ULAŞTIRMA BAKANLIĞI VE DENİZCİLİK MÜSTEŞARLIĞI GÖREVLERİNDE BULUNMUŞ, 2011 MİLLETVEKİLLİĞİ SEÇİMLERİNDE ADALET VE KALKINMA PARTİSİ SİVAS MİLLETVEKİLİ ADAYI OLMAK İÇİN KÜLTÜR VE TURİZM BAKANLIĞI MÜSTEŞARLIĞINDAN İSTİFA ETMİŞ OLAN İSMET YILMAZ, AKTÜEL DENİZ HABER AJANSI’NIN SORULARINI CEVAPLADI.

DENİZCİLİK SEKTÖRÜ SİZİ ÇOK İYİ TANIYOR. YİNE DE KENDİNİZİ KISACA TANITIR MISINIZ?

Denizcilik sektörü sizi çok iyi tanıyor. Yine de kendinizi kısaca tanıtır mısınız?

1961 yılında Sivas’ın Gürün ilçesinde doğdum. Gürün Cumhuriyet İlkokulu ve Gürün Ortaokulu’nda öğrenim gördükten sonra İstanbul Haydarpaşa Lisesi’ni bitirdim. İstanbul Teknik Üniversitesi Denizcilik Fakültesi (Denizcilik Yüksek Okulu) Makine Bölümü’nden 1982 yılında; İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden 1987 yılında mezun oldum.

İsveç Dünya Denizcilik Üniversitesi’nde “Gemi İşletmeleri Teknik Yönetimi” alanında ve Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Ana Bilim Dalında iki ayrı Yüksek Lisans yaptım. Doktoramı, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk alanında tamamladım.
Kamuda ve özel sektörde yaklaşık 20 yıl mühendis ve müşavir avukat olarak hizmet verdikten sonra 1.12.2002 tarihinde Denizcilik Müsteşarı olarak atandım.

Türk Telekom Yönetim Kurulu Başkan Vekilliği görevini yürüttüm.

Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının 114. maddesi uyarınca bağımsız olarak 08.05.2007 tarihinde Ulaştırma Bakanı oldum.

01.11.2007 tarihinde Kültür ve Turizm Bakanlığı Müsteşarlığı görevine atandım. Bu görevimden de 10 Mart 2011 tarihi itibariyle Ak Parti Sivas Milletvekilliği adaylığı için istifa ettim

Evli ve üç çocuk babasıyım. İyi derecede İngilizce biliyorum.

NEDEN MİLLETVEKİLİ ADAYI OLDUNUZ? SİZİ BU SÜRECE GÖTÜREN GELİŞME NEDİR?
 
 ‘Halka hizmet Hakk’a hizmettir’ düsturu adaylık kararımıza temel sebeptir diyebilirim.  Zamanla elde edilen tecrübe ve kazanımların halkın hizmetine sunulmamasının  büyük bir vebal getirdiğini düşünüyorum. 
 
Her Türk vatandaşı enerjisini, bilgi ve tecrübesini ülkesinin hizmetinde kullanmayı arzulamalıdır. Geçen 9 yıldan beri kamuda uzmanlık alanlarım olan denizcilik, hukuk kültür ve turizm konularında bilgim ve tecrübem dahilinde ülkeme hizmet ettiğim düşüncesindeyim.. Ama daha yapılacak çok iş vardır. Bu sebeple hem memleketim olan Sivas’a hem de ülkeme hizmet edebilmek için aday oldum.
 
SİZCE DENİZCİLİKTE BAŞARILI OLMANIN YOLU NELERDEN GEÇİYOR? HER ŞEY SADECE ÇOK ÇALIŞMAKLA MÜMKÜN OLUR MU?

Başarı için ;

1.    En başta, tabii ki çalışmak
2.    Dünyada yaşanan gelişmeleri yakından takip ve buna uygun stratejiler oluşturma.
3.    Uluslararası normlara uyumlu sistem ve dünya ile bütünleşme
4.    Uluslararası seviyede liyakat merkezli insan yetiştirme ve istihdamı

Gerekmektedir.

Biz yöneticilerin özveriyle, beklentisiz olarak, yılgınlık göstermeksizin, yüksek özgüvenle, karar almada istişareyi bir an terk etmeden, dünyayı yakın takibe alarak ve iyi iletişimle çalışması gerekir. Bu süreç içerisinde de sahip olduğumuz hassasiyetlerimizi yitirmeyelim. Bu taktirde başarı sizi gölgeniz gibi takip edecek, hak ve halk nezdinde takdire mazhar olacaksınız.

TÜRK YATIRIMCISININ DENİZCİLİK SEKTÖRÜ İLE İLGİLİ TAKİP ETMESİ GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNDÜĞÜNÜZ YENİ PAZARLAR YA DA YENİ ALANLAR VAR MI? BU KONUDA ONLARA NASIL BİR YOL İZLEMELERİ GEREKTİĞİ KONUSUNDA BİR ŞEYLER SÖYLEMEK İSTER MİSİNİZ?

Denizcilik son derece dinamik ve gelişmeye çok açık bir alandır. Büyüme potansiyeli çok yüksektir. Yolcu ve yük taşımacılığı, intermodal taşımacılık, deniz turizmi, deniz ticareti, gemi ve yat inşa, onarım sanayisi, yedek parça ve teçhizat üretimi, yan sanayisi, işgücü sektörü denizcilik sektörünün yan kollarıdır. Bu konularda gündemi ve uluslararası gelişmeleri dikkatle takip ettiğinizde birçok potansiyel yeni yatırım alanı bulabilirsiniz.

Deniz taşımacılık sistemlerindeki dünyadaki yönelimler, özel taşıma türlerinde ihtisas sahibi olunması, gelişen yeni taşıma hatları, teknolojik teçhizat üretimi, gemi inşası ve onarımında örneğin mega yat veya özel amaçlı gemi inşasındaki gelişmeler, Uluslararası rekabet gücünün arttırılması için teknoloji transferi, yeni ve çevreci yakıt kullanan gemi makineleri ve gemi dizaynları geliştirilmesi, liman işletmeciliği konularını aklıma gelen birkaç başlık olarak yatırımcılara örnek gösterebilirim.

“Yeşilgemi” ve “temizgemi”  (Greenship ve cleanship) olarak nitelendirilen teknolojik gemi inşası ile yenilikçiçevreci büyük projelerin geliştirilmesi ve uygulanması sonucu dünya deniz ticaret filosunda büyük bir kısım geminin yenilenme ihtiyacı vardır. Ayrıca sektörün ihtiyacı olan deniz, kıyı, tersane ve onarım alanlarında operasyonda, bakım tutumda ve üretimde çalışacak kalifiye insan gücü yetiştirilmesi için önemli fırsatlar vardır.

Şunu da eklemem lazımdır ki bugün, Türk denizcisi her gün çok daha teknolojik, araştırmacı, fırsatları değerlendiren ve girişimci bir görüntü vermekte, daha çok çalışmakta ve sonuç olarak da daha çok hizmet beklemektedir. Bu hizmetleri sağlamak için karşılarında aynı ölçüde bilgili, dinamik ve çalışkan bir  TBMM görmek istemektedirler.

Dünya toplam ticari taşımacılığının yük bazında yaklaşık % 90’ı denizyolu ile yapılmaktadır. Bu durum, denizcilik ve gemi inşa sektörünü, devamlı surette yenilikçi ve teknolojik odaklı çalışmaya zorlamakta, yeniliklere odaklanmaya ve en modern makine ve teçhizat yatırımlarını geliştirme gayreti içinde olmaya itmektedir.

DENİZCİLİK SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİNİ NASIL GÖRÜYORSUNUZ? TÜRKİYE’NİN BUGÜN BULUNDUĞU KONUM DÜNYADAKİ PASTA DA GÖZ ÖNÜNE ALINDIĞINDA YETERLİ Mİ?
 
Mevcut durumun yeterli görülmesi, gelişmeye giden yola bir engeldir. Hangi konumda olursanız olun, her zaman daha çok gelişme ve ilerleme mümkündür. Ülkemiz denizcilik sektörü, inşa ve onarımı ile, taşımacılık teknolojisi ile, gemilerin kondisyonu ile bugün 10 yıl öncesinden çok daha farklı bir konumdadır. Bugün, geçmişe oranla çok şey başarılmış durumdadır. Gemilerimiz çok daha emniyetlidir. Ancak gelişmenin doğası gereği, geliştikçe daha çok altyapı desteği, hizmet ve hazırlık gereklidir. Dünya deniz ticaretindeki tüm sektörleri sayarsak yıllık yaklaşık 25 trilyon dolarlık pastadan daha çok pay almak mümkündür. Elbette ki dünya deniz taşımacılığından, özellikle transit taşımacılıktan, gemi inşasından, onarımından, limancılık faaliyetlerinden, kıyı tesisi işletmeciliğinden, gemiadamı arzından amatör denizcilikten daha çok pay alınmaması için çözülemeyecek hiç bir problem yoktur. Bizim görevimiz problemleri çözmek, yatırımcının ve sektörün önünü açmak olacaktır.

Ülkemizin dünya denizcilik sektöründe ve uluslararası platformda hak ettiği yere gelebilmesi için limanlar ve limancılık faaliyetleri çok büyük fırsatlar sunmaktadır. Limanlar, Ülkenin dışarıya açılan kapılarıdır. Dünya standartlarına uygun, teknolojisi geliştirilmiş limanlar, gelişen taşımacılık yöntemlerinin yakından takip edilmesi, deniz ticaret filosunun gençleştirilmesi, deniz taşımacılığında Türk gemilerinin ve Türk girişimcilerinin payının arttırılması, gemi inşa ve yatçılığa daha çok önem verilmesi gibi projeler hayata geçirilmeyi beklemektedir.

GEMİ İNŞA SANAYİSİ KRİZ DÖNEMİNDE ÇOK TARTIŞILDI. ÖZELLİKLE MALİ GETİRİSİ VE İSTİHDAM AÇISINDAN OLDUKÇA ÖNEMLİ BİR SEKTÖR. TÜRK GEMİ İNŞA SANAYİSİNİ SİZCE YAKIN ZAMANDA VE GELECEKTE NASIL GÜNLER BEKLİYOR?
 
Türk gemi inşa sanayisi, denizcilik sektörümüzün en önemli girdi sağlayan, dünya ile entegrasyonumuzu arttıran emek ve sermaye yoğun bir koludur. Gemilerin inşası ve onarımı yolu ile ülkemize hem çok önemli miktarlarda döviz girdisi sağlanması mümkündür. Bunun alt yapısı mevcuttur.  Son dönemde çok büyük gelişmeler göstermiştir. Gemi inşa yan sanayimiz, bir çok iş koluna doğrudan destek vermektedir. İsdihdama çok büyük katkısı vardır. Daha değişik şekilde ifade etmek gerekirse,  gemi inşa sanayisinde bir kişi çalışırken yan sanayide 7 kişi çalışmaktadır. Ülkemizdeki gemi inşa ve onarım faaliyetleri yolu ile bir anlamda taşımadan, göndermeden çok önemli bir malzeme ihracı da yapılmış olmaktadır. Ancak gemi inşa sanayisinde kullanılan malzemenin % 70 i, bazı gemi tiplerinde % 90 a varan kesimi yurt dışından gelmektedir. Bu oranın yerli sanayi lehine değiştirilmesi en önemli hedeflerimiz arasındadır. Gemi inşa sanayimizin güçlenmesi, yerli malzeme oranının artması demek ülkemizin zenginleşmesi demektir. Milli gemi inşamızın, silahlı kuvvetlerimize vereceği katkı ve bu yolla ülke savunmasına yapacağı hizmet yadsınamaz öneme haizdir.

Ülkemizin dünya coğrafyasındaki eşsiz konumu, Avrupa, Afrika, Ortadoğu ve Asya pazarlarına ve ticaret yollarına olan yakınlığı, gemi inşa ve onarım konularında bizlere büyük bir avantaj sağlamaktadır. Bu avantajın değerlendirilmesi adına yerinde ve zamanında kararlar alarak hayata geçirmek şarttır.

Bu nedenlerle gemi inşa ve onarım sanayimizin, yan sanayimizin başarılı olması, istikrarlı bir biçimde büyümesi, sistemli bir şekilde yönetilmesi, problemlerin pozitif bakış açısı ile incelenmesi ve çözümlerin bulunması, uluslararası mevzuatın etkin şekilde uygulanması ülkemizin çıkarları açısından hayati önemi haizdir.

Genelde denizcilik, özelde gemi inşa sanayisi global bir sektördür. Yurtdışındaki gelişmelere entegredir. Bunun doğal sonucu olarak da uluslararası krizlerden etkilenmektedir. Yaşanmış son küresel kriz, alınan tedbirlere rağmen gemi inşa sanayimizi olumsuz etkilemiştir. Ancak bugün, geçtiğimiz birkaç yılda yaşanan bu küresel kriz dağılmakta, bulutlar arasından güneş ışığı görülmektedir. Gemi inşa sanayimiz krizde küçülmüş, ancak kendini korumayı başarmıştır. Şimdi, rekabet yeniden başlamıştır.

Ülkemizde gemi inşa sektörünün desteklenmesi için en önemli sorunlar olan finansman maliyetinin  düşürülmesi, finansal destek imkanları, Eximbank düşük faizli uzun vadeli kredi imkanları, kamu ve özel bankaların denizcilik ve gemi inşa sektörüne daha çok ilgi göstermesinin sağlanması, yaşlı deniz ticaret filomuzun gençleştirilmesi için gemilerin Türk tersanelerinde inşa edilmesi şartı ile teşvik ve kredi desteği verilmesi, küresel kriz nedeni ile ödeme sıkıntısına düşen gemi işletmecilerine kredi ödeme kolaylığı ya da kredi erteleme imkanı sağlanması, Türk bankacılık sektörünün denizcilik yatırımlarına uygun olarak ihtisaslaşması ve uluslar arası standartlara uygun ihracata yönelik köprü kredisi sağlanması, orta ve uzun vadeli kredi ile teminat mekanizmalarını hayata geçirecek yapıya kavuşturulması, gemi sanayi ihtisas bölgelerinin oluşturulması, gemi inşa sanayisinin vergi ve KDV problemlerinin azaltılması, dolayısı ile inşa ve onarım maliyetlerinin de düşürülmesi ve alınan payın arttırılması yolunda çaba harcanması gerekmektedir.

BU SAMİMİ DUYGU VE DÜŞÜNCE PAYLAŞIMINI SİZDEN SON BİR MESAJ ALARAK SONLANDIRSAK OKUYUCULARIMIZA NE SÖYLEMEK İSTERSİNİZ?

Son yıllarda bayraklaştırdığımız “Denizci millet, denizci ülke” sloganı bizim hedefimizi doğru ve güzel yansıtmaktadır diye düşünüyorum. Denizciliğimizin hedefleri büyüktür. Bu hedeflere ulaşmak için yolumuza devam etmekteyiz. Deniz ülkesi olan Türkiyemizi denizci ülke yapma amacı ile tüm gücümüzle çalışacağız.

Aracılığınızla okuyucularınıza, tüm sektör mensuplarına selam ve hürmetlerimi iletiyor, yaklaşan seçimin hayırlı sonuçlar getirmesini diliyor, teşekkür ediyorum.

Editör: TE Bilişim