Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, Denizcilik Müsteşarlığı Koordinasyon toplantısına katıldı.

İstanbul Emniyet Müdürlüğü Polis Eğitim ve Kongre Merkezi’nde gerçekleştirilen toplantıya Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu, Kıyı Emniyeti Genel Müdürü Salih Orakcı, Denizcilik Müsteşar Yardımcısı Hamza Taşkeser, Denizcilik Müsteşar Yardımcısı Mehmet Solgun, Deniz Ulaştırması Genel Müdürü Özkan Poyraz, Gemi İnşa ve Tersaneler Genel Müdürü Yaşar Duran Aytaş, İstanbul Bölge Müdürü Cemalettin Şevli, İzmir Bölge Müdürü Hızır Reis Deniz Trabzon Bölge Müdürü Selim Semiz, Samsun Bölge Müdürü Süleyman Uzunçakmak, Çanakkale Bölge Müdürü Ender Kurt, Antalya Bölge Müdürü Caner Arseven, Mersin Bölge Müdürü Cem Murat Yıldırım, İstanbul Bölge Müdür Yardımcısı Cengiz Özkan, İstanbul Liman Başkanı Mustafa Azman’ın yanı sıra üst düzey bürokratlar katıldı.

“Denizciliğin kat ettiği mesafe küçümsenecek mesafe değil”

Açılış konuşmasına “Denizcilik müsteşarlığımızın 8. toplantısında sizlerle birlikte olmaktan mutluluk duyuyorum” diyerek başlayan Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, “Sahil şeridimiz boyunca yer alan bölge müdürlüklerimizden, liman başkanlıklarımızdan yönetici arkadaşlarımız bugün İstanbul’da bir araya geldi. Bu toplantıların amacı; teşkilatın çeşitli yerlerinde görev alan arkadaşlarımızı çalışmalarını birlikte değerlendirmek, yeni hedefler belirlemek ve bölgelerde yaşanan sorunların çözümüne yönelik kararlar almak. Başta değerli müsteşarım, yakın çalışma arkadaşlarının toplantı boyunca sizlerle beraber olmasından dolayı merkezden taşraya konuların görüşülmesi sağlanıyor ve böylece daha iyi bir hizmet kalitesinin meydana gelmesine vesile oluyor. Denizcilik müsteşarlığımız ile birlikte geçen 7 yıl içinde Türkiye’de reform diyebileceğimiz değişimleri birer birer hayata geçirdik. Her şeyden önce denizcilikte Türkiye hak ettiği yere gelmesi için işi ehline teslim etmesi gerekiyor. İşi ehline vermezseniz hiçbir şeyi başarma şansınız yoktur. Denizcilik Müsteşarlığı’nın taşra teşkilatının önceki yıllardaki durumunu sizlerde biliyorsunuz, bizlerde biliyoruz. Orada yaşanan sorunları görmüş insanlarız. Sektörün bu haline hem üzülür hem de bir şey yapamamanın çaresizliğini hissederdik. Bugün bunlar geride kaldı. Denizcilerle anlaşan, ne dediklerini anlayan ona göre kafa yoran bir ekibimiz var. Bu ekip şu an burada. Azim varsa çözümde vardır. Bu azim denizcilik teşkilatında var. Son 7 senede de denizciliğin kat ettiği mesafe küçümsenecek mesafe değildir." dedi.

 "İnsanı yücelt ki devlet yücelsin”

Bakan Yıldırım sözlerine şöyle devam etti:

"Her şey insan için. Odağında insan olmayan hiçbir faaliyetin hiçbir şeye faydası yok. Yaptığınız işlerden insanlar memnun kalıyorsa o zaman görevinizi iyi yaptığınızı düşünebilirsiniz. Vatandaş devlet için değil, devlet vatandaş için vardır. Felsefemiz budur, görev anlayışımız budur. Biz bunu göreve gelirken insanı yücelt ki devlet yücelsin. Biz bu ilkeyi ön plana çıkararak göreve başladık. Biz bunu her alanda önemsedik. Özellikle kendi alanımız ulaşım, denizcilik, hava taşımacılığı, kara ulaştırması, demiryolları ve her türlü haberleşme hizmetlerinde aldığımız mesafe tamamen bu anlayışımızın bir ürünüdür. Bugün bunları bizlerin anlatmasına ihtiyaçta kalmadı. Çünkü hizmeti gören, bunun getirdiği faydaları gören, hayatlarının kolaylaştığını gören insanlarımız hizmetlerden duydukları memnuniyeti ifade ediyorlar. Şikayetlerle takdirlerin oranı değişti. Şu anda durum tersine döndü. Demek ki vatandaş odaklı düşünmeye hizmet üretmeye devam edeceğiz. İşimiz bitmiş değil. Bilgi toplumu hedefimiz var. İnsanlar zamanı daha etkin kullansın, mekan ve zaman farkını ortadan kaldırarak günün her saatinde insanlar bulundukları her yerde hizmete erişip hizmeti alabilsinler. Yaklaşım bu olmalı. Bunun için bilgi toplumunun gereği olarak bilişimi ve erişimin altyapısını güçlendireceğiz. Bilişim otoyollarını yapacağız. Onun üzerine araçları koyacağız. Şuanda e-devlet uygulamaları elektronik ortamda işlem yapan kurumlar arasında denizcilik müsteşarlığı bir numaradır. Denizcilere de bu yakışır. Çünkü denizcilerin ufku geniştir. Baktığımızda sadece 3 metre önünü görmez. Denizcilerin gökle denizin birleştiği noktaya kadar görüş alanı vardır. O görüş alanı evrensel bakışı da beraberinde getiriyor. Dolayısıyla denizcileri farklı kılan o görüş açısıdır. Böyle bir hizmeti vatandaşlarımıza kazandırdığınız için sizleri tebrik ediyorum."

   

 " Biz üzülürüz, siz de üzülürsünüz”

Beyaz bayrak meselesini halletmiş olmanın mutluğunu yaşadıklarını ifade eden Yıldırım, “Gecikmelide olsa bunu başardık. Devamlılık esastır, devamlı olması içinde gereken gayreti yapacağız. Çağımız bilgi, bilişim çağı. Gelişmeleri sürekli takip edeceğiz. Böylece kendimizi sürekli yenilemiş olacağız. 71 Liman Başkanlığı ve 176 limanımız var. Orada arkadaşlarımızdan birinin yapacağı bir yanlış bütün teşkilatı bağlar. Onun içinde arkadaşlarımıza özellikle istirhamım bu konuda çok titiz olmaları. Teknik olarak yetersizliğimiz olabilir. Bunların hepsine bir şekilde çözüm bulunabilir. Ama benim hiçbir şekilde mağdur görmeyeceğim, kapınıza gelen insanların kötü muamele görmesi, asık suratlar görmeleri ve oradan mutsuz bir şekilde ayrılmalarıdır. Bu konuda bütün gayretinizi göstermeniz lazım. Ben sürekli vatandaşla temas halinde olan biriyim. Unutmayın bu tür konular bana çok kolay şekilde gelir. En ufak yaşanan bir olumsuzluk bizlere ulaşıyor. Biz üzülürüz, siz de üzülürsünüz. Buna hiç hacet yok. Eski yönetim anlayışında vatandaşı çok şımartıyor bu kadar da olmaz gibi yaklaşımlar içinde olanlar olabilir. Bunları toptan reddediyoruz. Vatandaş bizim başımızın tacı. Vatandaş olmadan bizim varlık sebebimiz olabilir mi? Bizi ayakta tutan, vekaleti bize veren, onun işinizi kolay etmemizi isteyen vatandaştır. Bu görevimizi layıkıyla yapamazsak vekaleti alır, başkasına veririz. İş bu kadar basit."şeklinde konuştu.

" Sektörel ayrıcalık yapılan tek alan denizciliktir”

Bakan Yıldırım, denizcilik sektörünün ayrıcalıklı bir sektör olduğunu belirterek, "Denizciliğimizin geliştirilmesi için önemli çalışmalar yaptık. Malumunuz bu yatık meselesini 2003’te çıkardığımız bir kanunla, 2004 yılından itibaren yürürlüğe koyduk. Bugün zannediyorum 2 milyar TL’ye yaklaştı. Yani 2 katrilyona yakın sektöre doğrudan destek verdik. Bu önemli bir destek. Balıkçılık sektöründe bu desteğin farklı bir anlamı oldu. Küçük teknelerimiz, ticari turizmle iştikal eden denizcilerimiz ve kıyılarımız arasında yolcu, yük taşımacılığı yapan bütün işletmelerimiz bundan yararlandı, yararlanmaya da devam ediyor. Sektörel ayrıcalık yapılan tek alan denizciliktir. Çünkü denizciliğimizin gelişmesi gerekiyordu. 2 bin 700 kilometre kara hududumuz 8 bin 483 kilometre deniz hududumuz var. Bunları karşılaştırınca denizlerimizin, sahillerimizin potansiyeli ortaya çıkıyor. Ama bu potansiyeli ne kadar kullanıyoruz, ne kadar başarılı olduk, bu soru yıllarca soruldu. Ama sorunun cevabına yönelik, çözüme yönelik bir adım maalesef atılmadı. Bugün Marmara ağırlıklı olmak üzere denizlerimizde yolcu ve yük taşımacılığı artışı var. Zannediyorum transit kabotaj taşımacılığının yapıldığı limanlarda ki sorun çözüldükten sonra kabotaj taşımacılığımız biraz daha artacak. Esasen rakamlara baktığımızda çok çarpıcı olamamakla birlikte kabotaj hattında 2004’ten bu tarafa iki kat bir artış oldu. 50 milyon tonu aştık. Daha da artması beklenebilir. Bugün Türkiye’de ki toplam taşımaların 550 milyon ton olduğunu düşünürsek yüzde 10 paya tekabül eder. Bu gelişme aynı trendle devam edecektir. Burada da taşımacılıkta ki türler arasında ki dengeyi, büyüyen Türk ekonomisi içerisinde bulacağız.” dedi.

 

"Ulaştırma Şurası’nda ulaşım ve iletişim 2023 vizyonu şekillendi"

“27 Eylül - 1 Ekim tarihleri arasında 10. Ulaştırma Şurası’nı gerçekleştirdiklerini hatırlatan Yıldırım, “Şurada Türkiye’nin 2023 ulaşım hedefleri masaya yatırıldı, tartışıldı. Birçok uzman projeleri ve hedefleri değerlendirdi. 1000 proje süzüle süzüle aralarından 160 proje seçildi. Bu 160 proje Türkiye’yi 2023’e taşıyacak ulaşım altyapısının projeleridir. Böylece Türkiye ulaşım ve iletişim 2023 vizyonu şekillenmiştir. Şurada önemli hedeflerden biri de Türkiye’nin 2023 yılında tüm taşımalarının 1,5 milyar ton olacağı varsayımından hareketle taşıma türleri arasındaki dengenin, denizcilik, demiryolları ve hava taşımacılığı lehine nasıl geliştirileceği konusuydu. Bu ÖTV’siz yakıtın ana amaçlarından bir tanesi de budur. Ama bu yeter mi, yetmez.Bunun için taşımacılıktaki intermodel bütünlüğü sağlamamız gerekiyor. Üretim merkezlerinden tüketim merkezlerine gidişte taşımacılıktaki ekonomiyi, taşımacılıktaki türler arasındaki bütünlüğü, rekabeti, güvenliği sağlamamız gerekiyor. Bunu da lojistik merkezler oluşturmakla ve birçok tedbiri düşünmekle başarabiliriz.” şeklinde ifade etti.

 " Görevini tamamlamış birimler var "

Ulaştırma Bakanı, “Teşkilatın ihtiyaç duyduğu diğer mevzuat güncellemeleri de bu süre içerisinde gerçekleştirilmiş ve sorun alanları mümkün olduğunca ortadan kaldırılmıştır Ama burada her şey tamam mıdır hayır tamam değil. Gelişime tekabül devam ediyor. Belki önümüzdeki birkaç yıl içerisinde teşkilatın topyekun yapısını gözden geçirip güncellememiz gerekir. İhtiyaç duyulan yeni birimler var. Görevini tamamlamış birimler var. Bunların hepsini gözden geçirmemiz, daha modern, AB’ye tam uyumlu bir denizcilik idaresini de tesis etmemiz lazım. Denizciliğinizin AR&GE’ çalışmaları yapmalı, üniversitelerle işbirlikleri yapılmalı. Denizcilik idaresi bünyesinde araştırma geliştirme birimleri, enstitüler, akademiler oluşturulması önümüzdeki hedefler arasında zaten yer almaktadır.” Şeklinde konuştu.

" Kontrollerimizi aralıksız sürdüreceğiz "

“Can ve mal emniyeti denizciliğin olmazsa olmaz alanıdır” diyen Bakan Yıldırım, “Denizcilik en ekonomik, en çevreci taşımacılık olmakla beraber can ve mal emniyeti insan yaşamı için insanların canından sonra en önemli varlığı malı için vazgeçilmezdir. Mal canın yongasıdır. Can esastır tabi. Ama canı muhafaza ederken yongayı da ihmal etmeyeceğiz. Mutlaka kontrollerimizi aralıksız sürdüreceğiz. Burada yaşacağımız bir kötü şey düzeltmek için 30 tane iyi iş yapmamız lazım. O bakımdan titiz olmamız gerekiyor.” dedi.

"Denizdeki büyük küçük bütün tekneleri kayıt altına alıyoruz"

Son zamanlarda devreye giren bir düzenleme olduğunu söyleyen Yıldırım, sözlerine şöyle devam etti:

“Denizdeki büyük küçük bütün tekneleri kayıt altına alıyoruz. Bunun için yasal bir düzenleme yaptık. Eskiden belirli bir büyüklüğün altındakiler kaydedilmiyordu. Şimdi bir kütük oluşturduk. 5 metreye kadar bütün tekneler ismiyle kaydediliyor. Ve takip ediliyor. 5 metrenin üzerindeki teknelerde ister Türk bayrağı ister yabancı bayrak olsun belirli kurallar dahilinde basitleştirilmiş işlemlerle birlikte Türk bayrağında olanların yıllık ödedikleri ağır vergi yükünü kaldırdık. Onları rahatlattık. Sadece yıllık ruhsat harcına bağladık. Bu da 200 lirayla – 3200 lira arasındaki tekne boylarına göre bir oran. Yabancı bayraktan Türk bayrağına geçenlere de bir müddet verdik. Bu süre zarfında onlarında bir takım vergilerden muaf olması MTV’nin 0, KDV’nin 1’e indirilmesi ve artık yıllık ruhsat harcına bağlı olarak Türk bayrağında devam etmesi. Yıllardan beri yapılması beklenen bu uygulamayı nihayet çıkardık. Bu kez baktık ki tereddütler var. Vatandaş geçmiyor. Bu sefer biz iyi anlatamadığımızı düşündük. Bu kadar arzu edilen, istenen bir uygulamayı başlattık. Neden vatandaş tercih etmiyor. Mutlaka bulunduğumuz liman başkanlığındaki bağlı bütün tekneleri tespit edip temas kuracağız. Bu konuyu anlatacağız. Müsteşarlığımız güzel bir broşür hazırlamış. Bir tane bayrak koymuş ve bu bayrak değişikliğinin neden önemli olduğunu anlatan bir takım faaliyetler var. Bununla birlikte kendilerini ziyaret edip, Türk bayrağına davet edeceğiz. Bu konuda ki adımın ağır ama müspet yönde geliştiğini görüyorum. Şuana kadar harca tabii olmayan teknelerden 8 bin adet kütüğe kayıt gerçekleşmiş. Harca tabii olanlardan da kayıt için sıraya girenler vs. 200’ü aşmış. Dolayısıyla toplam yabancı bayraktaki tekne sayısının 2 bin civarında olduğunu düşünüyoruz. Yüzde 10 rakamına erişmiş durumdayız. Kasım sonuna kadar süre var."  

" Her şeyi yaptık daha ne yapacağız demeyin "

Yıldırım, son olarak şu ifadeleri kullandı:

"Sizden istirhamım sürekli diri olacak heyecan duyacak bir şeyler bulun. Her şeyi yaptık daha ne yapacağız demeyin. Mutlaka yapacak yeni bir şey vardır. O yeni bir şey arayışı sizi diri yapacaktır. En önemlisi sektöre bir hareket getirecektir, vatandaşa memnuniyet olarak dönecektir. Dolayısıyla hem kendimiz mutlu olacağız, hem vatandaşı mutlu edeceğiz, hem de denizciliğimizin,  ülkemizin hem içeride hem dışarıda itibarını devam ettireceğiz. Bunu en güzel şekilde yapacağınıza hiçbir şekilde kuşkum yok. Bu ekip buralara bu işi getirdiğine göre bundan sonra da aynı kararlılıkla aynı azimle bu çalışmaları devam ettirecektir. 8. Bölge Müdürlükleri, Liman Başkanlıkları değerlendirme toplantımızın denizcilik camiamıza, insanımıza, ülkemize hayırlı uğurlu olmasını diliyorum."

 

 

Konuşmanın ardından Denizcilik Müsteşarı Hasan Naiboğlu tarafından Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırıma bayrak hediye edildi.

 

 

 

Editör: TE Bilişim