DEFAMED Başkanı Atilla Kocataş: "Arsanın verilmesi etik değil"

29 Nisan Pazar günü İTÜ Denizcilik Fakültesi Tuzla Kampusunda İTÜ Denizcilik Fakültesi Mezunları Derneği'nin (DEFAMED) öncülüğünde düzenlenen Balık Gününde  bir konuşma yapan DEFAMED Yönetim Kurulu Başkanı Kaptan Atilla Kocataş; arsa sözünün tutulmamasından ötürü Deniz Ticaret Odası'na yüklendi.

Deniz Ticaret Odası yetkililerinden hiç kimsenin katılmadığı Balık Gününde konuşan Kaptan Atilla Kocataş; "Bugün donatanlarımızın nitelikli gemi zabiti bulamıyorum feryatlarına inanmak mümkün değildir. Eğer gerçekten ülkemizde bugün nitelikli gemi zabitine ivedilikle ihtiyaç duyuluyorsa; donatanlarımızın derhal bu sesimizi duyarak arsanın fakültemize devri için baskı yapmaları gerekmektedir." dedi.

"Bazı güçler bizleri yıpratmak istedi"

Kocataş; konuşmasında şunları söyledi:

"Değerli meslektaşlarım, Yıllardır içimizde sönmeyen bu heyecan, birliktelik,  bu duygu bağı, oluşturulan ağabeylik ve kardeşlik sevgi çemberi sonsuza dek sönmeyen bir meşale gibi içimize sımsıkı sarmıştır. Son yıllarda bu sevgi ve bağlılık çemberini kırmak,  koparmak isteyen bazı güçler bizleri yıpratmak istemişse de tüm bu gelişmelere sizlerin sağduyularıyla geçit verilmemiştir. Bu yardımlaşma bağı söndürülemez. Bu heyecan dindirilemez, Bu öyle bir manevi duygudur ki hiç bir şeye benzemez. Damarlarımızdaki kan dalga yayılırken hiç bir kuvvet bu ateşi söndüremez.  Gel de söndür bu coşkuyu rüzgârın estiği yönde, eğer yapabiliyorsan! Gel de; bizi parçala, bu gücü kendinde bulabiliyorsan… Biz buradayız, ağabeylerimizle, kardeşlerimizle, camiamızla. Deniz çalışanlarımızla, öğrencilerimizle. El ele…Omuz omuza…"

Mezunlar topluluğunun  çizgisinin belli, rotasının tek olduğunu söyleyen Atilla Kocataş; rotanın ulu önder Atatürk’ün çizdiği çağdaş, laik, demokratik hür düşünceye sahip çıkan en önemli bir meslek grubu olmak olduğunu belirtti. Kocataş, şöyle dedi:

"Bizler cumhuriyetimizin temel ilkelerine sımsıkı bağlı olarak, pupada dalgalandırdığımız şanlı Türk bayrağımızı dünyanın her yerinde engin denizlerde, şerefle taşımanın bugün gurur ve mutluluğunu yaşamaktayız.  Bu topluluk hak ve özgürlüklerini daima hukukun üstünlüğüne inanarak mücadele eder, Bu topluluk beyin ve emek gücünü tüm olumsuz hava şartlarına rağmen fedakârca çalışarak hayatinin son damlasına kadar, âlin terini hak ederek kazanır. 
Geçen yıl çeşitli nedenlerle ertelediğimiz ve artik kış aylarından bahar döneminde yapılması planlanan balık günlerimizin bundan böyle; bir bahar bayramı neşesi ve huzuru içersinde geçmesini diliyoruz. Bu özel günün manevi sıcaklığıyla her yıl birbirimizi özlemle kucaklıyor, okul yıllarında başlayan arkadaşlık sırdaşlık, dayanışma ruhunu bir kez daha canlandırırken bu anlamlı günün coşku ve heyecanı ile kucaklaşarak hasret gideriyoruz."

Sözlerine devamla "Bu topluluk hak ve özgürlüklerini daima hukukun üstünlüğüne inanarak mücadele eder, Bu topluluk beyin ve emek gücünü tüm olumsuz hava şartlarına rağmen fedakârca çalışarak hayatinin son damlasına kadar, âlin terini hak ederek kazanır.  Bizler camia olarak inandığımız yolda, doğru ve sağlam adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz, bundan hiç kimsenin kuşkusu olmasın." diyen İTÜ DEFAMED Başkanı; plaket verilecek olan 40 yıllık ve 50 yıllık mezunlara hitaben ise şunları söyledi:

"İskele tarafımda 50 yıllık efsane mezunlar, Sancak tarafımda 40 yıllık camiamızın gözbebekleri... Bugün onlar bizleri mutluluk gözyaşları içersinde, sevgiyle izlerken, yüzlerindeki tebessümün ifadesi bölünmez bütünlüğümüzün bir sembolüdür.  Tüm mezunlarımızla senede bir kez kutlanan böyle anlamlı günlerin hepimize nasip olmasını yürekten diliyorum. Sevgili 50 ve 40 yıl mezun ağabeylerim, Şu an sizlere hitap ederken nasıl heyecanlandığımı sizler de görüyorsunuz. Sizler birer deniz emekçisi olarak mezun oldunuz.  Hayata zabit olarak atıldığınız ilk günden bu güne dek, gerek meslek yaşamlarınızda ve gerekse özel hayatınızda nice zorluklarla karşılaştınız. Ne fırtınalar… Ne rüzgârlar gördünüz… Bunların hiç biri sizleri mesleğinizden soğutmadı,  ayırmadı, caydırmadı yıldırmadı.  Sizler bugün yılların yorgunluğunu bu anlamlı törende çıkarırken mesleğinizin zirvesine yakışan süvari, beybaba, başmühendis unvanlarını en iyi şekilde temsil ettiniz. Sizlere helal olsun.  İşte bugün ruhumuzu okşayan, yüreğimizi sevgi seliyle dolduran bu dayanışma rüzgârlarını sizler yarattınız bu ruhun temsilcileri olarak sizleri tüm mezunlarımızla öğrencilerimizle ayakta alkışlıyor… Sizlere sevgi ve saygılarımızı sunuyoruz.   Bugün coşku seliyle sevgili ağabeylerimizi uğurlarken bu güzel anıları yaşayamadan kaderin çizdiği âlin yazısına boyun eğerek ebediyete intikal etmiş tüm mezunlarımızı, tüm deniz şehitlerimizi şükranla ve saygıyla anıyoruz. Ruhları şad olsun. "

Salona Ruhi Sarıalp'in adı verildi

Törenden önce spor salonunun açılışının yapıldığını ve salona rahmetli spor hocası Ruhi Sarıalp'in adının verildiğine değinen Kaptan Atilla Kocataş; şunları söyledi:

" Bu anlamlı törenden önce salonumuzun açılışı yapılarak rahmetli spor hocamız Ruhi Sarıalp’in adi verildi.  Okul yıllarında bizlere gösterdiği yakin ilginin bir tezahürü olarak verdiği meslek aşkı ve spor ruhu hala içimizde yaşamaktadır. Onun 'adamlar'  kelimesi bu salonda daima yeşerecektir.  Bu vesileyle rahmetli hocamızı tekrar anıyor, aramızda bulunan saygıdeğer eşi Ayşe Cebesoy Sarıalp hanımefendiye saygı ve sevgilerimizi sunuyoruz."

"Yetişmiş nitelikli insan gücüne ihtiyaç var"

Daha sonra genç öğrencilere hitaben " Bugün dünyada yetişmiş nitelikli denizci insan gücüne büyük bir gereksinim olduğunu hepimiz biliyoruz.  Bir denizcinin bilgi ve meslek kalitesi onun aldığı eğitim ağıyla belli oluyor. Bizler Türk denizcileri olarak ulusal denizciliğimizi geliştirmek, dünyada saygın bir emekçi denizci toplumunu yaratmak istiyorsak her şeyin üstünde eğitim kalite düzeyini en üst seviyede tutmamız gerektiğine inanıyoruz." diyen Kapt. Kocataş; mezunlara hitaben de "Sevgili mezunlarımız; sizler yılda bir kez de olsa böyle anlamlı günlerde fakültemizi geliyor ziyaret ediyorsunuz.  Her yıl fakültemizdeki değişim ve gelişimleri gözlemleyerek okulumuzun ayrıcalığını bir kez daha görerek gurur duyuyorsunuz. İşte tüm bu çalışmalar denizcilik mesleğimizin uluslararası standartlarda etkin gücünü ortaya koymak için yapılırken bu çalışmalarda emeği geçen herkesi kutluyoruz. Gerçekten geçen yıldan bu yana çok büyük değişiklik gördüğümüz fakültemizde yaptığı çalışmalardan dolayı başta fakülte dekanımız sayın Prof. Dr Aydın Şalcı ve emeği geçen herkesi kutluyor; bu çitanın yükseltilmesinde desteklerini esirgemeyen İTÜ rektörümüz Sayın Prof Dr. Faruk Kara doğan’a huzurlarınızda camiam adına teşekkür ediyorum." dedi.

"Yersiz beyanatlar ve spekülasyonlarla Fakülte yıpratıldı"
 
Konuşmasına devamla denizcilik eğitimi konusuna değinen Kapt. Kocataş;  denizcilik eğitimi konusunda son zamanlarda yapılan çeşitli spekülasyonlar, yersiz beyanatlarla fakültenin  yıpratma çabalarına artık son verilmesi gerektiğini vurguladı.

Kocataş; şöyle devam etti:

"Son günlerde lisans düzeyinde eğitim veren kurumların daha da fazlalaşması için değişik alternatifler arama çalışmalarına sektörümüzde sanki karşı olduğumuz izlenimi yaratılmaktadır. Bizleri tekelci bir zihniyet olarak nitelendiren bazı çevreler bu hareketleriyle çağ dişi demokratik olmayan bir yaklaşım göstermektedirler. Bugün bu kürsüden tüm denizcilik sektörüne sesleniyorum geliniz el birliğiyle tüm bu kısır çekişmeleri bir yana bırakalım akil ve mantığın ortak noktasında buluşalım. Geliniz, son yılların gözde parolası olan  “denizci millet denizci ülke" coşkusunu hep birlikte hayata geçirelim. Bizce çözüm, çok basittir, önemli olan yaklaşımdır.  Çözüm hemen yanıbaşımızda iki adim ötemizdedir. Biz bugün doğru önerilerimizi burada söylemezsek yarın tarih önünde sektörümüz hepimizi yargılayacaktır. İçten gelen tüm samimi hislerimle yaptığım bu çağrımızı dikkate almayacak hiçbir denizcilik sektörü olacağını düşünemiyorum."

"Sen benim öz evladımsın" zihniyeti yanlış

Denizcilik sektörünün bel kemiği olan DTO'nun eğitime verdiği destek ve öneme değinen Kapt. Atilla Kocataş,  DTO'nun oda kaynaklarını kullanarak devamlı denizcilik eğitimi için arsa satın alarak ve bu arsaları kurs düzeyindeki bir eğitim kurumuna bağışlama yolunu seçmekte olduğuna işaret etti. Bunu "son derece etik olmayan yanlı bir davranış" olarak niteleyen DEFAMED Başkanı; "Ülkemizdeki denizcilik eğitim kurumlarının durumlarını hepimiz biliyoruz. Ülkemizde yalnız bir tek kurum yoktur diğer önemli denizcilik eğitim kurumlarını hiçe sayarak  'sen benim öz evladımsın diğerlerinden bana ne! '  zihniyeti tamamen yanlıştır. DTO eğitime ayırdığı fon paylaşımını sosyal adalet ilkeleri doğrultusunda adaletli bölüştürmelidir." dedi.  Kocataş, konuşmasına devamla şunları söyledi:

"Geçen yıl DTO söylediğimiz ve fakültemizin genişlemesi adına çok önem arzeden şu an fakültemize bitişik 20 dönümlük boş arazinin bu güzide eğitim kurumuna kazandırılması için her türlü girişimde bulunmamız gerektiğini vurgulamıştık.  DTO da bu noktadan hareketle girişimini bir yıl boyunca yapmış ve bu değerli arsayı DTO kazandırmış, ancak fakültemiz yerine kendi öz evladına bağışlamıştır. Gerçekten ülkemizin denizcilik eğitimi adına şık olmayan bu davranışı, denizcilik sektörümüz, donatanlarımız arasında kesinlikle etik bir davranış olarak yorumlanmamıştır. "

Donatanların nitelikli zabit bulma sıkıntılarını dile getirmelerini samimi bulmayan Kapt. Kocataş; " "Bugün donatanlarımızın nitelikli gemi zabiti bulamıyorum feryatlarına inanmak mümkün değildir. Eğer gerçekten ülkemizde bugün nitelikli gemi zabitine ivedilikle ihtiyaç duyuluyorsa; donatanlarımızın derhal bu sesimizi duyarak arsanın fakültemize devri için baskı yapmaları gerekmektedir."dedi.

Kaptan Atilla Kocataş; kendilerinin bu konuda ortak her türlü kamuoyu oluşumu için gayret göstereceklerini burada en büyük görevin de  bugün DTO meclisine seçilmiş camia üyelerine düşmekte olduğunu dile getirdi.  DTO Meclisindeki camia üyelerinin seslerinin yükseltmesi zamanı geldiğini ve onlardan mezunlar topluluğunun  bunu beklenmekte olduğunu söyleyen Kaptan Atilla Kocataş şöyle devam etti:

"Bugün her yönüyle alt yapısı hazır bir denizcilik eğitim kurumu dururken başka arayışlarda ısrarcı olmanın kimseye yararı olmayacaktır.   Bu konuda yaratılan spekülasyonlar denizci ülke olma vizyonumuzdan uzaklaştıracaktır. Geliniz yatılılık düzeninden, kapasite artırımına kadar hep beraber el ele fakültemizin daha fazla gelişimini sağlayabilecek bir yapı içersinde çalışmaya başlayalım. Böylece emekçi ve donatanın birlikte yüzünü güldürelim. Göreceksiniz arzu ettiğimiz makro hedeflere en kısa sürede nasıl ulaşacağız. Bugün kahve köklerinden toplanan ne gürcüye,  ne Azerciye, ne Filipinliye,   bundan böyle ihtiyaç olmayacaktır.  Hepimizin ortak olduğu kaynakları ihtiyaca göre yerinde kullanarak milli servetimize sahip çıkalım."
 
Sivil toplum örgütleri olarak denizcilik eğitimi konusunda verdikleri hukuksal mücadeleye de konuşmasında değinen İTÜ Denizcilik Fakültesi Mezunları Derneği Başkanı Atilla Kocataş; şunları söyledi:

"Bildiğiniz gibi derneğimiz son yıllarda eğitim adına yaptığı demokratik ve hukuk mücadelelerini hepiniz yakından takip ediyorsunuz. Bizlerin tüm mücadelesi nitelikli zabitlerle donatılmış bir Türk deniz ticaret filosunun oluşması içindir.  1997 yılından beri maalesef 10 yıldır siyasi kararların aldığı yaptırımlara karşı verdiğimiz hukuk mücadelelerinden artik bıktık ve usandık. En son 2005 yılında ana muhalefet partisi üzerinden anayasa mahkemesi yoluyla aradığımız demokratik hukuk mücadelemiz kısa bir süre önce arzu ettiğimiz noktada lehimize sonuçlanmıştır. Bu hukuk mücadelemiz sonucunda kurs düzeyinde verilen denizcilik eğitimlerinin nasıl yapılacağı yargı kararlarıyla açıkça altı çizilmiştir. "

DenizHaber.Com
 

Editör: TE Bilişim