Denizcilikte akıllı davranılırsa..

Deniz ulaşımı üzerine tartışmayı sürdürüyoruz. Çünkü bu ülkede ne yazık ki, deniz ulaşımı da demiryolu ulaşımı da bir türlü gelişmedi. Son 60 yıldır iktidarlar hep karayolunu tercih ettiler.

Gerçi 2008 yılında gemi imalatında büyüme oranı yüzde 30’u bulmuştu. Fakat küresel kriz çıkınca 2008’in son 3 ayındaki sipariş iptalleri yüzde 63 ’ü buldu! Hatta birçok kişi ödediği peşin parayı yakarak siparişini iptal ettirdi. Çünkü geminin tersaneden (yahut kızaktan) çıkış değeri ödediğinin yarısı bile bulmuyordu.

Pazartesi günü bu köşede Türkiye’de gemi inşaatının yakın dönemde patlama göstermesine rağmen müthiş bir darbe yediğini aktardık. Yurtdışından Türkiye’ye gemi siparişleri 2007 Ağustos’unda 7 milyon DWT, 2008 Ağustos’unda da 9 milyon DWT’du. Sadece aralık ayında 150 geminin inşaat siparişi iptal edildi! 2008’in son iki ayındaki iptaller de 1 milyon DWT’a vardı!

Kısacası, Tuzla’daki iş kazalarıyla tanıdığımız bu kesim şimdi bir de küresel feleğin tokadını yemiş görünüyor.

2008’in son 3 ayındaki taşımacılıktaki küçülme oranı ise yüzde 76 oldu. Öte yandan, 2008’in son 3 ayındaki deniz ticaret hacmi (2007’nin aynı dönemine göre) yüzde 53 küçüldü. Bu veriler küresel krizle beraber deniz ticaret kesiminin ne hale geldiğini apaçık gösteriyor.

Fiyatlar da çöktü

Üstelik sorun sadece taşınan miktarda değil. Dünyada emtia fiyatları çöktüğü için yükün değeri de düştü. Böylece sektörde müthiş bir zarar oluştu. Oysa 2007 yılında Türkiye’nin dış ticaretinin yüzde 87.4’ü deniz taşımacılığıyla gerçekleşmiş, Türk bayraklı gemilerin taşımacılıktaki payı da yüzde 20.6’ya çıkmıştı..

Yani çok da karamsar olmamak gerek. Bugün 1 milyar DWT’yi aşan gemi filosunun 2013’te 1.3 milyar DWT olması bekleniyor. Kriz olmasaydı belki bu sayı 1.7 DWT olacaktı. Şu anda Türk bayraklı filo ise 7.2 milyon DWT’u buluyor. (Fakat Türkiye’de yabancı bayraklı filo ise 4.5 milyon DWT!) Türk armatörlerin kontrolündeki toplam filo ise 11.8 milyon DWT. Türklerin yabancı bayraklı gemi çalıştırmaları yahut da ülke içinde yabancı gemilerinin çalışması elbette insanı üzüyor. Ama bu konunun çözülmesi de pek kolay değil.

Piyasa açılıyor

Malum, küresel olarak Türkiye gemi siparişlerinde dünyada 5. geliyor. 2007 yılında 220 gemi siparişi yapılmış ve DWT olarak Türkiye 6. sıraya tırmanmış. 3.499.623 DWT sipariş var. Şu anda yerli tersanelere verilen 128 siparişin 92 adedi Türkiye, diğerleri yurtdışı için. 2009’un bu ikinci yarısında işler biraz düzelmiş görünüyor. Dünyada talep yavaş yavaş toparlanıyor. Kuru yük için (Baltık) ödenen navlun fiyatı da artmaya başladı.

Konu önemli. Çünkü 30’dan fazlası kapansa da, hali hazırda 72 adet tersane var (48’i İstanbul, 9’u Trabzon, 7’si K. Ereğlisi, 6’sı Kocaeli, ikisi Çanakkale, 1 Sinop, 1 Ordu, 1 de İskenderun’da).

Eninde sonunda bu kriz de gelip geçecek. Dünya ticareti normal seyrine girinceye dek, Türk armatörleri akıllı davranır ve sektörü toparlarsa, denizcilik nadir güçlü sektörlerimizden biri olabilir. Ülkenin dünya coğrafyasındaki yeri, sektör bilgi birikimi ve dünya ekonomisinin konumu buna elveriyor.

Editör: TE Bilişim