmasını sonlandırdı. Ardından törene katılamayıp telgraf gönderen Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Eski Bakanı Binali Yıldırım’ın denizcilikte insan kaynaklarının ve eğitimin önemine dikkat çeken kutlama mesajı okundu.

Daha sonra Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Gemi Makineleri İşletme Mühendisliği Bölümü 3. Sınıf öğrencisi Mustafa Yalova Uluslararası Denizcilik Örgütü Genel Sekreteri Koji Sekimizu’nun Denizcilik Eğitimi temalı 2015 Dünya Denizcilik Günü mesajını okudu. Koji Sekimizu mesajında şunları şöyledi: SEKİMİZU’NUN MESAJI

“Deniz taşımacılığı, sürdürülebilir gelişmede anahtar rolü üstlenmiş olup küresel toplumda yaşamsal bir öneme sahiptir. Dünya, emniyetli, güvenli ve etken bir deniz taşımacılığı sektörüne bağlıdır ve deniz taşımacılığı sektörü de hepimiz için önemli olan temel yükleri taşıyan gemileri idare eden, yeterli nitelikte, denizci arzının sağlanmasına dayanmaktadır.Denizcilik oldukça teknik, dikkate değer özellikte ve yeterlilikte bilgi, beceri ve uzmanlık isteyen bir iştir ve her şeyi iş üzerindeyken öğrenmek imkânsızdır. Gerçekten uluslararası özelliğe sahip bir sektör olarak deniz taşımacılığı, yüksek kalitede eleman yetiştirilmesinin sağlanmasında, küresel boyutta uzman eğitim ağına ihtiyaç duymaktadır.

Denizcilik eğitimi dünya çapında yüksek kalitede olmalıdır. Yetenek bazlı olmalı ve modern gemileri, güncel köprüüstü düzenlerini yansıtan, son teknolojilerden faydalanmalıdır. Fakat denizcilik sadece gemi adamları için değildir. Denizcilik eğitimi geniş kapsamlı olmalıdır. Gemi inşası, gemi mühendisliği, denizcilik hukuku ve birçok farklı alanda uzmanlık eğitimini gerektirir. IMO uzun süredir ve geniş çaplı olarak deniz taşımacılığının insan kaynakları yönüyle ilgilene gelmiştir. Denizcilik eğitimi de bu alandaki çalışmaların merkezini oluşturmaktadır. 1978 Gemi Adamlarının Eğitim, Belgelendirme ve Vardiya Tutma Standartları denizcilik eğitiminin uluslararası çerçevesini oluşturmuştur.

Bu konvansiyonun standartlarına uymak gemilerde çalışmada büyük önem taşımaktadır.2010 yılında Manila da bu konvansiyona önemli yenilikler ilave edilmesine rağmen 2017 yılındaki geçiş döneminin sonuna kadar bu konvansiyonun uygulanabilirliğinden emin olmak adına tarafların hala yapılması gerekenler bulunmaktadır. Daha geniş açıdan bakıldığında IMO kurallarına etkin bir uyumun sağlanması için gerekli olan becerilerin geliştirilmesi ve güçlendirilmesi için gelişmekte olan ülkelere IMO’nun Bütünleştirilmiş Teknik İşbirliği Programı’nın yardımcı olduğu görülmektedir. Bu IMO’nun diğer küresel eğitim kurumları, Dünya Denizcilik Üniversitesi ve Uluslararası Hukuk Enstitüsü ile birlikte; yüksek seviye yöneticiler, işin kurallarına karar veren yüksek otoriteler ve diğer kilit görevler için gerekli donanıma sahip personel akışının devamlılığını sağlamakta yardımcı olmaktadır.

Biz bu kurumlardan ve şimdi denizcilik çevresi içinde sorumluluk ve etkiye sahip mezunlarından gurur duyuyoruz.Gelecekte denizcilik sektöründeki insan faktörünün önemi giderek artacaktır. Sadece ticari sebeplerden dolayı değil, aynı zamanda endüstrinin daha yüksek güvenlik standartlarına, çevresel etkiye ve sürdürülebilirliğe doğru ilerlemesi de bu konuda etkilidir. Yeni amaç ve fikirleri, gerçek faaliyet ve aksiyonlara çevirecek olan insandır. Yeni nesilleri meslek olarak denizciliğe yönlendirmek için daha fazla çaba sarf edilmelidir.

Denizcilik yeni nesillere tatmin edici ve karlı bir kariyer olarak ilgi çeken bir hale getirilmelidir. Bunun önemini görmezden gelmek imkânsızdır. Motive edilmiş, eğitimli, yetenekli ve uluslararası standartlara uygun kaliteli iş gücü olmaksızın denizcilik asla gelişemez. Dahası sektördeki personel kuraları uygun bir şekilde uygulama yeteneğinden yoksunsa, emniyet ve çevresel etkiye ilişkin şimdiye dek elde edilen tüm kazanımlar ve başarılar tehlike altına girer.Denizcilik personelinin eğitimi bu zamana kadar hiç böylesine önem kazanmamıştı. Etkin eğitim standartları, güvenli ve emniyetli denizcilik endüstrisinin mihenk taşı olduğundan dünya denizcilik gününün teması bu sene “Denizcilik Eğitimi”dir.”

Emekli Koramiral Lütfü Sancar

Emekli Koramiral Lütfü Sancar, gerçekleştirdiği sunumla Preveze Deniz Zaferinin öncesi ve sonrasındaki gelişmeleri aktarırken, Barbaros Hayrettin Paşa’nın donanmanın yönetimindeki önemli rolünü ve zaferin kazanılmasında kullanılan yönetim ve savaş tekniklerini ayrıntılarıyla paylaştı. Preveze Deniz Zaferi’nin gurur duyulacak ve ayakta alkışlanacak bir başarı olduğunu aktaran Sancar, Tüm denizcilerin Dünya Denizcilik Gününü kutlayarak sunumunu sonlandırdı.

Prof. Dr. Mehmet Füzün

Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Füzün konuşmasında Dokuz Eylül Üniversitesi’nin Denizci bir üniversite olduğunu ve bu özellikle gurur duyduğunu belirterek, Atatürk’ün “Söz Konusu Vatansa Gerisi Teferruattır” sözünü vurguladı. Deniz şehitleri ve tüm şehitlerin huzurlarında saygıyla eğildiğini aktaran Prof. Dr. Füzün, tüm denizcilerin Dünya Denizcilik Günü’nü tebrik etti.

Yusuf Öztürk: "Günlerce karayı görmeden seyahat eden gemi adamları, her türlü saygıyı hak ediyorlar"

Daha sonra söz alan, İMEAK Deniz Ticaret Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Yusuf Öztürk değerli bilgiler ve çıkarımlarla dolu ve aşağıda tam metni verilen konuşmasını gerçekleştirdi: “Birleşmiş Milletler’in, dünya denizcilerine bir saygı ve şükran ifadesi olarak belirlediği 29 Eylül Dünya Denizcilik Günü'nde bir aradayız. Denizciliğin, antik çağlardan bugüne insanlığın ilerleme ülküsünde vazgeçilmez bir yeri var. Akdeniz'in bilinen dünyanın sınırlarını oluşturduğu antik çağda da günümüzün küresel dünyasında da deniz insanlığın hayat kaynağı.

 "Gemi adamlarının yıpranma haklarının yeniden verilmesi, onlara küçük bir teşekkür yerine geçecektir"

“Denizcilik zor, meşakkatli bir meslek. Sadece emeğinizi, zamanınızı değil ömrünüzü hatta hayatınızı ortaya koyuyorsunuz. Bu mesleğin kahramanları denizciler, gece gündüz, yağmur, kar, fırtına demeden denize açılan, bir konteyner gemisinde günlerce karayı görmeden seyahat eden gemi adamları, her türlü saygıyı hak ediyorlar. Savaşlar ve mülteci akınlarının yaşandığı coğrafyamızda denizcilerimizi bekleyen tehlikeler artıyor. Libya açıklarında saldırıya uğrayan Tuna- 1 gemisinde hayatını kaybeden İlker Kaptan, denizciliğin adı unutulmayacak kahramanlarından biridir.

“Bu yıpratıcı ve tehlikeli mesleği yapan gemi adamlarının yıpranma haklarının yeniden verilmesi, onlara küçük bir teşekkür yerine geçecektir. Bu hakkın iadesi, denizde çalışma süresi ortalama 4 yıla kadar düşen Türk denizciliği için yeni bir soluk olacaktır. “Bu yıl Dünya Denizcilik Günü'nün teması denizcilik eğitimi. Bugün ülkemizde 15-24 yaş arasında 13 milyon gencimiz var. Okul cağındaki genç sayımız ise 19 milyon. Aileler bütçelerinin yüzde 2'sini eğitime harcıyorlar. Her yıl 3 milyon gencimiz, üniversite sınavına giriyor. Liselerden her yıl 800 bin, üniversitelerden ise 500 bine yakın gencimiz mezun oluyor. Genç nüfusta işsizlik oranı yüzde 18 civarında. 15-29 yaş grubu gençlerin 6 milyonu boşta geziyor.“Bütün bu rakamlar şu basit gerçekleri tüm çıplaklığıyla ortaya koyuyor;

*Türkiye'nin inanılmaz büyüklükte bir genç nüfusu var.

*Eğitim kalitemiz çok düşük. Bütçenin yüzde 2'sini harcayarak kimse çocuğuna kaliteli eğitim veremez.

*Bin bir zahmetle kazanılan ve okunan üniversiteler, hiçbir garanti sunamıyor.

*Her yıl yüz binlerce mezun yaratan bu eğitim sisteminde, genç nüfusta neredeyse her 5 kişiden biri işsiz.

“Bu acı tablo maalesef denizcilik eğitimimizi de yaralıyor. Bugün adeta Amerika'daki 'altına hücum' dönemini hatırlatırcasına denizcilik okullarına hücum var. Gün geçmiyor ki denizcilik eğitimi veren yeni bir okul açılmasın. 2015-2016 eğitim-öğretim eğitimi döneminde Odamızın faaliyet sahasındaki fakültelerdeki öğrenci kontenjanı 190'a , Türkiye genelinde ise 1846'ya ulaştı. İki yıllık meslek yüksek okullarında denizcilikle ilgili bölümlerin kontenjanı, 175'i bölgemizde olmak üzere 3 bin 200'ün üzeride. Yine sadece odamızın faaliyet sahasında denizcilik eğitimi veren özel-devlet meslek liselerindeki öğrenci sayısı 1500'ü geçti.

“Öğrenci sayısı bu kadar hızlı artarken, eğitimdeki kalite ise aynı hızda düşüyor. Gençlerin iş umudu olan gemi filomuzun büyüklüğü 27 milyon DWT'e geriledi. Gençlerimiz bırakın çalışmayı, staj yapacak gemi bulamıyor. Ama hala gençleri üniversite tercihlerine yönlendiren yayınlarda denizcilik 'işi hazır meslekler' arasında sayılıyor. “Çin'den sonra en fazla gemi adamına sahip ülkeyiz. Ama ne yazık ki dünyaya gemi adamı ihraç eden bir ülke olamadık. Üstelik paradigmalar da değişti. Artık çok sayıda gemiciye değil kaliteli denizciye ihtiyaç var. Geldiğimiz noktada 'stok için gemi adamı üretimi' yapar hale geldik. Oysa eğitim depoya kaldırılıp, zamanı gelince kullanacağımız bir süreç değil. Hele hele denizcilik, oldukça nitelikli ve pahalı bir eğitim gerektirir. Ailelerin, sektörün, ülkenin kaynaklarını plansız bir eğitim ile çarçur etmeye hakkımız olmadığını düşünüyorum.

“Elbette geleceği düşünüyorsak, iyimser olmak zorundayız. 'Tarihçilerin şeyhi' olarak adlandırılan ve geçtiğimiz günlerde 100 yaşını kutlayan Prof. Dr. Halil İnalcık, bir söyleşisinde 'karamsarlık korkaklıktır' diyor. “Bize göre başta YÖK ve diğer devlet kurumları denizcilik eğitimine ciddi şekilde el atmalı, yeni fakülte izni ve kontenjan artışı yerine mevcut okulların eğitim kalitesini yükseltmek için çalışmalı. Ülkemizin çok sayıda elemana değil, uluslararası alanda hizmet verecek nitelikte, iyi yetişmiş denizciye ihtiyacı var.

O nedenle Amerika'da olduğu gibi, teknik ve akademik her türlü donanıma sahip 'Bölgesel Akademiler' oluşturulmalı. Bu kümelenme modeli ile merkezdeki Akademi için yapılacak kaynak yatırımlarından, çevresindeki tüm eğitim kurumları yararlanabilecektir. Üniversitelerimiz ile sektörümüzün yakın koordinasyonu da sorunların çözümü için zorunludur. Sektörün daha fazla staj imkanı sunması için bazı teşvikler gündeme alınmalıdır. Denizcilik eğiticilerinin desteklenmesi, öğrenci seçim kriterlerinin yeniden belirlenmesi önemlidir. “Sözlerime son verirken, tüm denizcilerin Dünya Denizcilik Günü'nü kutlarım. Dünyanın tüm denizlerinde insanlığın refahı için çalışan denizcilere sevgilerimi sunarım. Pruvanız neta, rüzgârınız kolayına olsun".

 Dr. Kaptan Özkan Poyraz

Daha sonra söz alan Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Dr. Kaptan Özkan Poyraz, Dünya Denizcilik Günü temasına uygun olarak hazırladığı ve genç denizcilere öğütlerle dolu olan değerli konuşmasını gerçekleştirdi.

Poyraz şöyle konuştu: “Dünya Denizcilik Günü dolayısıyla, her zaman olduğu gibi bu yıl da bu organizasyonu ulusal düzeyde geleneksel hale getirerek tertip eden Dokuz Eylül Üniversitemize teşekkürlerimi sunuyorum. “IMO Dünya Denizcilik Günü Paralel Faaliyeti 2015 yılı için Japonya’nın ev sahipliğinde 20-21 Temmuz tarihlerinde DENİZCİLİK EĞİTİMİ konusuyla Tokyo/Yokohoma’da yapılmıştır. 2016 yılındaki etkinlik ise daha önceden belirlendiği üzere Türkiye’de gerçekleştirilecektir. 20 Temmuz 2015 saat 19.00’da Yokohoma’da; Japonya’dan Türkiye’ye bayrak teslim töreni icra edilmiş, Türkiye’yi temsilen o törene ben katılmıştım. “Bu günkü toplantı, 2016’da yapacak olduğumuz organizasyonun küçük bir simülasyonu niteliğinde olup, Dokuz Eylül Üniversitemizin Bakanlığımız ile birlikte bu organizasyonda da etkin rol alacağına inancım tamdır. “Bilindiği gibi ülkemizde denizcilik eğitimi STCW Sözleşmesine tam uyum içinde yapılmaktadır. Bunun en önemli kanıtı ise gerek IMO’da bu alanda Beyaz listede olmamızdan ve gerekse EMSA denetimlerinden de çok az sayıda eksikle çıkmamızdır. Eğitimlerin tümü Bakanlığımız, YÖK ve MEB tarafından online izlenmekte ve denetlenmektedir. 2015 yılı başında yeni Eğitim ve Sınav Yönergesi yayınlanmıştır. Bu kapsamda özellikle STCW temel eğitimlerinin daha gerçekçi yapılması için Yangın ve Filika tesislerine ilişkin zorunluluklar getirilmiştir. GASM soru bankasının derinleştirilmesi çalışmaları devam etmektedir. Bakanlığımız tarafından Deniz Yangınları Simülatörü ve Serbest Düşmeli Filika tesisleri ihalesi bu yıl yapılacaktır. “Üniversitelerde de verilen denizcilik eğitimini biz sadece bir mesleki eğitim olarakgöremeyiz. “Bizim hedefimiz;“Mekatronik kontrollü/Otomasyonlu gemilerde çalışabilecek güverte ve makine zabitleri yetiştirerek, şanlı bayrağımızı gemilerinin grandi cundasında şerefle dalgalandıracak derecede milli, Teekey, Maersk, Chevron’da NYK, MSC, Cosco gibi dünya filolarında çok uluslu mürettebat ile çalışabilecek kadar da uluslar arası zabitler yetiştirmek olmalıdır.

“Hocalarınızın hedefi de; “Pire’de ya da Kopenhag’daki armatörlük spekülasyonlarını, Norfolk’taki Kömür Marketini, Gulf’teki Petrol fiyatlarını, gemi arz talep dengesini en iyi öngörebilen gemi işletmecilerini üretmek olmalıdır. “Sizlerin hedefi;“IMO’da kural takip eden değil, kural yazan, en muteber klas kuruluşlarında karar verici roller üstlenen, hibrit sevk teknolojileri geliştiren gemi mühendislerini tasarlamak olmalıdır.

Değerli denizciler; Denizcilik Eğitimi konulu bu yılın Dünya Denizcilik Gününde;“Denizin dalgaları ile iyi geçinerek geminize yol aldırabilmenin;

“Birinci koşulu İngilizce dilini konuşmak ve iyi yazabilmektir.

“İkincisi; yeterli müfredat, teknolojik eğitim, vasıflı öğretim elemanlarını kullanan bir eğitim yuvasıdır. Örneğin içinde bulunduğunuz Dokuz Eylül Üniversitesi işte böyle bir öğretim yuvasıdır.

“Üçüncüsü; Durumsal farkındalığa sahip olmaktır.

“Dördüncüsü; akıl ve zinde bir vücuttur. “Beşincisi ve en önemlisi ise yeterliktir. Yeterlik denkleminde ise bilgi ve beceri toplamda ifade edilirken tutum ve davranış çarpan olarak denkleme girer. Tutum ve davranışınız sıfır ise bilgi ve beceriniz ne olursa olsun yeterlilik sıfırdır.

“Birkaç yıl sonra Lisans düzeyinde mezun olacak denizcilik öğrencilerini tanımlarken onların özelliklerini şöyle sıralayabilmeliyiz; “Onlar;“Stajı sırasında dünyanın bir yarısını görmüş, çalışacağı gemi şimdiden belli, yeterlik belgesi Avrupa’da ve tüm dünyada geçerli bir ticaret gemisi zabitidir.

“Gelenekçidir; Sancak ve üniforma nedir? Nasıl taşınır bilirler.“Dürüstlük ve itaat ilkeleri üzerine bir loncanın yani mesleki örgütlenmenin ürünüdür.

“Modernistir, deniz ufku kadar özgür bir beyne sahiptir. Çok uluslu bir mürettebatla bir dünya vatandaşı uyumunda çalışabilir, mekatronik kontrollü gemileri idare edebilir. Ama fiziken de güçlüdür; gerektiğinde ambar temizler, kaver çeker, güvertede raspa yaparlar.

“Salon insanı ve diplomattırlar; İngilizceyi öğrenmiştir. Gemisinde bir devlet adamını ağırlayabilir. Masadaki çatal bıçağın yerini, yani protokolü, cebinde beyaz bez mendil taşımasını

“Akılcıdır ama kadercidir de; çünkü denizin ve rüzgarın gücünü öğrenmiştir. Onlarla savaşmaz ama geçinmesini bilir.

“Durumsal farkındalığa sahiptir; deniz gücünü sadece donanma ile değil, ticaret filosu, tersaneler ve limanlarla bir bütün olduğunu bilir. Türklerin 20. Yüzyıla deniz gücünü kaybetmiş olarak girdiğini, böylelikle Sakız’ı, Girit’i ve Kıbrıs’ı kaybettiğimizi, Çeşme, Navarin ve Sinop baskınlarının sonuçlarını, kapitülasyonları ve Kabotaj hakkının anlamını bilir. “İşte kanaatimce denizcilik eğitimini salt STCW istekleri doğrultusunda da değil, bahsettiğim özellikleri kazanmış denizciler yetiştirerek planlamalıyız.

“Aynı zamanda da öğrencilerimizden denizde çalışmanızı bekliyoruz. Uzakyol Kaptanı ve Başmühendisliğine yükselinceye kadar deniz deneyimi elde edinmelerini, sonra mutlaka yurtdışında master gibi bir eğitim imkânını kendinize sağlamalarını tavsiye ediyoruz. Bu onların sadece bilgi birikiminize ve yabancı dilinize katkı yapmakla kalmayacak, denizciliğin networking’i içinde olmanızı temin edecektir. “Zaten bu aşamadan sonra; deniz sigortacılığı, deniz hukuku, deniz işletmeciliği, teknik filo yöneticiliğinden idaredeki pozisyonlara kadar her türlü iş alanı onlara açıktır.

“Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi başta Dekanı ve saygıdeğer öğretim elemanlarına bizi bugün bu maksatla davet ettikleri için teşekkür ediyorum.”

Fahrettin Küçükşahin

Daha sonra söz alan duayen denizci Uzakyol Mühendisi ve öğretim görevlisi Fahrettin Küçükşahin, ülkemizdeki denizcilik eğitimi konusunda önemli bilgiler verdi.

Deniz Harp Okulu ve İstanbul Teknik Üniversitesi’nin tarihçesi hakkında detaylı bilgiler veren Küçükşahin, günümüz denizcilik eğitiminin sorunları hakkında ayrıntılı analizler yaptı. Denizcilik eğitimi konusunda öğretmen ve öğretim elemanı sorunu olduğunu aktaran Küçükşahin, bu sorunun çözümü için, uzun yıllar denizlerde çalışan kişilerin öğretmenliğe intibakının kolaylaştırılması, Ülkemizde denizle ilgili eğitim öğretim yapan üniversitelere çok sayıda araştırma görevlisi kadrosu tahsis edilmesi gibi çözüm önerileri sıraladı. Küçükşahin, eğitim öğretim müfredatıyla ilgili olarak değindiği sorunların ardından konuşmasını sonlandırdı. Törende son olarak söz alan bir diğer duayen denizci Kaptan Altay Altuğ, denizcilik mesleğinin yeni yetişen neferleri olan öğrencilere yönelik hitabının ardından mızıkasıyla katılımcılara neşeli dakikalar yaşattı.Konuşmacılara yöneltilen sorular ve alınan cevaplarla devam eden toplantı, katılımcılara teşekkür belgelerinin takdimi ve iyi dileklerle son buldu.

Editör: TE Bilişim