Denizcilikte Arama Konferansı Başladı...

Denizcilik Müsteşarlığı tarafından düzenlenen Türk Denizciliği Arama Konferansı dün Antalya Belek Cornelia Diamond Otelinde başladı.

Konferansın açılışını yapan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım; yaklaşık 100 kişiden oluşan katılımcılara hitaben bir konuşma yaptı.

Bakan Yıldırım; “2 Saat süresince denizcilik  sektörünün içinde faaliyet gösteren arkadaşlarımız, uzmanlar, üniversitelerimizden hocalarımız, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri; DTO, GMO, Gemi Yan Sanayiicileri, , Gemi İnşa Sanayicileri, bütün sektör temsilcilerinin bir arada bulunduğu acenta ve limanlarımızın da olduğu bir ön toplantıda konuları değerlendirdik. Yaşanan kriz dahil olmak üzere sektörümüzü tabiri caizse bir masaya yatırdık.” diyerek başladığı konuşmasında, yaptıkları değerlendirmede bugün gelinen noktada ne vaziyette olduklarının bir belirlemesini yapmaya çalıştıklarını söyledi.

Bakan Yıldırım; 5 yıl önce yapılan arama konferanslarında ortaya çıkartılan önerilerin %90'ını başardıklarını belirterek, “ Ama orada hiç konuşmadığımız bir konu olmuş onu da bir arkadaşımız hatırlattı, bir kriz yaşarsak ne olacak? O zaman ne yapacağız? Onu hiç konuşmamışız. Bugün onu yaşıyoruz. “ dedi.

Yaşanmakta olan krizin en başından beri Türkiye'nin krizi olmadığını söylediklerini ifade eden Yıldırım; bu krizin 6500 mil uzağımızda gelişen ve sonra da bütün dünyaya açıkı ülkeleri etkisi altına alan bir kriz olduğuna değindi.

Dünyada bir büzüşme, daralma var.

Ulaştırma bakanı Yıldırım, dünyada bir büzüşme ve daralma olduğunu vurgulayarak şöyle devam etti:

“Daralmanın sonucu olarak Uluslar arası taşımacılık hemen etkilendi. Taşımacılarımız çok ciddi sıkıntı yaşamaya başladı. Çünkü navlunlar yükseldikçe ellerindeki filoyu hemen büyüttüler. Navlun fiyatları da birdenbire on kata yakın düşünce planlar alt üst oldu. Bu alt üst olunca tam bir domino etkisiyle inşaiyecilerimiz etkilendi. Yan sanayicilerimiz etkilendi. Reel sektör etkilendi. Finans sektörü tedirginleşti. Acaba bu iş nereye gidecek diye onlar da yavaş yavaş frene basmaya başladılar. Dolayısıyla her şey birbiriyle aslında bağlantılı.”

Yıldırım, tedbirlerin tek taraflı yaklaşımla çözüme ulaştırılamayacağını, topyekün tedbirle ele alınması gerektiğini söyledi. Bu konferansın da bu amaçla toplandığını belirten Ulaştırma bakanı Yıldırım, burada ortaya konacak fikirlerin ülkenin imkan ve kabiliyetleri çerçevesinde değerlendirileceğini vurguladı.

Kriz 2010 yılının ilk çeyreğine kadar sürer

Krize 6 ve 18 aylık olmak üzere iki aşamada tedbirler belirlediklerini anlatan Yıldırım; 2010 yılının ilk çeyreğinden itibaren dünyada işlerin normale döneceğini tahmin ettiklerini açıkladı.

“Bu öngörüdür. Tutar tutmaz gelişmelere göre tekrar bunu izleyip değerlendiririz. Ama bir kabul yapmadan Hiçbir çözüm üretemeyiz. Kabulümüzü böyle yapacağız.” diyen Yıldırım; “bu süre zarfında ilk etap ta can suyu dediğimiz KOBİ'lere KOSGEB'in öncülüğünde ufak da olsa bir destek sağladığımız gibi ülkenin de bu küresel krizden reel sektör olabildiğince en az etkileyecek, işsizlik oranını arttırmayacak şekilde üretimin durmasının veya yavaşlamasının önüne geçecek tedbirlerin yürürlüğe konulmasıdır. Bu tedbirlerin bel kemiğini finans sektörünün sağlıklı işler halde tutulmasını sağlamak oluşturuyor. Reel sektörün de işlerini sürdürülebilir hale getirirsek, bu krizin tedirginliğini onların üzerinden atarsak, gerek dış yükümlülükleri gerekse içerde reel sektörün yükümlülüklerini bir ölçüde devletimizin, hükümetimizin ortaya koyacağı tedbirlerle onların bu kaygılarını giderdiğimiz zaman sektörler mukayeseli olarak iyileşmeye başlayacak. Denizcilik sektörü de bundan istisna değil” dedi.

Bu konuda hükümet olarak hazırlıklarını sürdürdüklerini, kısa sürede tamamlayıp kamuoyu ile paylaşacaklarını açıklayan Binali Yıldırım,  bu arama konferansında sektörün kriz dolayısıyla yaşadıklarına ilaveten kendini bir gözden geçirmesi fırsatı da yakalamış olacaklarını belirtti. Yıldırım, şöyle devam etti:

“Bugüne kadar neler yaptık, neler yanlış gitti, neler doğru gitti bunların bir özeleştirisi yapılacak şüphesiz. Daha fazla neler bekliyoruz, idare olarak bizim sektörden ne gibi beklentilerimiz var bunları da konuşma görüşme imkanına sahip olacağız.”

2001 Krizinin Bedelini Siyaseten de Ödedik

Problemi küçümsemediklerini ama çok da büyütülmemesi gerektiğini ifade eden Ulaştırma bakanı Yıldırım; “Bizim oralarda bir tabir vardır, elle gelen düğün bayram. Bu herkesin başının belasıdır. Bu dert herkesin derdidir.” dedi. Yıldırım; şöyle devam etti:

“2000-2001 krizi bizim krizimizdi, oz aman dünyanın umurunda değildi ve biz mücadelesini verdik. Siyaseten de, vatandaş olarak da, ülke olarak da bedel ödedik. Hala ödüyoruz. Ancak bu kriz bizim dahlimiz hemen hemen hiç yok ama yine bizi etkileyecek. Tedbirleri alıyoruz, alacağız. Burda ihtiyacımız olan birlik ve dayanışmadır. Hepimiz, özel sektörümüz, kamu çalışanımız hiç birbirinde ayırdedemeyiz. Bu bir bütündür. Bir yerde oluşacak bir arıza bütün sistemi alt üst edebilir o bakımdan burada sen daha fazla sorumlusun ben daha az sorumluyum gibi bir lüksümüz yok. Fazla boyumuzdan büyük işlere girmişiz. Niye girmişiz? Ülkede güven olmuş, istikrar olmuş, kredi muslukları açılmış, herkes buyurun buradan demiş, almışız yapmışız. Birdenbire herşey değişince paniklemeye lüzum yok. Bu işin müsebbipleri bizleri ve sizleri yaşatmak mecburiyetinde. Yaşatamazsa alacağı Hiçbir şey yok. Olayı böyle görelim ve iyi gün dostu olduğunu da herkes gösterecek. Ben bu şekilde kısa bir değerlendirme yaptıktan sonra; morale ihtiyacımız var, moralimizi bozmayalım, bunlar geçici şeylerdir. “

“Hükümetimiz en üst düzeyde alarmda”

Hükümetin krizle ilgili en üst düzeyde alarmda olduğunu açıklayan Bakan Yıldırım, çalışmaların gece gündüz devam ettiğini söyledi. Yıldırım; geldikleri aşamada bilgi toplama sürecinin sona erdiğini, finans sektörüyle, çalışan kesimle, bütün paydaşlarla teker teker görüşüldüğünü, görüşler derlendiğini  şimdi bunların değerlendirilmesi ve çözüm üretilmesi aşamasında olduklarını ifade etti.

Yıldırım; “Sonunda mutlaka bir paketle, bir önlem paketiyle vatandaşın huzuruna çıkılacaktır ve ihtiyaç oldukça yeni önlemler almaya devam edeceğiz. Sonuçlar da kamuoyuyla paylaşılacak.” dedi.

20 yıllık lisansı 2 Milyar YTL'ye sattık

Yıldırım; dün yapılan 3. nesil cep telefonu ihalesine değinerken şunları söyledi:

 Bugün biz üçüncü nesil (cep telefonu) ihalesini yaptık. Dünya krizden kasıp kavruluyorken felaket hiç kimse elini cebine atmazken, dolar ne olacak euro ne olacak biz 2 milyar YTL teklif geldi Bu da şunu gösteriyor: 20 yıllık lisans için. Türkiye'nin hala uzun vadeli yatırım yapılacak bir ülke olduğunu en son bugünkü ihale ortaya koyuyor. Bu da başlıbaşına bize bir ipucu veriyor. Önümüzde sıkıntılı günlerimiz var, hiçbirşeyi hafife almıyoruz ama Türkiye'yi güzel günler bekliyor bunu da ilave etmek istiyorum”

Yıldırım, konuşmasının ardından Arama Konferansını başlattı ve otelden ayrıldı.

177 Maddelik Tesbit

Bakan Yıldırım tarafından yapılan açılış konuşmasından sonra Oğuz babüroğlu tarafından yönetilen Arama Konferansı başladı. Konferansın ilk bölümünde denizcilik sektörünün çeşitli kesimlerinden fikirleriyle katkıda bulunmak üzere davet edilmiş olan katılımcılar, kendilerini tanıttılar. herkesin ön ismiyle çağrıldığı samimi bir ortamda gerçekleştirilmesi amaçlanan "Denizcilik Sektörünün Beyin Fırtınası" olması amaçlanan konferansta ilk etapta denizciliğimiz için 177 adet tesbit yapıldı. daha önce  2 ana konu altında 12 gruba ayrılan katılımcılar her grup için bir yazıcı ve bir sözcü seçerek denizcilik sektöründe 3 tehdit, 3 firsat, 3 yetkinlik ve 3 zaaf belirlemesi yaptılar. Saat 23'e kadar süren belirleme çalışmaları sonrasında grup sözcüleri belirlenen sonuçların sunumunu yaptılar.

Bugün saat 09:00 da devam edilecek olan toplantılarda belirlenen tehdit, fırsat, yetkinlik ve zaaflar ana oturumda değerlendirilmeye alınacak.

TDİ Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Ali İhsan Aldoğan; Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu; Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım

DTO Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, Ulaştırma bakanı Binali Yıldırım

Oğuz babüroğlu arama konferansını yönetti.

IMPA Başkan Yardımcısı Cahit İstikbal; DTO Temsilcisi Alev Tunç; Dünya denizcilik-Sühay Umut, İstanbul Liman başkanı Mustafa Azman, İstanbul Bölge Müdür Yardımcısı Cengiz Özkan

10 Numaralı grubub sözcülüğünü İstanbul Liman başkanı Mustafa Azman yaptı.

Cahit İstikbal, Alev Tunç, Salih Zeki Çakır, Hasan Naiboğlu, Mehmet Akyol, Sami Kabaş

Mehmet Akyol ve Müsteşar Naiboğlu birlikte DenizHaber objektifine hatıra fotoğrafı çektirdiler... 

Denizhaber Objektifi, denizcilik medyası ile ilgili espri yapan gruba suçüstü baskını yaptı.

Alev Tunç grubunun sözcülüğünü yaptı.

Editör: TE Bilişim