Erdoğan Dto Meclis Toplantısına Katıldı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Deniz Ticaret Odası'nın üniversite kurma girişiminin YÖK tarafından engellenmesine çok üzüldüğünü söyledi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ataköy Crown Plaza'da düzenlenen Deniz Ticaret Odası Olağan Meclis Toplantısı'na katıldı. Toplantıda Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun, Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, İstanbul Valisi Muammer Güler, milletvekilleri, armatörler hazır bulundu.  

Özel sektörün problemlerini çözmek için hükümet olarak ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını belirten Başbakan Erdoğan, "Denizci bir ailenin içinden gelen bir insan olarak bu sektörün benim için çok önemli ve özel bir yeri var. Bütün Karadenizliler gibi ben de denize sevdalı bir insan olarak yetiştim. Merhum babam da bir denizci olduğu için bu sektörün maddi ve manevi sıkıntılarını iyi biliyorum" dedi.

Denizcilik sektörünün AK Parti döneminden önce pusulasını kaybeden bir kaptana benzediğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: "Denizcilik sektörü bizim dönemimizde tekrar yönünü aldı. Biz iktidara geldiğimizde batmak üzere olan geminin rotasını düzelttik ve gemiyi karaya yanaştırdık. Bu yeterli miydi elbette değildi. Bizim dönemimizde kara, deniz ve hava taşımacılığının bütün problemleri bir bir çözülmüştür. Sayın Ulaştırma Bakanımız Binali Yıldırım Bey benim belediye başkanlığım döneminde İDO Genel Müdürü'ydü. O zaman Bandırma seferlerini açtığımızda bize gülenler oldu. Buna inanmayanlar bugün geldiğimiz seviyeyi alkışlar hale geldi. İstanbul'da uygulanan tek bilet sistemi ile kara, deniz ve hava taşımacılığı entegre hale gelmiştir. Marmaray ulaşıma global bakışımızın neticesidir. Bizden önceki iktidarlar bunları sadece konuşuyordu. Ama artık konuşmak yetmiyor, icraata geçmek, bizzat işin üzerine gitmek sahada iş yapmak zorundasınız. Biz bu anlayışla sektörün önünü açmak için çabalıyoruz"

Deniz Ticaret Odası'nın üniversite kurma girişiminin YÖK tarafından engellenmesine çok üzüldüğünü anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: "Ülkemizde öyle bir YÖK anlayışı var ki bu anlayış bilimin önüne adeta set çekiyor. Bugün tıp fakültesi açmak istiyoruz, YÖK buna da karşı çıkıyor. Kardeşim tıp bilimcisi, doktor yetiştirmek senin işin. Bırak bu inadı artık, özel sektörün önünü açalım. Benim hastam gidip Amerika'da tedavi olacağına ülkesinde olsun. Ama bunların maksadı başka, Niye 'bunu AK Parti iktidarı yapıyor önünü keselim" diye hareket ediyorlar."

Açtıkları bütün üniversitelerde tıp fakültesi yapmak istediklerini anlatan Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "10 ilde üniversite kuracağız, Bu talebimizi YÖK'e ilettik hala bir cevap alamadık. Bize 'yeterli bilim adamı yok, öğretim üyemiz yeterli değil' diye cevap veriyorlar. Bu bilim adamlarını ben mi yetiştireceğim. YÖK olarak bu senin görevin. Bize başvurunu yap, yeni eğitim kadroları kurmanız için size yardımcı olalım. Geçen gün saygın bir iş adamı geldi. '500 milyon dolarlık yatırım yapacağım ama bu bürokrasi beni yıldırdı' dedi. Ben de bu işadamımızı hemen Yatırım Danışma Ajansı'mıza yönlendirdim ve bir günde bütün engelleri kaldırdılar ve o iş adamı istediği yatırımı gerçekleştirdi. Bizim görevimiz engel olmak değil, yatırımcımızın önündeki bütün engelleri kaldırmaktır"

Ulaşımı da bütün olarak ele aldıklarını ifade eden Erdoğan, bir ülkenin gelişmesini sürdürebilmesi için öncelikle ulaşımın güçlenmesi gerektiğini söyledi.

İkinci olarak görevin güvenliği sağlamak olduğunu anlatan Erdoğan, açıklamalarını şöyle sürdürdü: "Ülkede güven ve istikrarı kalıcı kılmaktır. Üçüncüsü ise halkın, çalışanın ve üretenin üzerindeki vergi yükünü azaltmaktır. Bu üç sac ayağını sağlıklı işlettiğinizde gelişmenizin önünde hiçbir engel duramaz. Bu yüzden biz bu üç faktörü hayatta tutabilmek için gece gündüz var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz."

Türkiye'nin bir dönem deniz taşımacılığında kara listelere girdiğini hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu: "Bugün iç taşımacılıkta iyi bir noktaya geldik. Temizliği ile göz kamaştıran kıyılarımızda marina ve limanlarımıza mavi bayrak çekildi. Yanında da ay yıldızlı bayrağımız gururla dalgalanıyor. Ama önemli olan şanlı bayrağımızı yurt dışındaki limanlar ve uluslar arası taşımacılıkta da gururla dalgalandırmaktır. Bu konuda iyi bir aşamaya geldik. 2002 yılında yabancı limanlarda kurallara uymadığı için alı konan gemi sayımız 167 iken bu rakam günümüzde 43'e inmiştir. Bu da yeterli değil. Daha çok çalışarak kara listeden çıkıp beyaz listeye gireceğiz."

Denizcilik alanında taşımacılıkta başarılı olmanın yetmediğini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu: "Deniz taşımacılığında AB müktesebatına ve uluslar arası kurallara harfiyen uyulma gerekmektedir. Bu da ancak hükümet ile denizcilik sektörünün sıkı bir işbirliği içinde olması ile mümkün. Bu işler öyle konuşmakla olmuyor. Bize zaman zaman 'çok geziyorsunuz' diye eleştiri geliyor. Biz boşuna gezmiyoruz, bu meseleleri çözmek için ikili görüşmeler yapıyoruz. Bu sayede Uluslararası Denizcilik Konseyi'ndeki oyumuz 67'den 103'e çıkmıştır. Elde ettiğimiz ve edeceğimiz bu başarılar milletimizin bize duyduğu güvenin eseridir."

Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, denizcilik idaresinin AK Parti Hükümeti döneminden önce denizci olmayanların elinde olduğunu söyledi. Yıldırım, muhalefet tarafından hep eleştirildikleri kadrolaşmayı en çok denizcilik sektöründe yaptıklarını belirterek şöyle konuştu: "Bundan da gurur duyuyoruz. Bilgi iletişim imkanlarını kullanarak bir çok işlemi bilgisayar üzerinden yapar hale geldik. Gemi Adamları Cüzdanı Sistemi bunun son örneğidir. Bu cüzdanlar önümüzdeki ay gemi ve deniz sektöründe çalışanlara interaktif ortamda hazırlanarak verilecektir. Otomatik Tanımlama Sistemi (OTS) ile de beyeterli bilim adamı yok, öütün deniz ticareti faaliyetleri kayıt altına alınacak ve gümrüklerde vergi kaçakları da önlenecektir."

Kabotaj taşımacılığında yolcu sayısında yüzde 99 artış sağladıklarını anlatan Yıldırım, şöyle konuştu: "Yat turizmini canlandırmak için yat ehliyeti uygulamasını başlattık, yaygınlaştırdık. ÖTV'siz yakıt ile balıkçılık ve diğer sivil deniz taşımacılığında yüzde 112 oranında bir iyileşme sağladık. Tersane ve gemi inşaatında da 23'üncülükten 8'inciliğe yükseldik. 2013'de hedefimiz dünya 4'üncüsü olmaktır"

Deniz Ticaret Odası Başkanı Metin Kalkavan da 2003'de 145 milyon ton olan deniz taşımacılığının 2006 yılı sonunda yüzde 45'lik artışla 203 milyon tona ulaştığına dikkat çekerek, "Bu yeterli mi değil, Bunun kısa süre içinde daha da artacağına inanıyorum. Şu an yurt dışındaki gemi siparişlerimizin miktarı 7.5 milyon DWT kapasitede ve 4.5 milyar dolar değerindedir. Türkiye bu yatırımlarla komşumuz Yunanistan'ın geride bırakacak bir kapasiteye ulaşacaktır İç taşımacılıkta ÖTV'siz yakıt uygulaması ile karayollarındaki 7 milyon 350 bin araçlık yük deniz yolu ile karşılanmış, bu da kamu maliyesine 6 milyar dolarlık tasarruf sağlamıştır. Yolcu sayısı yılda 311'den 1 milyon 113 bine çıkmıştır. Bu gerçekten bir devrimdir."

2003-2006 yılları arasında gemi inşaat sektöründe yüzde 300'lük bir artış sağlandığını anlatan Kalkavan, şöyle konuştu: "2003'den önce sıfırı tüketmişken, bugün kredibilitemiz zirveye çıkmıştır. Önceleri bizi kapılarına bile yaklaştırmayan dünyanın en büyük finans kuruluşları bugün bize kredi vermek için yarışmaktadır. Bu başarıda hükümetimizin ve denizcilik müsteşarlığımızın büyük katlıları var"

Deniz Ticaret Odası Meclis Başkanı Erol Yücel de, Türkiye'nin dışarıdan deniz adamı ihraç eder duruma geldiğini belirterek şöyle konuştu: "Bu krizi aşmak için Türk Deniz Eğitim Vakfı'nı kurduk. Denizcilik sektöründe çalışacak eleman yetiştirmek için lise kurduk ama üniversite için 3 yıl önce YÖK'e başvurduk, ne yazık ki hala izin alamadık. YÖK bu izni bizim hükümete yakınlığımızı bahane ederek vermiyor. Böyle bir anlayışla işsizliği aşmanız mümkün mü?"

Deniz Ticaret Odası Meclis Üyesi Şadan Kalkavan, Başbakan Erdoğan'a sektöre verdiği katkılardan dolayı bir denizci şapkası ve plaket takdim etti.

Kaynak: (RŞ-RA-HO-Y) (İhlas Haber Ajansı)
Alıntı:
www.haberler.com

Editör: TE Bilişim