Densa Denizcilik'ten Basın Açıklaması

İşletmemiz altında bulunan, Panama bayraklı MT Buket gemisi 13 Türk ve 4 Azerbaycan personeli ile 12 Ağustos 2009 tarihinde İzmit limanından yüklemiş olduğu 2088,306 mt benzin ve 700,075 mt motorin ile birlikte Karadeniz’e doğru hareket etmiştir. Konu gemi 13 Ağustos 2009 öğlen saat 12:50’de İstanbul Boğazı’nı geçerek Karedeniz’e ulaşmıştır. Ankara Arama Kurtarma Genel Müdürlüğü’nün kayıtlarına göre  15 Ağustos 2009 saat 00:24 GMT’de enlem 43 derece 27 dakika 28 saniye 38 salise kuzey ve boylam 036 derece 08 dakika 12 saniye 42 salise doğu mevkiinde AIS cihazından  kaybolmuştur.

Tüm uğraşlarımıza rağmen, iki gün boyunca iletişim kuramadığımız ve AIS cihazından yeri tespit edilemeyen geminin, 17 Ağustos 2009 öğlen saatlerinde Poti limanında olduğu haberi gelmiştir. Aynı gün “Gürcistan karasularını ihlal ettiği ve Sukhumi limanına yük götürdüğü” gerekçesi ile geminin, yükü ve personeli ile birlikte Gürcistan sahil güvenlik güçleri tarafından silah zoruyla alıkonulduğu ortaya çıkmıştır.

Geminin alıkonulduğu mevkii, Sinop limanına 96 mil, Poti limanına 256 mil mesafede olup Gürcistan’ın karasuları ve ayrıcalıklı ekonomik bölge sınırları dışında, uluslararası sulardadır. Gürcü güçleri, bu bölgede gemiye silah zoruyla çıktıktan sonra kaptanın ve emrindeki personelin yetkilerine el koymuş, geminin seyir cihazlarını zorla kapattırarak gemiyi gizlice Poti limanına götürmüşlerdir. Gemi kaptanı gece yarısı düzenlenen bir mahkeme ile hapse atılmış, personeli ise gemide gözetim altına alınmıştır. Gürcistan’da bulunan yetkililerimiz, tutukluluk hali devam eden kaptan ve gözetim altında bulunan gemi personeli ile 20 Ağustos 2009 15:00 itibariyle halen yüzyüze görüşememişlerdir.

Yetkili ağızlardan son olarak aldığımız bilgiye göre, gemi 19 Ağustos 2009 saat 22:00 sularında Poti limanından Batumi limanına hareket ettirilmiştir. Batum Başkonsolosluğumuzdan verilen bilgiye göre Gürcistan makamları tarafından geminin yükünün zorla boşalttırılarak, gemi ve yükün açık artırma usulü satışı planmaktadır.

MT Buket gemisinin Gürcistan’da olduğu haberi geldiği gün Densa Tanker İşletmeciliği yetkilileri ve beraberlerindeki avukatları Gürcistan’a hareket etmişlerdir. Şu anda hem Gürcistan’da bulunan hem de İstanbul ofisindeki yetkililerimiz, Türk devlet makamları, Gürcü devlet makamları ve uluslararası hukuk kurumları nezdinde, Gürcü kuvvetleri tarafından yapılan haksız uygulamanın düzeltilmesi yönünde  görüşmelerini sürdürmektedirler. Densa Tanker İşletmeciliği olarak öncelikle gemi mürettebatımızın hürriyetine kavuşması, ardından kargo ve geminin serbest bırakılması yönünde her türlü hukuksal yola başvuracağımızı; gerçekleştirilmiş olan bu hukuksuz eylemin Türk denizcilik sektörü adına takipçisi olacağımızı bildiririz.

Saygılarımızla,
Densa Tanker İşletmeciliği

ULUSLARARASI HUKUK VE MT BUKET GEMİSİNİN TUTUKLANMASI

Uluslararası denizcilik kuralları ve kurumların yetki-sorumlulukları Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi (United Nations Convention on the Law of the Sea, kısaca UNCLOS) tarafından belirlenmiştir.

MT Buket gemisinin Gürcü askeri güçleri tarafından Karadeniz’in ortasında alıkoyulması bu sözleşmenin 87, 89, 90 ve 110’uncu maddelerine açıkça karşı gelinmesi anlamına gelmektedir. Bu maddeler uluslararası sularda seyreden bir geminin sahip olduğu hakları ve uluslararası sularda bir askeri geminin diğer bir gemiye ne  gibi durumlarda müdahele edebileceğini tanımlamaktadır.

Ayrıca Gürcü hükümeti gemi, kargo ve mürettebatı halen tutuklu bulundurarak ve yapılan başvurulara kayıtsız kalarak yine aynı sözleşmenin 292’nci maddesine de uymamaktadır. Bu madde bir devlet tarafından alıkoyulan diğer bir devlete ait gemi ve mürettebatın makul finansal garantiler alındıktan sonra acilen salıverilmesini öngörmektedir.

Aşağıdaki maddeler “Birleşmiş Milletler Türkiye” web sitesinden alıntıdır. (Not: UNCLOS 292’inci maddenin Türkçe tercümesi yer almadığından bu dökümana alıntılanamamıştır.)
http://www.unicankara.org.tr/doc_pdf/denizhukuku.pdf

Madde 87 - Açık denizlerin serbestliği
1- Açık denizler, sahili bulunsun veya bulunmasın bütün devletlere açıktır. Açık denizlerin
serbestliği, işbu Sözleşmede yer alan şartlar ve diğer uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde kullanılır. Bu serbesti, sahili bulunsun veya bulunmasın bütün devletler için, inter alia, aşağıdakileri kapsar:
a) Seyrüsefer serbestisi;
b) Açık deniz üzerinden uçma serbestisi;
c) VI. Kısım saklı kalmak şartıyla, denizaltı kabloları ve petrol boruları döşeme serbestisi;
d) VI. Kısım saklı kalmak şartıyla, sun’i adalar ve uluslararası hukukun izin verdiği diğer tesisleri inşa etme serbestisi;
e) 2. Bölümde zikredilen şartlar saklı kalmak şartıyla, balık avlanma serbestisi;
f) VI. ve XIII. Kısımlar saklı kalmak şartıyla, bilimsel araştırma serbestisi.
2- Bu serbestiler bütün devletler tarafından, diğer devletlerin açık denizlerin serbestliğini kullanmalarındaki çıkarları ve Bölge’de yürütülen faaliyetlere ilişkin olarak işbu Sözleşme ile tanınmış olan haklar, gerektiği şekilde gözönünde bulundurularak, kullanacaktır.

Madde 89 - Açık denizler üzerinde egemenlik iddialarının geçersizliği
Hiçbir devlet, açık denizlerin herhangi bir kısmını kendi egemenliğine tabi tutmayı yasal olarak ileri süremez.

Madde 90 - Seyrüsefer hakkı
Sahili bulunsun veya bulunmasın her devlet, açık denizlerde kendi bayrağını taşıyan gemileri
seyrettirme hakkına sahiptir.

Madde 110 - Ziyaret Hakkı
1- Müdahalenin bir andlaşma ile tanınan yetkilerden kaynaklanması durumu dışında, açık denizde 95. ve 96. maddelerde öngörülen tam dokunulmazlıklardan yararlananlar haricindeki bir yabancı gemiyle karşılaşan bir savaş gemisi aşağıda belirtilen konularda ciddi nedenler olmadıkça, bu gemiyi durdurup denetleme hakkına sahip değildir.
a) Geminin deniz haydutluğu yaptığı;
b) Geminin köle ticaretine karıştığı;
c) Savaş gemisinin bayrağını taşıdığı devletin 109. madde uyarınca yargılama yetkisine
sahip olduğu bir durumda, geminin izinsiz yayına hizmet ettiği;
d) Geminin tabiiyetsiz olduğu; veya
e) Yabancı bir bayrak çekmiş olmasına veya bayrağını göstermekten kaçınmasına rağmen,
geminin gerçekte savaş gemisiyle aynı tabiiyette olduğu.
2- 1. paragrafta öngörülen durumlarda, savaş gemisi, geminin bayrağını çekmeye yetki veren
belgelerinin doğruluğunu inceleyebilir. Bu amaçla şüpheli gemiye bir subayın kumandasında bir araç gönderebilir. Belgelerin incelenmesi sonucunda şüpheler devam ederse, gemide mümkün olan nezaketle daha etraflı incelemeye geçilebilir.
3- Şüpheler gerçekleşmezse, durdurulan geminin şüpheleri haklı gösterecek hiç bir eylem
yapmaması şartıyle, maruz kaldığı her türlü zarar ve kayıp tazmin edilecektir.
4- İşbu hükümler gerekli değişikliklerle askeri uçaklara da uygulanır.
5- İşbu hükümler, keza açık dış işaretlerle bir kamu hizmetine tahsis edilmiş oldukları ve bu
konuda yetkili kılındıkları belli olan, diğer gemilere veya uçaklara da uygulanabilir.

Aşağıdaki maddeler “Birleşmiş Milletler” web sitesinden alıntıdır.
http://www.un.org/Depts/los/convention_agreements/texts/unclos/closindx.htm

Article87 - Freedom of the high seas
1. The high seas are open to all States, whether coastal or land-locked. Freedom of the high seas is exercised under the conditions laid down by this Convention and by other rules of international law. It comprises, inter alia, both for coastal and land-locked States:
(a) freedom of navigation;
(b) freedom of overflight;
(c) freedom to lay submarine cables and pipelines, subject to Part VI;
(d) freedom to construct artificial islands and other installations permitted under international law, subject to Part VI;
(e) freedom of fishing, subject to the conditions laid down in section 2;
(f) freedom of scientific research, subject to Parts VI and XIII.
2. These freedoms shall be exercised by all States with due regard for the interests of other States in their exercise of the freedom of the high seas, and also with due regard for the rights under this Convention with respect to activities in the Area.

Article89 - Invalidity of claims of sovereignty over the high seas
No State may validly purport to subject any part of the high seas to its sovereignty.

Article90 - Right of navigation
Every State, whether coastal or land-locked, has the right to sail ships flying its flag on the high seas.

Article110 - Right of visit
1. Except where acts of interference derive from powers conferred by treaty, a warship which encounters on the high seas a foreign ship, other than a ship entitled to complete immunity in accordance with articles 95 and 96, is not justified in boarding it unless there is reasonable ground for suspecting that:
(a) the ship is engaged in piracy;
(b) the ship is engaged in the slave trade;
(c) the ship is engaged in unauthorized broadcasting and the flag State of the warship has jurisdiction under article 109;
(d) the ship is without nationality; or
(e) though flying a foreign flag or refusing to show its flag, the ship is, in reality, of the same nationality as the warship.
2. In the cases provided for in paragraph 1, the warship may proceed to verify the ship's right to fly its flag. To this end, it may send a boat under the command of an officer to the suspected ship. If suspicion remains after the documents have been checked, it may proceed to a further examination on board the ship, which must be carried out with all possible consideration.
3. If the suspicions prove to be unfounded, and provided that the ship boarded has not committed any act justifying them, it shall be compensated for any loss or damage that may have been sustained.
4. These provisions apply mutatis mutandis to military aircraft.
5. These provisions also apply to any other duly authorized ships or aircraft clearly marked and identifiable as being on government service.

Article 292 - Prompt release of vessels and crews
1. Where the authorities of a State Party have detained a vessel flying the flag of another State Party and it is alleged that the detaining State has not complied with the provisions of this Convention for the prompt release of the vessel or its crew upon the posting of a reasonable bond or other financial security, the question of release from detention may be submitted to any court or tribunal agreed upon by the parties or, failing such agreement within 10 days from the time of detention, to a court or tribunal accepted by the detaining State under article 287 or to the International Tribunal for the Law of the Sea, unless the parties otherwise agree.
2. The application for release may be made only by or on behalf of the flag State of the vessel.
3. The court or tribunal shall deal without delay with the application for release and shall deal only with the question of release, without prejudice to the merits of any case before the appropriate domestic forum against the vessel, its owner or its crew. The authorities of the detaining State remain competent to release the vessel or its crew at any time.
4. Upon the posting of the bond or other financial security determined by the court or tribunal, the authorities of the detaining State shall comply promptly with the decision of the court or tribunal concerning the release of the vessel or its crew.

 

Editör: TE Bilişim