Doğan Tugay Marmaris'in duayen işadamlarından. Liman işletmesinden konaklama tesisine, eğlenceden deniz taşımacılığına kadar birçok alanda faaliyet gösteren şirketlerin başında. İşyerlerinde 400'e yakın kişi çalışıyor. 1982'deki Bülent Ulusu hükümeti zamanında, deniz turizminin değişmesi için kurulan komisyonda yer aldı. Milli Güvenlik Konseyi'nden denizcilikle ilgili düzenlemelerin nasıl çıktığını ve Marmaris Yat Limanı yapılırken, Kale ve çevresindeki evlerin tarihini anlattı. İlçede başta eğitim ve kurumları olmak üzere destek olduğu çok sayıda kurum var. Osmanlı ve İngiliz arşivlerini araştırıyor daha sonra kapsamlı bir Marmaris kitabı oluşturmak istiyor. 1700 ve 1800'lü yıllara ait objeleri topluyor, mini bir müze açmak hedefinde. "Marmaris'te yat turizmi başlamadan önce, yabancılar Rodos'tan kiraladıkları yatlarla kıyılarımıza geldiklerinde, köylülerimiz onlara meyve sebze ikram edince Türklerin anlatıldığı gibi kötü olmadığını gördüler" diyerek misafirperverliğin önemine dikkat çekiyor. Ona herkes "Doğan Abi" diyor. Biz de "Doğan Abi" diye başladık röportaja.

İşyerlerinizde kaç kişi istihdam ediyorsunuz ?

Biliyorsunuz liman işletmeciliğinin yanı sıra marina, konaklama tesisi, transfer hizmetleri, acenta, deniz taşımacılığı, eğlence mekanı gibi işyerlerimiz var ve buralarda yaklaşık 400 kişi çalışıyor. Bunların yarısı kışın da çalışıyor.

Denizcilik ne durumda Marmaris'te?

Sadece Marmaris'te değil, 1982'ye kadar 1800'lü yılların denizciliği yapılıyordu Türkiye'de. Milli Güvenlik Konseyi zamanında yönetmelik değişince denizciliğin de önü açıldı ve deniz ticareti, yabancıların tekelinde olmaktan çıktı. 82 milat oldu yani...

Nasıldı konsey zamanında toplantılara katılmak ve kararlar nasıl çıkardı ?

Dediğim gibi, 1982 Türk denizciliği için bir milat oldu. Ben özel temsilci olarak, yönetmelik değişikliği ile ilgili komisyonun toplantılarına katıldım. Komisyonda, kaptanlık belgesi olan herkesin tekne kiralayabilmesinin önünü açmaya çalıştık. Ulaştırma Bakanlığı Daire Başkanı onaylamadı. Soyadı 'Kalpsiz' olan bir profesöre sormak istedi. Tabi profesör de 'Olmaz' demiş. Hasan Yumak paşaya gittik, durumu anlattık. Onaylamayanları çağırdı. 'Ben onaylıyorum' dedi. Onlara da onaylattı, böylece denizciliğin önü açılmış oldu.

'Marinalar koylara yapılmamalı'

- Yat Limanı projesinde de yer aldınız ve Konsey Üyeleri de Marmaris'e gelmişti. Neler oldu proje sırasında?

Şunu diyebilirim ki, konsey Marmaris'in yarısını kurtarılmış bölge olmaktan kurtardı. Yat Limanı için proje üretildi. Kenan Evren de konsey üyeleriyle birlikte Marmaris'teydi. Evren, projeyi görmek istedi. Ardından yeri de inceledi ve uygun buldu. Projeyi Güney Ege Komutanı'na verdi ve takip etmesini istedi. Ama Ulaştırma Bakanlığı yetkilileri projeyi değiştirmek istedi. Onların projesine göre kale çevresindeki evler istimlak edilecek. Kalenin yamaçlarından itibaren yat limanı tellerle çevrelenerek insanların girmesine izin verilmeyecekti. Yani insanların bugün gezip eğlendiği yerler adeta kapatılacaktı. Amiral Işık Biran, yetkililere, 'Bunu dünyalılara sordunuz mu?' dedi. Onlara 'Aylı' bize de 'Dünyalı" derdi. Sonra bize sordular. Burada insanların iki odalı evlerinin olduğunu, başka gidecek evleri, yerleri bulunmadığını, Aylılar'a bu izin verilirse Marslılar'ın da geleceğini söyledik. Işık Paşa, 'Bu projede değişiklik olmayacak ve 15 gün içinde onaylanacak' dedi ve onaylandı.

Yat limanı ve marinalar yeterli mi Marmaris ve çevresinde?

Marina ihtiyacı var ama koylara yapılmamalı. Mesela Gökova ve Göcek koylarına izin verilmemeli. Hatta deniz doldurularak değil, orman olmayan yerlerde deniz karaya doğru oyularak yapılmalı. Bazı koylara yatların ihtiyacını karşılaması için küçük iskeleler yapılabilir. Doğa olmazsa yatlar niye gelsin.

 Zaman zaman çevreciler tepki gösteriyor size...

Çevrecilerin tepkileri haklıdır, gereklidir. Fakat konuyu araştırsınlar, ideolojik saplantı içinde olmasınlar. Maalesef bazıları saplantı içinde ve fikirleri sağlıksız. Kaldı ki, doğayı ve çevreyi en az onlar kadar biz de seviyoruz ve koruyoruz.

Yat turizmi nasıl başladı bölgede?

Denizcilikteki yönetmelik değişmeden önce yabancılar Rodos'ta yat kiralıyorlar, 2 haftalık tatilin 10 gününü Marmaris'in köylerinde geçiriyorlardı. Buralarda köylüler kendilerine yakın ilgi ve misafirperverlik gösterince daha sık gelmeye başladılar. Türkler'in anlatıldığı gibi kötü olmadığını gördüler. Zaten 1984'te yönetmelik elverdiği için İngiltere'den akınlar da başladı rakip ülkelerle rekabete başladık. Bir de son 10 yılda yönetmelikte yapılan kolaylıklarla denizcilikte üst sınıfa yükseldik.

Rahatsızlık duyan ülke oldu mu bu durumda

En başta Yunanistan. Dün de problem çıkarıyordu, bugün de çıkarıyor. Kaptanlarımızı tutuklamaya çalışıyor. Ama Türkiye, büyük devlet olmanın gereğini yapıyor Yunanlıların tutumuna karşı. Bayrağına, kaptanına sahip çıkıyor.

'Broşür dağıtma devri geçti'

Kruvaziyer turizminden hak ettiğini alıyor mu Marmaris ?

Hayır, çünkü iskele yetersiz. İki büyük gemi aynı anda limana yanaşamıyor. İskele elverişli olsa daha çok gemi gelir. Biz dünyadaki bütün fuarlara gidip kruvaziyer firmalarıyla görüşüyoruz. Marmaris'e gelen yolcular sadece limana ve çarşıya kazandırmıyor. Safariciler, dalış tekneleri, günlük tur tekneleri kazanıyor. Genel anlamda sanayiden tarıma kadar hem bölgemize hem de ülkemize kazandırıyor.

Marmaris fuarlarda iyi tanıtılıyor mu sizce?

Hayır. Artık fuarlarda broşür dağıtma devri geçti. Zaman zaman görmüşüzdür, ziyaretçiler onlarca stant ziyaret eder. Hepsinde broşür verilir. İçinde broşür dolu olan poşetler de fuardan çıkar çıkmaz çöpe atılır. Bence hem yerli hem de yabancı basından faydalanılmalı. Mesela farklı ülkelerden basın mensupları davet edilip buralarda misafir edilebilir. izlenimlerini yazarlar, gösterirler, kimi makale kimi kitap yazar. Fuarlara elbette gidilsin ama, başka yöntemlerden de faydalanılsın. Mevcut durumdaki fuarlar sen, ben bizim oğlan muhabbeti. Biz de şirket olarak katıldığımız fuarlarda ayrıntılı bilgi veriyoruz, daha çok üst düzey yetkililerle görüşüyoruz. Kafalarında soru işareti kalmıyor.

1700 ve 1800'lü yıllara ait objelerden bir müze açacak

İş hayatı dışında neler yapar Doğan Tugay ?

1700 ve 1800'lü yıllara ait Osmanlı ve İngiliz arşivlerini inceliyorum, seyyahların Marmaris'le ilgili yorumlarını okuyorum. İleride Muğla Üniversitesi'yle beraber kapsamlı bir Marmaris kitabı çıkarmayı hedefliyorum. Yine aynı dönemlere ait objeleri topluyorum. Bu antika objelerle mini bir müze kurma fikrim var

Bir de eski araba merakınız ve yardımseverliğiniz var ?

Evet. Eski arabaları severim. Ama hayır ve yaptığımız yardımlar konusunda konuşmam.

Editör: TE Bilişim