Densa Denizcilik Yönetim Kurulu Üyesi Hacı Sabancı

Densa Denizcilik Yönetim Kurulu Üyesi Hacı Sabancı ile aile şirketleri Densa Denizcilik yatırımlarını konuştuk. Arzu ve Ömer Sabancı'nın büyük oğulları olan Hacı Sabancı krizde fırsat olarak yatırım yaptıkları denizcilik sektöründe gelirlerin çok yüksek oranda düştüğüne dikkat çekerek, "58 milyon dolar yatırımla aldığımız bir geminin kirası günlük 16 bin dolar. Bu kiralar çıkarmıyor yatırılan bu paraları. Sektörde 2014 Haziran'dan önce bir iyileşme beklemiyoruz" diyor.

Sabancı ailesinin Nasıl girdiniz denizcilik sektörüne?

Halamlar (Demet Sabancı )ile Densa'da ortağız. Bu alana girme kararını 2008 yılında, kriz döneminde, fiyatların çok düşmesi bir fırsat yaratır düşüncesiyle aldık. Fiyatlar gerçekten çok sekteye uğramıştı. Biz girdiğimizde yüzde 60'a yakın düşüşler vardı. Biz o zaman girdik. O zaman bu kadar büyümeyi öngörmemiştik. İlk gemimizi 2010 Mayıs'ta teslim aldık. Şimdi suda 17 gemi var. 4 tane bu sene, bir tane de 2015 de gelecek. 22 gemi olacak. Biz kuru yük ve tanker gemilerine yatırım yaptık. Tankerler ham petrol taşıyor. Kuru yükler de demir cevheri, kömür, soya, arpa, çimento, gübre gibi envaı çeşit kuru yük taşıyor. Biz gemileri kiraya hazır hale getiriyoruz. Tüm personel, sigortalar her şey bizde. Kiraya hazır hale getirip kiralıyoruz. Tankerler 1 seneden aşağı kiralanmıyor. Hatta yani ortalaması 18 ay.

Peki kirada kazançlar günlük olarak ortalama nedir?

Bir tankerin günlük kirası 16 bin dolar. Ve bu çok kötü. İnanın çok çok kötü.

Maliyeti ne bir tankerin?

1 milyon varil taşıyanların maliyeti 58-59 milyon dolar. Düşünürseniz 16 bin dolar çıkarmıyor yatırılan bu paraları. İnanın çok düşük rakamlar. Ama biz böyle olacağını aslında öngörüyordu. Bir gün çıkacağını ümit ediyoruz. Bunun 2014 Haziran'dan önce olacağını düşünmüyoruz. Asıl krizi denizcilik sektörü 20123'de yaşadı. 2008'den sonra 2009-2010-2011'deki siparişlerin hepsi, 2012'ye ötelenmiş. O yüzden bir arz fazlası oluşmuş durumda. Tamamen arz-talep dengesizliğinden kaynaklanıyor. Yoksa Çin, Hindistan büyüyor. Amerika toparlanıyor. Avrupa'da toparlanma süreci var. Ama çok gemi olduğu için o dengeyi yakalayamıyoruz.

Biz sektöre girdikten sonra da fiyatlar ve gelirler düştü. Ama fiyatlar çıksaydı da sektörden çıkmayacaktık. Bu bize bir iş olsun istedik. 20 sene sonra insanlar bizi saygıdeğer bir armatör olarak bilsin istiyoruz

Ama buna rağmen yeni gemi siparişi veriyorsunuz. Neden?

Çünkü bunun dengeleneceğini düşünüyoruz. 2014'de başlar, 2015 sonunda istediğimiz noktalara gelir diye inanıyoruz. Biz aldıktan sonra fiyatlar ve gelirler düştü. Ama çıksaydı da çıkmayacaktık. Bu bize bir iş olsun istedik. 20 sene sonra insanlar bizi saygıdeğer bir armatör olarak bilsin istiyoruz.

Dünyada taşımacılığın ne kadarı deniz yoluyla yapılıyor?

2010 yılında derste okuduğumda yüzde 88 deniz yoluyla yapılıyordu. Ben payda bir kayıp olduğunu düşünmüyorum. Sadece çok gemi var. Bazı gemi segmentlerinde denizdeki filonun yüzde 30'u kadar da siparişi bekleyen var. Hâlâ inmeye devam ediyor.

Böyle zamanlarda birçok sektörde küçükler ayakta kalmakta zorlanır ve M&A'ler artar. Sizin böyle bir niyetiniz var mı?

Bizim sektörde şirket birleşmesi olmuyor. Çünkü iş yapma şeklinde her gemi bir şirket gibi algılanıyor. Ama evet. Çok fazla ikinci el gemi var piyasada. Ben bunu büyük-küçük gibi vurgulamaktan çok, nakit akışını iyi yönetebilenler ayakta kalıyor. Maliyetlerini dengeleyebilenler yaşamaya devam ediyor.

Halka arz planınız var mı?

Buna kapalı değiliz. Düşünebiliriz. Ama gelirlerin artması lazım. Bir zaman dilimi koyamam ama düşünebiliriz. Yeri Türkiye'mi olur yurtdışı mı bilmiyorum. Bu sektörde, özellikle Yunanlı şirketler daha çok Amerika'da halka açılmış. Zaman gösterir tabi ama örneklere bakınca Londra'da biraz var. Çoğunluğu Amerika'da.

Peki sektörde halka açık şirketlerin değerleri nasıl etkilendi bu arz fazlasından?

Genco diye bir şirket var. 60 gemisi var. Çok büyükler. Adamın filosunun değeri 2-2.5 milyar. Şirket değeri 70 milyon dolar. Çünkü gelirler düşük.

Deniz taşımacılığında diğerlerinden daha iyi olan alanlar yok mu?

Kuru yük ve tanker kötü. Onlar taksi gibi çalışıyorlar. Konteyner ise otobüs gibi. Belli bir hattı var. Konteyner son ürün taşıyor. Üçü de kötü durumda. Bunun dışında daha niş, girilmesi zor, bariyerleri olan sektörler var. Gaz, LNG, LPG taşımacılığı, petrol arama ve sondaj gemileri. Bunları yaptırması pahalı, girmesi de zor. İleri de bizim de kuru yük ve tanker dışı bir alana girmeyi biz de isteriz. Ama çok pahalı gemiler. Petrol arama için bir gemi 700 milyon dolar. Denizde kontrat olmadan bu yatırıma giremezsiniz. Böyle bir çabamız hiç olmadı henüz.

Borçluluğunuz ne durumda?

Bizim iş yapma şeklinde yüzde 80'e 20. Bizim sektörde böyle genellikle. 1 milyar dolar seviyesinde yatırımımız var. Daha yatırım yapmayı da düşünüyoruz. Bir sayı ya da yatırım bedeli belirlemedik. Biz alırsak 2015 teslim alacağız. Şu an ikinci el gemi almak yeni siparişten daha mantıklı. Ama biz uzun vadeli olduğumuz için kendi spesifikasyonlarımıza göre yaptırmak istiyoruz.

2008 ile kıyasladığınızda gelirler ne kadar düştü?

Bugün 16 bin dolara taşıyan, 2008'de 70 bin dolara taşıyordu. Biz girerken ise 19-20 bin dolar seviyesindeydi. 2008'de 50-60 bin dolara giden orta boy kuru yük gemileri, bugün 10 bin dolara gidiyor. Biz girerken de böyleydi. Ama biz girdikten sonra da düştü.

Yalçın Sabancı da denizcilik sektöründe. Rakip misiniz?

Rakip yok çünkü, bizim rakibimizi o anki koşullar belirliyor. Suda 17 gemimiz var. Densa Jaguar kiradan Singapur'da çıkıyorsa, benim rakibim o sırada Singapur'da boş olan gemiler. Şirketler arası bir rakiplik durumu yok.

Nabucco, Tanap gibi boru hattı hattı projeler sizi nasıl etkileyecek?

Gene Amerika ve Çin'e gidecek o petrol, çıktığı yerden boruya taşınması da gerekecek. Bizi hiç olumsuz etkilemeyecek. O konuda bir sıkıntımız yok.

Güvenlik açısından gitmediğiniz yerler var mı?

Libya'ya gitmek istemiyoruz. İç savaşın olduğu yerlere gitmiyoruz. Somali'ye gitmiyoruz. Ama kiraya vermeden önce bunlar konusunda zaten anlaşıyoruz.

Gezi Parkı ile başlayan olaylar iş dünyası temsilcisi olarak ekonomiye etkileri açısından sizi tedirgin ediyor mu?

Ben borsanın artık bunlardan dolayı kısa vadede bir etkilenme olabilir. Ama yine kısa vadede toparlanacağına inanıyorum. Bunların uzun vadeli etkisinin olacağını zannetmiyorum. Borsa'nın uzun vadeli etkileneceğini düşünmüyorum.

Başka alanda yatırım planı var mı?

Açıkçası var. Bir alan belirlemiş değiliz. Ama şu olmasın dediğimiz bir yer de yok. Kendimizi yeni bir alana yatırım yapmaya ne kadar verdiğimizi sorarsanız, şu an yüzde 100 değil. Çünkü zamanımızın büyük bölümünü, özellikle de babam ve benim, Densa Denizcilik alıyor. Bu ay 1, Temmuz'da iki gemi teslimi var. O yüzden, şu an çok zamanımızı alıyor. Bir de yatırım büyük ve önem veriyoruz. Yeni yatırımlara tam konsantre olamadık. Ama istiyoruz.

Kendinizi daha yakın hissettiğiniz bir alan yok mu?

Uzak hissettiğimiz yok. Yakın hissettiğimiz de yok. B Planı olsun diye değil, yatırım yapmak için yeni yatırım yapmayı planlıyoruz. Faizlerin durumu ortada, çok düştü faizler. Bu devir bize göre yatırım yapılabilir bir devir. Türkiye'nin ekonomisinin büyüyüp gelişeceğine inanıyoruz.

Bu iş kendini çevirir hale geldi mi sizin için?

Biz bu konuya gemi-gemi bakıyoruz. Büyük çoğunluğu ödüyor. Ama bazı gemilerde gerçekten çok büyük arz-talep dengesizliği var. Kuru yük taşıyan iki gemimiz bu durumda. Ama 2013 itibariyle artık gemi siparişi yok. İnsanlar görüyor. Allahtan kimse yeni gemi alımına yatırım yapmıyor artık. 2014'de inen yeni kuru yük ve tanker yok.

Sabancı Holding'de yönetimden ayrıldınız. Ama hiç hisse satmadınız. Satma niyetiniz var mı?

Biz hiç hisse satmadık. Ne babam, ne halam. Hiç hisse satmadık. Akbank'ta da Holding'de de. Babamlar yönetimden 2007'de ayrıldılar. Başka aile bireyleri sattı ama bizde böyle bir plan yok. Orada büyük bir finansal ortağız. Biz geldiği noktadan da çok memnunuz. Hisseler çok değer kazandılar. Öyle bir düşüncemiz olmadı. Yeni yatırım yapmak için bunları satmaya ihtiyacımız olmadı. Allah da göstermesin satmayı. Zorunda kalmayalım.

Sabancı holdingde büyük bir finansal ortağız. Biz geldiği noktadan da çok memnunuz. Hisseler çok değer kazandılar. Hiç hisse satmadık. Allah da göstermesin satmayı.

Peki yönetimde yoksunuz ama Hacı Ömer Sabancı Holding'de bazı çok stratejik kararlar alınıyor. Örneğin, CarrefourSA'da çoğunluk hissedar konumuna geçmek gibi. Bu kararlar aşamasında bilgi sahibi oluyor musunuz?

Hayır. Babam da halam da yönetimde yoklar. Olmuyoruz.

Sabancı ailesinden bazı temsilciler, holding yönetiminden ayrılıp, zaman zaman hisselerini de satıp kendi işini kurma kararı aldı. Sizce en başarılı olan hangisi?

Herkes çok başarılı bence. Bir kere herkes yeni iş yaratarak bu ülkenin insanına istihdam imkanı sundu. Yapılan yatırımların hepsi Türkiye'ye, Türkiye'nin geleceğine güvenerek yapılan yatırımlar. O yüzden hepsini başarılı buluyorum ben. İnşallah daha da başarılı olurlar. İnşallah Sabancı Holding, Akbank da çok başarılı olur. Temennimiz o.

Siz TUSİAD'ın hâlâ en genç üyesi misiniz?

2009 sonunda girdim. 23 yaşındaydım. Hâlâ en genç miyim bilmiyorum. Tahminimce öyledir. Ama emin de değilim.

Katılıyor musunuz TUSIAD'da çalışmalara aktif bir şekilde?

Uluslararası ilişkiler ve siyasetle ilgili bir komisyon var. Başkanlığını Volkan Vural yapıyor. Orada komisyona üyeyim. İnşallah daha aktif olmak istiyorum. Babamdan ötürü TUSIAD'ın bizim için önemi çok büyük. Babam ve bir sürü aile bireyi için önemli. Haluk (Dinçer) Bey hala mesai harcamaya devam ediyor. Ben de inşallah daha fazla zaman ayırmak isterim.

Soyadınızın Sabancı olmasının en büyük avantajı ve dezavantajı ne oldu bugüne kadar?

Dezavantajı hiç olmadı. Ama böyle bir aile ve kültürden gelmek güzel bir şey. Çok iyi bir aile terbiyesiyle yetiştiğime inanıyorum. Ülkesini, milletini seven, amacı bu topraklara daha fazla değer katabilmek olan bir aileden geliyorum. Bu çok güzel bir şey. İnsanlar bunu bildiği için bu isim bu kadar saygın. Sabancı soyadının itibarının parayla ilgisi olduğuna inanmıyorum ben. Bir dezavantajını hiç yaşamadım. Ama tabi ki sorumlulukları oluyor. Onları da bilerek yetiştik zaten. Bu sorumluluklar üzerimde bir baskı yaratmıyor..

Editör: TE Bilişim